Fatih Sultan Mehmedin zehirlenmesi olayı hâlâ tartışılıyor. İşte ortaya atılan üç farklı iddia
Türk tarihinin en büyük devlet başkanlarından Fatih Sultan Mehmedin zehirlenmesi olayı hâlâ tartışılıyor.
Tarihte birçok liderin ölümü aydınlanamadı. Tarihimizdeki en önemli esrarlardan biri de Sultan Fatihin zehirlenip zehirlenmediği meselesidir. Ortada üç farklı iddia var.
Rahmetli Cumhurbaşkanı Turgut Özalın eceliyle mi öldüğü yoksa zehirlendiği mi tartışılıyor. Tarihteki birçok liderin ölümündeki sır da bir türlü aydınlatılamamıştır. Bizim tarihimizdeki en önemli esrarlardan biri de Fatih Sultan Mehmedin zehirlenip zehirlenmediği meselesidir.
SON SEFER
Fatihin ölümünden önce Mısırdaki Memlük Devleti ile Osmanlılar arasında bir gerginlik meydana gelmişti. Sultan İkinci Mehmedin 25 Nisan Çarşamba günü Üsküdara geçmesiyle sefer başladı. Gebze civarındaki Hünkâr Çayırında konaklandı. Sultan burada 1 Mayısta şiddetli karın ağrıları çekmeye başladı. Eski hastalıklarının, yani damla ile romatizmanın yanı sıra yeni hastalıklar da ba şgöstermişti.
Fatihin tedavisine hekimi Laristanlı Acem Hamideddin el-Lari başladı. Acem Lari başarısız olunca, eski başhekim Yakup Paşa tedaviyle görevlendirildi. Yakup Paşa elinden bir şey gelmeyeceğini, yanlış bir ilaç kullanıldığını ve bu ilacın etkilerini gidermenin artık mümkün olmadığını söyledi. Ancak diğer tabipler çaresiz kalınca hastalarını tedavide kullandığı şurubunu vererek, padişahın sancısını azaltma yoluna gitti. Fakat şurup tesirini göstermedi ve Fatih kısa bir komadan sonra 31 Mayıs 1481 Perşembe günü, ikindi vakti vefat etti.
FATİH ZEHİRLENDİ Mİ?
Fatihin daha 50 yaşındayken ölümü gerek akademik, gerekse popüler düzeydeki tarihçiler arasında bir tartışma konusu oldu.
Fatihi kimin zehirlettiği konusunda üç iddia vardır. Birincisi Amasya Valisi Şehzâde Bâyezidin, Veziriazam Karamanî Mehmed Paşanın kardeşi Cem Sultan lehindeki teşebbüsleri yüzünden başhekim Acem Lariyi kullanarak babasını zehirlettiği şeklindedir. Fatihin hayatının son günlerinde oynadığı rol, Acem Lariden şüphelenilmesine yol açmıştı. Acem Lari, dört yıl sonra 1485te Edirnede öldüğünde, Edirneliler arasında hekimin İkinci Bayezid tarafından zorla verdirilen aşırı dozda afyon yüzünden öldüğü dedikodusu dolaşıyordu.
Bu konudaki ikinci iddiaya göre Memlük Sultanı Kayıtbay, Acem Lariyi kullanarak sultanı zehirletmiştir. Memlüklerin daha önce de Fatihe suikast teşebbüsleri olmuştu.
Zehirlenme konusundaki üçüncü ve en kuvvetli iddia ise 30 yıl Fatihin yanında hizmet edip, sultanın itimadını kazanan ve vezir rütbesi ile önemli görevlerde bulunmuş Yahudi mühtedisi eski hekimbaşı Yakup Paşanın (Maestro Jacopo), Fatihe karşı bir düzine kadar başarısız suikastta bulunan Venedikliler tarafından satın alınarak, zehirleme hadisesinin gerçekleştirildiği şeklindedir.
Alman tarihçi Franz Babinger, Şehabettin Tekindağ ve başka birçok tarihçi ve hekimin araştırmalarına rağmen Fatihin ölümündeki esrar henüz çözülemedi. Daha önce Fatih Sultan Mehmede defalarca suikast teşebbüsünde bulunan Venediklilerin Fatihin ölümünde bir rollerinin olması kuvvetli bir ihtimaldir.
VENEDİKLİLERİN FATİHİ ÖLDÜRME TEŞEBBÜSLERİ
Venedik 1456 ile 1479 yılları arasında 12 defa Fatihi zehirleme teşebbüsünde bulunmuştu. Arnavut Paul isimli berber, Trogirli bir denizci, Vlaco isimli bir Yahudi hekim, Floransalı Francesco Baroncello, Krakowlu bir Polonyalı ve Katolanyalı bir maceraperestin isimleri bu suikast teşebbüslerinde geçer. Ancak bu teşebbüsler, çoğu zaman sadece plan aşamasında kalmıştı.
FATİHİN HEKİMİNİN VENEDİKLE PAZARLIĞI
15. yüzyılda Avrupada zulüm gören Yahudiler Osmanlı topraklarına sığınıyorlardı. Avrupada papanın bile güvenmediği Yahudi hekimler Osmanlı sarayında büyük itibar görüyorlardı. Papa Beşinci Nikolanın Yahudi hekimlerin verdikleri ilaçlarla İtalyanların Hristiyan ruhunun zedeleneceğini söylemesi doktorları iş yapamaz duruma getirmişti. Bu şartlar altında İtalya Gaetadan Edirneye gelen Yahudi hekim Maestro Jacopo Müslüman olup Yakup ismini almıştı. İkinci Murad zamanında sarayda hekim olarak çalışmaya başlayan Yakup Paşa, Fatih zamanında da görevine devam etti. Zamanla Fatihin güvendiği kişilerden biri oldu.
1468de İtalyaya bir ziyaret yaparak Arapçadan Latinceye çevrilmiş bazı tıp kitaplarını inceledi. Sonraki yıllarda Osmanlı ilerleyişini durduramayan Venedik Fatihi zehirletmeye karar verdi. Dikkat çekmemek için Floransalı Lando Delgi Albizzi İstanbula gönderildi. Degli, İstanbuldaki Floransa konsolosu vasıtasıyla Yakup Paşa ile irtibata geçti. Yakup Paşa, teklifi uzun uzun düşündükten sonra peşin olarak 10 bin altın ve 1472 Martından aynı yılın Mayısına kadar sultanı öldürdüğü takdirde Venedike kabul ve İstanbulda kalan mallarına karşılık 25 bin altın daha istemişti. Venedik yönetimi bu isteği kabul etmesine rağmen Yakup Paşanın herhangi bir zehirleme teşebbüsüne girip girmediğini bilmiyoruz. Ancak 1481de Fatihin ölümünden sonra isyan eden asker birçok devlet adamıyla birlikte Yakup Paşayı da öldürmüştür
ForumHatti YÖNETİMİ !