Dilara, çocukların karıştığı gerçeğini artık kabul ediyor.

Dilara’nın, evine gittiği Gülseren’e beklenmedik bir teklifte bulunup, “Cihan’la oturduk düşündük ve sizi evimize davet etmeye karar verdik! Cansu da olsun, Hazal da olsun, hep beraber konuşalım!” demesiyle, yaşananlar çok farklı bir boyuta geliyor.

Gülseren, Dilara’nın “Çocuklar için en doğru olanı oturup hep birlikte konuşalım” teklifini kabul edip, Hazal ve Keriman’la birlikte yalıya gidiyor.

Hazal’ın yalının ihtişamından etkilenerek hangi odada kalacağını sorması hem Gülseren’i hem de Cansu’yu sarsacak. Eşi Dilara ile kızını yetiştiren Gülseren arasında kalan Cihan için ise zor anlar yaşayacak.

Hayatı boyunca özendiği zengin yaşama kavuşma hayallerinde olan Hazal, Cansu’nun odasını, eşyalarını görünce gittikçe hırçınlaşıyor. Cansu da yaşananların baskısıyla ilk defa bir araya geldikleri Hazal’a karşı gittikçe sert cümleler kurmaya başlıyor.

Hazal ve Cansu’nun doğumda karışmalarının kendisi için fakirlikten kurtulmanın tek yolu olduğunun farkında olan Keriman, bu zengin aileden para koparmak için aklına gelen her yolu deneyecek ve hayatında ilk kez kapısından girdiği böyle zengin bir yaşam karşısında amacına kavuşmak için her şeyi yapacaktır.

Dilara’nın kendi evinde verdiği akşam yemeğinde bomba patlıyor!

Gülseren’in bilmeden yaptığı bir ihmalkarlık iki ailenin bir araya geldiği akşam yemeğini zehir ediyor. Olanlar Dilara’yı bile şaşkına çeviriyor. Bu akşamdan sonra ilişkiler daha da sertleşiyor ve çıkmaza giriyor.