-
- Üyelik Tarihi
- 31 Ocak 2013
-
- Mesajlar
- 1,978
-
- MFC Puanı
- 53
Ada sahillerinde bekliyorum
Her zaman yollarını gözlüyorum
Yârim seni seviyor istiyorum
Beni şâd et Şadiyem başın için
Her zaman sen yalancı ben kani
Her zaman orta yerde bir mani
Her zaman sen uzakta ben müştak
Her telakkide bir hayalin yar
Adalar'dan Moda'lara geçilir
Yâr elinden zehir olsa içilir
Bu dünyada başa gelen çekilir
Beni şâd et Şadiyem başın için
Nerede o mis gibi leylaklar
Sararıp solmak üzre yapraklar
Bana mesken olunca topraklar
Beni şâd et Şadiyem başın için
Her zaman yollarını gözlüyorum
Yârim seni seviyor istiyorum
Beni şâd et Şadiyem başın için
Her zaman sen yalancı ben kani
Her zaman orta yerde bir mani
Her zaman sen uzakta ben müştak
Her telakkide bir hayalin yar
Adalar'dan Moda'lara geçilir
Yâr elinden zehir olsa içilir
Bu dünyada başa gelen çekilir
Beni şâd et Şadiyem başın için
Nerede o mis gibi leylaklar
Sararıp solmak üzre yapraklar
Bana mesken olunca topraklar
Beni şâd et Şadiyem başın için
Kimisi şarkıyı hafif meşrep, kimi hüzünlü, kimisi de coşkulu söylemiştir. Hepsinde ayrı bir tat, ayrı bir tını alıyoruz.
"Ada Sahillerinde Bekliyorum" türküsünün yöresi İstanbul olup, türküyü kimin yazdığı belli değildir. Sözlerinin kaynağı tam bilinmese ve bazı kıtaları değişkenlik gösterse de bestecisinin Yesari Asım Arsoy olduğu bugün kesin olarak bilinmektedir.
"Ada Sahillerinde Bekliyorum" türküsü her ne kadar birçok yerde insanları neşelendirmek veya tempo tutturmak amacıyla hareketli şekilde çalınsa da son derece ağırdır. Üstelik türkünün hikâyeleri de birçok halk ve sanat müziği eseri gibi oldukça hüzünlüdür. Hikâyeleri diyorum çünkü Türkünün halk arasında dolasan iki tane bilindik hikâyesi vardır.
Bu hikâyenin ilki ve en bilineni şu şekildedir:
Bu türkü Suat Bey ve Şadiye Hanımın hikâyesidir.
Şadiye zengin bir konağın kızıdır. Suat ise fakir bir gençtir. Kader ikisini bir yaz Ada'da buluşturur ve birbirlerine âşık olurlar. Fakat babası, kızını Suat Bey'e vermek istemez. Kış geldiğinde ise Şadiye ve ailesi Ada'dan ayrılır. Suat ise yaşadığı adada kalır. Ve Adanın sahilinde hep Şadiyenin ona geleceği günü bekler.
Bu arada mektuplarla haberleşmeğe devam ederler. Fırtınalı bir akşam Suat Bey bu aşkın ızdırabına dayanamaz ve kendini denizin azgın sularına bırakır. Ertesi sabah, dün fırtına nedeni ile gelemeyen tekneden Suat'a bir mektup gelmiştir. Bu Şadiyenin mektubudur. Mektupta Şadiye "Suat, babamı nihayet izdivacımıza ikna ettim, gelip beni ailemden isteyebilirsiniz" yazıyordur.
"Ada Sahillerinde Bekliyorum" türküsünün kulaktan kulağa gelerek bugüne ulaşan ikinci hikâyesi ise;
İstanbula ve denize âşık sevgililerden hanim kişi bir şekilde bir gün denizde kaybolur. Hikâyenin erkek kahramanı ise kendisini sahillere vurur. Şileden Prens Adalarına kadar bütün sahillerde biçare dolanır ve sevdiceğini bekler. Bir ümit bir gün denizden çıkar gelir diye, fakat sevdiği gelmez. Kahrına dayanamayacak hale gelince bu sözleri yazar, bu sözler de kâh dostlar kâh da balıkçılar sayesinde o günleri atlatır ve bugünlere gelir. O meçhul insanın kaybı ne kadar derinse, Türk sanat müziğinin kazancı da o kadar büyük olur.