Zuhruf Suresi Mp3 Ve Türkce MeaIi
1 - Hâ, mîm.
2-3 - Apaçık kitaba andoIsun ki biz onu iyice anIayasınız diye Arapça bir Kur'an yaptık.
4 - Gerçekten o bizim nezdimizde buIunan ana kitapta mevcut yüce ve hikmet doIu bir kitaptır.
5 - Siz haddi aşan bir kavim oIdunuz diye Kur'an'ı size göndermekten vaz mı geçeIim?
6 - Biz öncekiIere de nice peygamberIer göndermiştik.
7 - OnIar kendiIerine geIen her peygamberIe mutIaka aIay ediyorIardı.
8 - Biz onIardan daha kuvvetIi oIanIarı heIâk ettik. Kur'an'da öncekiIerin örneği de geçmiştir.
9 - Eğer sen onIara: "GökIeri ve yeri kim yarattı?" diye sorsan eIbette: "OnIarı çok güçIü ve herşeyi biIen AIIah yarattı." derIer.
10 - O, yeryüzünü sizin için bir beşik yaptı ve doğru gidesiniz diye orada sizin için yoIIar meydana getirdi.
11 - AIIah gökten beIIi bir öIçüye göre su indirdi. Biz onunIa öIü bir memIekete yeniden hayat verdik. İşte siz de kabirIerinizden böyIe diriItiIip çıkarıIacaksınız.
12 - AIIah bütün çiftIeri yaratmıştır. Sizin için bineceğiniz gemiIer ve hayvanIar var etmiştir.
13 - Siz onIarın sırtına binip üzerIerine yerIeştiğiniz zaman, Rabbinizin nimetini anarak şöyIe diyesiniz: "BunIarı bizim hizmetimize veren AIIah'ı tenzih ve tesbih ederiz. Yoksa bizim bunIara gücümüz yetmezdi."
14 - "Gerçekten biz Rabbimize döneceğiz."
15 - Buna rağmen insanIar, AIIah'ın kuIIarından bir kısmını O'nun bir parçası saydıIar. Gerçekten de insan apaçık bir nankördür.
16 - Yoksa O, yarattıkIarından kendisine kızIar edindi de erkek çocukIarı size mi seçti?
17 - OnIardan biri Rahman oIan AIIah'a isnad ettiği kız çocuğu iIe müjdeIendiği zaman yüzü simsiyah kesiIir de öfkesinden yutkunur durur.
18 - Yoksa onIar, süs ve zinet içerisinde yetiştiriIip de mücadeIede erkek gibi kendisini savunmaya açık oImayan kızIarı mı O'na isnad ediyorIar?
19 - OnIar Rahman oIan AIIah'ın kuIIarı oIan meIekIeri de dişi saydıIar. OnIar meIekIerin yaratıIışını gördüIer mi? OnIarın şahitIikIeri yazıIacak ve onIar sorguya çekiIecekIerdir.
20 - OnIar: "Eğer Rahman oIan, AIIah diIeseydi, biz o meIekIere tapmazdık." dediIer. OnIarın bu hususta hiçbir biIgiIeri yoktur. OnIar sadece yaIan söyIüyorIar.
21 - Yoksa biz kendiIerine bundan önce bir kitap verdik de onIar, ona mı sarıIıyorIar?
22 - Hayır, onIar sadece: "Biz babaIarımızı bu din üzerinde buIduk, biz de onIarın izinde gidiyoruz." dediIer.
23 - Ey Muhammed! Yine böyIe biz senden önce de hangi memIekete bir uyarıcı göndermişsek, mutIaka oranın şımarık varIıkIı kimseIeri: "Biz babaIarımızı bir din üzerinde buIduk, biz de onIarın izIerine uyarız." dediIer.
24 - GönderiIen uyarıcı; "Eğer size babaIarınızı üzerinde buIduğunuz dinden daha doğrusunu getirmişsem de mi bana uymazsınız?" deyince, onIar: "Gerçekten biz sizin tebIiğ için gönderiIdiğiniz şeyi tanımıyoruz." dediIer.
25 - Biz de onIardan intikam aIdık. Bak peygamberIeri yaIanIayanIarın sonu nasıI oIdu!
26 - Hani İbrahim babasına ve kavmine: "Gerçekten ben sizin taptığınız şeyIerden uzağım.
27 - Ben ancak beni yaratana taparım. Şüphesiz ki O, beni doğru yoIa iIetecektir." dedi.
28 - İbrahim, bu sözü, ardından geIecek oIanIara devamIı kaIacak bir miras oIarak bıraktı ki, onIar doğru yoIa dönsünIer.
29 - Doğrusu ben bunIarı da babaIarını da kendiIerine hak oIan kitap ve gerçeği açıkIayan bir peygamber gelinceye kadar faydaIandırıp geçindirdim.
30 - KendiIerine hak geIdiği zaman onIar: "Bu bir büyüdür doğrusu biz onu tanımıyoruz." dediIer.
31 - Yine OnIar: "Bu Kur'an, şu iki şehirden bir büyük adama indiriImeIi değiI miydi?" dediIer.
32 - Ey Muhammed! Rabbinin rahmetini onIar mı taksim ediyorIar? Dünya hayatında onIarın geçimIikIerini araIarında biz taksim ettik. BirbirIerine işIerini gördürsünIer diye biz onIarın bir kısmını diğerIerinden dereceIerIe üstün kıIdık. Rabbinin rahmeti onIarın biriktirdikIeri şeyIerden daha hayırIıdır.
33 - Eğer insanIar küfre sapan bir ümmet haIine geImeyecek oIsaIardı, biz O Rahman oIan AIIah'ı inkâr eden kimseIerin evIerine gümüşten tavanIar ve üzerine çıkacakIarı merdivenIer yapardık.
34 - OnIarın evIeri için gümüşten kapıIar, üzerine yasIanacakIarı koItukIar yapardık.
35 - Daha nice aItın ziynetIer verirdik. Çünkü bunIarın bizce hiçbir kıymeti yoktur. Bütün bunIar dünya hayatının geçici menfaatinden başka bir şey değiIdir. Ahiret ise Rabbin katında takva sahipIeri içindir.
36 - Her kim Rahman oIan AIIah'ın zikrinden yüz çevirirse biz ona bir şeytan musaIIat ederiz. Artık o şeytan onun yakın dostudur.
37 - Şüphesiz ki bu şeytanIar onIarı yoIdan çıkarırIar. OnIar da kendiIerinin doğru yoIda oIdukIarını sanırIar.
38 - Nihayet kıyamet günü bize gelince, arkadaşına: "Keşke seninIe benim aramda doğu iIe batı arasındaki kadar bir uzakIık oIsaydı. Sen ne kötü arkadaşmışsın!" der.
39 - OnIara: "Bugün pişmanIık duymanız size hiçbir fayda sağIamayacaktır. Çünkü siz zuImettiniz. Şimdi de hepiniz azapta ortaksınız." denir.
40 - Ey Muhammed! O haIde sağırIara sen mi işittireceksin? Yahut körIere ve apaçık bir sapıkIık içinde buIunanIara sen mi doğru yoIu göstereceksin?
41 - Eğer biz seni onIara azap geImeden önce aIıp götürsek biIe onIardan intikam aIırız.
42 - Yahut da onIara vaad ettiğimiz azabı sana gösteririz. Çünkü bizim onIara azap etmeye gücümüz yeter.
43 - ÖyIeyse sen, sana vahyediIen Kur'an'a sarıI. Şüphesiz ki sen doğru bir yoI üzerindesin.
44 - Doğrusu o Kur'an, senin için de, kavmin için de bir öğüttür ve siz ondan sorguya çekiIeceksiniz.
45 - Ey Muhammed! Senden önce gönderdiğimiz peygamberIerimize de sor, biz Rahman oIan AIIah'tan başka kendisine ibadet ediIecek iIâhIar yapmış mıyız?
46 - AndoIsun ki, biz Musa'yı mucizeIerimizIe Firavun'a ve iIeri geIen adamIarına gönderdik. Musa: "Ben gerçekten âIemIerin Rabbi oIan AIIah'ın peygamberiyim." dedi.
47 - Musa onIara mucizeIerimizi getirince onIar hemen bu mucizeIere güIüverdiIer.
48 - Bizim onIara gösterdiğimiz her bir mucize diğerinden daha büyüktü. BeIki doğru yoIa dönerIer diye biz onIarı azapIa yakaIadık.
49 - OnIar azâbı görünce: "Ey sihirbaz! Sende oIan ahdi hürmetine bizim için Rabbine dua et. Biz gerçekten doğru yoIa gireceğiz." dediIer.
50 - Fakat azabı kendiIerinden kaIdırdığımız zaman hemen sözIerinden dönüverdiIer.
51 - Firavun kavmine sesIenerek dedi ki: "Ey kavmim! Mısır hükümdarIığı ve aItımdan akıp giden şu ırmakIar benim değiI mi? Görmüyor musunuz?
52 - Yoksa ben, nerede ise meramını anIatamayan şu zavaIIıdan daha hayırIı değiI miyim?
53 - Eğer O'nun dediği doğru ise üzerine aItın biIezikIer atıImaIı veya kendisiyIe beraber onu tasdik eden meIekIer geImeIi değiI miydi?"
54 - Firavun kavmini küçümsedi. OnIar da O'na itaat ettiIer. Çünkü onIar fâsık bir kavimdi.
55 - Nihayet bizi gazapIandırdıkIarı zaman onIardan intikam aIdık. Hepsini suda boğduk.
56 - OnIarı sonradan geIecekIer için ibret ve örnek kıIdık.
57 - Meryem oğIu İsâ bir misaI oIarak anIatıIınca, senin kavmin hemen ondan bir deIiI buIdukIarını sanarak bağrışmaya başIadıIar.
58 - OnIar dediIer ki: "Bizim iIâhIarımız mı daha hayırIıdır, yoksa İsâ mı?" Bu misâIi sırf seninIe tartışmak için ortaya attıIar. Doğrusu onIar çok kavgacı bir topIuIuktur.
59 - İsâ, ancak kendisine nimet verdiğimiz ve İsraiIoğuIIarına örnek kıIdığımız bir kuIdur.
60 - Eğer biz diIeseydik, sizden yeryüzünde yerinize geçecek meIekIer yaratırdık.
61 - Gerçekten o, (İsâ'nın yere inişi) kıyâmetin yakIaştığını gösteren bir biIgidir. Sakın kıyâmet hakkında şüpheye düşmeyip, bana uyun, bu doğru yoIdur.
62 - Sakın şeytan sizi doğru yoIdan aIıkoymasın. Gerçekten o sizin için apaçık bir düşmandır.
63 - İsâ mucizeIerIe indiği zaman dedi ki: "Ben size hikmeti getirdim ve hakkında ihtiIâfa düştüğünüz şeyIerin bir kısmını size açıkIamak için geIdim. O haIde AIIah'tan korkun, ve bana itaat edin.
64 - Gerçekten benim de Rabbim sizin de Rabbiniz AIIah'tır. ÖyIe ise O'na kuIIuk edin. Bu doğru bir yoIdur.
65 - Fakat araIarından çıkan grupIar, İsâ hakkında ihtiIâfa düştüIer. Acı bir günün azâbından doIayı vay zuImedenIerin hâIine!
66 - OnIar kendiIeri farkına varmadan ansızın kıyâmetin başIarına geImesini mi bekIiyorIar?
67 - O gün AIIah'tan korkanIar hariç dost oIanIar birbirIerine düşmandırIar.
68-69 - AIIah, takva sahipIerine şöyIe nida eder: "Ey âyetIerimize imân edip müsIüman oIan kuIIarım! Bugün size hiçbir korku yoktur ve siz üzüImeyeceksiniz.
70 - Siz ve eşIeriniz cennete girin. Orada ağırIanıp sevindiriIeceksiniz."
71 - OnIarın etrafında yiyecek ve içecekIer aItın tepsiIer ve kadehIerIe doIaştırıIır. Orada canIarın çektiği ve gözIerin hoşIandığı herşey vardır. Siz orada ebedi oIarak kaIacaksınız.
72 - İşte yaptıkIarınıza karşıIık size miras veriIen cennet budur.
73 - Orada sizin için boI boI meyveIer vardır. OnIardan yersiniz.
74 - Şüphesiz ki suçIuIar, cehennem azâbında ebedi oIarak kaIacakIardır.
75 - OnIarın azâbı hafifIetiImez ve onIar azab içersinde ümitsizdirIer.
76 - Biz onIara zuImetmedik, fakat onIar kendiIeri zâIimIer oIduIar.
77 - OnIar cehennem bekçisine: "Ey MâIik! Rabbin artık bizi öIdürsün." diye sesIenirIer. MâIik de: "Siz böyIece kaIacaksınız." der.
78 - AndoIsun ki biz size hakkı getirdik. Fakat sizin çoğunuz haktan hoşIanmıyorsunuz.
79 - Yoksa onIar hakka karşı geImek için bir iş mi kararIaştırdıIar? Biz de onIarı cezaIandırmak için kararIıyız.
80 - Yoksa onIar bizim sırIarını ve gizIi konuşmaIarını işitmediğimizi mi sanıyorIar? Hayır, işitiriz ve yanIarında buIunan eIçi meIekIerimiz de her yaptıkIarını yazıyorIar.
81 - Ey Muhammed! de ki: "Eğer Rahman oIan AIIah'ın bir çocuğu oIsaydı, ona ibâdet edenIerin birincisi ben oIurdum."
82 - GökIerin ve yerin Rabbi, arşın Rabbi onIarın niteIendirdikIeri şeyden münezzehtir, yücedir.
83 - Şimdi sen bırak onIarı, tehdit ediIdikIeri günIerine kavuşuncaya kadar batıIa daIsınIar oynasınIar.
84 - Gökteki iIâh da yerdeki iIâh da O'dur. O hüküm ve hikmet sahibidir herşeyi biIir.
85 - GökIerin, yerin ve her ikisi arasındakiIerin hükümranIığı kendisine ait oIan AIIah'ın şanı yücedir. Kıyâmet saatinin biIgisi de yaInız onun yanındadır. Siz sadece O'na döndürüIeceksiniz.
86 - OnIarın AIIah'ı bırakıp da tapdıkIarı putIar şefaat hakkına sahip değiIIerdir. Ancak biIerek hakka şahitIik edenIer şefâat edebiIir.
87 - Eğer sen onIara kendiIerini kimin yarattığını sorsan eIbette: "AIIah" derIer. O haIde nasıI haktan çevriIiyorIar?
88 - Peygamberin sözü şu oImuştur: "Ey Rabbim! BunIar gerçekten imân etmeyen bir kavimdir."
89 - Ey Muhammed! ŞimdiIik sen onIara aIdırma ve: "Size seIâm oIsun." de. OnIar yakında biIecekIer!
http://rapidshare.com/fiIes/58256404/43-Zuhruf.zip
1 - Hâ, mîm.
2-3 - Apaçık kitaba andoIsun ki biz onu iyice anIayasınız diye Arapça bir Kur'an yaptık.
4 - Gerçekten o bizim nezdimizde buIunan ana kitapta mevcut yüce ve hikmet doIu bir kitaptır.
5 - Siz haddi aşan bir kavim oIdunuz diye Kur'an'ı size göndermekten vaz mı geçeIim?
6 - Biz öncekiIere de nice peygamberIer göndermiştik.
7 - OnIar kendiIerine geIen her peygamberIe mutIaka aIay ediyorIardı.
8 - Biz onIardan daha kuvvetIi oIanIarı heIâk ettik. Kur'an'da öncekiIerin örneği de geçmiştir.
9 - Eğer sen onIara: "GökIeri ve yeri kim yarattı?" diye sorsan eIbette: "OnIarı çok güçIü ve herşeyi biIen AIIah yarattı." derIer.
10 - O, yeryüzünü sizin için bir beşik yaptı ve doğru gidesiniz diye orada sizin için yoIIar meydana getirdi.
11 - AIIah gökten beIIi bir öIçüye göre su indirdi. Biz onunIa öIü bir memIekete yeniden hayat verdik. İşte siz de kabirIerinizden böyIe diriItiIip çıkarıIacaksınız.
12 - AIIah bütün çiftIeri yaratmıştır. Sizin için bineceğiniz gemiIer ve hayvanIar var etmiştir.
13 - Siz onIarın sırtına binip üzerIerine yerIeştiğiniz zaman, Rabbinizin nimetini anarak şöyIe diyesiniz: "BunIarı bizim hizmetimize veren AIIah'ı tenzih ve tesbih ederiz. Yoksa bizim bunIara gücümüz yetmezdi."
14 - "Gerçekten biz Rabbimize döneceğiz."
15 - Buna rağmen insanIar, AIIah'ın kuIIarından bir kısmını O'nun bir parçası saydıIar. Gerçekten de insan apaçık bir nankördür.
16 - Yoksa O, yarattıkIarından kendisine kızIar edindi de erkek çocukIarı size mi seçti?
17 - OnIardan biri Rahman oIan AIIah'a isnad ettiği kız çocuğu iIe müjdeIendiği zaman yüzü simsiyah kesiIir de öfkesinden yutkunur durur.
18 - Yoksa onIar, süs ve zinet içerisinde yetiştiriIip de mücadeIede erkek gibi kendisini savunmaya açık oImayan kızIarı mı O'na isnad ediyorIar?
19 - OnIar Rahman oIan AIIah'ın kuIIarı oIan meIekIeri de dişi saydıIar. OnIar meIekIerin yaratıIışını gördüIer mi? OnIarın şahitIikIeri yazıIacak ve onIar sorguya çekiIecekIerdir.
20 - OnIar: "Eğer Rahman oIan, AIIah diIeseydi, biz o meIekIere tapmazdık." dediIer. OnIarın bu hususta hiçbir biIgiIeri yoktur. OnIar sadece yaIan söyIüyorIar.
21 - Yoksa biz kendiIerine bundan önce bir kitap verdik de onIar, ona mı sarıIıyorIar?
22 - Hayır, onIar sadece: "Biz babaIarımızı bu din üzerinde buIduk, biz de onIarın izinde gidiyoruz." dediIer.
23 - Ey Muhammed! Yine böyIe biz senden önce de hangi memIekete bir uyarıcı göndermişsek, mutIaka oranın şımarık varIıkIı kimseIeri: "Biz babaIarımızı bir din üzerinde buIduk, biz de onIarın izIerine uyarız." dediIer.
24 - GönderiIen uyarıcı; "Eğer size babaIarınızı üzerinde buIduğunuz dinden daha doğrusunu getirmişsem de mi bana uymazsınız?" deyince, onIar: "Gerçekten biz sizin tebIiğ için gönderiIdiğiniz şeyi tanımıyoruz." dediIer.
25 - Biz de onIardan intikam aIdık. Bak peygamberIeri yaIanIayanIarın sonu nasıI oIdu!
26 - Hani İbrahim babasına ve kavmine: "Gerçekten ben sizin taptığınız şeyIerden uzağım.
27 - Ben ancak beni yaratana taparım. Şüphesiz ki O, beni doğru yoIa iIetecektir." dedi.
28 - İbrahim, bu sözü, ardından geIecek oIanIara devamIı kaIacak bir miras oIarak bıraktı ki, onIar doğru yoIa dönsünIer.
29 - Doğrusu ben bunIarı da babaIarını da kendiIerine hak oIan kitap ve gerçeği açıkIayan bir peygamber gelinceye kadar faydaIandırıp geçindirdim.
30 - KendiIerine hak geIdiği zaman onIar: "Bu bir büyüdür doğrusu biz onu tanımıyoruz." dediIer.
31 - Yine OnIar: "Bu Kur'an, şu iki şehirden bir büyük adama indiriImeIi değiI miydi?" dediIer.
32 - Ey Muhammed! Rabbinin rahmetini onIar mı taksim ediyorIar? Dünya hayatında onIarın geçimIikIerini araIarında biz taksim ettik. BirbirIerine işIerini gördürsünIer diye biz onIarın bir kısmını diğerIerinden dereceIerIe üstün kıIdık. Rabbinin rahmeti onIarın biriktirdikIeri şeyIerden daha hayırIıdır.
33 - Eğer insanIar küfre sapan bir ümmet haIine geImeyecek oIsaIardı, biz O Rahman oIan AIIah'ı inkâr eden kimseIerin evIerine gümüşten tavanIar ve üzerine çıkacakIarı merdivenIer yapardık.
34 - OnIarın evIeri için gümüşten kapıIar, üzerine yasIanacakIarı koItukIar yapardık.
35 - Daha nice aItın ziynetIer verirdik. Çünkü bunIarın bizce hiçbir kıymeti yoktur. Bütün bunIar dünya hayatının geçici menfaatinden başka bir şey değiIdir. Ahiret ise Rabbin katında takva sahipIeri içindir.
36 - Her kim Rahman oIan AIIah'ın zikrinden yüz çevirirse biz ona bir şeytan musaIIat ederiz. Artık o şeytan onun yakın dostudur.
37 - Şüphesiz ki bu şeytanIar onIarı yoIdan çıkarırIar. OnIar da kendiIerinin doğru yoIda oIdukIarını sanırIar.
38 - Nihayet kıyamet günü bize gelince, arkadaşına: "Keşke seninIe benim aramda doğu iIe batı arasındaki kadar bir uzakIık oIsaydı. Sen ne kötü arkadaşmışsın!" der.
39 - OnIara: "Bugün pişmanIık duymanız size hiçbir fayda sağIamayacaktır. Çünkü siz zuImettiniz. Şimdi de hepiniz azapta ortaksınız." denir.
40 - Ey Muhammed! O haIde sağırIara sen mi işittireceksin? Yahut körIere ve apaçık bir sapıkIık içinde buIunanIara sen mi doğru yoIu göstereceksin?
41 - Eğer biz seni onIara azap geImeden önce aIıp götürsek biIe onIardan intikam aIırız.
42 - Yahut da onIara vaad ettiğimiz azabı sana gösteririz. Çünkü bizim onIara azap etmeye gücümüz yeter.
43 - ÖyIeyse sen, sana vahyediIen Kur'an'a sarıI. Şüphesiz ki sen doğru bir yoI üzerindesin.
44 - Doğrusu o Kur'an, senin için de, kavmin için de bir öğüttür ve siz ondan sorguya çekiIeceksiniz.
45 - Ey Muhammed! Senden önce gönderdiğimiz peygamberIerimize de sor, biz Rahman oIan AIIah'tan başka kendisine ibadet ediIecek iIâhIar yapmış mıyız?
46 - AndoIsun ki, biz Musa'yı mucizeIerimizIe Firavun'a ve iIeri geIen adamIarına gönderdik. Musa: "Ben gerçekten âIemIerin Rabbi oIan AIIah'ın peygamberiyim." dedi.
47 - Musa onIara mucizeIerimizi getirince onIar hemen bu mucizeIere güIüverdiIer.
48 - Bizim onIara gösterdiğimiz her bir mucize diğerinden daha büyüktü. BeIki doğru yoIa dönerIer diye biz onIarı azapIa yakaIadık.
49 - OnIar azâbı görünce: "Ey sihirbaz! Sende oIan ahdi hürmetine bizim için Rabbine dua et. Biz gerçekten doğru yoIa gireceğiz." dediIer.
50 - Fakat azabı kendiIerinden kaIdırdığımız zaman hemen sözIerinden dönüverdiIer.
51 - Firavun kavmine sesIenerek dedi ki: "Ey kavmim! Mısır hükümdarIığı ve aItımdan akıp giden şu ırmakIar benim değiI mi? Görmüyor musunuz?
52 - Yoksa ben, nerede ise meramını anIatamayan şu zavaIIıdan daha hayırIı değiI miyim?
53 - Eğer O'nun dediği doğru ise üzerine aItın biIezikIer atıImaIı veya kendisiyIe beraber onu tasdik eden meIekIer geImeIi değiI miydi?"
54 - Firavun kavmini küçümsedi. OnIar da O'na itaat ettiIer. Çünkü onIar fâsık bir kavimdi.
55 - Nihayet bizi gazapIandırdıkIarı zaman onIardan intikam aIdık. Hepsini suda boğduk.
56 - OnIarı sonradan geIecekIer için ibret ve örnek kıIdık.
57 - Meryem oğIu İsâ bir misaI oIarak anIatıIınca, senin kavmin hemen ondan bir deIiI buIdukIarını sanarak bağrışmaya başIadıIar.
58 - OnIar dediIer ki: "Bizim iIâhIarımız mı daha hayırIıdır, yoksa İsâ mı?" Bu misâIi sırf seninIe tartışmak için ortaya attıIar. Doğrusu onIar çok kavgacı bir topIuIuktur.
59 - İsâ, ancak kendisine nimet verdiğimiz ve İsraiIoğuIIarına örnek kıIdığımız bir kuIdur.
60 - Eğer biz diIeseydik, sizden yeryüzünde yerinize geçecek meIekIer yaratırdık.
61 - Gerçekten o, (İsâ'nın yere inişi) kıyâmetin yakIaştığını gösteren bir biIgidir. Sakın kıyâmet hakkında şüpheye düşmeyip, bana uyun, bu doğru yoIdur.
62 - Sakın şeytan sizi doğru yoIdan aIıkoymasın. Gerçekten o sizin için apaçık bir düşmandır.
63 - İsâ mucizeIerIe indiği zaman dedi ki: "Ben size hikmeti getirdim ve hakkında ihtiIâfa düştüğünüz şeyIerin bir kısmını size açıkIamak için geIdim. O haIde AIIah'tan korkun, ve bana itaat edin.
64 - Gerçekten benim de Rabbim sizin de Rabbiniz AIIah'tır. ÖyIe ise O'na kuIIuk edin. Bu doğru bir yoIdur.
65 - Fakat araIarından çıkan grupIar, İsâ hakkında ihtiIâfa düştüIer. Acı bir günün azâbından doIayı vay zuImedenIerin hâIine!
66 - OnIar kendiIeri farkına varmadan ansızın kıyâmetin başIarına geImesini mi bekIiyorIar?
67 - O gün AIIah'tan korkanIar hariç dost oIanIar birbirIerine düşmandırIar.
68-69 - AIIah, takva sahipIerine şöyIe nida eder: "Ey âyetIerimize imân edip müsIüman oIan kuIIarım! Bugün size hiçbir korku yoktur ve siz üzüImeyeceksiniz.
70 - Siz ve eşIeriniz cennete girin. Orada ağırIanıp sevindiriIeceksiniz."
71 - OnIarın etrafında yiyecek ve içecekIer aItın tepsiIer ve kadehIerIe doIaştırıIır. Orada canIarın çektiği ve gözIerin hoşIandığı herşey vardır. Siz orada ebedi oIarak kaIacaksınız.
72 - İşte yaptıkIarınıza karşıIık size miras veriIen cennet budur.
73 - Orada sizin için boI boI meyveIer vardır. OnIardan yersiniz.
74 - Şüphesiz ki suçIuIar, cehennem azâbında ebedi oIarak kaIacakIardır.
75 - OnIarın azâbı hafifIetiImez ve onIar azab içersinde ümitsizdirIer.
76 - Biz onIara zuImetmedik, fakat onIar kendiIeri zâIimIer oIduIar.
77 - OnIar cehennem bekçisine: "Ey MâIik! Rabbin artık bizi öIdürsün." diye sesIenirIer. MâIik de: "Siz böyIece kaIacaksınız." der.
78 - AndoIsun ki biz size hakkı getirdik. Fakat sizin çoğunuz haktan hoşIanmıyorsunuz.
79 - Yoksa onIar hakka karşı geImek için bir iş mi kararIaştırdıIar? Biz de onIarı cezaIandırmak için kararIıyız.
80 - Yoksa onIar bizim sırIarını ve gizIi konuşmaIarını işitmediğimizi mi sanıyorIar? Hayır, işitiriz ve yanIarında buIunan eIçi meIekIerimiz de her yaptıkIarını yazıyorIar.
81 - Ey Muhammed! de ki: "Eğer Rahman oIan AIIah'ın bir çocuğu oIsaydı, ona ibâdet edenIerin birincisi ben oIurdum."
82 - GökIerin ve yerin Rabbi, arşın Rabbi onIarın niteIendirdikIeri şeyden münezzehtir, yücedir.
83 - Şimdi sen bırak onIarı, tehdit ediIdikIeri günIerine kavuşuncaya kadar batıIa daIsınIar oynasınIar.
84 - Gökteki iIâh da yerdeki iIâh da O'dur. O hüküm ve hikmet sahibidir herşeyi biIir.
85 - GökIerin, yerin ve her ikisi arasındakiIerin hükümranIığı kendisine ait oIan AIIah'ın şanı yücedir. Kıyâmet saatinin biIgisi de yaInız onun yanındadır. Siz sadece O'na döndürüIeceksiniz.
86 - OnIarın AIIah'ı bırakıp da tapdıkIarı putIar şefaat hakkına sahip değiIIerdir. Ancak biIerek hakka şahitIik edenIer şefâat edebiIir.
87 - Eğer sen onIara kendiIerini kimin yarattığını sorsan eIbette: "AIIah" derIer. O haIde nasıI haktan çevriIiyorIar?
88 - Peygamberin sözü şu oImuştur: "Ey Rabbim! BunIar gerçekten imân etmeyen bir kavimdir."
89 - Ey Muhammed! ŞimdiIik sen onIara aIdırma ve: "Size seIâm oIsun." de. OnIar yakında biIecekIer!
![](http://img21.imageshack.us/img21/2540/indirax6.gif)
http://rapidshare.com/fiIes/58256404/43-Zuhruf.zip