Ağrı Destanı
Hakkımdır yurdumu tarifedeyim,
KıIayım bir türlü beyanın Ağrı.
Yolum düşeydi de keşki gitseydim,
Söylesin işitim duanın Ağrı.
'Soğuk bir rüzgâr eser iniler,
Bulutu güneşin yüzünden siler,
Dallar gazel döker, buz tutar sular
Çeldi mi sonbahar mevsimin Ağrı.
Teşrinde bulutlar birbirini kovar,
Bozan bir metreden fazla kar yağar.
Hava açılınca el ayak donar,
Çöker düz ovaya dumanın Ağrı.
İşlemez vesait, tipi var diye,
Gündüzler benzer ıssız geceye,
Sakın burdan bir kuş uçurman!" diye
Verirsin dağlara fermanın Ağrı.
Martta yağar yağmur karların erir.
Coşar coşkun sular ovayı bürür.
Ne insan, ne hayvan, ne kağnı yürür;
Güç olur yollarda revanın Ağrı.
Nisanda kuruyup açılır beller.
Azalır kabına sağmayan seller.
Ötüşür bülbüller açılır güller,
O zaman olayım mihmanın Ağrı
Cansız, hasta yüze kan gelir;
Yeniden her nebata can gelir.
Her daldan bir güzel seda yükselir,
Afâka yükselir teranın Ağrı.
Ağaçlar dal takar gayet börk olur,
Çatı zirveleri ancak fark olur;
Bahçelerin al-yeşile gark olur,
Cenneti andırır her yanın Ağrı.
Halkı cesur hep fedakâr insandır.
Tarlalara koştukları sabandır.
Biçim tırpan, harmanında döğendir;
Makinadan vardır noksanın Ağrı.
Nufus seyrek vardır dört-beş kazası,
Böyle sıralanmış varlık hizası,
Her biri ayrı bir gelir gözesi,
Bunlardır her şeyden gümanın Ağrı
Doğubayazıt'tır en baş kazası
Sürüler besler serin yaylası,
Hele 'Diyadin'in o kaplıcası,
En iyi gezilecek seyranın Ağrı
Şehrinde namlı, kar eyletir dağı;
Kışı süreklidir, yetişmez bağı,
Ak koyun peyniri, mor inek yağı;
Dolar istif olur meydanın Ağrı.
Nur-u feyz fışkırır Murat boyunda,
Çıkarlar yaylaya köyler yayında,
Haziran, Ağustos, Temmuz ayında
Değişmem şerbete ayranın Ağrı.
'Eleşkirt'de Kösedağ'ın eteği,
Bol ve bereketli her bir biteği,
Bahçelerde uğuldaşır peteği,
Doluben boşalır kovanın Ağrı.
Çok güzergâh yerdir 'Patnos'un yeri;
Sanki çayırları savan diyarı,
Ekilse yetişir şeker pancarı,
Çok iyi olur burada bostanın Ağrı,
Tutak kazasının Antep ovası,
Gayet meşhur olur arpa, buğdası;
Sergiler kazanır inek, boğası
Yetişir çok güzel hayvanın Ağrı.
Çok nadir bulunan var küheylânın,
Kimi al, kimi dor-kır küheylânın,
Bilir, şad gününde her küheylânın,
Kalmaz hiç bir tane yayanın Ağrı.
Dolar ambarı ihtiyatta tutar,
Yazın kamyonetler, kışın da katar,
Taşır ülkelere ihracat yapar,
Olmaz hiçbir zaman buhranın Ağrı.
Dağ kadimi büken çağın gelmese,
Ağarıp saçların benzin solmasa,
Şu beni kocaltan kışın olmasa,
En güzel yerisin dünyanın Ağrı.
Gayretin terakki yolunu açtı.
Son hız ile emeline kavuştu.
Çok asırlık.şehirleri savuştu;
Herkes olmuş senin hayranın Ağrı.
Bu nâçiz ÇAĞLAYAN seni arz etti;
Mihman olup dört köşeni seyretti
Yazıp bir yadigâr armağan etti
Okunsun her yerde destanın Ağrı.
Memduh Kılıç
Hakkımdır yurdumu tarifedeyim,
KıIayım bir türlü beyanın Ağrı.
Yolum düşeydi de keşki gitseydim,
Söylesin işitim duanın Ağrı.
'Soğuk bir rüzgâr eser iniler,
Bulutu güneşin yüzünden siler,
Dallar gazel döker, buz tutar sular
Çeldi mi sonbahar mevsimin Ağrı.
Teşrinde bulutlar birbirini kovar,
Bozan bir metreden fazla kar yağar.
Hava açılınca el ayak donar,
Çöker düz ovaya dumanın Ağrı.
İşlemez vesait, tipi var diye,
Gündüzler benzer ıssız geceye,
Sakın burdan bir kuş uçurman!" diye
Verirsin dağlara fermanın Ağrı.
Martta yağar yağmur karların erir.
Coşar coşkun sular ovayı bürür.
Ne insan, ne hayvan, ne kağnı yürür;
Güç olur yollarda revanın Ağrı.
Nisanda kuruyup açılır beller.
Azalır kabına sağmayan seller.
Ötüşür bülbüller açılır güller,
O zaman olayım mihmanın Ağrı
Cansız, hasta yüze kan gelir;
Yeniden her nebata can gelir.
Her daldan bir güzel seda yükselir,
Afâka yükselir teranın Ağrı.
Ağaçlar dal takar gayet börk olur,
Çatı zirveleri ancak fark olur;
Bahçelerin al-yeşile gark olur,
Cenneti andırır her yanın Ağrı.
Halkı cesur hep fedakâr insandır.
Tarlalara koştukları sabandır.
Biçim tırpan, harmanında döğendir;
Makinadan vardır noksanın Ağrı.
Nufus seyrek vardır dört-beş kazası,
Böyle sıralanmış varlık hizası,
Her biri ayrı bir gelir gözesi,
Bunlardır her şeyden gümanın Ağrı
Doğubayazıt'tır en baş kazası
Sürüler besler serin yaylası,
Hele 'Diyadin'in o kaplıcası,
En iyi gezilecek seyranın Ağrı
Şehrinde namlı, kar eyletir dağı;
Kışı süreklidir, yetişmez bağı,
Ak koyun peyniri, mor inek yağı;
Dolar istif olur meydanın Ağrı.
Nur-u feyz fışkırır Murat boyunda,
Çıkarlar yaylaya köyler yayında,
Haziran, Ağustos, Temmuz ayında
Değişmem şerbete ayranın Ağrı.
'Eleşkirt'de Kösedağ'ın eteği,
Bol ve bereketli her bir biteği,
Bahçelerde uğuldaşır peteği,
Doluben boşalır kovanın Ağrı.
Çok güzergâh yerdir 'Patnos'un yeri;
Sanki çayırları savan diyarı,
Ekilse yetişir şeker pancarı,
Çok iyi olur burada bostanın Ağrı,
Tutak kazasının Antep ovası,
Gayet meşhur olur arpa, buğdası;
Sergiler kazanır inek, boğası
Yetişir çok güzel hayvanın Ağrı.
Çok nadir bulunan var küheylânın,
Kimi al, kimi dor-kır küheylânın,
Bilir, şad gününde her küheylânın,
Kalmaz hiç bir tane yayanın Ağrı.
Dolar ambarı ihtiyatta tutar,
Yazın kamyonetler, kışın da katar,
Taşır ülkelere ihracat yapar,
Olmaz hiçbir zaman buhranın Ağrı.
Dağ kadimi büken çağın gelmese,
Ağarıp saçların benzin solmasa,
Şu beni kocaltan kışın olmasa,
En güzel yerisin dünyanın Ağrı.
Gayretin terakki yolunu açtı.
Son hız ile emeline kavuştu.
Çok asırlık.şehirleri savuştu;
Herkes olmuş senin hayranın Ağrı.
Bu nâçiz ÇAĞLAYAN seni arz etti;
Mihman olup dört köşeni seyretti
Yazıp bir yadigâr armağan etti
Okunsun her yerde destanın Ağrı.
Memduh Kılıç