Adana Kaleleri :
Adana Kalesi (Seyhan)
Seyhan Irmağının ve Taşköprünün batı bitişiğindeki höyüğün üzerinde bulunmaktadır. Abbasi Halifesi Mehdi ile oğlu Halife Harun-ür Reşid (764-809) bu kaleyi 781de bir İlkçağ kalesinin üzerine yapılmıştır. Adanayı 1836da ele geçiren Mısır Valisi Mehmet Ali Paşa kaleyi yıktırmıştır. Savunma hendekleri ile çevrili surlar 300 m. Uzunluğunda idi. Bugüne sadece kule ile sur yıkıntıları gelebilmiştir. Yontma taştan yapılmış olan kale, Abidin Paşa Caddesine Tarsus Kapısı, Taşköprüye de kale kapısı ile bağlı bulunuyordu.
Anavarza (Anazarba) Kalesi (Kozan)
Kozan İlçesinin 22 km. güneydoğusunda, Dilekkaya (Anazarba) Köyünün 2 km. uzağındadır. Sombaz Çayının Ceyhanla birleştiği yerin 8 km. kuzeyinde, bir ada gibi yükselen tepe üzerindedir. MÖ.IX.yüzyılda Asurlular tarafından yaptırılan kale, Roma ve Bizans dönemlerinde de kullanılmıştır. MS.17 yılında kalenin Romalıların eline geçmesinden sonra Anavarzada tanrılar ve imparatorlar onuruna Tarsustaki kadar gösterişli ve görkemli oyunlar düzenlenmiştir. Roma İmparatoru Caracalla bu kente yakınlık duymuş ve kent paralarına Metropolis (başkent) damgasını bastırtmıştır.
Kale, çeşitli dönemlerdeki yer sarsıntıları ile dört kez yıkılmıştır. VI.yüzyıldaki bir depremde yıkılan kale, Bizans İmparatoru Iustinianus zamanında onarılmış ve Araplara karşı bir sınır kalesi olarak kullanılmıştır. Abbasi Halifesi Harun-ür Reşid burayı 795de ele geçirmiş, 797de onartmış ve içine Horasandan gelen halkı yerleştirmiştir. Kale 963te Bizans saldırıları sonucu yıkılmış, XI.yüzyılda Ermenilerin, sonra da Bizanslıların eline geçmiştir. Bizans İmparatoru Ioannes Kommenos 1143te burada ölmüştür. Anavarza Kalesi ilk defa Ramazanoğulları Beyliği zamanında Türklerin eline geçmiş, XIV.yüzyıldan sonra kullanılmamış, kendi haline bırakılmıştır.
Annaşa Kalesi (Pozantı)
Annaşa Kalesi Torosların en büyük geçiti olan Gülek Boğazının girişindedir. 1671de kaleyi gören Evliya Çelebi bu kaleden mamur bir kale diye söz etmiştir. Araplar ise Hüsnûs-Sekalibe demişlerdir. Bu isim, kaleyi yaptıranların büyük ihtimalle Azarbeycandan Çukurovaya gelen İskitler olduğunu düşündürmektedir.Annaşa kalesi birkaç kez onarım geçirmiştir.
Ayas (Kestanbol) Kalesi (Yumurtalık)
Yumurtalık İlçesinin güneyinde, İskenderun körfezinde yer alan antik bir kentte yer almaktadır. Ortaçağa tarihlendirilmektedir. Kale ile küçük kule, XVI.yüzyılda, 1323te memluklular, kanuni Sultan Süleymanın Bağdat seferi sırasında da Osmanlılar tarafından onarılmıştır. Günümüze kalenin yalnızca bazı burçları ayakta gelebilmiştir.
Kastabala Kalesi (Bodrum Kalesi) (Ceyhan)
Ceyhan Nehri kıyısında yapılmış olan Kastabala Kalesi, büyük olasılıkla Orta Çağ'dan günümüze kadar gelebilmiştir. Bu kalenin eteklerinde Hierapolis Castabala antik kentinin bulunduğu sanılmaktadır. Günümüze harap durumda gelebilen kalede, Hitit, Asur ve Roma dönemine ait kalıntılar bulunmaktadır. Buradaki antik kentin taşlarından yapılmış olan kalenin 8 burcu ve bir de gözetleme kulesi bulunmaktadır. Kale içerisinde Bizans dönemine ait bir kilise ile bir de su sarnıcı vardır.
Bucak Kalesi (Kozan)
Kozanın 10 km. güneyinde Hamamköyün doğusunda yer almaktadır. Ortaçağa tarihlendirilen kaleden günümüze sadece bazı kısımları harap durumda gelebilmiştir.
Dumlu (Ademondana) Kalesi (Ceyhan)
Ceyhanın 17 km. kuzeybatısında Sağkaya bucağının Dumlu Köyü batısında, 70 m.-80 m. Yüksekliğindeki kalkerli bir tepe üzerindedir. Kalenin XII.yüzyılda yapıldığı sanılmaktadır. Bu kale Adana-Kozan kervan yolunu gözetlemek amacıyla kurulmuştur. 800 m. Çevresi olan kale, sekiz burçludur. Ayrıca ovaya bakan doğu köşesinde bir de gözetleme kulesi bulunmaktadır. Kalenin tek kapısı doğu yönündedir. İçerisinde bazı yapı kalıntıları ile sarnıçlar bulunmaktadır. Kale çevresinde savunma hendeği ve sur kalıntıları bulunmaktadır. Ayrıca tepenin etrafında da bir takım kaya mezarları vardır.
Yılanlı Kale (Ceyhan)
Ceyhan İlçesinin 8 km. batısında sarp kayalık bir tepe üzerinde eski kervan yolunu kontrol altında tutmak için yapılmıştır. Aynı zamanda bu kale Dumulu, Anavarza ve Kozan (Sis) dağ kaleleri zincirinin ilk kalesidir. Bu kale Gülek Boğazından Çukurovaya yönelecek saldırıları ilk önleyecek savunma tesisidir. Orta Çağdan kalma bir Bizans kalesinin yerine kurulduğu ileri sürülmektedir. Ayrıca Bouillon komutasındaki Haçlı ordularının 1097deki seferinde yapıldığı da ileri sürülmektedir. Günümüze oldukça iyi bir durumda gelebilen bu kale halk arasında Şahmeran Kalesi olarak da isimlendirilmiştir.
Çevresi 700 m. Uzunluğunda olup dört cephelidir. Mazgallı burçlarla takviye edilmiş ikişer katlı sekiz burçla takviye edilmiş bir kaledir. Adana-Ceyhan yoluna bakan güney yönünde demirden tek kapısı vardır. İç kısımda her iki yöne çıkışı sağlayan merdivenler iyi bir durumdadır. Kale içerisindeki bölümleri yıkılmıştır.
Feke Kalesi (Feke)
Feke İlçesinin kuzeydoğusundaki bir tepe üzerindedir.Buradan geçen kervan yolunu kontrol etmek amacıyla XII.yüzyılda yapılmıştır. İlk kez Bizanslıların yaptırdığı, sonra da Selçukluların kullandığı kaledir. Dikdörtgen bir plân düzeni gösterir. Sekiz burcu ve bir gözetleme kulesi vardır. Günümüzde bu burçların yarıdan fazlası toprağa gömülmüş durumdadır. Kale içerisinde yapı kalıntılarının izleri bulunmaktadır. Tek giriş kapısı güney yönündedir.
Haçin Kalesi (Saimbeyli)
Saimbeyli İlçesindeki Haçin Kalesi Orta Çağda kervan yolunun korunması için yapılmış bir karakol niteliğindedir. İlk ismi Badimon olan kaleden yalnızca iki burç günümüze ulaşabilmiştir. Bunun da nedeni çevresinde taş ocağının bulunuşundandır. Kalenin doğusundaki kayalıklarda mermer ev kalıntılarına ve çevrede de mermer sütun ve başlıklara rastlanması, burada bir yerleşim yerinin bulunduğuna işaret etmektedir.
Kazankaya Kalesi (Ceyhan)
Ceyhanın Kurtkulağı Köyünün 1 km. kuzeyindeki bir tepe üzerindedir. Bu kale de Halepe uzanan kervan yolunun korunması için karakol niteliğinde yaptırılmıştır. Kale, 250-300 m. Genişliğinde bir alana yayılmış olup, Asur, Pers, Roma ve Abbasi dönemine ait kalıntılarla karşılaşıldığından bu dönemlerde kullanıldığı sanılmaktadır. Ayrıca tepenin kuzeydoğu eteklerinde Abbasilere ait mezarlar, Asur ve Romalılara ait kaya mezarları ile çeşmeler bulunmaktadır.
Kozan (Sis) Kalesi
Kozan İlçesinin 1 km. batısındaki Tavşantepe üzerindedir. Buradaki kaleler zincirinin dördüncü kalesidir. Asurlular tarafından yaptırılmış, Romalılar tarafından da onarılmıştır. Bir ara Ermenilerin de kullandığı bu kaleye Sis Kalesi ismi verilmiştir. Adanayı işgal eden Fransızlar buraya yerleştirdikleri toplarla Tufanlı Köyüne ateş açmışlardır.
Kuzey ve güneyde birbirlerine surlarla bağlanan kale iki guruptan oluşmaktadır. Çevresi 6 km. ye kadar uzanan kaleler gurubunun, güney kesimindeki bir tepeye de iç kale yapılmıştır. Bu kalenin dört burcu, 20-30 basamakla inilen yer altı odaları, cephanelikleri ve yiyecek depoları bulunmaktadır. Ayrıca büyük ölçüde sarnıçlar da iç kısımlarda yapılmıştır. Kale duvarları üzerinde Asur, Pers, Roma ve Ermeni dillerinde yazılmış yazıtlar bulunmaktadır. Surların içerisinde Ermeni döneminde yapılmış manastırda ise, eski tarihlerde Pelesek Törenleri yapılmıştır.
Kızıltabya Kalesi (Pozantı)
Gülek Boğazı ile Tekir Yaylası arasındaki Kızıl Tabya Kalesini Mısırlı Hidiv İbrahim Paşa, güneyden gelebilecek saldırılara karşı gözetleme ve karakol niteliğinde yaptırmıştır.
Aktabya Kalesi (Pozantı)
Gülek Boğazı ile Tekir Yaylası arasındaki Kızıl Tabya Kalesini Mısırlı Hidiv İbrahim Paşa, kuzeyden gelebilecek saldırılara karşı gözetleme ve karakol niteliğinde yaptırmıştır.
Magargos Kalesi (Karataş)
Karataş İlçesinin 5 km. güneybatısında bulunan, tarihte Dört Direkli ve Magargos isimleri ile tanınan eski bir liman kentini korumak amacıyla yapılmıştır. Hitit döneminde yapıldığı sanılan bu kale Orta Çağda yıkılmış, daha sonra Harun-ür Reşitin oğlu Kasım Bey tarafından onarılmıştır. Bu kale aynı zamanda Piri Reisin Kitab-ı Bahriye (1517) isimli eserinde Od Kalesi olarak geçmektedir.
Milvan Kalesi (Karaisalı)
Karaisalı İlçesinin 8 km. kuzeybatısında Milvan Kale (Kara Kılıç) Köyünün yakınındadır. Orta Çağda yapılmış olan bu kale, karakol niteliğinde olup, günümüze ulaşamamıştır.
Mabsuhestia (Misis) Kalesi (Yüreğir)
Adananın 27 km. doğusunda Yakapınarda (Misis) ve Misis Köprüsünün 200 m. Kuzeybatısındaki bir tepe üzerindedir. Bu kale de Hititler zamanında yapılmıştır. Bulunduğu yer bir akropol niteliğinde olup, Romalılar tarafından da kullanılmıştır. Abbasi Halifesi Mansur, 758de kalenin surlarını onarmıştır. Ancak günümüze kalıntıları yıkık halde gelebilmiştir.
Adana Kalesi (Seyhan)
Seyhan Irmağının ve Taşköprünün batı bitişiğindeki höyüğün üzerinde bulunmaktadır. Abbasi Halifesi Mehdi ile oğlu Halife Harun-ür Reşid (764-809) bu kaleyi 781de bir İlkçağ kalesinin üzerine yapılmıştır. Adanayı 1836da ele geçiren Mısır Valisi Mehmet Ali Paşa kaleyi yıktırmıştır. Savunma hendekleri ile çevrili surlar 300 m. Uzunluğunda idi. Bugüne sadece kule ile sur yıkıntıları gelebilmiştir. Yontma taştan yapılmış olan kale, Abidin Paşa Caddesine Tarsus Kapısı, Taşköprüye de kale kapısı ile bağlı bulunuyordu.
Anavarza (Anazarba) Kalesi (Kozan)
Kozan İlçesinin 22 km. güneydoğusunda, Dilekkaya (Anazarba) Köyünün 2 km. uzağındadır. Sombaz Çayının Ceyhanla birleştiği yerin 8 km. kuzeyinde, bir ada gibi yükselen tepe üzerindedir. MÖ.IX.yüzyılda Asurlular tarafından yaptırılan kale, Roma ve Bizans dönemlerinde de kullanılmıştır. MS.17 yılında kalenin Romalıların eline geçmesinden sonra Anavarzada tanrılar ve imparatorlar onuruna Tarsustaki kadar gösterişli ve görkemli oyunlar düzenlenmiştir. Roma İmparatoru Caracalla bu kente yakınlık duymuş ve kent paralarına Metropolis (başkent) damgasını bastırtmıştır.
Kale, çeşitli dönemlerdeki yer sarsıntıları ile dört kez yıkılmıştır. VI.yüzyıldaki bir depremde yıkılan kale, Bizans İmparatoru Iustinianus zamanında onarılmış ve Araplara karşı bir sınır kalesi olarak kullanılmıştır. Abbasi Halifesi Harun-ür Reşid burayı 795de ele geçirmiş, 797de onartmış ve içine Horasandan gelen halkı yerleştirmiştir. Kale 963te Bizans saldırıları sonucu yıkılmış, XI.yüzyılda Ermenilerin, sonra da Bizanslıların eline geçmiştir. Bizans İmparatoru Ioannes Kommenos 1143te burada ölmüştür. Anavarza Kalesi ilk defa Ramazanoğulları Beyliği zamanında Türklerin eline geçmiş, XIV.yüzyıldan sonra kullanılmamış, kendi haline bırakılmıştır.
Annaşa Kalesi (Pozantı)
Annaşa Kalesi Torosların en büyük geçiti olan Gülek Boğazının girişindedir. 1671de kaleyi gören Evliya Çelebi bu kaleden mamur bir kale diye söz etmiştir. Araplar ise Hüsnûs-Sekalibe demişlerdir. Bu isim, kaleyi yaptıranların büyük ihtimalle Azarbeycandan Çukurovaya gelen İskitler olduğunu düşündürmektedir.Annaşa kalesi birkaç kez onarım geçirmiştir.
Ayas (Kestanbol) Kalesi (Yumurtalık)
Yumurtalık İlçesinin güneyinde, İskenderun körfezinde yer alan antik bir kentte yer almaktadır. Ortaçağa tarihlendirilmektedir. Kale ile küçük kule, XVI.yüzyılda, 1323te memluklular, kanuni Sultan Süleymanın Bağdat seferi sırasında da Osmanlılar tarafından onarılmıştır. Günümüze kalenin yalnızca bazı burçları ayakta gelebilmiştir.
Kastabala Kalesi (Bodrum Kalesi) (Ceyhan)
Ceyhan Nehri kıyısında yapılmış olan Kastabala Kalesi, büyük olasılıkla Orta Çağ'dan günümüze kadar gelebilmiştir. Bu kalenin eteklerinde Hierapolis Castabala antik kentinin bulunduğu sanılmaktadır. Günümüze harap durumda gelebilen kalede, Hitit, Asur ve Roma dönemine ait kalıntılar bulunmaktadır. Buradaki antik kentin taşlarından yapılmış olan kalenin 8 burcu ve bir de gözetleme kulesi bulunmaktadır. Kale içerisinde Bizans dönemine ait bir kilise ile bir de su sarnıcı vardır.
Bucak Kalesi (Kozan)
Kozanın 10 km. güneyinde Hamamköyün doğusunda yer almaktadır. Ortaçağa tarihlendirilen kaleden günümüze sadece bazı kısımları harap durumda gelebilmiştir.
Dumlu (Ademondana) Kalesi (Ceyhan)
Ceyhanın 17 km. kuzeybatısında Sağkaya bucağının Dumlu Köyü batısında, 70 m.-80 m. Yüksekliğindeki kalkerli bir tepe üzerindedir. Kalenin XII.yüzyılda yapıldığı sanılmaktadır. Bu kale Adana-Kozan kervan yolunu gözetlemek amacıyla kurulmuştur. 800 m. Çevresi olan kale, sekiz burçludur. Ayrıca ovaya bakan doğu köşesinde bir de gözetleme kulesi bulunmaktadır. Kalenin tek kapısı doğu yönündedir. İçerisinde bazı yapı kalıntıları ile sarnıçlar bulunmaktadır. Kale çevresinde savunma hendeği ve sur kalıntıları bulunmaktadır. Ayrıca tepenin etrafında da bir takım kaya mezarları vardır.
Yılanlı Kale (Ceyhan)
Ceyhan İlçesinin 8 km. batısında sarp kayalık bir tepe üzerinde eski kervan yolunu kontrol altında tutmak için yapılmıştır. Aynı zamanda bu kale Dumulu, Anavarza ve Kozan (Sis) dağ kaleleri zincirinin ilk kalesidir. Bu kale Gülek Boğazından Çukurovaya yönelecek saldırıları ilk önleyecek savunma tesisidir. Orta Çağdan kalma bir Bizans kalesinin yerine kurulduğu ileri sürülmektedir. Ayrıca Bouillon komutasındaki Haçlı ordularının 1097deki seferinde yapıldığı da ileri sürülmektedir. Günümüze oldukça iyi bir durumda gelebilen bu kale halk arasında Şahmeran Kalesi olarak da isimlendirilmiştir.
Çevresi 700 m. Uzunluğunda olup dört cephelidir. Mazgallı burçlarla takviye edilmiş ikişer katlı sekiz burçla takviye edilmiş bir kaledir. Adana-Ceyhan yoluna bakan güney yönünde demirden tek kapısı vardır. İç kısımda her iki yöne çıkışı sağlayan merdivenler iyi bir durumdadır. Kale içerisindeki bölümleri yıkılmıştır.
Feke Kalesi (Feke)
Feke İlçesinin kuzeydoğusundaki bir tepe üzerindedir.Buradan geçen kervan yolunu kontrol etmek amacıyla XII.yüzyılda yapılmıştır. İlk kez Bizanslıların yaptırdığı, sonra da Selçukluların kullandığı kaledir. Dikdörtgen bir plân düzeni gösterir. Sekiz burcu ve bir gözetleme kulesi vardır. Günümüzde bu burçların yarıdan fazlası toprağa gömülmüş durumdadır. Kale içerisinde yapı kalıntılarının izleri bulunmaktadır. Tek giriş kapısı güney yönündedir.
Haçin Kalesi (Saimbeyli)
Saimbeyli İlçesindeki Haçin Kalesi Orta Çağda kervan yolunun korunması için yapılmış bir karakol niteliğindedir. İlk ismi Badimon olan kaleden yalnızca iki burç günümüze ulaşabilmiştir. Bunun da nedeni çevresinde taş ocağının bulunuşundandır. Kalenin doğusundaki kayalıklarda mermer ev kalıntılarına ve çevrede de mermer sütun ve başlıklara rastlanması, burada bir yerleşim yerinin bulunduğuna işaret etmektedir.
Kazankaya Kalesi (Ceyhan)
Ceyhanın Kurtkulağı Köyünün 1 km. kuzeyindeki bir tepe üzerindedir. Bu kale de Halepe uzanan kervan yolunun korunması için karakol niteliğinde yaptırılmıştır. Kale, 250-300 m. Genişliğinde bir alana yayılmış olup, Asur, Pers, Roma ve Abbasi dönemine ait kalıntılarla karşılaşıldığından bu dönemlerde kullanıldığı sanılmaktadır. Ayrıca tepenin kuzeydoğu eteklerinde Abbasilere ait mezarlar, Asur ve Romalılara ait kaya mezarları ile çeşmeler bulunmaktadır.
Kozan (Sis) Kalesi
Kozan İlçesinin 1 km. batısındaki Tavşantepe üzerindedir. Buradaki kaleler zincirinin dördüncü kalesidir. Asurlular tarafından yaptırılmış, Romalılar tarafından da onarılmıştır. Bir ara Ermenilerin de kullandığı bu kaleye Sis Kalesi ismi verilmiştir. Adanayı işgal eden Fransızlar buraya yerleştirdikleri toplarla Tufanlı Köyüne ateş açmışlardır.
Kuzey ve güneyde birbirlerine surlarla bağlanan kale iki guruptan oluşmaktadır. Çevresi 6 km. ye kadar uzanan kaleler gurubunun, güney kesimindeki bir tepeye de iç kale yapılmıştır. Bu kalenin dört burcu, 20-30 basamakla inilen yer altı odaları, cephanelikleri ve yiyecek depoları bulunmaktadır. Ayrıca büyük ölçüde sarnıçlar da iç kısımlarda yapılmıştır. Kale duvarları üzerinde Asur, Pers, Roma ve Ermeni dillerinde yazılmış yazıtlar bulunmaktadır. Surların içerisinde Ermeni döneminde yapılmış manastırda ise, eski tarihlerde Pelesek Törenleri yapılmıştır.
Kızıltabya Kalesi (Pozantı)
Gülek Boğazı ile Tekir Yaylası arasındaki Kızıl Tabya Kalesini Mısırlı Hidiv İbrahim Paşa, güneyden gelebilecek saldırılara karşı gözetleme ve karakol niteliğinde yaptırmıştır.
Aktabya Kalesi (Pozantı)
Gülek Boğazı ile Tekir Yaylası arasındaki Kızıl Tabya Kalesini Mısırlı Hidiv İbrahim Paşa, kuzeyden gelebilecek saldırılara karşı gözetleme ve karakol niteliğinde yaptırmıştır.
Magargos Kalesi (Karataş)
Karataş İlçesinin 5 km. güneybatısında bulunan, tarihte Dört Direkli ve Magargos isimleri ile tanınan eski bir liman kentini korumak amacıyla yapılmıştır. Hitit döneminde yapıldığı sanılan bu kale Orta Çağda yıkılmış, daha sonra Harun-ür Reşitin oğlu Kasım Bey tarafından onarılmıştır. Bu kale aynı zamanda Piri Reisin Kitab-ı Bahriye (1517) isimli eserinde Od Kalesi olarak geçmektedir.
Milvan Kalesi (Karaisalı)
Karaisalı İlçesinin 8 km. kuzeybatısında Milvan Kale (Kara Kılıç) Köyünün yakınındadır. Orta Çağda yapılmış olan bu kale, karakol niteliğinde olup, günümüze ulaşamamıştır.
Mabsuhestia (Misis) Kalesi (Yüreğir)
Adananın 27 km. doğusunda Yakapınarda (Misis) ve Misis Köprüsünün 200 m. Kuzeybatısındaki bir tepe üzerindedir. Bu kale de Hititler zamanında yapılmıştır. Bulunduğu yer bir akropol niteliğinde olup, Romalılar tarafından da kullanılmıştır. Abbasi Halifesi Mansur, 758de kalenin surlarını onarmıştır. Ancak günümüze kalıntıları yıkık halde gelebilmiştir.