• Web sitemizin içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için Web sitemize kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Web sitemize üye olmak tamamen ücretsizdir.
  • Sohbetokey.com ile canlı okey oynamaya ne dersin? Hem sohbet et, hem mobil okey oyna!
  • Soru mu? Sorun mu? ''Bir Sorum Var?'' sistemimiz aktiftir. Paylaşın beraber çözüm üretelim.

Adolf Hitler (1889 - 1945)

Joe.

Emektar Üye
Üyelik Tarihi
5 Tem 2015
Konular
1,140
Mesajlar
5,069
MFC Puanı
4,850
Adolf-Hitler.jpg
ADOLF HİTLER

Avusturyalı bir gümrükçünün oğluydu, sanat öğrenimi yapmak amacıyla Viyana'ya gitti (1905). Bu süre içinde, Karl Lueger'in liderliğini yaptığı Avusturya sosyal hristiyan hareketinden ve George bon Schönerer'in yahudi düşmanı partisinden etkilendi. Georges Sorel'i, Nietzsche'yi, Schopenhauer'i okudu. Habsburglar'ın düzenine karşı ateş püskürüyor, Pan-Germanizmi çoskuyla destekliyordu. Mayıs 1913'te Münih'e yerleşti, Ağustos 1914'te Bavyera Ordusuna katıldı, onbaşılığa yükseldi, yaralandı, gazla zehirlendi ve demir haç nişanını aldı. Bu savaş deneyimi Hitler için her zaman büyük bir heyecan kaynağı olacaktı.

Münih asker konseyleriyle anlaşmazlığa düştü, onların dağılmasında sonra, yeni Reichswehr'de propaganda subayı oldu ; bolşevikliğe karşı savaşmak ve milliyetçi ülküye yaymakla görevlendirildi (ağustos 1919-nisan 1920). 1919'da Drexler tarafından kurulan Alman İşci Partisine katıldı, partide Gottfried Feder ve Röhm ile dostluk kurdu. Çok geçmeden yönetim kuruluna girdi ve partinin haftalık gazetesi Völkischer Beobachter'de yazdı. 1921'de Drexler'i safdışı bıraktı; adını Alman Nasyonal Sosyalist İşçi Partisi olarak değiştirdiği partiye başkan oldu; parti, Konseyler Cumhuriyeti'nin ortadan kalkmasının yol açtığı tepkiler sayesinde Bavyera'da gelişme imkanı buldu.

Hitler, Reichswehr ve işveren sendikalarıyla yararlı ilişkiler kurdu. Oluşturduğu yarı askeri örgüt SA'ların baskısıyla, 1923 eylülünde kurulun Kampfbund'un (Savaş Dernekleri Birliği) yöneticiliğini ele geçirdi. Kasım 1923'te, Münih'te giriştiği darbe başarısızlıkla sonuçlandı. Tutuklandı, ocak 1924'te beş yıllık hapis cezasına çarptırıldı. Dokuz ay süren tutukluluğu sırasında Rudolf Hess'e, daha sonraları Kavgam'ı oluşturacak olan yazıları yazdırdı. Sıkıyönetim kaldırıldıktan sonra (Şubat 1925), Kuzey Almanya'daki üyelerin de desteğini alan ve yasal statüye geçilmesini istemeyen Gregor ve Otto Strasser kardeşlerle kendi partisi içinde anlaşmazlığa düştü. O zamana kadar seçimle işbaşına gelen eyalet başkanlarını kendisi atamaya karar verdi. SA'lara pek güvenemediği için, ayrıca SS'ler örgütünü kurdu. Buna rağmen pek gelişemeyen parti, ancak 1929 iktisadi bunalımı sayesinde küçük kentsoylular ve işçiler arasında yandaş buldu ve yönetici sınıflarının da destiğini kazandı. Hitler, komünistlere karşı kullanabileceği bir örgüt arayan sanayici Hugenberg ile beraber çalışmaya başladı. Hitler'in görünür de ılımlı davranması, O. Strasser'in ayrılmasına yol açtı; SA'lar da direnişe geçince Hitler onların başına yüzbaşı Röhm'ü getirdi. Nazi partisi 1928 seçimlerinde 12 milletvekili kazanmıştı; bu sayı 1930 seçimlerinde 107'e yükseldi.

Hindenburg'un Brüning hükümetine katılması için yaptığı çağrıyı Hitler kabul etmedi (Şubat 1931). Ocak 1932'de şansölye, Hindenburg'un başkanlık süresinin iki yıl uzatılmasını şartıyla ona kendi yerini önerdi. Fakat Hitler bunu kabul etmeyerek başkanlığa adaylığını koydu; fakat kazanamadı. Her şeye rağmen 13.400.000 oy toplamıştı. Özel orduları yasaklayan Bürning(Nisan 1932), muhafazakârlar tarafından istifaya zorlandı (Mayıs 1932). Yeni şansöyle von Papen, nazileri kendi maksatlarına alet edebileceğini sanan sağ kanadın bir temsilcisiydi; Hitler ile uzlaşmak için Parlamento'yu feshetti; SA'lar ve SS'lere yeniden izin verdi. Temmuz 1932'de 230 milletvekili çıkaran Hitler iktidar olmak istedi; fakat von Papen Parlamento'yu yeniden feshetti ve kasım 1932'de naziler ancak 196 milletvekili çıkarabildi. Hitler'le mücadele etmeye kararlı olmasına rağmen ılımlılığı yüzünden büyük sanayicilerin yeniden nazileri desteklemesine neden olan general Schleicher şansölye oldu (aralık 1932), ancak von Papen'in entrikaları sonucunda kısa sürede uzaklaştırıldı. İktidarı muhafakârlarla paylaşmayı kabul eden Hitler, 30 ocak 1933 tarihinde Hindenburg tarafından şansölyeliğe atandı.

Hitler ilk iş olarak Parlamento'yu feshetti. Naziler, Ruhr patronlarının maddi açıdan desteklediği, SA'ların şiddet gösterileri ve Reichstag yangınıyla (bu olay komünistlere yüklenmişti) somutlaşan bir kampanya sonucunda oyların %44'ünü aldılar (5 mart). Komünistlik yasadışı ilan edildi, sosyal demokratlar dışında kalan milletvekilleri de şansölyeye dört yıl için tam yetki verdiler (23 Mart).

Hitler bu yetkilerden yararlanarak Almanya'ya yeni bir düzen getirdi ve egenmenliğini pekiştirdi. Muhafazakârlar yavaş yavaş hükümetten çekildiler; büyük bir sermaye çevreleri ve Reichswehr de bütün yetkileri tekellerine almak isteyen SA'lardan kuşkulanmaya başladı. Hitler SA'lardan kurtulmaya karar verdi. 30 Haziran 1934 gecesi ("Uzun Bıçaklar Gecesi" olarak da anılır) Röhm'ü, SA şeflerini ve Gregor Strasser, Schleicher, von Kahr, von Papen'in sekreterleri gibi öteki siyasal hasımlarını vurdurdu. Hitler o tarihten başlıyarak "Reichführer" unvanıyla Recih başkanlığını ve şansölyeliğini üstlendi, halkın %88'i de bu durumu ağustos 1934'te yapılan bir halk oylamasıyla onayladı.

Hitler devlet polis örgütü olan "Gestapo"yu kurdu ve toplama kamplarını açtırdı. Nazilere karşı çıkan çıkanların ve Yahudilerin çoğunu toplama kamplarına gönderdi. Daha sonra Hitler Versailles antlaşması'nın sonuçlarını ortadan kaldırmak ve 3. Reich kurup Almanlar için bir yaşam alanı kazandırmak (Lebensraum) için savaşı kaçınılmaz görüyordu. Hitler üç yıl içinde (1933-1936) Versailles Antlaşması'yla Alman ordularına konan tüm hükümleri hiçe saydı ve Rheinland'ı tekrar işgal etti (7 Mart 1936). 1934 'ün temmuz ayında yandaşlarının Avusturya hükümetine karşı bir darbe düzünlemesini sağladı ; İtalya'dan çekindiği için Avusturya'ya müdahale edemeyen Hitler, Ribbentrop'un girişimleri başarısızlığa uğrayana kadar (1937) iki büyük düşmanı Fransa ve özellikle SSCB'ye karşı İngiltere'yle uzlaşabileceğini umarak, büyük güçlerin bölünmesini bekledi. İtalya'ya "yaptırım" uygulamayı reddederek (1935), bu ülkeye dost gibi yaklaştı. Musoolini gibi, Hitler de, Franco'ya İspanyol İç Savaşında (1936-1939) yardım etti ve diktatörler arası dayanışmaya bolşevikliğe karşı bir savaş görünümü vermek istedi; birinci Anti-Komitern Paktı'na katılan (1936) Japonya da SSCB'nin geri kuvvetlerini tehdit ederek Hitler'e yardımcı oldu. Hitler, 1937 yılı sonunda, Batılı güçlerin yeniden silahlanmasından önce davranıp, Almanca konuşan tüm ülkeleri birleştirmeye karar verdi. Bu tasarıların, SS'lere karşı olan ordu içindeki muhafazakâr grupları kaygılandırması üzerine, hükümette bazı bakanları değiştirdi. Schacht, von Neurath ve von Papen'in yerine başkaları atandı. Führer, Wehrmacht'ın hoşnutsuzluğu karşısında Blomberg'i görevden uzaklaştırmak zorunda kaldı ama başkomutan von Fritsch (şubat 1938) ile kurmay başkanı Beck'i de (ağustos 1938) de safdışı bırakarak, kumandayı kendi üstlenmeye karar verdi. Artık Duce'den emin olan Hitler Avusturya'ya el atabilirdi (13 mart 1938). Eylül 1938'de Batılılar'ın savaş korkusundan ve komünizm düşmanlığından faydalanarak Çekoslovakya'nın dörtte birini kazandıran Münih Antlaşması'nın imzalanmasını sağladı. Ardından Slovakya'nın ayrılması hazırlandı ve "Bohemya-Moravya"yı himayesi altına aldığını açıkladı (15 mart 1939) ve Memel'i işgal etti (22 mart 1939).

Nisan 1939'dan başlayarak, Polonya'da ki Alman bölgelerini istedi. İtalya ile olan ittifakını güçlendirdikten sonra (Çelik Paktı, 22 mayıs 1939) ve Alman-Sovyet Saldırmazlık Paktı'nı (23 ağustos 1939) imzaladıktan sonra Polonya'yı işgal ederek II. Dünya Savaşını başlattı.

Kısa bir süre içinde tüm Avrupa'ya hakim oldu. 22 Haziran 1941'de SSCB'ye saldırdı. Moskova önlerinde uğradığı yenilgiler üzerine Brauchitsch'i görevden alarak, kara kuvvetlerinin kumandasını kendi üstlendi (Aralık 1941). 1942 kadar alınan başarılı sonuçlar Hitler'i haklı gibi gösterse de Stalingrad (2 Şubat 1943) ve Normandiya Çıkartması ile Batı'da ikinci bir cephe açıldı (6 Haziran 1944). Ardı ardına alınan yenilgiler ülkedeki muhalif sesleri yükseltti ve Albay von Stauffenberg, Führer'in karargâhı bir bomba yerleştirdi (20 Temmuz 1944). Olayı hafif yaralarla atlatan Hitler darbecileri ezdi. Kluge ve Rommel intihar (?) ettiler. Mareşel von Witzleben, general Stülphagel, amiral Canaris ise idam edildi.

Aldığı yenilgiler ve deprasanlar ile akıl sağlığını kısmen yitirdi. Son Alman saldırısını kendi yönetti (Ardennes, aralık 1944-ocak 1945). Almanya'yı amiral Dönitz ile Göring arasında paylaştırdı. Başkent Berlin Ruslar tarafından kuşatıldığında kaçmayı reddederek Berlin de kaldı. 30 nisan 1945 günü metresi Eva Braun ile intihar etti. Cesedi Şansölyelik'te bir avluda yakıldı.
 
Üst