- Konum
- ىαкαяyλ
-
- Üyelik Tarihi
- 27 Kas 2009
-
- Mesajlar
- 24,120
-
- MFC Puanı
- 79
Milli Güvenlik Konseyi ve 1982 Anayasasının Yapılması
27 Ekim 1980de geçici anayasa düzeni hakkındaki kanun yürürlüğe kondu.Buna göre yeni anayasa hazırlanana kadar 61 anayasası yürürlükte kalacaktı.Meclis ve CB ye tanınan haklar MGK.nindir.Ayrıca CB ye tanınan tüm yetkiler MGK ve devlet başkanı sıfatına sahip olan Kenan Evrenin olacaktır.Bülent Ulusunun kurduğu hükümette yürütme yetkisini kullanacaktı. Bu konsey süresince de anayasa yargısı ve idari yargıya sınırlar konuldu.
29 Haz. 198de yeni bir anayasa hazırlanması için kurucu meclis kanunu yürürlüğe girdi. İki meclis var üyeler asker ve sivillerden oluşmakta idi.Kurucu meclisin yetkisi sadece anayasa yapmak değil halk oylamasını düzene koyacak seçmen kanununu da hazırlamak idi.Asker olanlar MGK sivil olan meclis ise danışma meclisi denmekteydi.Bu danışma meclisi 160 kişiden meydana gelmekteydi.Bunun 120 si dolaylı olarak MGK tarafından seçilenler geri kalan 40ı ise direkt olarak MGK tarafından seçilenlerdi.120 kişinin seçimi için 11Eyl.1980 tarihinde hiçbir siyasi parti üyesi olmama ve yüksek okul bitirmiş olma şartları koşulmuştu.Ayrıca her ilin kaç temsilcisi olacağı da düzene konulmuştu.Valiler başvuruları kabul edip kişiler hakkında geçmiş araştırması yapacaklar ve ayrıca o il için tespit edilmiş üye sayısının 3 katı kadar adayı MGK ye bildireceklerdi bunları ise MGK seçecekti.Diğer 40 kişi ise doğrudan doğruya MGK ye başvuracaktı.Anayasanın kabulü ve ardından seçim kanununun hazırlanmasıyla 83te seçimler yapıldı ve sivil yönetime geçildi.
[FONT=verdana, tahoma, arial]
[/FONT]
[FONT=verdana, tahoma, arial][FONT=verdana, tahoma, arial]
[/FONT]
[FONT=verdana, tahoma, arial]1961 ve 1982 Anayasalarının Benzerlikleri ve Farklılıkları :[/FONT]
[/FONT][FONT=verdana, tahoma, arial][FONT=verdana, tahoma, arial]Benzerlikleri:[/FONT]
[/FONT][FONT=verdana, tahoma, arial][FONT=verdana, tahoma, arial]-Askeri müdahale sonucunda oldu.[/FONT]
[/FONT][FONT=verdana, tahoma, arial][FONT=verdana, tahoma, arial]-Bir kanadı askeri diğer kanadı sivil olan kurucu meclisler tarafından yapıldı (MGK,MBK) (temsilciler meclisi ,Danışma meclisi)[/FONT]
[/FONT][FONT=verdana, tahoma, arial][FONT=verdana, tahoma, arial]-Kurucu meclislerin sivil kanadı seçimlerle oluşmadı[/FONT]
[/FONT][FONT=verdana, tahoma, arial][FONT=verdana, tahoma, arial]-Hazırlanan anayasa halkoyuyla yürürlüğe girdi.[/FONT]
[/FONT][FONT=verdana, tahoma, arial][FONT=verdana, tahoma, arial]-Sivil kanadın bakanlar kurulunun oluşturulmasında ve düşürülmesinde yetkileri yoktu.[/FONT]
[/FONT]
[FONT=verdana, tahoma, arial]Farklar:[/FONT]
[/FONT][FONT=verdana, tahoma, arial][FONT=verdana, tahoma, arial]-61 temsilciler meclisi daha temsili nitelik taşımakta yaklaşık 1/3ü dolaylı bir seçimle önemli bir bölümü ise kooptasyon yani çeşitli meslek kuruluşlarının kendi temsilcilerini seçmesiyle oluşmuştur.82 Danışma meclisinde tüm üyeler MGK tarafından seçildi.[/FONT]
[/FONT][FONT=verdana, tahoma, arial][FONT=verdana, tahoma, arial]-Temsilciler meclisinde anayasa yapım sürecinde partilerin de büyük etkisi oldu.Danışma meclisinde ise partisiz bir anayasa niteliği var 11 Eyl.80 e kadar olan zamanda partilere mensup olanlar üye olarak kabul edilmedi.[/FONT]
[/FONT][FONT=verdana, tahoma, arial][FONT=verdana, tahoma, arial]-Danışma meclisi daha fazla bürokrasi ağırlıklı bir meclis durumundaydı.[/FONT]
[/FONT][FONT=verdana, tahoma, arial][FONT=verdana, tahoma, arial]-Temsilciler Meclisi MBK karşısında Danışma meclisinin MGK karşısında olan durumuna göre daha yetkili idi.temsilciler tarafından kabul edilen metin eğer MBK tarafından kabul edilmezse ve temsilciler MBK nin yaptığı değişiklikleri onaylamazsa ortak bir kurul oluşturuluyordu.ve bu metin kurucu meclis birleşik toplantısında oylanırdı burada temsilcilerin sayısal bir çoğunluğu vardı bu da büyük bir avantajdı.Fakat Danışma meclisinin kabul ettiği herhangi bir metin üstünde MGK istediği değişikliği yapma yetkisine sahipti.adının da doğru olarak ifade ettiği gibi bu meclis danışma ve bir ön çalışma meclisi idi.[/FONT]
[/FONT][FONT=verdana, tahoma, arial][FONT=verdana, tahoma, arial]-61de anayasanın halk tarafından onaylanmaması durumunda ne yapılacağı açıktı fakat 81-83 sisteminde bu açıklık yoktu.[/FONT]
[/FONT][FONT=verdana, tahoma, arial][FONT=verdana, tahoma, arial]-61 anayasasında siyasi partiler kamuoyu oluşturmada aktiftiler hatta anayasanın kabulüne karşı görüşlerini açıkça beyan edebiliyorlardı fakat 82 halk oylamasına ilişkin MGK nin 70-71 sayılı MGK kararında anayasa üzerinde tartışmalar sınırlandırılmıştı.Ayrıca feshedilmiş olduklarından siyasi partilerin kamuoyu oluşturma gibi bir olanağı da yoktu.[/FONT]
[/FONT][FONT=verdana, tahoma, arial][FONT=verdana, tahoma, arial]-61in aksine anayasanın kabulü CB seçimiyle birleştirilmiştir.Buna göre halkoylaması tarihindeki MGK başkanı CB sıfatını alır ve anayasada belirtilen yetkilerini 7 yıl boyunca kullanır.[/FONT]
[/FONT]
[FONT=verdana, tahoma, arial]1982 Anayasasının Başlıca Özellikleri[/FONT]
[/FONT][FONT=verdana, tahoma, arial][FONT=verdana, tahoma, arial]-82 anayasası 61e göre daha kazuistik bir yöntemle hazırlanmıştır: [/FONT]
[/FONT][FONT=verdana, tahoma, arial][FONT=verdana, tahoma, arial]Genel nitelikte değil daha ayrıntılı hazırlanmıştır.Bu açıdan her iki anayasada kazuist sistemle hazırlanmıştır.Bunun sebebi ise her iki anayasanın da tepki niteliği taşımasıdır dolayısıyla daha ayrıntılı düzenlemeler mevcuttur.Bunun diğer bir sebebi ise siyasi kültürle alakalıdır.Yaşanan siyasal sorunlara daha legalistik çözümler bulmak gerekçesi ile bu sistem kullanılmıştır.82 anayasası 61 e göre daha kazuist bir karaktere sahiptir.Her iki anayasanın başlangıç kısımları mukayese edilirse 82ninkinin daha uzun olduğu görülür.Ayrıca 1961 anayasasının 151 madde ve 11 geçici maddesi mevcuttu. Fakat 1982 anayasasının 177 maddesi ve 16 geçici maddesi vardır.Ayrıca 1961 anayasasının herhangi bir maddesine tekabül eden 1982 anayasası maddesi diğerine oranla daha uzun ve ayrıntılı tutulmuştur.[/FONT]
[/FONT]
[FONT=verdana, tahoma, arial]-Sadece genel ilkeleri ortaya koyup bunların uygulanmasını kanunlara bırakma amacını güden anayasa tipine çerçeve anayasa denir.[/FONT]
[/FONT]
[FONT=verdana, tahoma, arial]Her iki anayasa da çerçeve anayasa tipini benimsemeyip birçok muhtemel durumları düzenleme isteyen kazuistik yönteme yer vermiştir.Bir anayasa kazuistik ve katı ise o anayasa toplumun gelişmelerinin arkasında kalabilir.Çerçeve anayasa ise devlet hayatına ilişkin içeriği olduğu için toplum gelişmesine uyan bir karakteri olur.Bu yüzden çerçeve anayasa kazuistike göre daha uzun ömürlü olur (Amerikan Anayasası)[/FONT]
[/FONT]
[FONT=verdana, tahoma, arial]-1982 Anayasası 1961 anayasasına göre daha katı bir niteliktedir.[/FONT]
[/FONT]
[FONT=verdana, tahoma, arial]82 anayasasından değiştirilmesi talep bile edilemeyecek hükümlerinin kapsamı artmıştır.Ayrıca anayasa değişikliği süresine 61de mevcut olmayan C.B.nin onay safhasını eklemiştir.C.B.nin onaylamadığı anayasa değişikliğini halk oyuna sunabilecekti.Bunlara ek olarak geçici 9 maddenin C.B.ye tanıdığı güçleştirici veto yetkisi de bu anayasanın 61e göre daha katı olduğunun kanıtlarıdır.[/FONT]
[/FONT][FONT=verdana, tahoma, arial][FONT=verdana, tahoma, arial]1982 Anayasası bir geçiş süreci öngörmüştür.[/FONT]
[/FONT]
[FONT=verdana, tahoma, arial]Bütün anayasalarda olduğu gibi 82 anayasasında da geçici hükümler vardır.Normal yönetime geçiş için bir süreç öngörülmüştür.83 halkoylamasıyla direk sivil hayata geçilmemiştir.Bunun için tedricen (yavaş yavaş) bir geçiş uygun görülmüştür.Ve böylece bir müddet daha sivil hayat denetlenmiştir. 1980-1983 arasında doğrudan doğruya askeri yönetim 1983ten sonra ise metinlerin öngördüğü süreyle bir geçiş süreci yaşanmıştır.M.G.K. başkanı Kenan Evrenin C.B. olmasıyla sivil hayat denetim altında tutulabilecekti.Seçimlerde anayasanın belirlemiş olduğu yöntemden bir kerelik sapmayla C.B.nin doğrudan doğruya halk tarafından seçilmiştir.Ayrıca geçici 2. maddeye göre MGK Cumhurbaşkanlığı konseyine dönüşecek ve 6 yıl hüküm süreceklerdi bu konsey üyeleri de vekillere tanınan dokunulmazlık hakkına sahip olacaklardır.Böylece askeri otorite siyasi etkiye 6 yıl boyunca sahip olacaktı.Fakat yetkiler icrai değil istişari karakterde olacaktı.Bunlara ek olarak da geçici 4. maddeye göre 11 Eylül 1980 tarihinde herhangi bir siyasi parti lideri konumunda olan kişiler 5 veya 10 yıllık siyasi yasaklı konumuna gelmiştir.Bu yasaklar 1987 de yapılan halkoylamasıyla yürürlükten kalkmıştır.[/FONT]
[/FONT][FONT=verdana, tahoma, arial][FONT=verdana, tahoma, arial]-1982 anayasası Otorite hürriyet dengesinde otoritenin ağırlığını arttırmıştır.[/FONT]
[/FONT]
[FONT=verdana, tahoma, arial]61e tepki olarak otoriteyi arttırmak için kişi özgürlükleri alabildiğine artırılmıştır.1961 anayasası 11.maddesinde kişi hak ve hürriyetlerinin güvence altına alındığı görülür.1971de bu madde değişmiş olsa bile yine de sınırlayıcı bir formül içermesi zordur.Fakat 1982 anayasası 13.maddesi son fıkrasında tüm hak ve hürriyetleri sınırlayıcı bir maddedir. [/FONT]
[/FONT][FONT=verdana, tahoma, arial][FONT=verdana, tahoma, arial]-1982 anayasası devlet yapısı içinde yürütme organını güçlendirmiştir.[/FONT]
[/FONT][FONT=verdana, tahoma, arial][FONT=verdana, tahoma, arial]Yürütmede C.B.nin yetkileri oldukça güçlendirildi.Ayrıca başbakanın yetkileri de 61e göre oldukça güçlendirildi.[/FONT]
[/FONT]
[FONT=verdana, tahoma, arial]-1982 anayasası karar alma mekanizmalarındaki tıkanıklıkları giderici hükümler getirmiştir.[/FONT]
[/FONT]
[FONT=verdana, tahoma, arial]Karar alma sürecinde ortaya çıkabilecek tıkanma ve kilitlenmeyi önleyebilecek ve karar alma sürecine sürat kazandıracak hükümler içerir.70li yıllarda hükümet bunalımlarının sıkça olması ve parlamentonun bu hükümet bunalımlarıyla uğraşması yüzünden memleket sorunlarını çözemiyor.1961 anayasasının 108. maddesinde meclis seçimlerinin yenilenmesi için C.B.ye yetki verir fakat bunun için 18 aylık bir süre öngörür.Bu yetki 82de caydırıcı rol oynadı.116.maddeye göre 45 günlük bir hükümet bunalımının ardından C.B.ye meclis seçimlerinin yenilenmesi hakkı doğar.[/FONT]
[/FONT][FONT=verdana, tahoma, arial][FONT=verdana, tahoma, arial]82-116.maddede olduğu gibi 82-02.maddesinde de C.B. seçimleri için bir yaptırım öngörülmüştür.61-95.maddeye göre C.B. seçimleri için ilk iki turda 3/2 çoğunluk gerekir eğer sağlanmazsa diğer turlarda salt çoğunluk yeterlidir.Fakat salt çoğunluk sağlanmayabilir.Bu yüzden bu hüküm 82 anayasasında değişiklik gösterdi ayrıca zaman sınırı da kondu(30 gün).82-102.maddeye göre ilk iki oylamada 3/2 çoğunluk 3.turda salt çoğunluk 4.turda ise 3.turda en çok oy alan iki aday arasında bu seçim olur.[/FONT]
[/FONT][FONT=verdana, tahoma, arial][FONT=verdana, tahoma, arial]1961 anayasasına göre C.B. adaylığı parlamenter sıfatı taşımayı gerektirir. Fakat dışarıdan aday alınabiliyordu bu da kontenjan senatoyla sağlanıyordu.82 anayasasında bu dolaylı yönteme yer verilmedi.[/FONT]
[/FONT][FONT=verdana, tahoma, arial][FONT=verdana, tahoma, arial]Meclis başkanlarının seçimlerini düzenleyen maddelerde C.B. seçimlerininki gibiydi. 82-94. madde ve 61-84.madde.[/FONT]
[/FONT][FONT=verdana, tahoma, arial][FONT=verdana, tahoma, arial]Bunlara ek olarak partilerin grup kurma sayılarını düzenleyen maddeler de değişti.(82-95.mad. 61-85.mad.)[/FONT]
[/FONT][FONT=verdana, tahoma, arial][FONT=verdana, tahoma, arial]Gene 61 anayasasına göre Anayasa mahkemesine millet meclisince 3 cumhuriyet senatosunca 2 üyenin seçilmesi gerektiği halde bu seçimlerde aranan üye tamsayısının salt çoğunluğu şartı her zaman bulunamaması nedeniyle seçimler mümkün olamamış ya da uzun sürmüştür.82 anayasası bu usulün kaldırılmasını sağlamıştır.[/FONT]
[/FONT][FONT=verdana, tahoma, arial][FONT=verdana, tahoma, arial]82 anayasası yasama sürecini uzatıcı ve kanunların yapılmasını güçleştirici nitelik taşıyan iki meclis sistemine son vererek cumhuriyet senatosunu kaldırmış böylece yasama süreci süratlenmiş ve basitleşmişti.[/FONT]
[/FONT]
[FONT=verdana, tahoma, arial]Parlamenter sisteme işlerlik kazandırma gereksiz tıkanma ve bunalımları önleme amacını güden bu tür kurum ve kurallara literatürde rasyonelleştirilmiş parlamentarizm denir.Bu anlamda 82 anayasası rasyonel parlamentarizm yönünde bir eğilim gösterdiği öne sürülebilir.[/FONT]
[/FONT]
[FONT=verdana, tahoma, arial]-1982 Anayasası 1961 Anayasasına Oranla Daha Az katılmacı bir demokrasi modelini benimsemiştir. [/FONT]
[/FONT]
[FONT=verdana, tahoma, arial]Çok partili hayata geçişten sonra klasik liberal demokrasi bağlamı içinde başlıca iki demokrasi anlayışı etkili olmuştur.Birinci anlayış daha az katılmacı ve çoğulculuk taraftarıdır.Buna göre halkın esas rolü belirli zamanlarla kendisini yönetecek olanları seçmekten ibarettir.Milli irade bu şekilde belirdikten sonra devlet seçilmiş organlar tarafından yönetilmeli ve halk ya da çeşitli grupların etkisinde kalmamalıdır.Diğer görüş ise halkın siyasete aktif şekilde katılmasına taraftardır.[/FONT]
[/FONT][FONT=verdana, tahoma, arial][FONT=verdana, tahoma, arial]1961 anayasası bu ikinci görüşe 1982 anayasası ise birinci görüşe uygun düşer.Yani 82 anayasası katılmacı demokrasi anlayışını benimsemiş ve belli ölçüde depolitizasyonu amaçlamıştır.Bu amaç anayasanın çeşitli hükümlerine yansımıştır.Bunlar:[/FONT]
[/FONT]
[FONT=verdana, tahoma, arial]a)Siyasi Partilerin teşkilatlanması üzerine yasaklar[/FONT]
[/FONT][FONT=verdana, tahoma, arial][FONT=verdana, tahoma, arial]b)Siyasi partilerin tüzel kişilerle olan ilişkileri üzerine yasaklar.[/FONT]
[/FONT][FONT=verdana, tahoma, arial][FONT=verdana, tahoma, arial]c)Siyasi amaçlı direnişler üzerine yasaklar.[/FONT]
[/FONT][FONT=verdana, tahoma, arial][FONT=verdana, tahoma, arial]d)Dernekler üzerine yasaklar.[/FONT]
[/FONT][FONT=verdana, tahoma, arial][FONT=verdana, tahoma, arial]e)Dernek gösteri yürüyüş ve toplantıları üzerine yasaklar[/FONT]
[/FONT][FONT=verdana, tahoma, arial][FONT=verdana, tahoma, arial]f)Kamu kurumları üzerine yasaklar[/FONT]
[/FONT][FONT=verdana, tahoma, arial][FONT=verdana, tahoma, arial]e)Son olarak da TBMM seçim dönemi 5 yıla çıkmış ve en fazla bir ara seçim yapılabileceği esası konmuştur. [/FONT]
[/FONT][FONT=verdana, tahoma, arial][FONT=verdana, tahoma, arial]Sivil toplum kuruluşlarının siyasi partilerle işbirliğinde bulunmalarını ve siyasi faaliyete girmelerini yasaklayan bu hükümlerin hemen tümü 1995teki anayasa değişikliği ile kaldırılmıştır.[/FONT]
[/FONT]
[FONT=verdana, tahoma, arial]Hukuka Uygunluk Denetimi:Kendinden önceki normlara uygun olup olmadığının denetimi[/FONT]
[/FONT][FONT=verdana, tahoma, arial][FONT=verdana, tahoma, arial]Yerindelik Denetimi:Normu yürürlüğe koyan organın takdir yetkisinin denetlenmesi[/FONT]
[/FONT]
[FONT=verdana, tahoma, arial]Devletin Temel Nitelikleri[/FONT]
[/FONT]
[FONT=verdana, tahoma, arial]I)Cumhuriyetçilik: (1921 anayasasındaki 1923 değişiklikleri ile anayasaya girdi).[/FONT]
[/FONT]
[FONT=verdana, tahoma, arial]Devlet şekli olarak Cumhuriyet egemenliğin kişi ya da zümreye değil toplumun tümüne ait olan bir devleti ifade eder.Egemenliğe göre hareket edilir.Devlet organları seçimle belirlenir.[/FONT]
[/FONT][FONT=verdana, tahoma, arial][FONT=verdana, tahoma, arial]Hükümet şekli olarak başta devlet başkanı olmak üzere temel organların seçim ilkesi ile kurulmuş olduğu oluşumunda veraset ilkesinin olmadığı bir hükümet sistemidir.[/FONT]
[/FONT][FONT=verdana, tahoma, arial][FONT=verdana, tahoma, arial]Cumhuriyet ile monarşinin arasındaki temel fark cumhuriyetin vatandaşlık monarşinin ise uyrukluk(tabiyet) kavramlarına dayanmasıdır.Monarşide monarkın şahsı kutsal ve sorumsuzdur.Cumhuriyet ise toplumun ortak iradelerinin ürünüdür.Herkes eşittir.Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadır.[/FONT]
[/FONT]
[FONT=verdana, tahoma, arial]II)Başlangıç İlkeleri,toplumun huzuru,milli dayanışma ve adalet:[/FONT]
[/FONT]
[FONT=verdana, tahoma, arial]Her iki anayasada da Anayasanın dayandığı temel görüş ve ilkeleri belirten başlangıç kısmını anayasa metnine dahil saymıştır.Uygulanabilir hukuk normları çıkarmak kolay değildir fakat normların uygulanması açısından katkısı söz konusu olabilir.[/FONT]
[/FONT][FONT=verdana, tahoma, arial][FONT=verdana, tahoma, arial]Anayasa mahkemesi anayasaya uygunluk denetimi yaparken başlangıç ifadelerini destek ölçü norm olarak kullanır.Esas ölçü norm olarak da bu ilkelerin maddelerdeki somut haklini kullanması gerekir.AY.mahk. 1961 anayasası döneminde hiçbir başlangıç ilkesini destek ölçü norm olarak kullanmadığı halde 1982 anayasası döneminde birçok kararın gerekçesi başlangıca dayandırılır.Bunun yapılmasının bir yerindelik denetimi olarak algılayabiliriz.[/FONT]
[/FONT][FONT=verdana, tahoma, arial][FONT=verdana, tahoma, arial]III)Atatürk Milliyetçiliğine Bağlılık:[/FONT]
[/FONT]
[FONT=verdana, tahoma, arial]1982 anayasasının seleflerinde başka kavramlar vardır.1924 anayasasında 1937de yapılan değişikliklerle yer verilen kavram milliyetçilik.1961 anayasasında ise milli devlet kavramı görülür.1982 anayasasında ise Atatürk milliyetçiliğine bağlılık kavramı vardır.Bunların sebebi bu hükmün yanlış yorumlanmasına mahal vermemektir.[/FONT]
[/FONT]
[FONT=verdana, tahoma, arial]Atatürk milliyetçiliği akılcı çağdaş,medeni ileriye dönük demokratik toplayıcı insani barışçıdır.Bu milliyetçilik milliyetçiliği reddeden akımlara karşı olduğu gibi ırkçılığa ve şovenizme de karşıdır.[/FONT]
[/FONT]
[FONT=verdana, tahoma, arial]1961 anayasasında milliyetçilik denmesinin sebebi demokrasi mekanizmaları kullanılarak totaliter rejim kurulmasını engellemek.[/FONT]
[/FONT]
[FONT=verdana, tahoma, arial]IV)Laiklik:[/FONT]
[/FONT]
[FONT=verdana, tahoma, arial]İki unsurla açıklanır:[/FONT]
[/FONT][FONT=verdana, tahoma, arial][FONT=verdana, tahoma, arial]-Din hürriyetiin hürriyeti vicdan ve ibadet hürriyetinden oluşur.Herkes dilediği dini seçmekte özgürdür.Ya da hiçbir dini seçmeyebilir.Bu hak mutlak bir hürriyettir.Bu hak kişiye negatif statü hakkı tanır.(Nüfus cüzdanlarında din belirtilmesi 24.maddeye açıkça aykırıdır.)İbadet hürriyeti ise kişinin inandığı dinin gerektirdiği ibadetleri,ayin ve törenleri serbestçe yapabilmesidir.[/FONT]
[/FONT]
[FONT=verdana, tahoma, arial]Laik bir devletin açıkça ya da zımnen bir dini olamaz.Laikliğin bir diğer unsuru ise çeşitli dinlerin mensupları arasında kanun önünde ayrılık yapmaması hepsine eşit işlem yapmasıdır.[/FONT]
[/FONT][FONT=verdana, tahoma, arial][FONT=verdana, tahoma, arial]Laik bir devlette din kurumları devlet fonksiyonlarına giremeyeceği gibi devlet kurumları da din fonksiyonlarını ifa edemez.[/FONT]
[/FONT]
[FONT=verdana, tahoma, arial]Diyanet İşlerinin Kurulma Sebepleri:[/FONT]
[/FONT][FONT=verdana, tahoma, arial][FONT=verdana, tahoma, arial]-Camilerin özerkliğe sahip olmaması[/FONT]
[/FONT][FONT=verdana, tahoma, arial][FONT=verdana, tahoma, arial]-İslamın ihtiyaçları yüzünden din adamlarının belli bir statüye sahip olmaları ve bu insanların devlete karşı ayaklanmamaları için.[/FONT]
[/FONT][FONT=verdana, tahoma, arial][FONT=verdana, tahoma, arial]Laiklik:[/FONT]
[/FONT]
[FONT=verdana, tahoma, arial]Din Hürriyeti: (1) Vicdan Hürriyeti: (mutlak) Herkesin dilediği dini [/FONT]
[/FONT][FONT=verdana, tahoma, arial][FONT=verdana, tahoma, arial]Veya hiçbir dini benimsememesi[/FONT]
[/FONT][FONT=verdana, tahoma, arial][FONT=verdana, tahoma, arial](AY.mad.24 1/3)[/FONT]
[/FONT][FONT=verdana, tahoma, arial][FONT=verdana, tahoma, arial](2) İbadet Hürriyeti: (sınırlı) Kişinin inandığı dinin [/FONT]
[/FONT][FONT=verdana, tahoma, arial][FONT=verdana, tahoma, arial]gerektirdiği ibadet ayin ve[/FONT]
[/FONT][FONT=verdana, tahoma, arial][FONT=verdana, tahoma, arial]törenleri serbestçe yapabilmesidir. [/FONT]
[/FONT]
[FONT=verdana, tahoma, arial]Din Ve Devlet İşlerinin Ayrılığı:[/FONT]
[/FONT]
[FONT=verdana, tahoma, arial](1)Resmi bir devletin dinin olmaması [/FONT]
[/FONT][FONT=verdana, tahoma, arial][FONT=verdana, tahoma, arial](2)Devletin bütün din mensuplarına eşit davranması.[/FONT]
[/FONT][FONT=verdana, tahoma, arial][FONT=verdana, tahoma, arial](3)Din kurumları ile devlet kurumlarının ayrı olması.[/FONT]
[/FONT][FONT=verdana, tahoma, arial][FONT=verdana, tahoma, arial](4)Devlet yönetiminin din kurallarından etkilenmemesi.[/FONT]
[/FONT][FONT=verdana, tahoma, arial][FONT=verdana, tahoma, arial]a)Devlet yönetiminin din kurallarına uygun olma [/FONT]
[/FONT][FONT=verdana, tahoma, arial][FONT=verdana, tahoma, arial]şartının aranmaması.[/FONT]
[/FONT][FONT=verdana, tahoma, arial][FONT=verdana, tahoma, arial]b)Devlet yönetiminde din kurallarından [/FONT]
[/FONT][FONT=verdana, tahoma, arial][FONT=verdana, tahoma, arial]esinlenilmemesi. [/FONT]
[/FONT][FONT=verdana, tahoma, arial][FONT=verdana, tahoma, arial]-Devlet Yönetiminde Din kurallarından Etkilenilmemesi:[/FONT]
[/FONT]
[FONT=verdana, tahoma, arial]1876 Kanun-i Esasiye göre padişahın görevlerinden biri ahkam-ı şeriinin uygulanmasıdır.Meclis-i Ayanın görevlerinden biri meclis-i mebusan tarafından kabul edilen kanunların İslama uygun olarak denetlenmesidir. Laiklikte hukuk kuralları ve devlet işlemleri herhangi bir dinin kurallarına uygunluğu denetlenmez ve hukuk kurallarında din esaslarından esinlenilmez buna göre hareket edilmez.[/FONT]
[/FONT]
[FONT=verdana, tahoma, arial]V) Demokratik Devlet:[/FONT]
[/FONT]
[FONT=verdana, tahoma, arial]1961 anayasasında İnsan haklarına saygılı devlet ibaresi yerine 1982 anayasasında insan haklarına saygılı ibaresi gelmiştir.Kimi yazarlara göre dayanan ibaresi daha kuvvetli saygılı ise her zaman kısıtlanabilir anlamı içeriyordu.Lafzen bakıldığında 1.de vurgu var fakat öz itibariyle ve hukuki olarak ikisi de aynı ve insan haklarını temel alan özelliğe dayanır.[/FONT]
[/FONT][FONT=verdana, tahoma, arial][FONT=verdana, tahoma, arial]İnsan haklarına saygılı demokratik devlet ;liberal hürriyetçi batıcı demokrasi denen kavramlardır.[/FONT]
[/FONT]
[FONT=verdana, tahoma, arial]Unsurları:[/FONT]
[/FONT][FONT=verdana, tahoma, arial][FONT=verdana, tahoma, arial]-Başlıca karar organlarının genel oya dayanması[/FONT]
[/FONT][FONT=verdana, tahoma, arial][FONT=verdana, tahoma, arial]-Bu organları belirlemek üzere yapılan seçimlerde en az 2 alternatif olması.[/FONT]
[/FONT][FONT=verdana, tahoma, arial][FONT=verdana, tahoma, arial]-Anayasada temel hak ve hürriyetlere geniş olarak yer verilmesi ve devlet otoritesinin temel haklar karşısında sınırlandırılmış olması.[/FONT]
[/FONT]
[FONT=verdana, tahoma, arial]-Başlıca Karar Organlarının Genel Oya Dayanması:[/FONT]
[/FONT][FONT=verdana, tahoma, arial][FONT=verdana, tahoma, arial]Devlet otoritesinin kaynağının dünyevi esaslara dayanması yahut egemenlik yetkisinin millete ait olduğuna hükmeden anayasa hükmünün benimsenmesi.Bu kavram Fransız ihtilali ile doğar.Fakat uzun süre millet direkt olarak siyasete egemen olmadı ve seçim yapamadı.Başlıca organların seçimi bir zümre tarafından yapıldı.Bunun sebebi ise millet kavramı ile halk kavramının farklı olması.Millet geçmişi ve geleceği kucaklayan bir tüzel kişi.Milli menfaati en iyi şekilde değerlendirebilecek olan seçkin sınıftı.Dolayısıyla 18.yy. klasik anlayışına göre milletle halk örtüşmezdi.[/FONT]
[/FONT]
[FONT=verdana, tahoma, arial]Türk pozitif hukukunda ise egemenlik yetkisinin halkın olması hükmü ilk defa 1921 anayasasında yer aldı böylece gelenekselden moderne geçiş yaşanmıştır.Saltanat ise fiilen kalkmıştır.[/FONT]
[/FONT][FONT=verdana, tahoma, arial][FONT=verdana, tahoma, arial]1924 anayasasında 21de olduğu gibi egemenliğin millete ait olduğu ve bu yetkiyi TBMMnin kullanacağı belirtilmişti.61-4e göre egemenlik yetkisi Türk Milleti adına (yasama yürütme yargı) bütün anayasal organlar eşit derecede yetkili kılınmıştır.Tüm bu organlar yetkilerini kullanırken anayasaya riayet etmelidir.24e göre asıl üstün olan TBMMdir (yasama)[/FONT]
[/FONT]
[FONT=verdana, tahoma, arial]Genel Oy İlkesi:Herkesin seçimlere katılabilmesi ilkesidir.Sınırlı oy tedricen ortadan kalkmıştır.1.ve 2.meşrutiyet zamanlarında oy hakkı sadece belli serveti olan Osmanlı erkeklerine tanındı.1934den itibaren de kadınlara da seçme ve seçilme hakkı tanındı.1982 anayasasının ilk metninde oy verme hakkı 21 yaş idi.1987deki anayasa değişiklikleri ile bu sınır 20 yaşa 1995te ise 18 yaşa indirildi.Bir kişinin oy verebilmesi için seçmen kütüğüne kayıtlı olması gerekir.[/FONT]
[/FONT]
[FONT=verdana, tahoma, arial]Eşit Oy İlkesi:Herkesin tek oy hakkına sahip olmasıdır.Önceden aile reislerine servet düzeylerine göre birden fazla oy hakkı tanınmıştır.Fakat şu anda böyle bir uygulama kalmamıştır.[/FONT]
[/FONT]
[FONT=verdana, tahoma, arial]Seçimlerin Serbestliğieçmenlerin baskı ya da dayatma altında olmadan kendi hür iradeleri ile seçim yapmalarıdır.Yapılan değişikliklerle bu seçim ödev haline gelmiş ve kullanılmaması halinde yaptırımları kanunda düzenlenmiştir.[/FONT]
[/FONT]
[FONT=verdana, tahoma, arial]Oy Gizliliğiireylerin tek başlarına oy kullanabilecekleri bir ortam hazırlanması.[/FONT]
[/FONT]
[FONT=verdana, tahoma, arial]Açık sayım-döküm:Oy kullanımı tamamlanınca sandıkların kamuoyu huzurunda açılıp sayılmasıdır.Bu ilke seçim sonuçlarına hile ve yolsuzluluğun karışmasını önlemek içindir.[/FONT]
[/FONT]
[FONT=verdana, tahoma, arial]Seçimlerin tek dereceli olmasıeçmenlerin doğrudan doğruya kendi temsilcilerini seçmeleridir.1946dan beri tek dereceli seçim sistemi uygulanmaktadır.[/FONT]
[/FONT]
[FONT=verdana, tahoma, arial]Seçimlerin yargı organlarının denetiminde yapılması: Anayasanın 79.maddesine göre seçimlerin yargı organlarının genel yönetimi ve denetimine bırakılmıştır.Böylece seçimlere hile ve yolsuzluk karışması engellenmiştir.1961 anayasasından önce milletvekillerinin seçim tutanaklarını kabul etme görevi TBMMye aitti.Dolayısıyla bu tutanakların kabul veya reddinde siyasal düşünce önemli rol oynuyordu.1961 ve 1982 anayasalarında ise seçimlerin yönetim ve denetimi tarafsız yargı organlarına bırakılmıştır böylece seçimlerin dürüstlüğü güvence altına alınmıştır.[/FONT]
[/FONT]