Neler yeni
MEGAForum - Teknoloji Forumu

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı yada giriş yapmalısınız. Forum üye olmak tamamen ücretsizdir.

  • Web sitemizin içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için Web sitemize kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Web sitemize üye olmak tamamen ücretsizdir.
  • Sohbetokey.com ile canlı okey oynamaya ne dersin? Hem sohbet et, hem mobil okey oyna!
  • Soru mu? Sorun mu? ''Bir Sorum Var?'' sistemimiz aktiftir. Paylaşın beraber çözüm üretelim.

5 - UDA’nın özellikleri ve kavramları

LiyA

HeP YeK HeP TeK . . .
Onursal Üye
  • Üyelik Tarihi
    5 Kas 2012
  • Mesajlar
    17,407
  • MFC Puanı
    2,777





UDA’nın kaynağı olan davranışçılık yukarıda da belirtildiği gibi, davranışların nedenlerini anlamaya yönelik olarak bilimsel yöntemleri kullanmasıyla diğer psikoloji kuramlarından (pskikoanaliz, Gestalt psikolojisi, insancı yaklaşım vb) farklılıklar göstermiştir.

Daha önce de ifade edildiği gibi, UDA otizmli çocuklara öğretim sunmada oldukça etkilidir. UDA sürecinde öğretilmesi hedeflenen hedef davranış belirlenir ve bu davranış öğretilebilir küçük parçalara bölünerek sistematik olarak öğretilirken doğru davranışlar için pekiştireç sunulur. UDA’da yaygın olarak kullanılan kavramların belli başlıları motivasyon, pekiştirme, pekiştirme tarifesi, ayırt etmeyi öğrenme, ipucu, silikleştirme, beceri analizi, ayrımlı pekiştirme, sönme olarak sıralanabilir. İzleyen bölümde bu kavramlar açıklanmıştır.

i - Motivasyon
ii - Pekiştirme
iii - Ayırt etme
iv - İpucu



 

LiyA

HeP YeK HeP TeK . . .
Onursal Üye
  • Üyelik Tarihi
    5 Kas 2012
  • Mesajlar
    17,407
  • MFC Puanı
    2,777




i - Motivasyon

UDA’da üzerinde önemle durulan bir kavramdır. Uygulamalı davranış analistleri herkes için motivasyon kaynaklarının farklılık gösterdiğini kabul ederek çocuğun motivasyon kaynaklarının neler olduğunu, nelerin çocuğun dikkatini çektiğini diğer bir deyişle neleri yapmaktan, edinmekten hoşlandığını anlamak isterler.

Bir yetişkin olarak kimimiz boş zamanlarımızda kitap okumayı tercih ederken kimimiz arkadaslarimizla bir arada olmayı tercih ederiz. Dolayısıyla, sahip olduğumuz boş bir zaman dilimini farklı biçimlerde ama hoşnut olarak geçirmeyi hedefleriz. Bu durum otizmli çocuklar için de aynen geçerlidir. Motivasyon kaynakları kişiye özeldir ve bu kaynakların neler olduğunu anlamanın en iyi yolu ise gözlem yapmak ve seçenekler sunulduğunda yaptığı tercihleri gözden geçirmektir. Hemen bu noktada motivasyon kaynaklarımızın anlık olarak değiştiğini söylemek yerinde olacaktır. Örneğin, boş zamanlarınızda kitap okumaktan çok hoşlansanız bile her boş zaman diliminizde kitap okumayabilirsiniz.

Şimdiye kadar ki açıklamalardan motivasyonun durağan bir durum olmadığını ve motivasyon kaynaklarını anlayabilmek için anlık (durum bazında) değerlendirmeler yapmak gerektiği anlaşılmaktadır. Aynı zamanda motivasyon çocuğun neden belirli bir takım davranışlar sergilediklerini özellikle de uygun olmayan davranışlara giriştiklerini anlamamıza yardımcı olur. Çocuğun ne elde etmek istediğini anladığımız zaman çevreyi düzenlememiz mümkün olacaktır. Çocuğun sorun davranış sergilemediği zamanlarda kendisi için motive edici durumları sunar ve elde etmek istediği durumu uygun olarak ifade etmeyi öğretirsek bu kapsamda gerçekleşen uygun olmayan davranışlar gerçekleşmez ya da daha seyrek gerçekleşir.

Güdüleyici işlemler olarak tanımlanan motivasyonun kişide pekiştirici etki sağlamak ve belirli bir davranışın sergilenmesine yol açmak (anımsatmak) üzere iki temel işlevi vardır. Bu iki temel işlevi izleyen örnekle açıklamaya çalışalım.

“Annesiyle gezintiye çıkan çocuk oyunçakçı dükkanının vitrininde sevdiği çizgi filmdeki kahramanın oyuncağını görür ve almak ister. Bu durum pekiştirici etkinin kurulmasıdır. Dükkana girdiklerinde almak istediği oyuncağı almak için daha öncesinde bu şekilde istediğinden ötürü takdir edildiği biçimde ister. Bu durum ise, çocukta uygun biçimde isteme davranışının etkisini gösterir (anımsatıcı etki). Bu şekilde, istek bildirerek, edinmek istediği nesneyi elde ederse benzer durumlarda aynı şekilde istekte bulunma davranışında artma olur”.

Yukarıdaki örnekte ele alınan süreç nesne elde etmek için hem uygun davranışların hem de uygun olmayan davranışların sergilenmesinde söz konusudur. Güdüleyici işlemler sürecini anlamak öğretimin başarısını çok yakından etkilediği için UDA uzmanları üzerinde önemle dururlar.



 

LiyA

HeP YeK HeP TeK . . .
Onursal Üye
  • Üyelik Tarihi
    5 Kas 2012
  • Mesajlar
    17,407
  • MFC Puanı
    2,777





ii - Pekiştirme

İzlediği davranışın ileride oluşum sıklığı ya da süresini artıran hoşa giden uyaran sunma sürecine pekiştirme denir. Ödül pekiştirmeyle eşanlamlı olarak kullanılmaktadır. Portalın ilerleyen bölümlerinde ödül kavramının kullanımına da rastlayacaksınız. Pekiştirme sürecinde sunulan olay, durum ya da nesneye ise pekiştireç denir ve mutlaka bir davranıştan sonra sunuluyor olması ve bu davranışın ileride tekrar sergileniyor olmasını sağlaması gerekir. Şöyleki, örneğin bir çikolata parçasının pekiştireç olabilmesi için mutlaka artırılmak istenen davranıştan sonra sunuluyor olması gerekir ve sunulmasıyla o davranışın ileride gerçekleşme olasılığının olması gerekir. Akademik ve sosyal davranışların tümü için kullanılır. Ancak, kullanılan pekiştireçler mutlaka çocukta pekiştirici özelliklere sahip olmalıdır.

00:0001:02
spaceplay / pause qunload | stop ffullscreenshift + ←→slower / faster
↑↓volume mmute
←→seek . seek to previous 12… 6 seek to 10%, 20% … 60%



Pekiştireç Türleri:

Birincil ve ikincil pekiştireçler olmak üzere iki tür pekiştireç vardır. Birincil pekiştireçler genellikle yiyecek içecek türü pekiştireçlerdir ve çocuğun iyilik halini korumaya yöneliktir. Küçük yaşta ve işlevde bulunma düzeyi düşük olan çocuklarda birincil pekiştireçler daha etkili olabilmektedir. İkincil pekiştireçler sembolik pekiştireçlerdir, sosyal övgü, fiziksel yakınlık, ya da değiş tokuş yapabileceği semboller vb. örnek olarak verilebilir.



Uygun Pekiştireçlerin Belirlenmesi: Öğretim yapabilmek için çocuğun motivasyonunu artıracak hoşa giden uyaranların bulunması UDA sürecinde çok yaşamsal bir noktadır. Uygun pekiştireçleri belirlemede çocuğun yaş ve işlevde bulunma düzeyinin özel bir önemi vardır. Örneğin, uygulamacılar 9-10 yaşlarından itibaren yüksek işlevli otizmli çocuklara bir pekiştireç listesi sunularak hoşa giden uyaranları sıralamaları/seçmelerini isteyebilirken daha küçük yaştaki çocuklarla ise gözlem yaparak çocuğun hoşuna giden uyaranları belirleyebilirler. Pekiştireç belirleme ile ilgili ayrıntılı bilgilere Yeni Davranışlar Kazandırma ve Öğretim Planlama ve Yürütme Modüllerinden ulaşabilirsiniz.

Pekiştirme Tarifesi:

Pekiştirecin hangi sıklıkla sunulacağıdır. Pekştirme tarifesi sürekli pekiştirmeden hiç pekiştirememeye kadar farklı uygulamaları içerir. Sürekli pekiştirme hedef davranış her sergilendiğinde pekiştireç sunulmasıdır. Yeni bir beceri öğretilirken, bir diğer deyişle öğretimin ilk başlarında çocuğun verdiği her doğru tepki pekiştirilmelidir. Çocuk bu beceriye edinim aşamasında sergilemeye başladığında pekiştireç sunma sıklığı (her üç/beş doğru davranışta bir pekiştirme) azaltılmaya başlanmalıdır. Edinim, ilk öğrenme olarak ta adlandırılmaktadır. Bir diğer deyişle, çocuğun daha önce sergileyemediği davranışı sergileyebilir düzeye geldiği aşamadır. Pekiştirecin öğrenme gerçekleştikçe daha seyrekleştirilmesi, çocuğun haz alma duygusunu ertelemeyi öğrenmesi, pekiştireç alma açısından akranlarına daha fazla benzemesi ve öğrenilenlerin kalıcılığını korumak amacıyla gerçekleştirilir. Diğer taraftan pekiştireçleri seyrekleştirerek çocuğun pekiştireç kazanmak amacıyla uygun davranışı sergilemesini sağlamak hedeflenir.

Örneğin, çalışılan hedef davranış motor taklit becerisiyse öğretmen çocuğa taklit etmesi için sunduğu her denemede çocuk doğru tepkide bulundukça pekiştireç sunar. Sürekli pekiştirme daha çok yeni davranışlar öğretilirken kullanılır ve çocuk öğrendikçe ya da ölçüte yaklaşıldıkça pekiştireçlerde silikleştirme yapılarak farklı pekiştirme tarifeleri, örneğin her dört doğru davranışta bir kez pekiştirme, kullanmaya geçilir. Pekiştireç tarifelerinin kullanımına ilişkin ayrıntılı bilgileri Yeni Davranışlar Kazandırma de bulabilirsiniz.


 

LiyA

HeP YeK HeP TeK . . .
Onursal Üye
  • Üyelik Tarihi
    5 Kas 2012
  • Mesajlar
    17,407
  • MFC Puanı
    2,777




iii - Ayırt etme

Belirli uyaranın varlığında çocuğun tahmin edilebilir bir tepkide bulunmasıdır. Tahmin edilebilir tepkiye yol açan uyarana ayırdedici uyaran denir. Bir uyaran çocuk için ayırdedicilik özelliği taşımıyorsa çocuğa ipucu sunularak bu özellik kazandırılmaya çalışılır. Örneğin, çocuk karşısında duran oyuncak arabanın düğmesine basarak ses çıkacağını bilemediği için uygun biçimde oynayamıyorsa, düğmeye basması gerektiği ipucu sunularak öğretilebilir. Öğretimden sonra arabanın üzerindeki düğme oyuncağın sesini duymak isteyen çocuk için ayırt edicilik özelliği kazanmış olur. Ayıredici uyaran çocuğa davranışı yapması gerektiğini anımsatan uyarandır. Örneğin, öğretmenin elini ağzına götürerek öğrenciye sessiz olması gerektiğini jestle anlatması durumunda çocuk sessizce durup öğretmenini beklerse bu davranışı çocukta sessiz durma davranışı için ayırd edici özellik taşıyor demektir. Uyaran kontrolü de denilen bu durum ayrımlı pekiştirme ile kurulur. Ayrımlı pekiştirme UDA’da çok kullanılan bir uygulamadır. Ayrımlı pekiştirme, belirli bir uyaranın varlığında istendik davranış gerçekleştiğinde pekiştirecin sunulması diğer durumlarda ise davranışın görmezden gelinerek pekiştirecin sunulmamasıdır. Ayrımlı pekiştirme ile ilgili ayrıntılı bilgilere Problem Davranışlarla Başa Çıkma Modülünde bulabilirsiniz. Ayırdedici uyaran örneğine geri dönülürse, öğretmen jestleriyle ayıredici uyaranı sunduğunda çocuk sessizce yerinde oturuyorsa pekiştirilir diğer durumlarda sessiz dursa bile bu davranışı nedeniyle pekiştirilmez.



 

LiyA

HeP YeK HeP TeK . . .
Onursal Üye
  • Üyelik Tarihi
    5 Kas 2012
  • Mesajlar
    17,407
  • MFC Puanı
    2,777



iv - İpucu

Model ipucu



İpucu çocuğun doğru tepkide bulunmasını sağlamak amacıyla sunulan öğretmen yardımıdır. Öğretilmek istenen davranış çocuğun dağarcığında yoksa ya da kısmen varsa bu davranışı kazandırabilmek amacıyla özellikle edinim aşamasında sunulur. İpuçları en kısıtlayıcıdan en az kısıtlayıcıya doğru olmak üzere farklı düzeylerde sunulabilir. İpucu sunulurken en temel ilke sunulacak olan ipucunun çocukta doğru tepkiyi doğuracak nitelikte olmasıdır. Diğer bir deyişle, ipucunun o çocukta etkili olmasıdır. İpucu tıpkı pekiştireçler gibi bireysellik özelliği taşır. Bir çocuk için ipucu olma özelliği gösteren bir durum bir başka çocuk için ipucu olma özelliği göstermeyebilir. Örneğin, taklit becerilerinin çalışılması sırasında bir çocuk için “burnuna dokun” yönergesinden sonra, öğretmenin burnuna dokunması çocuk için model ipucu olarak etkili olabilir ve çocuğun burnuna dokunmasını sağlayabilir. Bir başka çocuk için ise, öğretmenin model olması çocuğun burnuna dokunabilmesi için etkili olmayabilir ve öğretmen doğrudan çocuğun elinin üzerinden tutarak çocuğun elini burnuna götürmesini sağlayabilir. İkinci örnekte yer alan ipucu fiziksel ipucudur. Dolayısıyla, anne-babalar ve öğretmenler olarak hangi ipucunun çocukla doğru davanışa yol açtığı çalışmaya başlamadan önce sınamalıdır. Yukarıda da açıklandığı gibi farklı ipucu türleri vardır.

a - Resim/fotoğraf ipucu
b - Fiziksel ipucu
c - Yazılı ipucu
d - Sesli ipucu ve Sözel ipucu
e - Jest ve mimik ipucu




 
Üst Alt