-
- Üyelik Tarihi
- 2 Ağu 2016
-
- Mesajlar
- 11,694
-
- MFC Puanı
- -894
Amerika'ya doğru Atlas Okyanusu'nun batısına açılma teşebbüsü, daha onuncu yüzyılda başlamıştır. Bu yüzyılın sonlarına doğru Gröenland'ın batı kıyılarına ulaşılmıştır.Bundan sonra Amerika ilk olarak Cenovalı bir gezgin olan Kristof Kolomb (Christopher Columbus) tarafından keşfedilmiştir,. Kristof Kolomb, daha yirmi sekiz yaşlarında iken, dünyayı dolaşarak Asya'ya gitmeyi tasarlamış,Amerika'ya doğru Atlas Okyanusu'nun batısına açılma teşebbüsü, daha onuncu yüzyılda başlamıştır.
Bu yüzyılın sonlarına doğru Gröenland'ın batı kıyılarına ulaşılmıştır.Bundan sonra Amerika ilk olarak Cenovalı bir gezgin olan Kristof Kolomb (Christopher Columbus) tarafından keşfedilmiştir,. Kristof Kolomb,bu plânına karaya "Katolik hanedanı batı denizleri amirali" olarak ve büyük üniformasını giyerek çıkmış, İspanya Krallığı ve Kraliçesi adına adayı zapt ederek Tanrıya dua etmiştir. Kristof Kolomb, uygulamak için yıllarca imkân aramıştır. İspanya'ya giderek düşüncesini Kraliçe İsabella'ya açmış, uzun tartışmalardan sonra isteğini kabul ettirmiştir.
Bunun üzerine sefer hazırlıklarına başlanmış, emrine tahsis edilen üç gemi ve 88 tayfa ile 3 Ağustos 1492 de İspanya'nın Palos limanından hareket etmiştir. Hareketten üç gün sonra büyük bir fırtınaya tutulmuşlar ve gemilerinden Pinta'nm direği kırılmıştır. Bu zorlu yolculuk sonunda, 12 Ağustos'ta Kanarya adalarına ulaşabilmişlerdir.. Arapların "Karanlığın yeşil denizi" dedikleri Atlas Okyanusunun bilinmeyen sularına doğru yol almışlardır. Yolculuk, gün geçtikçe daha da zorlaşmaya başlamış, bir taraftan gemilerin bozulan yerlerini tamir ettirirken, bir taraftan da moralleri bozulan tayfalarla uğraşmak zorunda kalmıştır.
Bu arada tayfaların çoğu geri dönmek için Kristof Kolomb'u uğraşmaya başlamışlardır. Dönmeyi reddeden Kristof Kolomb, içindeki inanca rağmen Asya'nın doğusuna ulaşacabilecekleri konusunda tereddüde düşmeğe başlamıştır. İşte bu sıralarda ,11 Ekim'de denizde tahta parçalarının görünmeğe başlaması yeni ümitlenmelerine sebep olmuş, ertesi günde karanın göründüğünü müjdeleyen top sesleri arasında, amaçlarına ulaşmışlardır. Keşfolunan bu kara parçasının genel olarak San Salvadoradası olduğu kabul edilmektedir. Kristof Kolomb, bu adadan sonra Bahama adaları grubunun öbür adalarını da teker teker keşfederek buralarını isimlendirmiş, bundan sonra Küba ve Kolomb adalarını da keşfetmiştir. Kristof Kolomb, bu gezisinden sonra 1498 de iki defa daha sefere çıkmıştır.
Bu seferlerinde de yeni yeni yerler bulmuştur. Fakat tarihte dönüm noktası olan bu gezileriyle, Kristof Kolomb yeni bir kıt'a keşfettiğini hiçbir zaman iddia etmemiş, Asya sularında kendi efendilerine yeni gelir kaynakları bulmak şerefiyle,büyük bir denizcilik başarısı kazandığını sanmıştır.Kristof Kolomb'dan sonra Portekizli Cabrel Magellan, Cortez, Amerigo Vespucci tarafından Amerikanın başka yerleri keşfetmiştir. Amerika'ya, asıl bulanın adı yerine, buranın yeni bir kıt'a olduğunu bildiren Amerigo Vespucci'nin adı verilmiştir. Buna da sebep, Alman bilginlerinden Martin Waldseemüller'in, bu iddialara önem vermesi ve yaptığı haritaya, Amerigo Vespucci'nin ülkesi anlamına gelen "Americi Terra" adını yazmasıdır.
Bu yüzyılın sonlarına doğru Gröenland'ın batı kıyılarına ulaşılmıştır.Bundan sonra Amerika ilk olarak Cenovalı bir gezgin olan Kristof Kolomb (Christopher Columbus) tarafından keşfedilmiştir,. Kristof Kolomb,bu plânına karaya "Katolik hanedanı batı denizleri amirali" olarak ve büyük üniformasını giyerek çıkmış, İspanya Krallığı ve Kraliçesi adına adayı zapt ederek Tanrıya dua etmiştir. Kristof Kolomb, uygulamak için yıllarca imkân aramıştır. İspanya'ya giderek düşüncesini Kraliçe İsabella'ya açmış, uzun tartışmalardan sonra isteğini kabul ettirmiştir.
Bunun üzerine sefer hazırlıklarına başlanmış, emrine tahsis edilen üç gemi ve 88 tayfa ile 3 Ağustos 1492 de İspanya'nın Palos limanından hareket etmiştir. Hareketten üç gün sonra büyük bir fırtınaya tutulmuşlar ve gemilerinden Pinta'nm direği kırılmıştır. Bu zorlu yolculuk sonunda, 12 Ağustos'ta Kanarya adalarına ulaşabilmişlerdir.. Arapların "Karanlığın yeşil denizi" dedikleri Atlas Okyanusunun bilinmeyen sularına doğru yol almışlardır. Yolculuk, gün geçtikçe daha da zorlaşmaya başlamış, bir taraftan gemilerin bozulan yerlerini tamir ettirirken, bir taraftan da moralleri bozulan tayfalarla uğraşmak zorunda kalmıştır.
Bu arada tayfaların çoğu geri dönmek için Kristof Kolomb'u uğraşmaya başlamışlardır. Dönmeyi reddeden Kristof Kolomb, içindeki inanca rağmen Asya'nın doğusuna ulaşacabilecekleri konusunda tereddüde düşmeğe başlamıştır. İşte bu sıralarda ,11 Ekim'de denizde tahta parçalarının görünmeğe başlaması yeni ümitlenmelerine sebep olmuş, ertesi günde karanın göründüğünü müjdeleyen top sesleri arasında, amaçlarına ulaşmışlardır. Keşfolunan bu kara parçasının genel olarak San Salvadoradası olduğu kabul edilmektedir. Kristof Kolomb, bu adadan sonra Bahama adaları grubunun öbür adalarını da teker teker keşfederek buralarını isimlendirmiş, bundan sonra Küba ve Kolomb adalarını da keşfetmiştir. Kristof Kolomb, bu gezisinden sonra 1498 de iki defa daha sefere çıkmıştır.
Bu seferlerinde de yeni yeni yerler bulmuştur. Fakat tarihte dönüm noktası olan bu gezileriyle, Kristof Kolomb yeni bir kıt'a keşfettiğini hiçbir zaman iddia etmemiş, Asya sularında kendi efendilerine yeni gelir kaynakları bulmak şerefiyle,büyük bir denizcilik başarısı kazandığını sanmıştır.Kristof Kolomb'dan sonra Portekizli Cabrel Magellan, Cortez, Amerigo Vespucci tarafından Amerikanın başka yerleri keşfetmiştir. Amerika'ya, asıl bulanın adı yerine, buranın yeni bir kıt'a olduğunu bildiren Amerigo Vespucci'nin adı verilmiştir. Buna da sebep, Alman bilginlerinden Martin Waldseemüller'in, bu iddialara önem vermesi ve yaptığı haritaya, Amerigo Vespucci'nin ülkesi anlamına gelen "Americi Terra" adını yazmasıdır.