Altın ışık diye bugünkü dille ifade edebileceğimiz Altun Yaruk, (التون altun altın.[1] ve يرقلق yarukluk nur, ışık, aydınlık; rahatlık.) anlamındadır.
Altun Yaruk, içinde Şehzade ile Aç Pars Hikâyesi gibi catikler ile yer yer lirik bir eda taşıyan ve ağıtları andıran şiirleri içerir. Catik (Hintçe: jātaka Sanskritçe: जातक) içinde açlıktan ölmek üzere olan bir parsı kurtarmak isteyen, özverili şehzade anlatılır. Parsın ölmemesi için şehzade kendisini ona yem eder. Catiğin sonunda Buda, şehzadenin, kendisi olduğunu söyler. Bu hikâye de çok canlı ve akıcı bir biçeme sahiptir. Şehzadenin ölümü üzerine söylenen şiirlerde ise tam bir ağıt havası vardır.
Eski edebiyatımızın önemli eserlerindendir.
Altun Yaruk, içinde Şehzade ile Aç Pars Hikâyesi gibi catikler ile yer yer lirik bir eda taşıyan ve ağıtları andıran şiirleri içerir. Catik (Hintçe: jātaka Sanskritçe: जातक) içinde açlıktan ölmek üzere olan bir parsı kurtarmak isteyen, özverili şehzade anlatılır. Parsın ölmemesi için şehzade kendisini ona yem eder. Catiğin sonunda Buda, şehzadenin, kendisi olduğunu söyler. Bu hikâye de çok canlı ve akıcı bir biçeme sahiptir. Şehzadenin ölümü üzerine söylenen şiirlerde ise tam bir ağıt havası vardır.
Eski edebiyatımızın önemli eserlerindendir.