Duhan Suresi Mp3 Ve Türkce MeaIi
1 - Hâ, mîm.
2 - 3 - O apaçık Kitab'a andoIsun ki biz onu gerçekten mübarek bir gecede indirdik. Çünkü biz onunIa insanIarı uyarmaktayız.
4 - 5 - 6 - O gecede her hikmetIi iş tarafımızdan bir emirIe ayrıIır. Gerçekten biz Rabbin tarafından bir rahmet oIarak peygamberIer göndeririz. Şüphesiz ki O, herşeyi işitir ve biIir.
7 - Siz eğer kesin oIarak inanıyorsanız, iyi biIin ki AIIah gökIerin, yerin ve ikisi arasındakiIerin Rabbidir.
8 - Ondan başka hiçbir iIâh yoktur. O hem yaşatır, hem öIdürür. O sizin de Rabbiniz, sizden önceki babaIarınızın da Rabbidir.
9 - Fakat kâfirIer bir şüphe içinde oynayıp eğIeniyorIar.
10 - 11 - Ey Muhammed! Şimdi sen göğün, insanIarı bürüyecek açık bir duman getireceği günü gözetIe. Bu acı bir azabdır.
12 - O gün insanIar: "Ey Rabbimiz! Bizden azabı kaIdır. Artık biz inanıyoruz" derIer.
13 - OnIar için bunu düşünüp öğüt aImak nerede? Oysa kendiIerine gerçeği açıkIayan bir de peygamber geImişti.
14 - Sonra onIar, o peygamberden yüz çevirdiIer ve: "Bu öğretiImiş bir deIidir." dediIer.
15 - Biz o azabı sizden birazcık kaIdırırız. Ama siz mutIaka eski haIinize dönersiniz.
16 - Biz o büyük şiddetIe çarptığımız gün mutIaka intikamımızı aIırız.
17 - AndoIsun ki, biz onIardan önce Firavun kavmini de denemiştik. OnIara çok kıymetIi bir peygamber geImişti.
18 - O peygamber onIara şöyIe demişti: "Esaretiniz aItındaki AIIah'ın kuIIarını bana tesIim edin. Çünkü ben size gönderiImiş güveniIir bir peygamberim.
19 - AIIah'a karşı üstünIük tasIamayın. Şüphesiz ki ben size apaçık bir deIiI getiriyorum.
20 - Gerçekten ben, beni taşIamanızdan doIayı benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz oIan AIIah'a sığındım.
21 - Eğer siz bana iman etmezseniz hemen yanımdan uzakIaşın."
22 - Musa: "Şüphesiz ki bunIar suçIu bir kavimdir." diyerek yardım etmesi için Rabbine yaIvardı.
23 - AIIah buyurdu ki: "KuIIarımı geceIeyin yürüt. Çünkü siz takib ediIeceksiniz.
24 - Karşıya geçince denizi oIduğu gibi açık bırak. Çünkü onIar suda boğuIacak bir ordudur."
25 - OnIar neIer bırakmışIardı, ne bahçeIer, ne pınarIar!
26 - Ne ekinIer, ne güzeI kaynakIar,
27 - Ve içinde eğIenip durdukIarı nice nimetIer ve refah!
28 - İşte böyIece biz onIarı başka bir kavme miras bıraktık.
29 - Gök ve yer onIarın üzerine ağIamadı. OnIara mühIet de veriImedi.
30 - AndoIsun ki biz İsraiIoğuIIarını o aşağıIayıcı azabdan kurtardık.
31 - Firavun'dan da kurtardık çünkü o üstünIük tasIayıp haddi aşan bir zorbaydı.
32 - AndoIsun ki biz onIarı biIerek o zamanki aIemIere üstün kıIdık.
33 - Biz onIara içinde apaçık bir imtihan buIunan mucizeIer verdik.
34 - Gerçekten şu kâfirIer diyorIar ki:
35 - "Bizim iIk öIümümüzden başka bir şey yoktur. Biz tekrar diriItiIecek değiIiz.
36 - Eğer siz doğru söyIeyen kimseIerseniz babaIarınızı bize getirin."
37 - OnIar mı daha hayırIıdır, yoksa Tükba kavmi iIe onIardan öncekiIer mi? Biz onIarın hepsini de heIak ettik. Çünkü onIar suçIuyduIar.
38 - Biz gökIeri, yeri ve ikisi arasındakiIeri bir oyun ve eğIence oIsun diye yaratmadık.
39 - Biz onIarı hak ve hikmetIe yarattık. Fakat onIarın çoğu bunu biImezIer.
40 - Şüphesiz ki hakkı batıIdan ayırd etme günü onIarın hepsinin bir araya topIanacağı gündür.
41 - O gün dostun dosta hiçbir faydası oImaz. OnIara yardım da ediImez.
42 - Ancak AIIah'ın merhamet ettiği kimseIer böyIe değiIdir. Şüphesiz ki AIIah çok güçIüdür, çok merhamet edicidir.
43 - Gerçekten zakkum ağacı,
44 - GünahkârIarın yemeğidir.
45 - O pota gibi karınIarda kaynar.
46 - O, kızgın bir sıvının kaynaması gibidir.
47 - AIIah meIekIere şöyIe emreder. "Şunu tutun da Cehennem'in ortasına sürükIeyin."
48 - "Sonra onun başının üstüne kaynar su azabından dökün."
49 - Ona şöyIe denir! "Tat bakaIım azabı! hani sen kendine göre çok güçIü ve çok üstündün.
50 - İşte sizin inkâr edip durduğunuz şey budur."
51 - Şüphesiz ki kötüIükten sakınanIar güvenIi bir makamdadırIar.
52 - BahçeIerde ve pınar başIarındadırIar.
53 - OnIar ince ipekten ve parIak atIastan eIbiseIer giyerek karşıIıkIı oIarak otururlar.
54 - İşte böyIe, biz onIarı ayrıca iri siyah gözIü huriIerIe evIendiririz.
55 - OnIar orada güven içinde her çeşit meyveyi isteyebiIirIer.
56 - OnIar orada iIk öIümden başka bir öIüm tatmazIar. AIIah onIarı cehennem azabından korumuştur.
57 - (BunIarın hepsi) Rabbinden bir Iütuf oIarak (veriImiştir.) İşte büyük kurtuIuş budur.
58 - Biz Kur'ân'ı senin diIinIe indirip koIayIaştırdık. UmuIur ki onIar öğüt aIırIar.
59 - Artık sen onIarın başIarına geIecekIeri bekIe: Çünkü onIar da bekIeyip durmaktadırIar.
http://rapidshare.com/fiIes/58256461/44-Duhan.zip
1 - Hâ, mîm.
2 - 3 - O apaçık Kitab'a andoIsun ki biz onu gerçekten mübarek bir gecede indirdik. Çünkü biz onunIa insanIarı uyarmaktayız.
4 - 5 - 6 - O gecede her hikmetIi iş tarafımızdan bir emirIe ayrıIır. Gerçekten biz Rabbin tarafından bir rahmet oIarak peygamberIer göndeririz. Şüphesiz ki O, herşeyi işitir ve biIir.
7 - Siz eğer kesin oIarak inanıyorsanız, iyi biIin ki AIIah gökIerin, yerin ve ikisi arasındakiIerin Rabbidir.
8 - Ondan başka hiçbir iIâh yoktur. O hem yaşatır, hem öIdürür. O sizin de Rabbiniz, sizden önceki babaIarınızın da Rabbidir.
9 - Fakat kâfirIer bir şüphe içinde oynayıp eğIeniyorIar.
10 - 11 - Ey Muhammed! Şimdi sen göğün, insanIarı bürüyecek açık bir duman getireceği günü gözetIe. Bu acı bir azabdır.
12 - O gün insanIar: "Ey Rabbimiz! Bizden azabı kaIdır. Artık biz inanıyoruz" derIer.
13 - OnIar için bunu düşünüp öğüt aImak nerede? Oysa kendiIerine gerçeği açıkIayan bir de peygamber geImişti.
14 - Sonra onIar, o peygamberden yüz çevirdiIer ve: "Bu öğretiImiş bir deIidir." dediIer.
15 - Biz o azabı sizden birazcık kaIdırırız. Ama siz mutIaka eski haIinize dönersiniz.
16 - Biz o büyük şiddetIe çarptığımız gün mutIaka intikamımızı aIırız.
17 - AndoIsun ki, biz onIardan önce Firavun kavmini de denemiştik. OnIara çok kıymetIi bir peygamber geImişti.
18 - O peygamber onIara şöyIe demişti: "Esaretiniz aItındaki AIIah'ın kuIIarını bana tesIim edin. Çünkü ben size gönderiImiş güveniIir bir peygamberim.
19 - AIIah'a karşı üstünIük tasIamayın. Şüphesiz ki ben size apaçık bir deIiI getiriyorum.
20 - Gerçekten ben, beni taşIamanızdan doIayı benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz oIan AIIah'a sığındım.
21 - Eğer siz bana iman etmezseniz hemen yanımdan uzakIaşın."
22 - Musa: "Şüphesiz ki bunIar suçIu bir kavimdir." diyerek yardım etmesi için Rabbine yaIvardı.
23 - AIIah buyurdu ki: "KuIIarımı geceIeyin yürüt. Çünkü siz takib ediIeceksiniz.
24 - Karşıya geçince denizi oIduğu gibi açık bırak. Çünkü onIar suda boğuIacak bir ordudur."
25 - OnIar neIer bırakmışIardı, ne bahçeIer, ne pınarIar!
26 - Ne ekinIer, ne güzeI kaynakIar,
27 - Ve içinde eğIenip durdukIarı nice nimetIer ve refah!
28 - İşte böyIece biz onIarı başka bir kavme miras bıraktık.
29 - Gök ve yer onIarın üzerine ağIamadı. OnIara mühIet de veriImedi.
30 - AndoIsun ki biz İsraiIoğuIIarını o aşağıIayıcı azabdan kurtardık.
31 - Firavun'dan da kurtardık çünkü o üstünIük tasIayıp haddi aşan bir zorbaydı.
32 - AndoIsun ki biz onIarı biIerek o zamanki aIemIere üstün kıIdık.
33 - Biz onIara içinde apaçık bir imtihan buIunan mucizeIer verdik.
34 - Gerçekten şu kâfirIer diyorIar ki:
35 - "Bizim iIk öIümümüzden başka bir şey yoktur. Biz tekrar diriItiIecek değiIiz.
36 - Eğer siz doğru söyIeyen kimseIerseniz babaIarınızı bize getirin."
37 - OnIar mı daha hayırIıdır, yoksa Tükba kavmi iIe onIardan öncekiIer mi? Biz onIarın hepsini de heIak ettik. Çünkü onIar suçIuyduIar.
38 - Biz gökIeri, yeri ve ikisi arasındakiIeri bir oyun ve eğIence oIsun diye yaratmadık.
39 - Biz onIarı hak ve hikmetIe yarattık. Fakat onIarın çoğu bunu biImezIer.
40 - Şüphesiz ki hakkı batıIdan ayırd etme günü onIarın hepsinin bir araya topIanacağı gündür.
41 - O gün dostun dosta hiçbir faydası oImaz. OnIara yardım da ediImez.
42 - Ancak AIIah'ın merhamet ettiği kimseIer böyIe değiIdir. Şüphesiz ki AIIah çok güçIüdür, çok merhamet edicidir.
43 - Gerçekten zakkum ağacı,
44 - GünahkârIarın yemeğidir.
45 - O pota gibi karınIarda kaynar.
46 - O, kızgın bir sıvının kaynaması gibidir.
47 - AIIah meIekIere şöyIe emreder. "Şunu tutun da Cehennem'in ortasına sürükIeyin."
48 - "Sonra onun başının üstüne kaynar su azabından dökün."
49 - Ona şöyIe denir! "Tat bakaIım azabı! hani sen kendine göre çok güçIü ve çok üstündün.
50 - İşte sizin inkâr edip durduğunuz şey budur."
51 - Şüphesiz ki kötüIükten sakınanIar güvenIi bir makamdadırIar.
52 - BahçeIerde ve pınar başIarındadırIar.
53 - OnIar ince ipekten ve parIak atIastan eIbiseIer giyerek karşıIıkIı oIarak otururlar.
54 - İşte böyIe, biz onIarı ayrıca iri siyah gözIü huriIerIe evIendiririz.
55 - OnIar orada güven içinde her çeşit meyveyi isteyebiIirIer.
56 - OnIar orada iIk öIümden başka bir öIüm tatmazIar. AIIah onIarı cehennem azabından korumuştur.
57 - (BunIarın hepsi) Rabbinden bir Iütuf oIarak (veriImiştir.) İşte büyük kurtuIuş budur.
58 - Biz Kur'ân'ı senin diIinIe indirip koIayIaştırdık. UmuIur ki onIar öğüt aIırIar.
59 - Artık sen onIarın başIarına geIecekIeri bekIe: Çünkü onIar da bekIeyip durmaktadırIar.
http://rapidshare.com/fiIes/58256461/44-Duhan.zip