- Konum
- ىαкαяyλ
-
- Üyelik Tarihi
- 27 Kas 2009
-
- Mesajlar
- 24,120
-
- MFC Puanı
- 79
Hazreti Abdülkadir Geylani Kabı Kavseyn'nin söylediği hikmetli ve anlamlı güzel sözleri...
- Zâhir ilimleri görünen kısmın ışığıdır. Bâtın ilimleri ise görünmeyen kısmın.
- Bâtın bilgisi, seninle Rabbin arasındaki ışıktır.
- Kaderin gelmesinden rahatsız olma, onu kimse döndüremez ve kimse engel olamaz. Takdir olunan şey mutlaka gerçekleşir.
- Bidâyetin zorluklarına sabrederseniz nihayetin rahatı size ulaşır.
- Kur'an'dan, hakkında tartışarak değil, içindekilerle amel ederek faydalanın.
- Sûfî bâtınını ve zâhirini Allah'ın Kitabına ve Resulünün sünnetine uyarak arıtandır. O, sâfiyeti arttıkça vücud denizinden çıkar; iradesini, dilek ve ihtiyarını terkeder.
- Kalp sâlih olunca dâimî zikir elde edilir ve kalbin her tarafına Hakk'ın zikri yazılır. Böyle bir kalbin sahibinin gözleri uyuyabilir ama kalbi Rabbini zikreder.
- Sabır, hayrın temelidir.
- Kalp Kitab ve Sünnete göre amel ederse kurbiyet (yakınlık) kazanır. Bunu kazanınca da neyin kendi lehine ve aleyhine, neyin Allah için veya başkası için, neyin de hak ve batıl olduğunu bilir ve görür.
- Tasavvuf yolu zâhirî ve bâtınî hükümlere riayet etmeyi ve her şeyden fânî olmayı gerektirir.
- Allah'ın muhabbetinde samimi olan, ne ayıp işitir, ne de kulağına ayıp gider.
- Müminin adeti önce düşünüp sonra konuşmaktır. Münafık ise önce konuşur, sonra düşünür.
- Kendine bir ağırlık veren kimsenin hiçbir ağırlığı yoktur.
- Hüzünsüz bir neşe ve darlıksız bir bolluk olmaz.
- İnsan Allah'a kalıbıyla değil, kalbiyle ibadet eder.
- Yerini bilmeyene kader yerini öğretir.
- Sahte rabler boyundan çıkarılıp atılmadıkça, sebeplerle ilişik kesilmedikçe, fayda ve zararı insanlardan bilmeyi terketmedikçe kurtuluş mümkün değildir.
- Sağlam bir kalp tevhid, tevekkül, yakîn, tevfik, ilim, iman ve kurbiyet ile dolar.
- Bidâyet sıkıntıdır, nihâyet ise sükûn.
- Sâlihlerin kalpleri faydayı da zararı da Rablerinden bilir.
- Zühd ve tevhidi sağlam olan kişi, halkın elini ve varlığını görmez. Allah'tan başka veren ve üstün kılan görmez.
- Sıddîk gözünün, güneş ve ayın değil, Allah'ın nuruyla bakar.
- Hayânın hakikati, yalnızlıkta ve toplulukta Rab'dan utanmaktır.
- Kalp sırra, sır da Hakk'a itimat ederek sükûn bulur.
- Her çeşit hayır Allah katında, her çeşit şer de başkalarının yanındadır.
- İnsanlar arasında zenginle fakir ayırımı yapan kurtuluşa eremez.
- Bütün insanlar seni kendi menfaati için ister, Allah ise seni senin menfaatin için ister.
- Geçim yollarının yaratıcısını unutup geçim yollarına takılıp kalan, bakiyi unutup fani ile sevinen kimse ne kadar da cahildir!
- Dünya bir topluluğa, ahiret bir topluluğa, Hak (c.c.) da bir topluluğa aittir.
- Tasavvuf yolu sâlihleri görüp onların sohbetlerini ezberlemekle katedilmez.
- Resulullah hariç her mahluk perdedir; Resulullah ise kapıdır.
- Hak'tan korkanın korkusu arttıkça kalbi ona korkuyu unutmayı öğretir. Onu Hakk'a yakınlaştırır. Ona müjdeler verir.
- Zâhir ilimleri görünen kısmın ışığıdır. Bâtın ilimleri ise görünmeyen kısmın.
- Bâtın bilgisi, seninle Rabbin arasındaki ışıktır.
- Kaderin gelmesinden rahatsız olma, onu kimse döndüremez ve kimse engel olamaz. Takdir olunan şey mutlaka gerçekleşir.
- Bidâyetin zorluklarına sabrederseniz nihayetin rahatı size ulaşır.
- Kur'an'dan, hakkında tartışarak değil, içindekilerle amel ederek faydalanın.
- Sûfî bâtınını ve zâhirini Allah'ın Kitabına ve Resulünün sünnetine uyarak arıtandır. O, sâfiyeti arttıkça vücud denizinden çıkar; iradesini, dilek ve ihtiyarını terkeder.
- Kalp sâlih olunca dâimî zikir elde edilir ve kalbin her tarafına Hakk'ın zikri yazılır. Böyle bir kalbin sahibinin gözleri uyuyabilir ama kalbi Rabbini zikreder.
- Sabır, hayrın temelidir.
- Kalp Kitab ve Sünnete göre amel ederse kurbiyet (yakınlık) kazanır. Bunu kazanınca da neyin kendi lehine ve aleyhine, neyin Allah için veya başkası için, neyin de hak ve batıl olduğunu bilir ve görür.
- Tasavvuf yolu zâhirî ve bâtınî hükümlere riayet etmeyi ve her şeyden fânî olmayı gerektirir.
- Allah'ın muhabbetinde samimi olan, ne ayıp işitir, ne de kulağına ayıp gider.
- Müminin adeti önce düşünüp sonra konuşmaktır. Münafık ise önce konuşur, sonra düşünür.
- Kendine bir ağırlık veren kimsenin hiçbir ağırlığı yoktur.
- Hüzünsüz bir neşe ve darlıksız bir bolluk olmaz.
- İnsan Allah'a kalıbıyla değil, kalbiyle ibadet eder.
- Yerini bilmeyene kader yerini öğretir.
- Sahte rabler boyundan çıkarılıp atılmadıkça, sebeplerle ilişik kesilmedikçe, fayda ve zararı insanlardan bilmeyi terketmedikçe kurtuluş mümkün değildir.
- Sağlam bir kalp tevhid, tevekkül, yakîn, tevfik, ilim, iman ve kurbiyet ile dolar.
- Bidâyet sıkıntıdır, nihâyet ise sükûn.
- Sâlihlerin kalpleri faydayı da zararı da Rablerinden bilir.
- Zühd ve tevhidi sağlam olan kişi, halkın elini ve varlığını görmez. Allah'tan başka veren ve üstün kılan görmez.
- Sıddîk gözünün, güneş ve ayın değil, Allah'ın nuruyla bakar.
- Hayânın hakikati, yalnızlıkta ve toplulukta Rab'dan utanmaktır.
- Kalp sırra, sır da Hakk'a itimat ederek sükûn bulur.
- Her çeşit hayır Allah katında, her çeşit şer de başkalarının yanındadır.
- İnsanlar arasında zenginle fakir ayırımı yapan kurtuluşa eremez.
- Bütün insanlar seni kendi menfaati için ister, Allah ise seni senin menfaatin için ister.
- Geçim yollarının yaratıcısını unutup geçim yollarına takılıp kalan, bakiyi unutup fani ile sevinen kimse ne kadar da cahildir!
- Dünya bir topluluğa, ahiret bir topluluğa, Hak (c.c.) da bir topluluğa aittir.
- Tasavvuf yolu sâlihleri görüp onların sohbetlerini ezberlemekle katedilmez.
- Resulullah hariç her mahluk perdedir; Resulullah ise kapıdır.
- Hak'tan korkanın korkusu arttıkça kalbi ona korkuyu unutmayı öğretir. Onu Hakk'a yakınlaştırır. Ona müjdeler verir.