- Üyelik Tarihi
- 22 May 2019
- Konular
- 2,801
- Mesajlar
- 9,706
- MFC Puanı
- 60,560
ABD askerleri Menbiçten çekilirken, Rus ve rejim bayraklarını taşıyan askeri araçlar Menbiçe giriyordu.
16 Ekim 2019:
ABDnin çekildiği askeri üsler Suriye ordusunun kontrolüne girdi. ABDnin çekildiği Menbiç, Tabka, Ayn İsa ve Resulaynın güneyine ve Hasekenin kırsalında bulunan Tel Tamir gibi kritik yerlere Suriye askerleri ve Rus güçleri girdi.
19 Ekim 2019:
ABD askerleri, Kobaniden çekilirken rejim askerleri ve Rus güçleri ile karşılaştı.
ABD ile Rusya, neredeyse doldur-boşalt yapıyor. ABDnin çekildiği yerlere eşzamanlı olarak Rus askerleri giriyor. Hem de neredeyse aynı ordunun iki ayrı birliğinin devir teslim yapması gibi.
4 Kasım 2019 tarihli, Rusya ile henüz hangi konularda anlaşamadık başlıklı yazımda, bir yetkiliye dayanarak bir yetkilinin 2016 yılında ABD ile Rusya arasında bizden gizli ayrı bir anlaşma olduğunu seziyoruz. Zaten sahadaki uygulama bunu gösteriyor. Suriyeyi paylaşmışlar dediğini aktarmıştım.
Ben Ankaradan yazdım ama cevabı Moskovadan geldi. Burundi Dışişleri Bakanı Nibigira ile görüşmesinin ardından düzenlediği basın toplantısında Anadolu Ajansı muhabiri Lavrova Rusya ile ABD arasında Suriyenin kuzeydoğusuyla ilgili gizli bir anlaşma olduğu yönündeki iddiaları soruyor. Suriyede terör örgütlerinin boşalttığı yerlere ilişkin ABD ile herhangi bir anlaşmanın bulunmadığını belirten Lavrov, ABD ile bugün herhangi bir anlaşmanın mümkün olduğunu düşünmüyorum diyor. Lavrov, Türkiye ile Rusya arasında Soçide varılan mutabakat muhtırası dışında gizli anlaşmalara bakmak için herhangi bir neden görmüyorum diye ekliyor.
4 NOKTADA ANLAŞTILAR
Doğrusu Lavrovun ABD ile aramızda gizli bir anlaşma var demesini beklemiyordum. Lavrov gibi tecrübeli bir dışişleri bakanı Biz ABD ile anlaştık, Suriyeyi aramızda paylaştık mı demeliydi? İçsavaşın başladığı 2011 yılından itibaren Suriyede ABD etkindi. Ta ki 30 Eylül 2015 tarihine kadar. Bir de baktık ki ABDnin etkin olduğu bir dönemde Rusya, Suriyeye davet edilmiş.
ABD ile Rusyanın Suriyede ittifak ettikleri önemli noktalar oldu.
1- DEAŞla mücadele.
2- YPG kartının kullanılması.
3- Petrolün paylaşımı.
4- Esadla devam.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu paylaşımı doğrulamış ve şunları anlatmıştı: Yaptığımız görüşmelerde anladık ki ABD ve Rusyanın asıl derdi petrol. ABD, Deyrizoru bırakmak istemedi, Rusya ise Kamışlıyı. Çünkü her iki yerde de zengin petrol yatakları var. Kamışlıdaki petrol rezervi, Türkiyenin kullandığı petrolün yüzde 50si kadar. Her iki ülke de bu petrolü bırakmak istemiyor. Görüşmelerde ABD yetkilileri, Petrol yataklarının DEAŞın eline geçmesini istemiyoruz dedi. Her iki ülke de diğer konuları önemsemediler.
ABD VE RUS İSTİHBARATÇILARIN TOPLANTISI
ABD ile Rusya arasında gizli bir Suriye ajandası olduğunu gösteren bir gelişme de 2018 yılı Ocak ayındaki istihbaratçılar buluşmasıydı.
ABDdeki seçimlere Rusyanın müdahale ettiği yönündeki tartışmaların ayyuka çıktığı bir dönemde Rusyanın önde gelen üç istihbarat servisinin başkanı ABDde görüşmeler yaptılar.
Şimdiki Dışişleri Bakanı Pompeo o zaman CIA Başkanıydı. Rus istihbaratının önemli üç ismi ABDye gitmişti. Özel izinle ABDye giren heyetin başında Rusya Dış İstihbarat Servis Başkanı Sergei Naryshkin vardı. Federal Güvenlik Servisi Direktörü Aleksandr Bortnikov ve Rus Askeri İstihbarat Başkanı General İgor Korobov da kendisine eşlik ediyorlardı. ABD ve Rus istihbaratının tepe yöneticileri Suriyeyi görüştüler.
HILLARY CLINTON NE DEMİŞTİ?
Suriyede ABD ile Rusyanın pozisyonlarına ilişkin perde arkası bilgilere adım adım ulaştım. Benim açımdan uyarıcı olan, biri Türkiyede diğeri İsrailde yapılan iki önemli görüşmeydi. 16 Şubat 2016 tarihinde Yeni Şafak gazetesinde bu görüşmelerin perde arkasını şöyle aktarmıştım:
ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton Türkiyeye gelmişti. Suriyenin geleceği konuşulurken, Esad gittikten sonra kim gelecek? diye sordu. Suriye halkı kimi seçerse o gelecek cevabı üzerine, Seçim olduğu takdirde Müslüman Kardeşler gelir. Oysa Suriyede Nusayriler, Hıristiyan Araplar, Dürziler var demişti.
Yine aynı tarihlerde, Suriyedeki içsavaşın başlarında, Esadın akıbetinin tartışıldığı bir dönemde MİT ve MOSSAD yöneticileri Mısırda bir araya geldi. MOSSAD Başkanı Pardo, MİT yöneticilerine dönerek Esad gittikten sonra kim gelecek? Bana bir isim verin dedi.
MİT yöneticileri, Suriye halkı kimi ister ve seçerse onun geleceğini söylediler.
MOSSAD Başkanı Tamir Pardo, Esad giderse Müslüman Kardeşler gelir. Biz bunu istemeyiz karşılığını verdi.
Müslüman Kardeşler gelir korkusuyla Suriyeyi cehenneme çevirdiler.
Eğer Erdoğanın hamleleri olmasa bir de sınırımızda PKK terör devletini ilan edeceklerdi.
Evet, Cumhurbaşkanı Erdoğan da ifade ediyor. Putinle yapılan anlaşmalarda daha hızlı ilerleme sağlanıyor. Ama bu ABD ile Rusya arasındaki gizli anlaşmayı görmemize engel değil.
Abdulkadir Selvi
16 Ekim 2019:
ABDnin çekildiği askeri üsler Suriye ordusunun kontrolüne girdi. ABDnin çekildiği Menbiç, Tabka, Ayn İsa ve Resulaynın güneyine ve Hasekenin kırsalında bulunan Tel Tamir gibi kritik yerlere Suriye askerleri ve Rus güçleri girdi.
19 Ekim 2019:
ABD askerleri, Kobaniden çekilirken rejim askerleri ve Rus güçleri ile karşılaştı.
ABD ile Rusya, neredeyse doldur-boşalt yapıyor. ABDnin çekildiği yerlere eşzamanlı olarak Rus askerleri giriyor. Hem de neredeyse aynı ordunun iki ayrı birliğinin devir teslim yapması gibi.
4 Kasım 2019 tarihli, Rusya ile henüz hangi konularda anlaşamadık başlıklı yazımda, bir yetkiliye dayanarak bir yetkilinin 2016 yılında ABD ile Rusya arasında bizden gizli ayrı bir anlaşma olduğunu seziyoruz. Zaten sahadaki uygulama bunu gösteriyor. Suriyeyi paylaşmışlar dediğini aktarmıştım.
Ben Ankaradan yazdım ama cevabı Moskovadan geldi. Burundi Dışişleri Bakanı Nibigira ile görüşmesinin ardından düzenlediği basın toplantısında Anadolu Ajansı muhabiri Lavrova Rusya ile ABD arasında Suriyenin kuzeydoğusuyla ilgili gizli bir anlaşma olduğu yönündeki iddiaları soruyor. Suriyede terör örgütlerinin boşalttığı yerlere ilişkin ABD ile herhangi bir anlaşmanın bulunmadığını belirten Lavrov, ABD ile bugün herhangi bir anlaşmanın mümkün olduğunu düşünmüyorum diyor. Lavrov, Türkiye ile Rusya arasında Soçide varılan mutabakat muhtırası dışında gizli anlaşmalara bakmak için herhangi bir neden görmüyorum diye ekliyor.
4 NOKTADA ANLAŞTILAR
Doğrusu Lavrovun ABD ile aramızda gizli bir anlaşma var demesini beklemiyordum. Lavrov gibi tecrübeli bir dışişleri bakanı Biz ABD ile anlaştık, Suriyeyi aramızda paylaştık mı demeliydi? İçsavaşın başladığı 2011 yılından itibaren Suriyede ABD etkindi. Ta ki 30 Eylül 2015 tarihine kadar. Bir de baktık ki ABDnin etkin olduğu bir dönemde Rusya, Suriyeye davet edilmiş.
ABD ile Rusyanın Suriyede ittifak ettikleri önemli noktalar oldu.
1- DEAŞla mücadele.
2- YPG kartının kullanılması.
3- Petrolün paylaşımı.
4- Esadla devam.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu paylaşımı doğrulamış ve şunları anlatmıştı: Yaptığımız görüşmelerde anladık ki ABD ve Rusyanın asıl derdi petrol. ABD, Deyrizoru bırakmak istemedi, Rusya ise Kamışlıyı. Çünkü her iki yerde de zengin petrol yatakları var. Kamışlıdaki petrol rezervi, Türkiyenin kullandığı petrolün yüzde 50si kadar. Her iki ülke de bu petrolü bırakmak istemiyor. Görüşmelerde ABD yetkilileri, Petrol yataklarının DEAŞın eline geçmesini istemiyoruz dedi. Her iki ülke de diğer konuları önemsemediler.
ABD VE RUS İSTİHBARATÇILARIN TOPLANTISI
ABD ile Rusya arasında gizli bir Suriye ajandası olduğunu gösteren bir gelişme de 2018 yılı Ocak ayındaki istihbaratçılar buluşmasıydı.
ABDdeki seçimlere Rusyanın müdahale ettiği yönündeki tartışmaların ayyuka çıktığı bir dönemde Rusyanın önde gelen üç istihbarat servisinin başkanı ABDde görüşmeler yaptılar.
Şimdiki Dışişleri Bakanı Pompeo o zaman CIA Başkanıydı. Rus istihbaratının önemli üç ismi ABDye gitmişti. Özel izinle ABDye giren heyetin başında Rusya Dış İstihbarat Servis Başkanı Sergei Naryshkin vardı. Federal Güvenlik Servisi Direktörü Aleksandr Bortnikov ve Rus Askeri İstihbarat Başkanı General İgor Korobov da kendisine eşlik ediyorlardı. ABD ve Rus istihbaratının tepe yöneticileri Suriyeyi görüştüler.
HILLARY CLINTON NE DEMİŞTİ?
Suriyede ABD ile Rusyanın pozisyonlarına ilişkin perde arkası bilgilere adım adım ulaştım. Benim açımdan uyarıcı olan, biri Türkiyede diğeri İsrailde yapılan iki önemli görüşmeydi. 16 Şubat 2016 tarihinde Yeni Şafak gazetesinde bu görüşmelerin perde arkasını şöyle aktarmıştım:
ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton Türkiyeye gelmişti. Suriyenin geleceği konuşulurken, Esad gittikten sonra kim gelecek? diye sordu. Suriye halkı kimi seçerse o gelecek cevabı üzerine, Seçim olduğu takdirde Müslüman Kardeşler gelir. Oysa Suriyede Nusayriler, Hıristiyan Araplar, Dürziler var demişti.
Yine aynı tarihlerde, Suriyedeki içsavaşın başlarında, Esadın akıbetinin tartışıldığı bir dönemde MİT ve MOSSAD yöneticileri Mısırda bir araya geldi. MOSSAD Başkanı Pardo, MİT yöneticilerine dönerek Esad gittikten sonra kim gelecek? Bana bir isim verin dedi.
MİT yöneticileri, Suriye halkı kimi ister ve seçerse onun geleceğini söylediler.
MOSSAD Başkanı Tamir Pardo, Esad giderse Müslüman Kardeşler gelir. Biz bunu istemeyiz karşılığını verdi.
Müslüman Kardeşler gelir korkusuyla Suriyeyi cehenneme çevirdiler.
Eğer Erdoğanın hamleleri olmasa bir de sınırımızda PKK terör devletini ilan edeceklerdi.
Evet, Cumhurbaşkanı Erdoğan da ifade ediyor. Putinle yapılan anlaşmalarda daha hızlı ilerleme sağlanıyor. Ama bu ABD ile Rusya arasındaki gizli anlaşmayı görmemize engel değil.
Abdulkadir Selvi