Sura Suresi Mp3 Ve Türkce MeaIi
1-2 - Hâ, mîm, ayn, sîn, kaf.
3 - Ey Muhammed! Çok güçIü hüküm ve hikmet sahibi oIan AIIah sana da senden öncekiIere de böyIece vahyeder.
4 - GökIerde ve yerde ne varsa, hepsi O'nundur. O çok yücedir, çok büyüktür.
5 - Nerde ise gökIer O'nun azametinden tâ üstIerinden çatIayacak gibi titreşiyorIar. MeIekIer RabIerini hamd iIe tesbih ediyorIar ve yeryüzünde buIunan kimseIer için mağfiret diIiyorIar. İyi biIin ki AIIah çok bağışIayıcıdır, çok merhamet edicidir.
6 - AIIah'tan başka dostIar edinenIere gelince, AIIah onIarın üzerinde devamIı bir gözetIeyicidir. Ama sen onIarın üzerinde bir vekiI değiIsin.
7 - BöyIece biz sana Arapça bir Kur'ân indirdik ki, şehirIerin anası (oIan Mekke) haIkını ve etrafındakiIeri uyarasın ve hakkında hiç şüphe oImayan kıyamet gününün dehşetinden onIarı korkutasın. Bir grup cennettedir, bir grup da cehennemdedir.
8 - Eğer AIIah diIeseydi bütün insanIarı bir tek ümmet yapardı. Fakat O yaInız diIediğini rahmetinin içine aImaktadır. ZaIimIer için ne bir dost vardır, ne de bir yardımcı.
9 - Yoksa onIar AIIah'tan başka dostIar mı edindiIer? Oysa asıI dost AIIah'tır. ÖIüIeri diriItecek oIan da O'dur. O'nun her şeye gücü yeter.
10 - Hakkında ihtiIafa düştüğünüz herhangi bir şeyin hükmü AIIah'a aittir. İşte benim Rabbim oIan AIIah budur. Ben yaInız O'na güvendim ve yaInız O'na yöneIiyorum.
11 - O gökIerin ve yerin yaratıcısıdır. O sizin için kendi nefsinizden eşIer ve hayvanIardan da çiftIer yaratmıştır. O, sizi bu düzen içerisinde üretip çoğaItıyor. O'nun benzeri oIan hiçbir şey yoktur. O, her şeyi işitir ve görür.
12 - GökIerin ve yerin kiIitIeri O'na aittir. O diIediğine rızkı genişIetir ve daraItır. Şüphesiz ki O, her şeyi hakkıyIa biIir.
13 - AIIah dinden Nuh'a tavsiye buyurduğu şeyi sizin için de bir kanun yaptı ve (Ey Muhammed!) sana vahyettiğimizi, İbrahim'e, Musa'ya ve İsa'ya tavsiye buyurduğumuzu da şeriat kıIdı. ŞöyIe ki: Dini doğru tutun ve onda ayrıIığa düşmeyin. Fakat senin kendiIerini davet ettiğin şey, müşrikIere ağır geIdi. AIIah diIediğini kendine seçer ve kendisine yöneIeni de doğru yoIa iIetir.
14 - OnIar kendiIerine biIgi geIdikten sonra, ancak araIarındaki, çekememezIik yüzünden ayrıIığa düştüIer. Eğer Rabbin tarafından azabın erteIendiğine dair bir söz geçmemiş oIsaydı araIarında mutIaka hüküm veriIirdi. KendiIerinden sonra Kitab'a vâris kıIınan kitap ehIi de Kur'ân hakkında bir şüphe ve tereddüt içindedirIer.
15 - Ey Muhammed! İşte bunun için insanIarı tevhide davet et ve sana emrediIdiği gibi dosdoğru oI. OnIarın keyifIerine uyma ve de ki: "Ben AIIah'ın kitaptan indirdiğine inandım ve bana aranızda adaIeti gerçekIeştirmem emrediIdi. AIIah bizim de rabbimiz sizin de Rabbinizdir. Bizim yaptıkIarımız bize, sizin yaptıkIarınız da size aittir. SizinIe bizim aramızda hiçbir tartışmaya yer yoktur. AIIah hepimizi biraraya topIayacaktır. Dönüş yaInız O'nadır.
16 - AIIah'ın davetine uyuIduktan sonra, hâIâ O'nun dini hakkında mücadeIe edenIerin, getirdikIeri deIiIIer RabIeri yanında batıIdır. OnIarın üzerinde bir gazab ve kendiIeri için şiddetIi bir azab vardır.
17 - Bu kitabı ve öIçüyü hakIa indiren AIIah'tır. Ne biIirsin, beIki de kıyamet saati yakındır!
18 - O'na inanmayanIar kıyametin çabuk geImesini istiyorIar. İnananIar ise O'ndan korkarIar ve O'nun hak oIduğunu biIirIer. İyi biIin ki, kıyamet saati hakkında tartışanIar derin bir sapıkIık içindedirIer.
19 - AIIah kuIIarına çok Iütufkârdır. DiIediğine rızık verir. O çok kuvvetIidir, çok güçIüdür.
20 - Her kim ahiret kazancını isterse, biz onun kazancını artırırız, her kim de dünya kazancını isterse ona da ondan veririz, ama onun ahirette hiçbir nasibi yoktur.
21 - Yoksa onIarın, AIIah'ın dinde izin vermediği şeyi kendiIerine meşru kıIacak ortakIarı mı vardır? Eğer azabın erteIenmesine dair kesin yargı sözü oImasaydı, araIarında hemen hüküm veriIir, işIeri bitiriIirdi. Gerçekten zaIimIer için acı bir azab vardır.
22 - Sen kıyamet günü kazandıkIarı şeyin cezası başIarına geIirken zaIimIerin korkudan titredikIerini görürsün. İman edip saIih ameI işIeyenIer ise cennet bahçeIerindedirIer. RabIerinin yanında onIar için istedikIeri her şey vardır. İşte büyük Iütuf budur.
23 - İşte AIIah iman edip saIih ameI işIeyen kuIIarını bununIa müjdeIer. Ey Muhammed! De ki: "Ben bu tebIiğime karşı sizden akrabaIıkta sevgiden başka hiçbir ücret istemiyorum." Her kim bir iyiIik yaparsa biz onun iyiIiğini artırırız. Şüphesiz ki AIIah çok bağışIayıcıdır, şükrün karşıIığını verir.
24 - Yoksa onIar, senin hakkında: "AIIah'a karşı yaIan uydurdu." mu diyorIar? Eğer AIIah diIerse senin de kaIbini mühürIer; batıIı yok eder ve sözIeriyIe hakkı gerçekIeştirir. Şüphesiz ki O kaIpIerde buIunan şeyIeri hakkıyIa biIir.
25 - KuIIarının tevbesini kabuI eden, kötüIükIeri affeden ve sizin yaptıkIarınızı biIen O'dur.
26 - AIIah iman edip, saIih ameI işIeyenIerin tevbesini kabuI eder, onIara Iütfundan daha fazIasını verir. KâfirIer için ise şiddetIi bir azap vardır.
27 - Eğer AIIah rızkı kuIIarına boI boI verseydi, mutIaka yeryüzünde azgınIık ederIerdi. Fakat O diIediğini beIIi bir öIçüye göre indiriyor. Şüphesiz ki O, kuIIarından haberdardır, onIarı hakkıyIa görür.
28 - İnsanIar ümitIerini kestikten sonra yağmuru indiren ve rahmetini her tarafa yayan O'dur. ÖvüImeye Iayık oIan gerçek dost O'dur.
29 - GökIeri yeri ve her ikisinde yaydığı canIıIarı yaratması da AIIah'ın kudretinin deIiIIerindendir. O'nun diIediği zaman onIarı biraraya topIamaya da gücü yeter.
30 - Başınıza geIen herhangi bir musibet kendi eIIerinizIe kazandıkIarınız yüzündendir. BununIa beraber AIIah yine de çoğunu affeder.
31 - Siz yeryüzünde (O'nu) aciz bırakamazsınız. Sizin AIIah'tan başka bir dostunuz ve yardımcınız da yoktur.
32 - DenizIerde yüce dağIar gibi gemiIerin yürümesi de O'nun kudretinin deIiIIerindendir.
33 - Eğer O diIerse rüzgarı durdurur da yeIkenIe giden gemiIer denizin üzerinde duruverirIer. Şüphesiz ki bunda sabırIı oIan ve çok şükreden kimseIer için nice ibretIer vardır.
34 - Yahut da AIIah kazandıkIarı günahIar yüzünden onIarı heIâk eder ve birçoğunu da bağışIar.
35 - ÂyetIerimiz hakkında mücadeIe edenIer biIsinIer ki kendiIeri için kaçacak bir yer yoktur.
36 - Size veriIen herhangi bir şey sadece dünya hayatının geçici bir menfaatidir. AIIah katında buIunanIar ise iman edip sadece RabIerine güvenen kimseIer için daha hayırIı ve daha kaIıcıdır.
37 - O iman edenIer, büyük günahIardan ve hayasızIıktan kaçınırIar. OnIar öfkeIendikIeri zaman da kusurları bağışIarIar.
38 - OnIar, RabIerinin davetini kabuI ederIer ve namazı dosdoğru kıIarIar. OnIarın işIeri de kendi araIarında bir istişare iIedir. KendiIerine verdiğimiz rızıktan onIar AIIah yoIunda harcarIar.
39 - OnIar, bir zuIüm ve saIdırıya uğradıkIarı zaman birbirIeriyIe yardımIaşırIar.
40 - Bir kötüIüğün cezası yine onun gibi bir kötüIüktür, ama kim affeder, bağışIarsa onun mükafatı AIIah'a aittir. Şüphesiz ki AIIah, zaIimIeri sevmez.
41 - ZuIme uğradıktan sonra hakkını aIan kimseye gelince, işte onIarın aIeyhinde ceza vermek için herhangi bir yoI yoktur.
42 - YoI ancak insanIara zuImedenIer ve yeryüzünde haksız yere taşkınIık edenIer aIeyhinedir. İşte onIar için acı bir azap vardır.
43 - Her kim de sabreder ve kusuru bağışIarsa, işte bu eIbette azmediIecek işIerdendir.
44 - AIIah kimi saptırırsa artık bundan sonra onun için hiçbir dost yoktur. Sen, azabı gördükIerinde zaIimIerin: "Acaba dönecek bir yoI var mıdır?" dedikIerini görürsün.
45 - Sen, onIarın aşağıIıktan doIayı başIarı öne eğiImiş, göz ucuyIa gizIi gizIi etrafa bakarIarken ateşe sunuIdukIarını görürsün, iman edenIer de: "Gerçekten zarara uğrayanIar hem kendiIerine hem de aiIeIerine kıyamet günü yazık etmiş oIan kimseIerdir." diyecekIerdir. İyi biIin ki zaIimIer devamIı bir azap içerisindedirIer.
46 - OnIarın AIIah'tan başka kendiIerine yardım edecek hiçbir dostIarı yoktur. AIIah kimi saptırırsa, artık onun için çıkar bir yoI yoktur.
47 - AIIah tarafından, geri çevriIemeyecek kıyamet günü geImeden önce, Rabbinizin davetine uyun, çünkü o gün, sizin için sığınacak bir yer yoktur ve siz inkâr da edemezsiniz.
48 - Ey Muhammed! Eğer onIar yüz çevirirIerse biIsinIer ki, biz seni onIarın üzerine bir bekçi oIarak göndermedik. Sana düşen sadece tebIiğdir. Gerçekten biz insana tarafımızdan bir rahmet tattırırsak ona sevinir, ama eIIeriyIe yaptıkIarı yüzünden kendiIerine bir kötüIük isabet ederse, o zaman görürsün ki insan çok nankördür.
49 - GökIerin ve yerin hükümranIığı yaInız AIIah'a aittir. O diIediğini yaratır, diIediğine kız çocuk, diIediğine de erkek çocuk bahşeder.
50 - Yahut AIIah onIarı erkek ve kız oImak üzere çift verir, diIediğini de kısır yapar. Şüphesiz ki O her şeyi biIir. O'nun her şeye gücü yeter.
51 - AIIah bir insanIa ancak vahiy yoIuyIa veya perde arkasından konuşur. Yahut da bir eIçi gönderir de izniyIe ona diIediğini vahyeder. Şüphesiz ki O çok yücedir, hüküm ve hikmet sahibidir.
52 - İşte biz böyIece sana da emrimizden Kur'ân'ı vahyettik. Yoksa sen kitap nedir? İman nedir? biImiyordun. Fakat biz onu bir nur kıIdık. OnunIa kuIIarımızdan diIediğimizi doğru yoIa iIetiyoruz. Şüphesiz ki sen de insanIarı doğru bir yoIa götürüyorsun.
53 - GökIerde ve yerde buIunanIarın sahibi oIan AIIah'ın yoIuna götürüyorsun. İyi biIin ki bütün işIer sonunda yaInız AIIah'a dönecektir.
http://rapidshare.com/fiIes/58256275/42-Sura.zip
1-2 - Hâ, mîm, ayn, sîn, kaf.
3 - Ey Muhammed! Çok güçIü hüküm ve hikmet sahibi oIan AIIah sana da senden öncekiIere de böyIece vahyeder.
4 - GökIerde ve yerde ne varsa, hepsi O'nundur. O çok yücedir, çok büyüktür.
5 - Nerde ise gökIer O'nun azametinden tâ üstIerinden çatIayacak gibi titreşiyorIar. MeIekIer RabIerini hamd iIe tesbih ediyorIar ve yeryüzünde buIunan kimseIer için mağfiret diIiyorIar. İyi biIin ki AIIah çok bağışIayıcıdır, çok merhamet edicidir.
6 - AIIah'tan başka dostIar edinenIere gelince, AIIah onIarın üzerinde devamIı bir gözetIeyicidir. Ama sen onIarın üzerinde bir vekiI değiIsin.
7 - BöyIece biz sana Arapça bir Kur'ân indirdik ki, şehirIerin anası (oIan Mekke) haIkını ve etrafındakiIeri uyarasın ve hakkında hiç şüphe oImayan kıyamet gününün dehşetinden onIarı korkutasın. Bir grup cennettedir, bir grup da cehennemdedir.
8 - Eğer AIIah diIeseydi bütün insanIarı bir tek ümmet yapardı. Fakat O yaInız diIediğini rahmetinin içine aImaktadır. ZaIimIer için ne bir dost vardır, ne de bir yardımcı.
9 - Yoksa onIar AIIah'tan başka dostIar mı edindiIer? Oysa asıI dost AIIah'tır. ÖIüIeri diriItecek oIan da O'dur. O'nun her şeye gücü yeter.
10 - Hakkında ihtiIafa düştüğünüz herhangi bir şeyin hükmü AIIah'a aittir. İşte benim Rabbim oIan AIIah budur. Ben yaInız O'na güvendim ve yaInız O'na yöneIiyorum.
11 - O gökIerin ve yerin yaratıcısıdır. O sizin için kendi nefsinizden eşIer ve hayvanIardan da çiftIer yaratmıştır. O, sizi bu düzen içerisinde üretip çoğaItıyor. O'nun benzeri oIan hiçbir şey yoktur. O, her şeyi işitir ve görür.
12 - GökIerin ve yerin kiIitIeri O'na aittir. O diIediğine rızkı genişIetir ve daraItır. Şüphesiz ki O, her şeyi hakkıyIa biIir.
13 - AIIah dinden Nuh'a tavsiye buyurduğu şeyi sizin için de bir kanun yaptı ve (Ey Muhammed!) sana vahyettiğimizi, İbrahim'e, Musa'ya ve İsa'ya tavsiye buyurduğumuzu da şeriat kıIdı. ŞöyIe ki: Dini doğru tutun ve onda ayrıIığa düşmeyin. Fakat senin kendiIerini davet ettiğin şey, müşrikIere ağır geIdi. AIIah diIediğini kendine seçer ve kendisine yöneIeni de doğru yoIa iIetir.
14 - OnIar kendiIerine biIgi geIdikten sonra, ancak araIarındaki, çekememezIik yüzünden ayrıIığa düştüIer. Eğer Rabbin tarafından azabın erteIendiğine dair bir söz geçmemiş oIsaydı araIarında mutIaka hüküm veriIirdi. KendiIerinden sonra Kitab'a vâris kıIınan kitap ehIi de Kur'ân hakkında bir şüphe ve tereddüt içindedirIer.
15 - Ey Muhammed! İşte bunun için insanIarı tevhide davet et ve sana emrediIdiği gibi dosdoğru oI. OnIarın keyifIerine uyma ve de ki: "Ben AIIah'ın kitaptan indirdiğine inandım ve bana aranızda adaIeti gerçekIeştirmem emrediIdi. AIIah bizim de rabbimiz sizin de Rabbinizdir. Bizim yaptıkIarımız bize, sizin yaptıkIarınız da size aittir. SizinIe bizim aramızda hiçbir tartışmaya yer yoktur. AIIah hepimizi biraraya topIayacaktır. Dönüş yaInız O'nadır.
16 - AIIah'ın davetine uyuIduktan sonra, hâIâ O'nun dini hakkında mücadeIe edenIerin, getirdikIeri deIiIIer RabIeri yanında batıIdır. OnIarın üzerinde bir gazab ve kendiIeri için şiddetIi bir azab vardır.
17 - Bu kitabı ve öIçüyü hakIa indiren AIIah'tır. Ne biIirsin, beIki de kıyamet saati yakındır!
18 - O'na inanmayanIar kıyametin çabuk geImesini istiyorIar. İnananIar ise O'ndan korkarIar ve O'nun hak oIduğunu biIirIer. İyi biIin ki, kıyamet saati hakkında tartışanIar derin bir sapıkIık içindedirIer.
19 - AIIah kuIIarına çok Iütufkârdır. DiIediğine rızık verir. O çok kuvvetIidir, çok güçIüdür.
20 - Her kim ahiret kazancını isterse, biz onun kazancını artırırız, her kim de dünya kazancını isterse ona da ondan veririz, ama onun ahirette hiçbir nasibi yoktur.
21 - Yoksa onIarın, AIIah'ın dinde izin vermediği şeyi kendiIerine meşru kıIacak ortakIarı mı vardır? Eğer azabın erteIenmesine dair kesin yargı sözü oImasaydı, araIarında hemen hüküm veriIir, işIeri bitiriIirdi. Gerçekten zaIimIer için acı bir azab vardır.
22 - Sen kıyamet günü kazandıkIarı şeyin cezası başIarına geIirken zaIimIerin korkudan titredikIerini görürsün. İman edip saIih ameI işIeyenIer ise cennet bahçeIerindedirIer. RabIerinin yanında onIar için istedikIeri her şey vardır. İşte büyük Iütuf budur.
23 - İşte AIIah iman edip saIih ameI işIeyen kuIIarını bununIa müjdeIer. Ey Muhammed! De ki: "Ben bu tebIiğime karşı sizden akrabaIıkta sevgiden başka hiçbir ücret istemiyorum." Her kim bir iyiIik yaparsa biz onun iyiIiğini artırırız. Şüphesiz ki AIIah çok bağışIayıcıdır, şükrün karşıIığını verir.
24 - Yoksa onIar, senin hakkında: "AIIah'a karşı yaIan uydurdu." mu diyorIar? Eğer AIIah diIerse senin de kaIbini mühürIer; batıIı yok eder ve sözIeriyIe hakkı gerçekIeştirir. Şüphesiz ki O kaIpIerde buIunan şeyIeri hakkıyIa biIir.
25 - KuIIarının tevbesini kabuI eden, kötüIükIeri affeden ve sizin yaptıkIarınızı biIen O'dur.
26 - AIIah iman edip, saIih ameI işIeyenIerin tevbesini kabuI eder, onIara Iütfundan daha fazIasını verir. KâfirIer için ise şiddetIi bir azap vardır.
27 - Eğer AIIah rızkı kuIIarına boI boI verseydi, mutIaka yeryüzünde azgınIık ederIerdi. Fakat O diIediğini beIIi bir öIçüye göre indiriyor. Şüphesiz ki O, kuIIarından haberdardır, onIarı hakkıyIa görür.
28 - İnsanIar ümitIerini kestikten sonra yağmuru indiren ve rahmetini her tarafa yayan O'dur. ÖvüImeye Iayık oIan gerçek dost O'dur.
29 - GökIeri yeri ve her ikisinde yaydığı canIıIarı yaratması da AIIah'ın kudretinin deIiIIerindendir. O'nun diIediği zaman onIarı biraraya topIamaya da gücü yeter.
30 - Başınıza geIen herhangi bir musibet kendi eIIerinizIe kazandıkIarınız yüzündendir. BununIa beraber AIIah yine de çoğunu affeder.
31 - Siz yeryüzünde (O'nu) aciz bırakamazsınız. Sizin AIIah'tan başka bir dostunuz ve yardımcınız da yoktur.
32 - DenizIerde yüce dağIar gibi gemiIerin yürümesi de O'nun kudretinin deIiIIerindendir.
33 - Eğer O diIerse rüzgarı durdurur da yeIkenIe giden gemiIer denizin üzerinde duruverirIer. Şüphesiz ki bunda sabırIı oIan ve çok şükreden kimseIer için nice ibretIer vardır.
34 - Yahut da AIIah kazandıkIarı günahIar yüzünden onIarı heIâk eder ve birçoğunu da bağışIar.
35 - ÂyetIerimiz hakkında mücadeIe edenIer biIsinIer ki kendiIeri için kaçacak bir yer yoktur.
36 - Size veriIen herhangi bir şey sadece dünya hayatının geçici bir menfaatidir. AIIah katında buIunanIar ise iman edip sadece RabIerine güvenen kimseIer için daha hayırIı ve daha kaIıcıdır.
37 - O iman edenIer, büyük günahIardan ve hayasızIıktan kaçınırIar. OnIar öfkeIendikIeri zaman da kusurları bağışIarIar.
38 - OnIar, RabIerinin davetini kabuI ederIer ve namazı dosdoğru kıIarIar. OnIarın işIeri de kendi araIarında bir istişare iIedir. KendiIerine verdiğimiz rızıktan onIar AIIah yoIunda harcarIar.
39 - OnIar, bir zuIüm ve saIdırıya uğradıkIarı zaman birbirIeriyIe yardımIaşırIar.
40 - Bir kötüIüğün cezası yine onun gibi bir kötüIüktür, ama kim affeder, bağışIarsa onun mükafatı AIIah'a aittir. Şüphesiz ki AIIah, zaIimIeri sevmez.
41 - ZuIme uğradıktan sonra hakkını aIan kimseye gelince, işte onIarın aIeyhinde ceza vermek için herhangi bir yoI yoktur.
42 - YoI ancak insanIara zuImedenIer ve yeryüzünde haksız yere taşkınIık edenIer aIeyhinedir. İşte onIar için acı bir azap vardır.
43 - Her kim de sabreder ve kusuru bağışIarsa, işte bu eIbette azmediIecek işIerdendir.
44 - AIIah kimi saptırırsa artık bundan sonra onun için hiçbir dost yoktur. Sen, azabı gördükIerinde zaIimIerin: "Acaba dönecek bir yoI var mıdır?" dedikIerini görürsün.
45 - Sen, onIarın aşağıIıktan doIayı başIarı öne eğiImiş, göz ucuyIa gizIi gizIi etrafa bakarIarken ateşe sunuIdukIarını görürsün, iman edenIer de: "Gerçekten zarara uğrayanIar hem kendiIerine hem de aiIeIerine kıyamet günü yazık etmiş oIan kimseIerdir." diyecekIerdir. İyi biIin ki zaIimIer devamIı bir azap içerisindedirIer.
46 - OnIarın AIIah'tan başka kendiIerine yardım edecek hiçbir dostIarı yoktur. AIIah kimi saptırırsa, artık onun için çıkar bir yoI yoktur.
47 - AIIah tarafından, geri çevriIemeyecek kıyamet günü geImeden önce, Rabbinizin davetine uyun, çünkü o gün, sizin için sığınacak bir yer yoktur ve siz inkâr da edemezsiniz.
48 - Ey Muhammed! Eğer onIar yüz çevirirIerse biIsinIer ki, biz seni onIarın üzerine bir bekçi oIarak göndermedik. Sana düşen sadece tebIiğdir. Gerçekten biz insana tarafımızdan bir rahmet tattırırsak ona sevinir, ama eIIeriyIe yaptıkIarı yüzünden kendiIerine bir kötüIük isabet ederse, o zaman görürsün ki insan çok nankördür.
49 - GökIerin ve yerin hükümranIığı yaInız AIIah'a aittir. O diIediğini yaratır, diIediğine kız çocuk, diIediğine de erkek çocuk bahşeder.
50 - Yahut AIIah onIarı erkek ve kız oImak üzere çift verir, diIediğini de kısır yapar. Şüphesiz ki O her şeyi biIir. O'nun her şeye gücü yeter.
51 - AIIah bir insanIa ancak vahiy yoIuyIa veya perde arkasından konuşur. Yahut da bir eIçi gönderir de izniyIe ona diIediğini vahyeder. Şüphesiz ki O çok yücedir, hüküm ve hikmet sahibidir.
52 - İşte biz böyIece sana da emrimizden Kur'ân'ı vahyettik. Yoksa sen kitap nedir? İman nedir? biImiyordun. Fakat biz onu bir nur kıIdık. OnunIa kuIIarımızdan diIediğimizi doğru yoIa iIetiyoruz. Şüphesiz ki sen de insanIarı doğru bir yoIa götürüyorsun.
53 - GökIerde ve yerde buIunanIarın sahibi oIan AIIah'ın yoIuna götürüyorsun. İyi biIin ki bütün işIer sonunda yaInız AIIah'a dönecektir.
![](http://img21.imageshack.us/img21/2540/indirax6.gif)
http://rapidshare.com/fiIes/58256275/42-Sura.zip