ALDATMAK - AHMET ALTAN
Aydan büyük bir bankada yüksek bir mevki de çalışan bir bayandır.Haluk isimli bir beyin cerrahı ile evlidir ve Selin isimli bir kız çocuğu vardır.İşinde çok başarılıdır ve mutlu bir ailesi vardır.Ailesiyle birlikte genelde yüksek gelirli insanların oturdukları bir sitede bulunan bir dairede yaşamaktadır.
Birgün sitede yaşayan genç anneler toplanıp siteye bir çocuk bahçesi yaptırmak isterler.Aralarından biri proje çizimi için yüzme havuzuna bakan blokta oturan Cem isimli genç mimarı hatırlamıştı.Birisi o blokta oturan birinin olup olmadığını sordu.Aydanda her zamanki sabırsızlığı ile Ben! demişti.Belki bir-iki saniye oyalansa onun yerine bir başkası Bendiyecek ve hayatı böylesine karmakarışık olmayacaktı.Eve dönerken uğrar,kendisiyle çocuk bahçesi projesi konusunda bize yardım edip edemeyeceğini konuşurum demişti.
Aydan mimar Cem Kırıkoğlunun adını isim panosundan bulup oturduğu dairenin numarasını öğrendi.Adam tek başına sitenin havuzuna bakan en büyük ve en pahalı dairesinde tek başına oturuyordu.Çok zengin biriydi.Bütün zenginlerin kendilerinden daha zengin birini gördüklerinde hissettiklerini,o garip ürküntü ve çekingenlikle karışık saygıyı Aydanda hissetti.
Asansöre binip en üst katın düğmesine bastıktan sonra aynada zaten düzgün olan saçlarını bir kez daha düzeltti,gömleğinin yakalarını çekiştirdi,kıyafetlerini düzeltti.Adamı ayartmak yada onunla kırıştırmak gibi bir niyeti yoktu,yalnızca karşısındaki erkeğin zenginliğinden veya gücünden etkilenen bir kadın gibi kendisini etkileyeni etkilemek istiyordu.Kapı zilini çaldı,açılan kapıda beline bir havlu bağlamış,ıslak saçlarını elindeki havluyla kurulayan yarı çıplak bir adam duruyordu.Sanki durumunda hiçbir tuhaflık yokmuş gibi,saçlarını kurulamaya devam ederek sakin bir sesle Buyrun! dedi.Adamda küstah bir güven,bakışlarında ise hayvansı bir saldırganlık vardı,ama bütün bu karmaşaya hiç uymayan ölçülü bir kibarlık mesafeli bir nezaket hemen seziliyordu.
Bir insanı habersizce rahatsız etmek ve onu banyodan çıktığı anda yakalamak Aydanı utandırmıştı.Aydan zorlukla kendini toparlayıp Cemi münasebetsiz bir zamanda rahatsız ettiği için özür diledi.Cem rahatsız olmadığını söyledi.Aydan onunla çocuk bahçesi konusunda konuşmak istediğini,fakat onu başka bir zaman rahatsız edeceğini söyleyip ayrıldı oradan.Cem çocuk bahçesi meselesini duyunca şaşırmıştı.Cem genelde evde çalışmayı seven babasının firmasında çalışan bir insandı.Bekardı ve kadınları nasıl etkileyeceğini çok iyi biliyordu.
Aydan her ne kadar adamın hareketlerini biraz küstah,kendini beğenmiş bulsa da ondan etkilenmişti.Aradan belli bir süre geçtikten sonra Aydan Cemle havuz başında güneşlenirken karşılaştı.Cem duruşundaki kışkırtıcılığa hiç uymayan çok kibar bir sesle Aydanın enson karşılaştıklarında bir çocuk bahçesinden bahsettiğini hatırlattı.Aydan o günlerde çok yoğun olduğunu,işleri hafifleyince o konuda Cemi arayacağını söyledi.Cemde Nasıl isterseniz,ben çoğunlukla evdeyim diyip havuzun diğer ucuna geçti.Aydan birgün işten döndüğünde Cemin ışığının yandığını gördü ve uğrayıp çocuk bahçesi konusunda konuşmak istedi.Cem onu içeri davet etti,oturdular,konuştular.Sohbet daha çok başka konular üzerindeydi.Aydan o gün Cemin konuşmalarından çok etkilenmişti.Cem kadınları çok iyi tanıdığı için kadını bir yere doğru sürüklemeye çalışırsa onun korkup çekinebileceğini,huzursuz olacağını,hatta kaçacağını biliyordu.Kadınlar,Cemin kendilerini beklediği yere kendi iradeleriyle gittiklerini sanmalıydılar.Onları o yere getirmenin en kolay ve en güvenilir yolu buydu.Kadınlar oyunu kendilerinin kurduklarını zannediyorlar ama sadece Cemin kurduğu oyunu oynuyorlardı.Aydan o gün Cemle konuştuktan sonra eve dönmüştü.Cemle eğlenceli bir sohbet yapmış ve evine neşeli gitmişti.Ama eşiyle olan ilişkisine üçüncü bir insanın gölgesi vurmaya başlamıştı.
Aslında Aydanın mutlu bir aile yaşantısı vardı.Düzenli bir aile yaşamları ve iyi denilebilecek bir cinsel hayatı vardı kocasıyla.Fakat Aydan kocasıyla olan ilişkilerinde bazen yinede bir rutinlik seziyordu.Çoğu zaman kocasıyla evde siyah-beyaz eski iskandinav filmleri izleler sonrada yatarlardı.Bununla birlikte kocası son zamanlarda kendisini hastanedeki başhekimlik mücadelesine kaptırmış,sık sık kendisinin bu iş için daha uygun olduğundan bahsederdi.Fakat,Aydan artık bu konulardan sıkılmaya başlamıştı.Ona Cemle yaptığı sohbetler daha eğlenceli geliyordu.Aydan hergün işten dönerken Cemin ışığı yanıyor mu diye bakıyor,yanıyorsa uğrayıp biraz sohbet etmek istiyordu.Fakat bir yandan da sürekli arayıp soranında kendisi olmasından rahatsızlık duymaya başladı,ama yinede onunla oturmak,konuşmak hoşuna gidiyordu.
Birgün Cemle asansörde karşılaştı.Cem onu evine bir içki içmeye davet etti.Kocası ve kızı henüz daha eve dönmediklerinden Aydan biraz oturup sohbet edecek zamanının olduğunu düşünerek teklifi kabul etti.Aydan o gün alkolünde etkisinde kalarak Ceme çok rahat davranıyor,Cemde onu esprileriyle ve hareketleriyle onu tarik ediyordu.Aydan o gece kendisini ne tür felaketlerin beklediğini bilmeden Cemle yattı.
Kocasını aldatmış olmaktan belli bir süre vicdan azabı duymaya başlamıştı,fakat bunu ne kocasına ne de kızına belli etmemeye çalışıyordu.Bir taraftan da Cemle yaşadıkları onu heyecanlandırmaya ve eğlendirmeye başlamıştı.Her geçen gün ona daha çok bağlanıyordu.Çalıştığı bankadan çıktıktan sonra hemen ona uğramayı düşünüyor,fakat Cemin kendisini hiç aramamasından da rahatsız başlamıştı.Belli bir süre Cemi arayıp sormuyor,başka konular düşünmeye çalışıyordu.Fakat onunla yaşadıkları sürekli aklına geliyordu.Bir taraftan da kocasının baş hekimlik çekişmeleri ve hesapları yüzünden Aydan a karşı olan ilgisizliği onu Ceme daha çok itiyordu.
Aydan kendisini işiyle meşgul etmeye çalışıyor,heyecan duyabileceği yeni konular yaratmaya çalışıyordu.Cemin onu hiç arayıp sormaması,sürekli arayanın kendisi olması onu ciddi bir şekilde rahatsız ediyordu.Birgün bir toplantı da siteye bir sera yaptırma fikri atıldı ortaya.Aydan bu işi organize etmeye karar verdi.Bunun için işten döndükten sonra çoğu zaman sera işiyle ilgileniyor,sitedeki oturanları ziyaret ederek onların fikirlerini ve önerilerini alıyor,çalışmalar konusunda bilgi veriyordu.Artık Cemi arayıp sormak istemiyordu.Zaten en son telefon konuşmalarında onun kendisinden uzaklaşmakta olduğunun farkına vardı.
Aydana garip birşeyler olmuştu,yani heyecanlar duymak,Cemi ve Cemle yaşadıklarını unutturacak işler yapmak istiyordu.Bu sırada duygu dünyası alt üst olmuş kendisini bir boşlukta hissediyordu.Bir gün bir komşusuna siteye yapılacak sera konusunda konuşmaya gitti.Sohbet sonunda komşusu onu kapıdan uğurlarken telefon çaldı,komşusu bir saniye beklemesini istedi.Aydan kapıda komşusunun gelmesini beklerken bir an Cemin evine gittiği ilk gün aklına geldi,çok heyecanlandı ve heyecanını bastırmak için komşusunun kapısının hemen yanında bulunan sehba üzerindeki küçük gümüş küllüğü cebine indirdi.Çok heyecanlandı oradan hemen ayrıldı ve küllüğü hemen dışarıdaki çöp tenekesine attı.İlk başta çok korkmuş fakat Aydan hırsızlık olaylarını sık sık tekrarlamaya başlamıştı.Ziyarete gittiği her yerden birşeyler çalıyordu.Bütün sitede bir hırsızlık furyası ve dedikodusu ortaya çıkmıştı,fakat yaptığı iş ve konumdan dolayı kimse Aydandan süphelenmiyordu başlangıçta.Aydan bir gün komşusunun birinin cüzdanını çaldı ve hemen onun evinden ayrıldı,cüzdanı yine çöp tenekesine attı.İçindeki hiçbirşeyi almadan...
Komşusu Aydanın çaldığını biliyordu ve onu polise şikayet etti.Polisler onu karakola götürdüler.Sitede uzun süredir bir hırsızlık furyası olduğundan polisler diğer site sakinlerinin ifadelerine de başvurdular.Cüzdanı çalınan komşu dışında kimse Aydandan şikayetçi olmadı ve adam da cüzdanı Aydanın çaldığını ispatlayamadığı için polisler Aydanı serbest bıraktı.Fakat Aydanın bütün kariyeri sarsılmıştı.Büyük bir bankada yüksek bir mevkide çalışan bir insanın adının bir hırsızlık olayında geçmesi bile onun kariyerini bitirebilecek bir olaydı.Karakoldan ayrıldıktan sonra Aydan kocasına onu Cemle defalarca aldattığını ve hırsızlık olaylarını kendisinin yaptığını itiraf etti.Kocası yıkılmıştı,ne yapacağını bilmiyordu.Aydanın iş hayatı bitmiş,evlilik hayatı da bitmek üzereydi.Fakat kocası ona acıdı ve evliliklerine devam kararı aldılar.Haluk başka bir şehirdeki bir hastanede iş buldu ve bulundukları şehirden oraya taşınarak ortamdan uzaklaştılar.
Aydan büyük bir bankada yüksek bir mevki de çalışan bir bayandır.Haluk isimli bir beyin cerrahı ile evlidir ve Selin isimli bir kız çocuğu vardır.İşinde çok başarılıdır ve mutlu bir ailesi vardır.Ailesiyle birlikte genelde yüksek gelirli insanların oturdukları bir sitede bulunan bir dairede yaşamaktadır.
Birgün sitede yaşayan genç anneler toplanıp siteye bir çocuk bahçesi yaptırmak isterler.Aralarından biri proje çizimi için yüzme havuzuna bakan blokta oturan Cem isimli genç mimarı hatırlamıştı.Birisi o blokta oturan birinin olup olmadığını sordu.Aydanda her zamanki sabırsızlığı ile Ben! demişti.Belki bir-iki saniye oyalansa onun yerine bir başkası Bendiyecek ve hayatı böylesine karmakarışık olmayacaktı.Eve dönerken uğrar,kendisiyle çocuk bahçesi projesi konusunda bize yardım edip edemeyeceğini konuşurum demişti.
Aydan mimar Cem Kırıkoğlunun adını isim panosundan bulup oturduğu dairenin numarasını öğrendi.Adam tek başına sitenin havuzuna bakan en büyük ve en pahalı dairesinde tek başına oturuyordu.Çok zengin biriydi.Bütün zenginlerin kendilerinden daha zengin birini gördüklerinde hissettiklerini,o garip ürküntü ve çekingenlikle karışık saygıyı Aydanda hissetti.
Asansöre binip en üst katın düğmesine bastıktan sonra aynada zaten düzgün olan saçlarını bir kez daha düzeltti,gömleğinin yakalarını çekiştirdi,kıyafetlerini düzeltti.Adamı ayartmak yada onunla kırıştırmak gibi bir niyeti yoktu,yalnızca karşısındaki erkeğin zenginliğinden veya gücünden etkilenen bir kadın gibi kendisini etkileyeni etkilemek istiyordu.Kapı zilini çaldı,açılan kapıda beline bir havlu bağlamış,ıslak saçlarını elindeki havluyla kurulayan yarı çıplak bir adam duruyordu.Sanki durumunda hiçbir tuhaflık yokmuş gibi,saçlarını kurulamaya devam ederek sakin bir sesle Buyrun! dedi.Adamda küstah bir güven,bakışlarında ise hayvansı bir saldırganlık vardı,ama bütün bu karmaşaya hiç uymayan ölçülü bir kibarlık mesafeli bir nezaket hemen seziliyordu.
Bir insanı habersizce rahatsız etmek ve onu banyodan çıktığı anda yakalamak Aydanı utandırmıştı.Aydan zorlukla kendini toparlayıp Cemi münasebetsiz bir zamanda rahatsız ettiği için özür diledi.Cem rahatsız olmadığını söyledi.Aydan onunla çocuk bahçesi konusunda konuşmak istediğini,fakat onu başka bir zaman rahatsız edeceğini söyleyip ayrıldı oradan.Cem çocuk bahçesi meselesini duyunca şaşırmıştı.Cem genelde evde çalışmayı seven babasının firmasında çalışan bir insandı.Bekardı ve kadınları nasıl etkileyeceğini çok iyi biliyordu.
Aydan her ne kadar adamın hareketlerini biraz küstah,kendini beğenmiş bulsa da ondan etkilenmişti.Aradan belli bir süre geçtikten sonra Aydan Cemle havuz başında güneşlenirken karşılaştı.Cem duruşundaki kışkırtıcılığa hiç uymayan çok kibar bir sesle Aydanın enson karşılaştıklarında bir çocuk bahçesinden bahsettiğini hatırlattı.Aydan o günlerde çok yoğun olduğunu,işleri hafifleyince o konuda Cemi arayacağını söyledi.Cemde Nasıl isterseniz,ben çoğunlukla evdeyim diyip havuzun diğer ucuna geçti.Aydan birgün işten döndüğünde Cemin ışığının yandığını gördü ve uğrayıp çocuk bahçesi konusunda konuşmak istedi.Cem onu içeri davet etti,oturdular,konuştular.Sohbet daha çok başka konular üzerindeydi.Aydan o gün Cemin konuşmalarından çok etkilenmişti.Cem kadınları çok iyi tanıdığı için kadını bir yere doğru sürüklemeye çalışırsa onun korkup çekinebileceğini,huzursuz olacağını,hatta kaçacağını biliyordu.Kadınlar,Cemin kendilerini beklediği yere kendi iradeleriyle gittiklerini sanmalıydılar.Onları o yere getirmenin en kolay ve en güvenilir yolu buydu.Kadınlar oyunu kendilerinin kurduklarını zannediyorlar ama sadece Cemin kurduğu oyunu oynuyorlardı.Aydan o gün Cemle konuştuktan sonra eve dönmüştü.Cemle eğlenceli bir sohbet yapmış ve evine neşeli gitmişti.Ama eşiyle olan ilişkisine üçüncü bir insanın gölgesi vurmaya başlamıştı.
Aslında Aydanın mutlu bir aile yaşantısı vardı.Düzenli bir aile yaşamları ve iyi denilebilecek bir cinsel hayatı vardı kocasıyla.Fakat Aydan kocasıyla olan ilişkilerinde bazen yinede bir rutinlik seziyordu.Çoğu zaman kocasıyla evde siyah-beyaz eski iskandinav filmleri izleler sonrada yatarlardı.Bununla birlikte kocası son zamanlarda kendisini hastanedeki başhekimlik mücadelesine kaptırmış,sık sık kendisinin bu iş için daha uygun olduğundan bahsederdi.Fakat,Aydan artık bu konulardan sıkılmaya başlamıştı.Ona Cemle yaptığı sohbetler daha eğlenceli geliyordu.Aydan hergün işten dönerken Cemin ışığı yanıyor mu diye bakıyor,yanıyorsa uğrayıp biraz sohbet etmek istiyordu.Fakat bir yandan da sürekli arayıp soranında kendisi olmasından rahatsızlık duymaya başladı,ama yinede onunla oturmak,konuşmak hoşuna gidiyordu.
Birgün Cemle asansörde karşılaştı.Cem onu evine bir içki içmeye davet etti.Kocası ve kızı henüz daha eve dönmediklerinden Aydan biraz oturup sohbet edecek zamanının olduğunu düşünerek teklifi kabul etti.Aydan o gün alkolünde etkisinde kalarak Ceme çok rahat davranıyor,Cemde onu esprileriyle ve hareketleriyle onu tarik ediyordu.Aydan o gece kendisini ne tür felaketlerin beklediğini bilmeden Cemle yattı.
Kocasını aldatmış olmaktan belli bir süre vicdan azabı duymaya başlamıştı,fakat bunu ne kocasına ne de kızına belli etmemeye çalışıyordu.Bir taraftan da Cemle yaşadıkları onu heyecanlandırmaya ve eğlendirmeye başlamıştı.Her geçen gün ona daha çok bağlanıyordu.Çalıştığı bankadan çıktıktan sonra hemen ona uğramayı düşünüyor,fakat Cemin kendisini hiç aramamasından da rahatsız başlamıştı.Belli bir süre Cemi arayıp sormuyor,başka konular düşünmeye çalışıyordu.Fakat onunla yaşadıkları sürekli aklına geliyordu.Bir taraftan da kocasının baş hekimlik çekişmeleri ve hesapları yüzünden Aydan a karşı olan ilgisizliği onu Ceme daha çok itiyordu.
Aydan kendisini işiyle meşgul etmeye çalışıyor,heyecan duyabileceği yeni konular yaratmaya çalışıyordu.Cemin onu hiç arayıp sormaması,sürekli arayanın kendisi olması onu ciddi bir şekilde rahatsız ediyordu.Birgün bir toplantı da siteye bir sera yaptırma fikri atıldı ortaya.Aydan bu işi organize etmeye karar verdi.Bunun için işten döndükten sonra çoğu zaman sera işiyle ilgileniyor,sitedeki oturanları ziyaret ederek onların fikirlerini ve önerilerini alıyor,çalışmalar konusunda bilgi veriyordu.Artık Cemi arayıp sormak istemiyordu.Zaten en son telefon konuşmalarında onun kendisinden uzaklaşmakta olduğunun farkına vardı.
Aydana garip birşeyler olmuştu,yani heyecanlar duymak,Cemi ve Cemle yaşadıklarını unutturacak işler yapmak istiyordu.Bu sırada duygu dünyası alt üst olmuş kendisini bir boşlukta hissediyordu.Bir gün bir komşusuna siteye yapılacak sera konusunda konuşmaya gitti.Sohbet sonunda komşusu onu kapıdan uğurlarken telefon çaldı,komşusu bir saniye beklemesini istedi.Aydan kapıda komşusunun gelmesini beklerken bir an Cemin evine gittiği ilk gün aklına geldi,çok heyecanlandı ve heyecanını bastırmak için komşusunun kapısının hemen yanında bulunan sehba üzerindeki küçük gümüş küllüğü cebine indirdi.Çok heyecanlandı oradan hemen ayrıldı ve küllüğü hemen dışarıdaki çöp tenekesine attı.İlk başta çok korkmuş fakat Aydan hırsızlık olaylarını sık sık tekrarlamaya başlamıştı.Ziyarete gittiği her yerden birşeyler çalıyordu.Bütün sitede bir hırsızlık furyası ve dedikodusu ortaya çıkmıştı,fakat yaptığı iş ve konumdan dolayı kimse Aydandan süphelenmiyordu başlangıçta.Aydan bir gün komşusunun birinin cüzdanını çaldı ve hemen onun evinden ayrıldı,cüzdanı yine çöp tenekesine attı.İçindeki hiçbirşeyi almadan...
Komşusu Aydanın çaldığını biliyordu ve onu polise şikayet etti.Polisler onu karakola götürdüler.Sitede uzun süredir bir hırsızlık furyası olduğundan polisler diğer site sakinlerinin ifadelerine de başvurdular.Cüzdanı çalınan komşu dışında kimse Aydandan şikayetçi olmadı ve adam da cüzdanı Aydanın çaldığını ispatlayamadığı için polisler Aydanı serbest bıraktı.Fakat Aydanın bütün kariyeri sarsılmıştı.Büyük bir bankada yüksek bir mevkide çalışan bir insanın adının bir hırsızlık olayında geçmesi bile onun kariyerini bitirebilecek bir olaydı.Karakoldan ayrıldıktan sonra Aydan kocasına onu Cemle defalarca aldattığını ve hırsızlık olaylarını kendisinin yaptığını itiraf etti.Kocası yıkılmıştı,ne yapacağını bilmiyordu.Aydanın iş hayatı bitmiş,evlilik hayatı da bitmek üzereydi.Fakat kocası ona acıdı ve evliliklerine devam kararı aldılar.Haluk başka bir şehirdeki bir hastanede iş buldu ve bulundukları şehirden oraya taşınarak ortamdan uzaklaştılar.