Dördüncü yüzyılın sonlarında ve onbeşinci yüzyılın başlarında yaşayan Ahmed Dâî'nin doğum ve ölüm tarihleri bilinemiyor. Germiyan Emiri Yakup Bey, Osmanlı hükümdarlarından Emir Süleyman, I. Mehmed ve II. Murad adına kasideler yazmış hem manzum, hem mensur (düz yazıyla) eserler vermiştir. Mensur eserleri daha çok Arapça ve Farsça'dan yapılmış tercümelerdir. Şiirleri, biri Farsça, diğeri Türkçe yazılmış iki divanda toplanmıştır. Mesnevileri XV. yüzyıl Türkçesi için güzel örnekler arasında yer alır.
---
GAZEL
Sevdim seni ben candan, canûm seven ölsün mi?
Ayıralamazam senden, canûm seven ölsün mi?
Sen hüsn ile âyetsin, bir hoş kadm ü kametsin,
Ey vây ne kıyametsin, canûm seven ölsün mi?
İy lâ'li lebi kandüm, çevrin odına yandum,
Lûtf eyleyesin sandum, canûm seven ölsün mi?
Ol kaş ile ui gözler, kirpik okını gezler,
Her lâhza beni gözler, canûm seven ölsün mi?
Hep cevr ü cefa senden, bu kamu belâ senden,
Derdüme deva senden, canûm seven ölsün mi?
İy servi şehîkamet, Dâî kulına rahm et,
Hak ide sana rahmet, canûm seven ölsün mi?
---
Bugünkü Türkçe ile:
Sevdim seni ben candan, canım seven ölsün mü?
Ayrılamam ben senden, canım seven ölsün mu?
Sen güzelliğinle âyetsin, bir hoş boylusun,
Eyvah ne kıyametsin, canım seven ölsün mü?
Ey lâl şekerli dudaklım, çevrinin oduna yandım,
Lütfedeceksin sandım, canım seven ölsün mü?
O kaş ile o gözler, kirpik okunu gezler,
Her lâhza beni gözler, canım seven ölsün mü?
Hep cevrü cefa senden, bu bütün bela senden.
Derdime deva senden, canım seven ölsün mü?
Ey servi gibi uzun boylu, Dâî kuluna acı,
Hak eder sana rahmet, canım seven ölsün mü?
---
Münâcât'dan
İlâhi sen ganîsin ben fakirem,
Zaîfem, âcizem, hârem, hakîrem.
İlâhî, rahmettin deryası taşdı,
Elüm dut, yoğ ise su başdan aşdı.
Egısnî yâ gıyâs elmustagîsîn
Ecirnî yâ mücîr elmüstecîrîn.
Hatalar hamrın içdüm key humarem,
Atâ kıl rahmetlinden câm umarem.
Yolum doğru velî fikrüm gavîdür.
Tenüm kâhil velî nefsüm kavîdür.
Günahım key ağırdur, yazuğum çok,
Yolum korkulu bil ki azuğum yok.
Gözüm yaşın siiüp başım sığagıl,
Ganîsin, rahmetin çok, yarlıgagıl.
Beni benden ayır, senden ayırma,
Beni senden, seni benden ayırma.
---
Bugünkü Türkçe ile:
İlâhî, sen ganîsin, ben fakirim.
Zayıfım, âcizim, hor ve hakirim.
İlâhî, rahmetin deryası taştı,
Elimi tut, yoksa su başımdan aştı.
Yardım et ey muhtaç olanların yardımcısı
Koru, ey korunmak dileyenin koruyucusu.
Hatalar şarabını içtim çok humarım (başım ağrıyor)
İhsan et rahmetinden kadeh umarım.
Yolum doğru lâkın fikrim şaşırmış.
Tenim tembel lâkin nefsim kavidir.
Günahım çok ağırdır, yazığım çok,
Yolum korkulu, bil ki azığım yok.
Gözümün yaşını silip başımı sıva,
Ganîsin, rahmetin çok, bağışla.
Beni benden ayır, senden ayırma,
Beni senden, seni benden ayırma.
---
---
GAZEL
Sevdim seni ben candan, canûm seven ölsün mi?
Ayıralamazam senden, canûm seven ölsün mi?
Sen hüsn ile âyetsin, bir hoş kadm ü kametsin,
Ey vây ne kıyametsin, canûm seven ölsün mi?
İy lâ'li lebi kandüm, çevrin odına yandum,
Lûtf eyleyesin sandum, canûm seven ölsün mi?
Ol kaş ile ui gözler, kirpik okını gezler,
Her lâhza beni gözler, canûm seven ölsün mi?
Hep cevr ü cefa senden, bu kamu belâ senden,
Derdüme deva senden, canûm seven ölsün mi?
İy servi şehîkamet, Dâî kulına rahm et,
Hak ide sana rahmet, canûm seven ölsün mi?
---
Bugünkü Türkçe ile:
Sevdim seni ben candan, canım seven ölsün mü?
Ayrılamam ben senden, canım seven ölsün mu?
Sen güzelliğinle âyetsin, bir hoş boylusun,
Eyvah ne kıyametsin, canım seven ölsün mü?
Ey lâl şekerli dudaklım, çevrinin oduna yandım,
Lütfedeceksin sandım, canım seven ölsün mü?
O kaş ile o gözler, kirpik okunu gezler,
Her lâhza beni gözler, canım seven ölsün mü?
Hep cevrü cefa senden, bu bütün bela senden.
Derdime deva senden, canım seven ölsün mü?
Ey servi gibi uzun boylu, Dâî kuluna acı,
Hak eder sana rahmet, canım seven ölsün mü?
---
Münâcât'dan
İlâhi sen ganîsin ben fakirem,
Zaîfem, âcizem, hârem, hakîrem.
İlâhî, rahmettin deryası taşdı,
Elüm dut, yoğ ise su başdan aşdı.
Egısnî yâ gıyâs elmustagîsîn
Ecirnî yâ mücîr elmüstecîrîn.
Hatalar hamrın içdüm key humarem,
Atâ kıl rahmetlinden câm umarem.
Yolum doğru velî fikrüm gavîdür.
Tenüm kâhil velî nefsüm kavîdür.
Günahım key ağırdur, yazuğum çok,
Yolum korkulu bil ki azuğum yok.
Gözüm yaşın siiüp başım sığagıl,
Ganîsin, rahmetin çok, yarlıgagıl.
Beni benden ayır, senden ayırma,
Beni senden, seni benden ayırma.
---
Bugünkü Türkçe ile:
İlâhî, sen ganîsin, ben fakirim.
Zayıfım, âcizim, hor ve hakirim.
İlâhî, rahmetin deryası taştı,
Elimi tut, yoksa su başımdan aştı.
Yardım et ey muhtaç olanların yardımcısı
Koru, ey korunmak dileyenin koruyucusu.
Hatalar şarabını içtim çok humarım (başım ağrıyor)
İhsan et rahmetinden kadeh umarım.
Yolum doğru lâkın fikrim şaşırmış.
Tenim tembel lâkin nefsim kavidir.
Günahım çok ağırdır, yazığım çok,
Yolum korkulu, bil ki azığım yok.
Gözümün yaşını silip başımı sıva,
Ganîsin, rahmetin çok, bağışla.
Beni benden ayır, senden ayırma,
Beni senden, seni benden ayırma.
---