- Üyelik Tarihi
- 22 May 2019
- Konular
- 2,801
- Mesajlar
- 9,706
- MFC Puanı
- 60,560
Çok eskiden Vanda bir Keşiş yaşamaktaymış. Bu Keşişin dünyalar güzeli bir kızı varmış. Kız o kadar güzelmiş ki, Onu bir gören bin gönülden vurulurmuş. Bu güzel kızın ismi de Tamara imiş.Bütün Vanlı delikanlılar Tamaranın peşinde dolana dursunlar, Tamara gönlünü yiğit mi yiğit, yakışıklı mı yakışıklı bir Türk gencine kaptırır. İki sevgili gizli gizli buluşurlar. Bu buluşmalar bir süre devam eder. Sonunda iki gencin aşkını Vanda duymayan kalmaz.Keşiş, kızını bu sevdadan vazgeçirmek için ne kadar uğraşırsa uğraşsın başaramaz. Tek çare, kızını Vandan uzaklaştırmaktır.Van Gölünün en büyük adası olan Akdamar Adasında bir kilise yaptırıp, kalan ömrünü kızıyla beraber bu adada geçirmeye karar verir.Seven iki kalbi birbirinden ayırmak mümkün mü?
Tamara ile Türk gencinin aşkları o kadar yüce, o kadar engel tanımaz ki... Keşişin Tamarayı Adaya hapsetmesi de fayda vermez. İki genç, anlaşırlar. Delikanlı, her gece kıyıdan yüzerek Adaya çıkacaktır. Bu arada Tamara da sevgilisine adayı bulabilmesi için fenerle işaret verecek, Ona yardımcı olacaktır.Dedikleri gibi yaparlar. Delikanlı, yaz demez, kış demez, fırtınaya, dalgaya aldırmaz, her gece yüzerek Adaya çıkar. Sabaha kadar Tamara ile birlikte olurlar. Gün ışımadan da tekrar yüzerek geri döner.
Bir zaman sonra Keşiş, iki gencin buluştuklarını öğrenir. Bir gece, kızın bıraktığı işaret fenerinin yerini değiştirir. Feneri, keskin ve sivri kayalıkların bulunduğu bir tarafa bırakır. Tamara da Delikanlı da kurulan tuzaktan habersizdirler.Delikanlı her zaman olduğu gibi yine kıyıdan suya girer, Adadan görünen ışığa doğru yüzmeye başlar. Şanssızlık bu ya, o gece, hem çok karanlık, göl de aşırı dalgalıdır. Delikanlı yüzer, yüzer, yüzer... Kollarında derman tükenir.
Işığa doğru yüzdükçe ışık uzaklaşır sanki. Dalgalar daha da kudurur. Kuvvetli bir dalga, gücü tükenen delikanlıyı yükselttiği gibi sivri ve keskin kayalara çarpar. Her tarafı parça parça olan delikanlının, gölün karanlık sularına gömülürken : Ah Tamara, Ah Tamara!... feryatları, kayalıklardan yankılanarak Tamaraya kadar ulaşır. Artık Tamaraya dur olur mu? O da gözünü kırpmadan kendisini azgın dalgaların kucağına bırakır ve kaybolur.
Böylece, yaşarken bir araya gelmeleri engellenen iki genç, sonsuza kadar sürecek beraberliklerine, Van Gölünün lacivert sularının derinliklerini mekân seçerler.Bu acıklı sonun yaşandığı adanın ismi de o günden sonra Ah Tamara nın değiştirilmesi ile Akdamar olur.
Tamara ile Türk gencinin aşkları o kadar yüce, o kadar engel tanımaz ki... Keşişin Tamarayı Adaya hapsetmesi de fayda vermez. İki genç, anlaşırlar. Delikanlı, her gece kıyıdan yüzerek Adaya çıkacaktır. Bu arada Tamara da sevgilisine adayı bulabilmesi için fenerle işaret verecek, Ona yardımcı olacaktır.Dedikleri gibi yaparlar. Delikanlı, yaz demez, kış demez, fırtınaya, dalgaya aldırmaz, her gece yüzerek Adaya çıkar. Sabaha kadar Tamara ile birlikte olurlar. Gün ışımadan da tekrar yüzerek geri döner.
Bir zaman sonra Keşiş, iki gencin buluştuklarını öğrenir. Bir gece, kızın bıraktığı işaret fenerinin yerini değiştirir. Feneri, keskin ve sivri kayalıkların bulunduğu bir tarafa bırakır. Tamara da Delikanlı da kurulan tuzaktan habersizdirler.Delikanlı her zaman olduğu gibi yine kıyıdan suya girer, Adadan görünen ışığa doğru yüzmeye başlar. Şanssızlık bu ya, o gece, hem çok karanlık, göl de aşırı dalgalıdır. Delikanlı yüzer, yüzer, yüzer... Kollarında derman tükenir.
Işığa doğru yüzdükçe ışık uzaklaşır sanki. Dalgalar daha da kudurur. Kuvvetli bir dalga, gücü tükenen delikanlıyı yükselttiği gibi sivri ve keskin kayalara çarpar. Her tarafı parça parça olan delikanlının, gölün karanlık sularına gömülürken : Ah Tamara, Ah Tamara!... feryatları, kayalıklardan yankılanarak Tamaraya kadar ulaşır. Artık Tamaraya dur olur mu? O da gözünü kırpmadan kendisini azgın dalgaların kucağına bırakır ve kaybolur.
Böylece, yaşarken bir araya gelmeleri engellenen iki genç, sonsuza kadar sürecek beraberliklerine, Van Gölünün lacivert sularının derinliklerini mekân seçerler.Bu acıklı sonun yaşandığı adanın ismi de o günden sonra Ah Tamara nın değiştirilmesi ile Akdamar olur.