Neler yeni
MEGAForum - Teknoloji Forumu

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı yada giriş yapmalısınız. Forum üye olmak tamamen ücretsizdir.

  • Web sitemizin içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için Web sitemize kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Web sitemize üye olmak tamamen ücretsizdir.
  • Sohbetokey.com ile canlı okey oynamaya ne dersin? Hem sohbet et, hem mobil okey oyna!
  • Soru mu? Sorun mu? ''Bir Sorum Var?'' sistemimiz aktiftir. Paylaşın beraber çözüm üretelim.

Amerika Birleşik Devletleri -2-

Ragnar

Bilgi size güç verir ama karakter saygı uyandırır
MFC Üyesi
  • Üyelik Tarihi
    12 Kas 2020
  • Mesajlar
    2,474
  • MFC Puanı
    29,290
Ekonomi

Uluslararası Para Fonu'na göre ABD, $22.7 trilyonluk GSYİH'i ile Dünya ekonomisinin %24'ünü Satın alma gücü paritesine göre ise %16'sını oluşturmaktadır.[52][53] Amerika Birleşik Devletleri dünyanın en büyük ithalatçısı ve dünyanın en büyük ikinci ihracatçısı olsa da kişi başına ihracatı nispeten küçüktür. 2010 yılı itibarıyla ABD ticaret açığı $635 milyar dolardır.[54] En büyük ticaret ortakları Kanada, Çin, Japonya, Meksika ve Almanya'dır.

1983'ten 2008'e kadar, ABD reel bileşik yıllık GSYİH büyümesi, G7'nin geri kalanının %2,3 büyüme ortalamasına kıyasla %3,3 idi.[55] Ülke, kişi başına nominal GSYİH bakımından dünyada 5., satın alma gücü paritesine göre GSYİH'de 7. sırada yer almaktadır.[56][57] ABD Doları rezerv bakımından dünyada 1. sıradadır.

2009 yılında özel sektörün ekonominin %86,4'ünü oluşturduğu tahmin ediliyordu. Ekonomisi sanayileşme sonrası gelişmiştir ve hala endüstriyel bir güç olmaya devam etmektedir.[60] 2010 yılında Amerikan iş gücü 154.1 milyon kişiden (%50) oluşuyordu. 21.2 milyon kişi istihdam ile hükûmet, lider konumdadır. En büyük özel istihdam sektörü, 16.4 milyon kişi ile sağlık ve sosyal yardım sektörüdür. Avrupa ülkelerine kıyasla daha az parayı halka dağıtır ve nüfusu görece fazladır bu yüzden refah seviyesi ekonomisine göre düşüktür.

Amerika Birleşik Devletleri, işçilerine ücretli izin garantisi vermeyen[62] tek gelişmiş ekonomidir ve yasal olarak ücretli aile izni olmayan birkaç ülkeden biridir.[63] Amerika Birleşik Devletleri Çalışma İstatistikleri Bürosuna göre, tam zamanlı çalışan Amerikan işçilerinin %74'ü hastalık izni alıyor, ancak yarı zamanlı işçilerin %24'ü bu haktan faydalanıyor. 2009 yılında Amerika Birleşik Devletleri, Lüksemburg ve Norveç'in ardından, en yüksek 3. işgücü verimliliğine sahip oldu.

Bilim ve Teknoloji

Amerika Birleşik Devletleri 19. yüzyılın sonlarından beri teknolojik yeniliklerde ve 20. yüzyılın ortalarından beri bilimsel araştırmalarda lider olmuştur. Değiştirilebilir parçalar üretme yöntemleri, 19. yüzyılın ilk yarısında ABD Savaş Departmanının Federal Silah fabrikaları tarafından geliştirildi. Bu teknoloji, makine takım endüstrisinin kurulmasıyla birlikte, 19. yüzyılın sonlarında ABD'nin büyük ölçekli dikiş makineleri, bisikletler ve diğer öğelerin imalatına sahip olmasını sağladı ve Amerikan üretim sistemi olarak tanındı. 20. yüzyılın başlarında fabrika elektrifikasyon ve montaj hattı ve diğer emek tasarrufu sağlayan tekniklerin ortaya çıkışı seri üretim sistemini yarattı.21. yüzyılda, Amerika Birleşik Devletlerinde araştırma ve geliştirme finansmanının yaklaşık üçte ikisi özel sektörden gelir.[67] Amerika Birleşik Devletleri, bilimsel araştırma makalelerinde ve etki faktörü konusunda dünyaya öncülük eder.

1876'da Alexander Graham Bell ilk ABD telefon patentini aldı. Thomas Edison'un araştırma laboratuvarı, türünün ilk örneği olan fonografı, ilk uzun ömürlü ampulü ve ilk uygulanabilir film kamerasını geliştirdi.[70] Sonuncusu, dünya çapında eğlence endüstrisi ortaya çıkmasına neden oldu. 20. yüzyılın başlarında, Ransom E. Olds ve Henry Ford otomobil şirketleri montaj hattını popüler yaptılar. Wright kardeşler, 1903'te ilk sürekli ve kontrollü havadan ağır güçle çalışan uçuşu yaptılar.

1920'lerde ve 30'larda faşizm ve Nazizm'in yükselişi, Albert Einstein, Enrico Fermi ve John von Neumann dahil olmak üzere birçok Avrupalı bilim insanının Birleşik Devletlere göç etmesine yol açtı. II. Dünya Savaşı sırasında Manhattan Projesi nükleer silahlar geliştirerek Atomik Çağ'ı başlatırken, Uzay Yarışı roketçilikte, malzeme bilimi ve havacılık'ta hızlı ilerlemeler sağladı.

1950'lerde neredeyse tüm modern elektronikte önemli bir aktif bileşen olan transistör'ün icadı, birçok teknolojik gelişmeye ve ABD teknoloji endüstrisinde önemli bir genişlemeye yol açtı.[75] Bu da, Kaliforniya'daki Silikon Vadisi gibi ülke çapında birçok yeni teknoloji şirketinin ve bölgesinin kurulmasına yol açtı. Advanced Micro Devices (AMD) ve Intel gibi Amerikan mikroişlemci şirketlerinin yanı sıra Adobe Systems, Apple Inc., IBM, Microsoft ve Sun Microsystems gibi hem bilgisayar yazılım hem de donanımı şirketlerince sağlanan ilerlemeler kişisel bilgisayarı yarattı ve popüler yaptı. ARPANET, 1960'larda Savunma Bakanlığı gereksinimlerini karşılamak için geliştirildi ve İnternet'e evrilen gelişen ağlar serisi'nin ilki oldu. Amerika Birleşik Devletleri, 2019 ve 2020'de Küresel Buluş Endeksi'nde (İsviçre ve İsveç'ten sonra) üçüncü sırada yer aldı.

Gelir, zenginlik ve yoksulluk

Dünya nüfusu'nun %4,24'ünü oluşturan Amerikalılar topluca dünyanın toplam servetinin %29,4'üne sahiptir ve bu, ülkeler arası en büyük yüzdedir. Ayrıca 2020 itibarıyla 724 milyarder ve 10,5 milyon milyonerle dünyadaki milyoner'lerle ABD ayrıca milyarder sayısında ilk sıradadır.[83][84] 2019-2021 küresel SARS-CoV-2 pandemisi öncesinde, Credit Suisse, yaklaşık 18.6 milyon ABD vatandaşını 1 milyon doları aşan net değere sahip olarak listeledi. Küresel Gıda Güvenliği Endeksi, Mart 2013'te gıda satın alınabilirliliği ve genel gıda güvenliği açısından ABD'yi bir numarada sıraladı.[86] Amerikalılar ortalama konut ve kişi başına olarak AB sakinlerden iki katından çok yaşam alanları vardır. 2017 yılı için Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı, Amerika Birleşik Devletleri'ni İnsani Gelişme Endeksi (HDI) ne ve eşitsizlik-ayarlı HDI (IHDI) 'ye göre 189 ülke arasında 13. sırada yer aldı.


ABD'de zenginlik, gelir ve vergiler gibi yüksek oranda yoğunlaşmıştır; yetişkin nüfusun en zengin %10'u ülkenin hane halkı servetinin %72'sine sahipken, alt yarısı sadece %2'sine sahiptir.[90]

Federal Rezerv'e göre, en tepedeki %1, 2016'da ülke servetinin %38,6'sını kontrol ediyordu.[91] 2017'de Forbes, yalnızca üç kişinin (Jeff Bezos, Warren Buffett ve Bill Gates) nüfusun alt yarısından daha fazla paraya sahip olduğunu buldu. OECD tarafından 2018 yılında yapılan bir araştırmaya göre, Birleşik Devletler, büyük ölçüde zayıf toplu pazarlık sistemi ve risk altındaki işçiler için hükümet desteğinin olmaması nedeniyle, neredeyse diğer tüm gelişmiş ülkelerden daha fazla az gelirli işçi yüzdesine sahiptir. Gelir elde edenlerin en üstteki yüzde biri olan üst sınıf, gelirin devlet transferleri hariç piyasa geliri olarak tanımlandığı 2009'dan 2015'e kadar elde edilen gelirlerin yüzde 52'sini oluşturdu.

Yıllarca süren durgunluğun ardından, medyan hane geliri, iki yıl üst üste rekor büyümenin ardından 2016'da rekor seviyeye ulaştı. Ancak gelir eşitsizliği rekor seviyelerde kalmaya devam etmekte ve gelir kazananların beşte biri toplam gelirin yarısından fazlasını eve götürmektedir.

En tepedeki yüzde birin aldığı 1976'da yüzde dokuz iken 2011'de yüzde 20'ye iki katına çıkan toplam yıllık gelir payındaki artış, gelir eşitsizliğini önemli ölçüde etkiledi[96] ve Amerika Birleşik Devletleri'ni OECD üyeleri arasında en geniş gelir dağılımlarından birisi yaptı. Gelir eşitsizliğinin kapsamı ve önemi tartışma konusudur.

Ocak 2019'da yaklaşık 567,715 korunaklı ve korumasız ABD'deki evsiz kişi vardı ve neredeyse bunların üçte ikisi acil durum barınağı ya da geçici konut programında kalıyordu. 2007 seviyelerine göre yaklaşık %35 daha fazla olarak 2011'de 16.7 milyon çocuk gıda güvenliği olmayan hanelerde yaşıyordu, ancak yıl boyunca gıda alımı ya da yeme alışkanlıkları bozulmuş ve çoğu vaka kronik olmayan yalnızca 845,000 ABD'li çocukta (%1.1) düşüş yaşandı.

2018 haziran itibarıyla 40 milyon kişi, yani ABD nüfusunun kabaca %12.7'si, 13.3 milyon çocuk da dahil olmak üzere yoksulluk içinde yaşıyordu. Yoksulların 18.5 milyonu derin yoksulluk içinde yaşıyordu (aile geliri yoksulluk eşiğinin yarısının altında) ve beş milyondan fazlası ise "Üçüncü Dünya' koşullarında" yaşıyordu.2017'de, yoksulluk oranlarına göre en düşük ve en yüksek olan ABD eyaletleri ya da bölgeleri sırasıyla New Hampshire (%7,6) ve Amerikan Samoası (%65) idi.

COVID-19 pandemisi'nin neden olduğu ekonomik etki ve kitlesel işsizlik, Aspen Enstitüsü tarafından yapılan ve 2020'nin sonuna kadar 30 ila 40 milyon insanın tahliye riski altında olduğunu gösteren analizle kitlesel tahliye krizi korkularını artırdı.

Nüfus

Amerika Birleşik Devletleri Nüfus Sayım Bürosu yaklaşık 11,2 milyon yasadışı göçmen de dâhil ülkenin nüfusunu 328.200.000 olarak tahmin eder. 1900'lerde yaklaşık 76 milyon olan ABD nüfusu 20. yüzyılda neredeyse dört katına çıktı. Çin ve Hindistan'dan sonra dünyanın en kalabalık üçüncü ülkesi olan ABD, büyük nüfus artışı beklenen ülkeler arasında büyük ve sanayileşmiş tek ülkedir.

ABD'de 1000'de 13 olan doğum hızı, %35 olan dünya ortalamasının altındadır. Nüfus artışı hızı pozitif %0,9, birçok gelişmiş ülkeye göre daha yüksektir. 2012 mali yılı içinde, bir milyondan fazla göçmene (çoğu aile birleşimi ile gelen) yasal ikamet hakkı verildi. Meksika, 1965 Göç Yasasından beri yeni ikamet edenlerin önde gelen kaynağıdır. Çin, Hindistan ve Filipinler her sene gönderenler arasında ilk dörttedir. Dokuz milyon Amerikalı homoseksüel, biseksüel ya da transseksüeldir, bu nüfusun en az yüzde dördüne eşittir. 2010 yılında yapılan bir araştırmada erkeklerin yüzde yedisi ve kadınların yüzde sekizi kendini gey, lezbiyen ya da biseksüel olarak tanımlamıştır.

Göçler

ABD bir göçmen ülkesidir. Göçmenler tarafından kurulmuş ve geliştirilmiştir. Hâlâ dünyanın en çok göç alan ülkelerinden birisidir. Amerika Birleşik Devletleri'nin 4 Temmuz 1776'daki bağımsızlığından hemen önce nüfus yaklaşık 2,5 milyon kadardı (%95 Beyaz Avrupalı, %5 Siyahi Afrikalı). Bu beyaz nüfusta en büyük pay Almanların ve İskandinav ülkelerinindir (İsveç, Norveç, Danimarka). Bu uluslar ilk 3 grubu oluşturmaktaydı (dinî olarak %98 Protestan, %2 Katolik). 1620-1770 yılları arasında bu ilk gelenler karşılıklı evlilikler ve din birliği sayesinde bugün Beyaz Amerikalı denilen (WASP: White, Anglo-Saxon, Protestant yani Beyaz, Anglosakson, Protestan), politikada ve iş dünyasında hâkim konumda olan Amerikan ulusunun ana çekirdeğini oluşturdular. John F. Kennedy hariç, ki kendisi bir Katolik'ti, 2008 yılında seçilen ve bir Afroamerikan olan Barack Obama hariç bütün ABD başkanları bu gruba dâhildir.[125]

Günümüz ABD'sinde yaşayan siyahilerin (Afroamerikanlar) çoğu Amerika'ya getirilen kölelerin soyundan gelmektedir.

1870-1920 yılları arası 2. göç dalgasının oluştuğu yıllardır. Bu yıllarda yukarıda adı geçen devletlerden göçler devam etmektedir; fakat yoğunluk Katolik ve Ortodoks Avrupalılara (İtalyanlar, Yunanlar, Gürcüler, Ermeniler, Ruslar, Lehler, Avusturya-Macaristan, Sırplar) ve İrlandalılara kaymıştır. 1880 yılında nüfus 60 milyona yaklaşmıştır (1950'de %86 Beyaz Avrupalı, %9 Siyahi Afrikalı, %3 Hispanik (Latin Amerikalı); dinî olarak ise %74 Protestan, %20 Katolik, %3 Musevi, %2 Ortodoks ve %1 Budist). ABD'nin nüfusu 1935'te 100 milyona, 1970'te 200 milyona, 2005'te ise 300 milyona ulaşmıştır.

3. göç dalgası 1970'lerin sonunda başlamıştır ve hâlen sürmektedir. Bu göç dalgası daha çok çeşitlilik göstermektedir. Asya'dan, Ortadoğu'dan, eski komünist ülkelerden, Latin ülkelerinden -özellikle Meksika ve Karayipler'den- gelen yoğun Hispanik-Latin Amerikalı göçüdür (yılda yaklaşık 800.000 ila 1,5 milyon arası).

2006 sayımına göre nüfusu 1 milyon ya da üzerinde olan 32 tane grup vardır. 2010 sayımına göre nüfusun çoğunluğu (%63,7) beyaz ve Avrupalı, %16,4'ü Hispanik-Latin Amerikalıdır. Nüfusun %12,2'si Siyahi Afrikalı, %4,7'si Asya kökenli, %0,7'si Amerikan yerlisi, %0,2'si Pasifik adaları yerlisi, %1,9'u melez ve %0,2'si diğer ırklardandır.

Diller

Amerika Birleşik Devletleri'nin federal düzeyde resmî dili yoktur. Ancak ülkede en çok kullanılan dil İngilizcedir (Amerikan İngilizcesi). 2010 yılında 5 yaşın üzerinde olan, yaklaşık olarak 230 milyon kişi diğer bir deyişle nüfusun %80'i evlerinde sadece İngilizce konuşmaktadır, bunu %12 ile İspanyolca takip etmektedir. En az 28 eyalette bazı Amerikalılar İngilizcenin resmi dil olmasını savunmaktadırlar.

Hawaii'de eyalet anayasasına göre Hawaii dili ve İngilizce ortak resmi dillerdir.

İspanyolcanın kullanımı ise Meksika ve Küba'dan gelen göçmenler nedeniyle son yıllarda belli kollarda arttı. Louisiana eyaletinde ise Fransızca kullanılır; çünkü Fransız sömürgeleri burada kurulmuştur.

Din

ABD Anayasasında yapılan ilk değişiklik, dinin özgürce uygulanmasını garanti ediyor ve Kongre'nin kuruluşuna uygun olarak yasa çıkarmasını yasaklıyor.

2013'te yapılan bir ankette, Amerikalıların yüzde 56'sı, dinin "hayatlarında çok önemli bir rol oynadığını" söyledi; bu, diğer gelişmiş ülkelerden çok daha yüksek bir rakam. 2009 Gallup anketinde, Amerikalıların %42'si haftalık veya neredeyse haftalık olarak kiliseye gittiklerini söyledi; bu oran Vermont'ta %23 ile en az ve Mississippi'de %63 ile en çok olarak değişmektedir.

Diğer Batı ülkelerinde olduğu gibi, Amerika Birleşik Devletleri de daha az dindar hale geliyor. Dinsizlik, 30 yaşın altındaki Amerikalılar arasında hızla yayılıyor. Anketler 1980'lerin ortalarından bu yana, Birleşik Devletler'de, özellikle genç Amerikalılar arasında, organize dine olan inancın azaldığını gösteriyor. 2012'de yapılan bir araştırmaya göre, ABD nüfusu içindeki Protestanların oranı, ilk kez çoğunluğun dini kategorisi statüsünü kaybederek %48'e düştü. Dindar olmayan Amerikalıların ortalama 2.2 çocuğu olan Hristiyanlara kıyasla ortalama 1.7 çocuğu var. Hristiyanların %52'si, inançsızların ise %37'si evliliğe daha az istekli.

2014'te yapılan bir ankete göre, Amerika Birleşik Devletleri'ndeki yetişkinlerin %70.6'sı kendilerini Hristiyan olarak tanımlıyor. Protestanlık %46,5 olmasına rağmen, Roma Katolik Kilisesi %20,8 ile en büyük tek mezheptir. 2014'te ABD'li yetişkinlerin %5,9'u Hristiyan olmayan bir dine inandıklarını söyledi.[132] Bunlar arasında Yahudilik (%1.9), Hinduizm (%1.2), Budizm (%0.9) ve İslam (%0.9) bulunmaktadır.[132] Araştırmada, 1990'larda %8.2 iken günümüzde Amerikalıların %22,8'i kendilerini agnostik, ateist veya sadece dinsiz olarak tanımladı. Üniteryen Üniversalizm, Scientology, Bahailik, Sihizm, Jainizm, Şintoizm, Konfüçyanizm, Satanizm, Taoizm, Neo-Druidizm, Yerli Amerikan Dini, Vika, Dini Hümanizm ve Deizm toplulukları da bulunmaktadır.

Protestanlık, tüm Amerikan nüfusunun yaklaşık yarısını oluşturan en büyük Hristiyan dini gruptur. Baptistler %15,4 ile dünyanın en büyük Protestan mezhebidir[142] ve Güneyli Baptist Toplumu ABD nüfusunun %5,3'ü ile en büyük bireysel Protestan mezhebidir.[142] Baptistlere ek olarak, diğer Protestan kategorileri arasında laik Protestanlık, Metodizm, Pentikostalizm, Tanımsız Protestanlar, Lütercilik, Presbiteryenlik, Cemaatçilik, diğer Kalvinizm, Piskoposluk / Anglikanizm, Quakers, Adventistlik, Diğerleri, Hristiyanlık ve Hristiyan Hareketi yer alır.[142] Amerikalı Protestanların üçte ikisi yeniden doğacağını düşünüyor.[142] Amerika Birleşik Devletleri'ndeki Roma Katolikliği, Amerika Birleşik Devletleri'ndeki İspanyol ve Fransız kolonilerinin yanı sıra İngiliz Maryland kolonisi kaynaklıdır.[143] Daha sonra İrlandalı, İtalyan, Leh, Alman ve İspanyol göçünün bir sonucu olarak gelişti. Rhode Island, toplam nüfusun %40'ı ile en büyük Katolik nüfus oranına sahiptir.[144] Utah, Mormon nüfusunun çoğunluğunun dindar olduğu tek eyalettir.[145] Mormon Koridoru ayrıca Arizona, Kaliforniya, Idaho, Nevada ve Wyoming'e kadar genişledi.[146] Doğu Ortodoks Kilisesi, eski bir Rus kolonisi olan Alaska'da nüfusun %5'i tarafından kabul edilmekte[147] ve son zamanlarda Doğu Avrupa'dan gelen göçler nedeniyle Amerika kıtasındaki varlığını sürdürmektedir. Son olarak, Birlik Pentikostalizmi, Yehova'nın Şahitleri, Restorasyonculuk, Mesih Kiliseleri, Hristiyan Bilim, Üniteryenizm ve diğerleri dahil olmak üzere ülkede bir dizi başka Hristiyan grup aktiftir.

İncil Kuşağı, Amerika'nın güneyinde muhafazakar evanjelik Protestan kültürün önemli bir parçası olduğu ve mezhepler arası Hristiyan kilisesi üyeliğine dayalı olarak ulusal ortalamanın üzerinde olan bölgeleri tanımlamak için kullanılan resmi olmayan bir ifadedir. Buna karşılık, New England ve Batı Amerika Birleşik Devletleri'nde din daha az önemli bir rol oynamaktadır.
 
Üst Alt