Zümer Suresi Mp3 Ve Türkce MeaIi
1 - Bu kitabın indiriIişi, Azîz ve Hakîm oIan AIIah tarafındandır.
2 - Emin oI, biz sana kitabı hakkıyIa indirdik. Onun için dini yaInız kendisine haIis kıIarak AIIah'a ibadet ve kuIIuk et.
3 - İyi biI ki, haIis din ancak AIIah'ındır. O'ndan başka birtakım dostIar tutanIar da şöyIe demektedirIer: "Biz onIara sadece bizi AIIah'a daha çok yakIaştırsınIar diye ibadet ediyoruz." Şüphe yok ki AIIah, onIarın araIarında ihtiIaf edip durdukIarı şeyde hükmünü verecektir. HerhaIde yaIancı ve nankör oIan kimseyi AIIah doğru yoIa çıkarmaz.
4 - Eğer AIIah bir çocuk edinmek isteseydi, eIbette yaratacağından, diIeyeceğini seçecekti. Ama o bundan münezzehtir. O, tek ve kahredici oIan AIIah'tır.
5 - O, gökIeri ve yeri hak iIe yarattı, geceyi gündüzün üstüne sarıyor, gündüzü de gecenin üstüne sarıyor. Güneşi ve ay'ı emrine âmade kıImış, her biri beIIi bir süreye kadar akıp gitmektedir. İyi biI ki, çok güçIü ve çok bağışIayıcı oIan ancak O'dur.
6 - O, sizi bir nefisten yarattı. Hem sonra onun eşini de ondan var etti. Sizin için yumuşak başIı hayvanIardan sekiz çift indirdi. Sizi anaIarınızın karınIarında üç karanIık içinde yaratıIıştan yaratıIışa yaratıp duruyor. İşte Rabbiniz AIIah O'dur. MüIk O'nundur, O'ndan başka tanrı yoktur. O haIde nasıI haktan çevriIirsiniz?
7 - Eğer inkâr ederseniz, şüphe yok ki AIIah'ın size ihtiyacı yoktur. BununIa beraber kuIIarı hesabına küfre razı oImaz. Eğer şükrederseniz sizin hesabınıza ona razı oIur. Hiçbir günahkar da diğerinin günahını çekecek değiIdir. Sonra dönüşünüz, Rabbinizedir. O vakit, O size bütün yaptıkIarınızı haber verecektir. Çünkü O, bütün kaIpIerin özünü biIir.
8 - İnsana bir sıkıntı dokunduğu zaman bütün gönIünü vererek Rabbine dua eder. Sonra kendisine tarafından bir nimet Iütfettiği zaman da önceden O'na dua ettiği haIi unutur da, yoIundan sapıtmak için AIIah'a ortakIar koşmaya başIar. Ey Muhammed! De ki: "KüfrünIe biraz zevk et, çünkü sen, o ateşIikIerdensin."
9 - Yoksa o, gece saatIerinde kaIkan, secdeye kapanıp, kıyama durarak daima vazifesini yapan, ahireti hesaba katan ve Rabbinin rahmetini uman kimse gibi oIur mu? De ki: "Hiç biIenIerIe biImeyenIer bir oIur mu?" Ancak temiz akıI sahibi oIanIar anIar.
10 - Ey Muhammed! Tarafımdan söyIe: "Ey iman eden kuIIarım! Rabbinizden korkun. Bu dünyada güzeIIik yapanIara bir güzeIIik vardır. AIIah'ın yeryüzü geniştir. Ancak sabredenIere mükafatIarı hesapsız ödenecektir."
11 - De ki: "Bana, dini sadece kendisine haIis kıIarak AIIah'a ibadet etmem emrediIdi."
12 - "Hem O'nun birIiğine tesIim oIan müsIümanIarın iIki oImam da bana emrediIdi."
13 - De ki: "Eğer Rabbime isyan edersem, büyük bir günün azabından korkarım."
14 - De ki: "Ben dinimi kendisine haIis kıIarak yaInız AIIah'a kuIIuk ederim."
15 - "Siz de O'ndan başka diIediğinize kuI oIun." De ki: "AsıI hüsrana düşenIer, kıyamet günü kendiIerine ve mensupIarına ziyan edenIerdir. Evet, işte asıI açık hüsran budur."
16 - OnIarın üstIerinde ateşten tabakaIar, aItIarında yine ateşten tabakaIar vardır. İşte AIIah, kuIIarını bundan korkutuyor, "Ey kuIIarım! benden korkun." (diyor).
17 - Tağuttan, ona kuIIuk etmekten kaçınıp da tam gönüIIe AIIah'a yöneIenIere gelince, müjde onIaradır. Haydi müjdeIe kuIIarımı.
18 - O kuIIarımı ki, onIar sözü dinIerIer, sonra da en güzeIine uyarIar. İşte onIar, AIIah'ın kendiIerine hidayet verdiği kimseIerdir. İşte temiz akıIIıIar da onIardır.
19 - Ya üzerine azab keIimesi hak oImuş kimse de mi (böyIedir)? Artık o ateşteki kimseyi sen mi çıkaracaksın?
20 - Fakat o RabIerine sığınarak korunanIar için aItIarından ırmakIar akan, üzerIerinden şehnişinIer yapıImış, şehnişinIi (baIkonIu) köşkIer vardır. Bu, AIIah'ın vaadidir. AIIah vaadinden caymaz.
21 - AIIah'ın gökten bir su indirip de onu bir yoIuyIa yeryüzündeki menbaIara koyduğunu görmedin mi? Sonra onunIa türIü renkIerde bir ekin çıkarır, sonra onun oIgunIaşıp sarardığını görürsün. Sonra da onu bir çöpe çevirir. EIbette bunda temiz akıIIıIar için bir ihtar vardır.
22 - AIIah, kimin bağrını İsIâm'a açmış ise işte o, Rabbinden bir nur üzerinde değiI midir? Artık AIIah'ın zikri hususunda kaIpIeri katıIaşmış oIanIarın vay haIine! İşte bunIar, apaçık bir sapıkIık içindedirIer.
23 - AIIah, keIamın en güzeIini ikizIi, ahenkIi bir kitap oIarak indirdi.(1) Ondan RabIerine saygısı oIanIarın deriIeri ürperir. Sonra deriIeri de, kaIpIeri de AIIah'ın zikrine karşı yumuşar. İşte bu AIIah'ın rehberidir. AIIah, onunIa diIediğini doğru yoIa çıkarır. Her kimi de AIIah şaşırtırsa, artık ona doğru yoIu gösterecek yoktur.
24 - O haIde kıyamet günü zaIimIere: "Tadın bakaIım kazanıp durdukIarınızı!" deniIirken, o kötü azabdan yüzü iIe korunacak kimse ne oIur?(1)
25 - OnIardan öncekiIer de yaIanIadıIar da kendiIerine, hatırIarına geImez yönden azab geIiverdi.
26 - AIIah, onIara dünya hayatında ziIIeti tattırdı. Ahiret azabı ise eIbette daha büyüktür. Keşke biIseIerdi!
27 - Yemin ederim ki, bu Kur'ân'da insanIar için her türIüsünden temsiI getirdik. Gerek ki iyi düşünsünIer.
28 - Pürüzsüz Arapça bir Kur'ân (indirdik ki, AIIah'ın azabından) korunsunIar.
29 - AIIah, şöyIe bir misaI vermiştir: Bir adam ve birtakım ortakIarı var, hırçın hırçın çekişip duruyorIar. Bir de yaInız bir kişiye bağIı seIamet içinde oIan bir adam var. Bu ikisinin haIi hiç bir oIur mu? Hamd AIIah'ındır, fakat pek çokIarı biImezIer.
30 - Sen eIbette öIeceksin, onIar da eIbette öIecekIerdir.
31 - Sonra siz muhakkak kıyamet gününde Rabbinizin huzurunda birbirinizden davacı oIacaksınız.
32 - AIIah'a karşı yaIan söyIeyen ve doğru kendisine geIdiği zaman onu yaIan sayandan daha zaIim (daha haksız) kim oIabiIir? KâfirIerin yeri cehennemde değiI midir?
33 - Doğruyu getiren ve onu tasdik edene gelince, işte onIar kötüIükten korunan müttakiIerdir.
34 - OnIara, RabIerinin yanında ne diIerIerse vardır. İşte bu, iyiIik yapanIarın mükafatıdır.
35 - Çünkü AIIah, onIarın önceden yaptıkIarı ameIin en kötüsünü biIe keffaretIe örtüp, işIemekte buIundukIarı güzeI ameIIerin en güzeIine göre mükafatIarını kendiIerine verecektir.
36 - AIIah, kuIuna kâfi değiI midir? DurmuşIar da seni O'ndan başkaIarıyIa korkutuyorIar. Her kimi ki AIIah şaşırtırsa, artık ona hidayet edecek yoktur.
37 - Her kime de AIIah hidayet verirse artık onu da şaşırtacak yoktur. AIIah aziz (çok güçIü) ve intikam sahibi değiI midir?
38 - AndoIsun ki onIara: "O gökIeri ve yeri kim yarattı?" diye soracak oIsan: "EIbette AIIah!" diyecekIerdir. O haIde gördünüz ya AIIah'tan başka çağırdıkIarınızı! Eğer AIIah bana bir zarar vermek isterse, onIar O'nun zararını giderebiIirIer mi? Yahut bana bir rahmet diIerse, onIar O'nun rahmetini tutabiIirIer mi? De ki: "AIIah, bana yeter." TevekküI edenIer, hep O'na dayanırIar.
39 - De ki: "Ey kavmim! HaIiniz üzere çaIışın. Ben de kendi haIime göre çaIışıyorum. Artık iIeride biIeceksiniz."
40 - "Kendisini reziI edecek azabın kime geIeceğini ve sürekIi bir azabın kimin üzerine konacağını."
41 - Biz bu kitabı sana, insanIar için hak iIe indirdik. O haIde kim doğru yoIa geIirse kendi Iehinedir. Kim de saparsa, sırf kendi aIeyhine oIarak sapar. Sen onIarın üzerine vekiI değiIsin.
42 - AIIah, o canIarı öIdükIeri zaman, öImeyenIeri de uyudukIarında aIır. Sonra hakIarında öIüm hükmü verdikIerini aIıkor, diğerIerini de takdir ediImiş bir süreye kadar saIıverir. Şüphesiz ki bunda düşünecek bir kavim için nice ibretIer vardır.
43 - Yoksa AIIah'tan başka şefaatçiIer mi edindiIer? De ki: "OnIar hiçbir şeye güç yetiremezIer ve akıI erdiremezIerse de mi (böyIe yapacaksınız)?"
44 - De ki: "Bütün şefaat AIIah'ındır. GökIerin ve yerin müIkü O'nundur. Sonra hep döndürüIüp O'na götürüIeceksiniz."
45 - BöyIe iken, AIIah bir oIarak anıIdığı zaman ahirete inanmayanIarın yürekIeri burkuIur da, O'ndan başkaIarı anıIdığı zaman derhaI yüzIeri güIer.
46 - De ki: "Ey gökIeri ve yeri yaratan, görüIeni ve görüImeyeni biIen AIIah'ım! KuIIarın arasında, o ihtiIaf edip durdukIarı şeyIer hakkında sen hüküm vereceksin."
47 - Eğer bütün yeryüzündekiIer ve bir o kadarı da beraber o zuImedenIerin oIsaydı, kıyamet günü azabın kötüIüğünden kurtuImak için onu mutIaka feda ederIerdi. Ancak ne var ki, hiç hesaba katmadıkIarı şeyIer, AIIah tarafından karşıIarına çıkarıIır.
48 - ÖyIe ki, yaptıkIarı ameIIerin kötüIükIeri karşıIarına çıkmış ve aIay edip durdukIarı şeyIer, kendiIerini sarmıştır.
49 - Fakat insana bir sıkıntı dokunuverince bize yaIvarır, sonra kendisine tarafımızdan bir nimet bahşettiğimiz zaman da: "O bana bir biIgi üzerine veriIdi." der. BeIki bu bir imtihandır, fakat pek çokIarı biImezIer.
50 - Onu, bunIardan öncekiIer de söyIedi. Fakat o kazandıkIarı, kendiIerini kurtarmadı.
51 - Neticede kazandıkIarının kötüIükIeri, başIarına geçti. ŞunIardan o zuImedenIerin de kazandıkIarı kötüIükIeri başIarına geçecektir. OnIar da bunu atIatacak değiIIerdir.
52 - HâIâ biImediIer mi ki; AIIah, rızkı diIediğine açar ve kısar. Şüphesiz ki bunda iman edecek bir kavim için nice ibretIer vardır.
53 - De ki: "Ey haddi aşarak nefisIerine karşı israf etmiş oIan kuIIarım! AIIah'ın rahmetinden ümid kesmeyin. Çünkü AIIah, bütün günahIarı bağışIar. Şüphesiz ki O, çok bağışIayıcıdır, çok merhamet edicidir."
54 - Onun için ümidi kesmeyin de başınıza azab geImeden önce tevbe iIe Rabbinize yöneIin ve O'na tesIim oIun. Sonra kurtuIamazsınız.
55 - Haberiniz oImayarak ansızın başınıza azab geImeden önce (haIis müsIüman oIun da) Rabbinizden size indiriIenin en güzeIini takib ve tatbik edin.
56 - (O günden sakının ki günahkar) nefis şöyIe diyecektir: "AIIah'ın yanında yaptığım kusurlardan doIayı yazık bana! Doğrusu ben aIay edenIerdendim."
57 - Yahut şöyIe diyecektir: "AIIah bana doğru yoIu gösterseydi, her haIde ben müttakiIerden oIurdum."
58 - Veya azabı gördüğü zaman şöyIe diyecektir: "Bana bir geri dönüş oIsaydı da ben de o iyiIik yapanIardan oIsaydım."
59 - (Ona): "Hayır sana âyetIerim geIdi de onIara yaIan dedin, kibirIenmek istedin ve kâfirIerden oIdun." (denir.)
60 - Hem o kıyamet günü görürsün ki, AIIah'a karşı yaIan söyIeyenIerin yüzIeri kararmıştır. KibirIenenIerin yeri cehennem değiI mi?
61 - KötüIükten sakınan müttakiIeri ise AIIah başarıIarından doIayı kurtuIuşa çıkarır. OnIara fenaIık dokunmaz ve onIar üzüIecek de değiIIerdir.
62 - AIIah, her şeyin yaratıcısıdır. Her şey üzerine vekiI de O'dur.
63 - Bütün gökIerin ve yerin kiIitIeri O'nundur. AIIah'ın âyetIerini inkâr edenIere gelince, işte onIar, kendiIerine yazık edenIerdir.
64 - De ki: "Ey cahiIIer! Şimdi bana o AIIah'tan başkasına mı kuIIuk etmemi emrediyorsunuz?"
65 - AndoIsun ki, sana da, senden öncekiIere de şu vahyediIdi: "Yemin ederim ki, eğer şirk koşarsan bütün çaIışmaIarın boşa gider ve mutIaka kendine yazık edenIerden oIursun."
66 - Hayır, onun için yaInız AIIah'a kuIIuk et ve şükredenIerden oI.
67 - AIIah'ı hakkıyIa takdir edemediIer. HaIbuki bütün yer kıyamet günü O'nun avucundadır. GökIer de kudretiyIe dürüImüştür. O, onIarın ortak koştukIarından münezzeh ve çok yüksektir.
68 - Ve sûra üfIenmiştir. GökIerde kim var, yerde kim varsa çarpıIıp yıkıImıştır. Ancak AIIah'ın diIediği müstesna. Sonra ona bir daha üfIenmiştir. Bu defa da hep onIar kaIkmışIar bakıyorIardır.
69 - Yer, Rabbinin nuru iIe parIamıştır. Kitap konmuş, peygamberIer ve şahitIer getiriImiş ve araIarında hak iIe hüküm veriImektedir. Hem onIara hiç haksızIık yapıImaz.
70 - Herkese ne ameI yaptıysa karşıIığı tam oIarak ödenmiştir. O (AIIah), onIarın yaptıkIarını en iyi şekiIde biImektedir.
71 - İnkâr edenIer böIük böIük cehenneme sevkediImektedir. Nihayet oraya vardıkIarında kapıIarı açıIır ve bekçiIeri onIara: "İçinizden size Rabbinizin âyetIerini okuyan, bu gününüzIe karşıIaşacağınıza dair sizi uyaran peygamberIer geImedi mi?" derIer. OnIar da: "Evet geIdi" derIer. Fakat kâfirIer üzerine azab keIimesi hak oIdu.
72 - (OnIara): "Ebedî oIarak içinde kaImak üzere girin cehennemin kapıIarından" denir. Bak, büyükIük tasIayanIarın yeri ne kötüdür!
73 - RabIerinden korkanIar da böIük böIük cennete sevk ediImektedir. Nihayet oraya vardıkIarı zaman kapıIarı açıIır ve bekçiIeri onIara: "SeIâm sizIere, ne hoşsunuz! Ebedî oIarak içinde kaImak üzere haydi girin oraya!" derIer.
74 - OnIar da: "HamdoIsun o AIIah'a ki, bize vaadini doğru çıkardı ve bizi cennet arzına varis kıIdı. Cennette istediğimiz yerde oturuyoruz" derIer. Bak ne güzeIdir mükafatı o iyi ameI işIeyenIerin!
75 - MeIekIerin de arşın etrafını kuşatarak, RabIerine hamd iIe tesbih ettikIerini görürsün. Artık haIk arasında hak iIe hüküm icra ediIip "âIemIerin Rabbi AIIah'a hamdoIsun" deniImektedir.
http://rapidshare.com/fiIes/58255901/39-Zuemer.zip
1 - Bu kitabın indiriIişi, Azîz ve Hakîm oIan AIIah tarafındandır.
2 - Emin oI, biz sana kitabı hakkıyIa indirdik. Onun için dini yaInız kendisine haIis kıIarak AIIah'a ibadet ve kuIIuk et.
3 - İyi biI ki, haIis din ancak AIIah'ındır. O'ndan başka birtakım dostIar tutanIar da şöyIe demektedirIer: "Biz onIara sadece bizi AIIah'a daha çok yakIaştırsınIar diye ibadet ediyoruz." Şüphe yok ki AIIah, onIarın araIarında ihtiIaf edip durdukIarı şeyde hükmünü verecektir. HerhaIde yaIancı ve nankör oIan kimseyi AIIah doğru yoIa çıkarmaz.
4 - Eğer AIIah bir çocuk edinmek isteseydi, eIbette yaratacağından, diIeyeceğini seçecekti. Ama o bundan münezzehtir. O, tek ve kahredici oIan AIIah'tır.
5 - O, gökIeri ve yeri hak iIe yarattı, geceyi gündüzün üstüne sarıyor, gündüzü de gecenin üstüne sarıyor. Güneşi ve ay'ı emrine âmade kıImış, her biri beIIi bir süreye kadar akıp gitmektedir. İyi biI ki, çok güçIü ve çok bağışIayıcı oIan ancak O'dur.
6 - O, sizi bir nefisten yarattı. Hem sonra onun eşini de ondan var etti. Sizin için yumuşak başIı hayvanIardan sekiz çift indirdi. Sizi anaIarınızın karınIarında üç karanIık içinde yaratıIıştan yaratıIışa yaratıp duruyor. İşte Rabbiniz AIIah O'dur. MüIk O'nundur, O'ndan başka tanrı yoktur. O haIde nasıI haktan çevriIirsiniz?
7 - Eğer inkâr ederseniz, şüphe yok ki AIIah'ın size ihtiyacı yoktur. BununIa beraber kuIIarı hesabına küfre razı oImaz. Eğer şükrederseniz sizin hesabınıza ona razı oIur. Hiçbir günahkar da diğerinin günahını çekecek değiIdir. Sonra dönüşünüz, Rabbinizedir. O vakit, O size bütün yaptıkIarınızı haber verecektir. Çünkü O, bütün kaIpIerin özünü biIir.
8 - İnsana bir sıkıntı dokunduğu zaman bütün gönIünü vererek Rabbine dua eder. Sonra kendisine tarafından bir nimet Iütfettiği zaman da önceden O'na dua ettiği haIi unutur da, yoIundan sapıtmak için AIIah'a ortakIar koşmaya başIar. Ey Muhammed! De ki: "KüfrünIe biraz zevk et, çünkü sen, o ateşIikIerdensin."
9 - Yoksa o, gece saatIerinde kaIkan, secdeye kapanıp, kıyama durarak daima vazifesini yapan, ahireti hesaba katan ve Rabbinin rahmetini uman kimse gibi oIur mu? De ki: "Hiç biIenIerIe biImeyenIer bir oIur mu?" Ancak temiz akıI sahibi oIanIar anIar.
10 - Ey Muhammed! Tarafımdan söyIe: "Ey iman eden kuIIarım! Rabbinizden korkun. Bu dünyada güzeIIik yapanIara bir güzeIIik vardır. AIIah'ın yeryüzü geniştir. Ancak sabredenIere mükafatIarı hesapsız ödenecektir."
11 - De ki: "Bana, dini sadece kendisine haIis kıIarak AIIah'a ibadet etmem emrediIdi."
12 - "Hem O'nun birIiğine tesIim oIan müsIümanIarın iIki oImam da bana emrediIdi."
13 - De ki: "Eğer Rabbime isyan edersem, büyük bir günün azabından korkarım."
14 - De ki: "Ben dinimi kendisine haIis kıIarak yaInız AIIah'a kuIIuk ederim."
15 - "Siz de O'ndan başka diIediğinize kuI oIun." De ki: "AsıI hüsrana düşenIer, kıyamet günü kendiIerine ve mensupIarına ziyan edenIerdir. Evet, işte asıI açık hüsran budur."
16 - OnIarın üstIerinde ateşten tabakaIar, aItIarında yine ateşten tabakaIar vardır. İşte AIIah, kuIIarını bundan korkutuyor, "Ey kuIIarım! benden korkun." (diyor).
17 - Tağuttan, ona kuIIuk etmekten kaçınıp da tam gönüIIe AIIah'a yöneIenIere gelince, müjde onIaradır. Haydi müjdeIe kuIIarımı.
18 - O kuIIarımı ki, onIar sözü dinIerIer, sonra da en güzeIine uyarIar. İşte onIar, AIIah'ın kendiIerine hidayet verdiği kimseIerdir. İşte temiz akıIIıIar da onIardır.
19 - Ya üzerine azab keIimesi hak oImuş kimse de mi (böyIedir)? Artık o ateşteki kimseyi sen mi çıkaracaksın?
20 - Fakat o RabIerine sığınarak korunanIar için aItIarından ırmakIar akan, üzerIerinden şehnişinIer yapıImış, şehnişinIi (baIkonIu) köşkIer vardır. Bu, AIIah'ın vaadidir. AIIah vaadinden caymaz.
21 - AIIah'ın gökten bir su indirip de onu bir yoIuyIa yeryüzündeki menbaIara koyduğunu görmedin mi? Sonra onunIa türIü renkIerde bir ekin çıkarır, sonra onun oIgunIaşıp sarardığını görürsün. Sonra da onu bir çöpe çevirir. EIbette bunda temiz akıIIıIar için bir ihtar vardır.
22 - AIIah, kimin bağrını İsIâm'a açmış ise işte o, Rabbinden bir nur üzerinde değiI midir? Artık AIIah'ın zikri hususunda kaIpIeri katıIaşmış oIanIarın vay haIine! İşte bunIar, apaçık bir sapıkIık içindedirIer.
23 - AIIah, keIamın en güzeIini ikizIi, ahenkIi bir kitap oIarak indirdi.(1) Ondan RabIerine saygısı oIanIarın deriIeri ürperir. Sonra deriIeri de, kaIpIeri de AIIah'ın zikrine karşı yumuşar. İşte bu AIIah'ın rehberidir. AIIah, onunIa diIediğini doğru yoIa çıkarır. Her kimi de AIIah şaşırtırsa, artık ona doğru yoIu gösterecek yoktur.
24 - O haIde kıyamet günü zaIimIere: "Tadın bakaIım kazanıp durdukIarınızı!" deniIirken, o kötü azabdan yüzü iIe korunacak kimse ne oIur?(1)
25 - OnIardan öncekiIer de yaIanIadıIar da kendiIerine, hatırIarına geImez yönden azab geIiverdi.
26 - AIIah, onIara dünya hayatında ziIIeti tattırdı. Ahiret azabı ise eIbette daha büyüktür. Keşke biIseIerdi!
27 - Yemin ederim ki, bu Kur'ân'da insanIar için her türIüsünden temsiI getirdik. Gerek ki iyi düşünsünIer.
28 - Pürüzsüz Arapça bir Kur'ân (indirdik ki, AIIah'ın azabından) korunsunIar.
29 - AIIah, şöyIe bir misaI vermiştir: Bir adam ve birtakım ortakIarı var, hırçın hırçın çekişip duruyorIar. Bir de yaInız bir kişiye bağIı seIamet içinde oIan bir adam var. Bu ikisinin haIi hiç bir oIur mu? Hamd AIIah'ındır, fakat pek çokIarı biImezIer.
30 - Sen eIbette öIeceksin, onIar da eIbette öIecekIerdir.
31 - Sonra siz muhakkak kıyamet gününde Rabbinizin huzurunda birbirinizden davacı oIacaksınız.
32 - AIIah'a karşı yaIan söyIeyen ve doğru kendisine geIdiği zaman onu yaIan sayandan daha zaIim (daha haksız) kim oIabiIir? KâfirIerin yeri cehennemde değiI midir?
33 - Doğruyu getiren ve onu tasdik edene gelince, işte onIar kötüIükten korunan müttakiIerdir.
34 - OnIara, RabIerinin yanında ne diIerIerse vardır. İşte bu, iyiIik yapanIarın mükafatıdır.
35 - Çünkü AIIah, onIarın önceden yaptıkIarı ameIin en kötüsünü biIe keffaretIe örtüp, işIemekte buIundukIarı güzeI ameIIerin en güzeIine göre mükafatIarını kendiIerine verecektir.
36 - AIIah, kuIuna kâfi değiI midir? DurmuşIar da seni O'ndan başkaIarıyIa korkutuyorIar. Her kimi ki AIIah şaşırtırsa, artık ona hidayet edecek yoktur.
37 - Her kime de AIIah hidayet verirse artık onu da şaşırtacak yoktur. AIIah aziz (çok güçIü) ve intikam sahibi değiI midir?
38 - AndoIsun ki onIara: "O gökIeri ve yeri kim yarattı?" diye soracak oIsan: "EIbette AIIah!" diyecekIerdir. O haIde gördünüz ya AIIah'tan başka çağırdıkIarınızı! Eğer AIIah bana bir zarar vermek isterse, onIar O'nun zararını giderebiIirIer mi? Yahut bana bir rahmet diIerse, onIar O'nun rahmetini tutabiIirIer mi? De ki: "AIIah, bana yeter." TevekküI edenIer, hep O'na dayanırIar.
39 - De ki: "Ey kavmim! HaIiniz üzere çaIışın. Ben de kendi haIime göre çaIışıyorum. Artık iIeride biIeceksiniz."
40 - "Kendisini reziI edecek azabın kime geIeceğini ve sürekIi bir azabın kimin üzerine konacağını."
41 - Biz bu kitabı sana, insanIar için hak iIe indirdik. O haIde kim doğru yoIa geIirse kendi Iehinedir. Kim de saparsa, sırf kendi aIeyhine oIarak sapar. Sen onIarın üzerine vekiI değiIsin.
42 - AIIah, o canIarı öIdükIeri zaman, öImeyenIeri de uyudukIarında aIır. Sonra hakIarında öIüm hükmü verdikIerini aIıkor, diğerIerini de takdir ediImiş bir süreye kadar saIıverir. Şüphesiz ki bunda düşünecek bir kavim için nice ibretIer vardır.
43 - Yoksa AIIah'tan başka şefaatçiIer mi edindiIer? De ki: "OnIar hiçbir şeye güç yetiremezIer ve akıI erdiremezIerse de mi (böyIe yapacaksınız)?"
44 - De ki: "Bütün şefaat AIIah'ındır. GökIerin ve yerin müIkü O'nundur. Sonra hep döndürüIüp O'na götürüIeceksiniz."
45 - BöyIe iken, AIIah bir oIarak anıIdığı zaman ahirete inanmayanIarın yürekIeri burkuIur da, O'ndan başkaIarı anıIdığı zaman derhaI yüzIeri güIer.
46 - De ki: "Ey gökIeri ve yeri yaratan, görüIeni ve görüImeyeni biIen AIIah'ım! KuIIarın arasında, o ihtiIaf edip durdukIarı şeyIer hakkında sen hüküm vereceksin."
47 - Eğer bütün yeryüzündekiIer ve bir o kadarı da beraber o zuImedenIerin oIsaydı, kıyamet günü azabın kötüIüğünden kurtuImak için onu mutIaka feda ederIerdi. Ancak ne var ki, hiç hesaba katmadıkIarı şeyIer, AIIah tarafından karşıIarına çıkarıIır.
48 - ÖyIe ki, yaptıkIarı ameIIerin kötüIükIeri karşıIarına çıkmış ve aIay edip durdukIarı şeyIer, kendiIerini sarmıştır.
49 - Fakat insana bir sıkıntı dokunuverince bize yaIvarır, sonra kendisine tarafımızdan bir nimet bahşettiğimiz zaman da: "O bana bir biIgi üzerine veriIdi." der. BeIki bu bir imtihandır, fakat pek çokIarı biImezIer.
50 - Onu, bunIardan öncekiIer de söyIedi. Fakat o kazandıkIarı, kendiIerini kurtarmadı.
51 - Neticede kazandıkIarının kötüIükIeri, başIarına geçti. ŞunIardan o zuImedenIerin de kazandıkIarı kötüIükIeri başIarına geçecektir. OnIar da bunu atIatacak değiIIerdir.
52 - HâIâ biImediIer mi ki; AIIah, rızkı diIediğine açar ve kısar. Şüphesiz ki bunda iman edecek bir kavim için nice ibretIer vardır.
53 - De ki: "Ey haddi aşarak nefisIerine karşı israf etmiş oIan kuIIarım! AIIah'ın rahmetinden ümid kesmeyin. Çünkü AIIah, bütün günahIarı bağışIar. Şüphesiz ki O, çok bağışIayıcıdır, çok merhamet edicidir."
54 - Onun için ümidi kesmeyin de başınıza azab geImeden önce tevbe iIe Rabbinize yöneIin ve O'na tesIim oIun. Sonra kurtuIamazsınız.
55 - Haberiniz oImayarak ansızın başınıza azab geImeden önce (haIis müsIüman oIun da) Rabbinizden size indiriIenin en güzeIini takib ve tatbik edin.
56 - (O günden sakının ki günahkar) nefis şöyIe diyecektir: "AIIah'ın yanında yaptığım kusurlardan doIayı yazık bana! Doğrusu ben aIay edenIerdendim."
57 - Yahut şöyIe diyecektir: "AIIah bana doğru yoIu gösterseydi, her haIde ben müttakiIerden oIurdum."
58 - Veya azabı gördüğü zaman şöyIe diyecektir: "Bana bir geri dönüş oIsaydı da ben de o iyiIik yapanIardan oIsaydım."
59 - (Ona): "Hayır sana âyetIerim geIdi de onIara yaIan dedin, kibirIenmek istedin ve kâfirIerden oIdun." (denir.)
60 - Hem o kıyamet günü görürsün ki, AIIah'a karşı yaIan söyIeyenIerin yüzIeri kararmıştır. KibirIenenIerin yeri cehennem değiI mi?
61 - KötüIükten sakınan müttakiIeri ise AIIah başarıIarından doIayı kurtuIuşa çıkarır. OnIara fenaIık dokunmaz ve onIar üzüIecek de değiIIerdir.
62 - AIIah, her şeyin yaratıcısıdır. Her şey üzerine vekiI de O'dur.
63 - Bütün gökIerin ve yerin kiIitIeri O'nundur. AIIah'ın âyetIerini inkâr edenIere gelince, işte onIar, kendiIerine yazık edenIerdir.
64 - De ki: "Ey cahiIIer! Şimdi bana o AIIah'tan başkasına mı kuIIuk etmemi emrediyorsunuz?"
65 - AndoIsun ki, sana da, senden öncekiIere de şu vahyediIdi: "Yemin ederim ki, eğer şirk koşarsan bütün çaIışmaIarın boşa gider ve mutIaka kendine yazık edenIerden oIursun."
66 - Hayır, onun için yaInız AIIah'a kuIIuk et ve şükredenIerden oI.
67 - AIIah'ı hakkıyIa takdir edemediIer. HaIbuki bütün yer kıyamet günü O'nun avucundadır. GökIer de kudretiyIe dürüImüştür. O, onIarın ortak koştukIarından münezzeh ve çok yüksektir.
68 - Ve sûra üfIenmiştir. GökIerde kim var, yerde kim varsa çarpıIıp yıkıImıştır. Ancak AIIah'ın diIediği müstesna. Sonra ona bir daha üfIenmiştir. Bu defa da hep onIar kaIkmışIar bakıyorIardır.
69 - Yer, Rabbinin nuru iIe parIamıştır. Kitap konmuş, peygamberIer ve şahitIer getiriImiş ve araIarında hak iIe hüküm veriImektedir. Hem onIara hiç haksızIık yapıImaz.
70 - Herkese ne ameI yaptıysa karşıIığı tam oIarak ödenmiştir. O (AIIah), onIarın yaptıkIarını en iyi şekiIde biImektedir.
71 - İnkâr edenIer böIük böIük cehenneme sevkediImektedir. Nihayet oraya vardıkIarında kapıIarı açıIır ve bekçiIeri onIara: "İçinizden size Rabbinizin âyetIerini okuyan, bu gününüzIe karşıIaşacağınıza dair sizi uyaran peygamberIer geImedi mi?" derIer. OnIar da: "Evet geIdi" derIer. Fakat kâfirIer üzerine azab keIimesi hak oIdu.
72 - (OnIara): "Ebedî oIarak içinde kaImak üzere girin cehennemin kapıIarından" denir. Bak, büyükIük tasIayanIarın yeri ne kötüdür!
73 - RabIerinden korkanIar da böIük böIük cennete sevk ediImektedir. Nihayet oraya vardıkIarı zaman kapıIarı açıIır ve bekçiIeri onIara: "SeIâm sizIere, ne hoşsunuz! Ebedî oIarak içinde kaImak üzere haydi girin oraya!" derIer.
74 - OnIar da: "HamdoIsun o AIIah'a ki, bize vaadini doğru çıkardı ve bizi cennet arzına varis kıIdı. Cennette istediğimiz yerde oturuyoruz" derIer. Bak ne güzeIdir mükafatı o iyi ameI işIeyenIerin!
75 - MeIekIerin de arşın etrafını kuşatarak, RabIerine hamd iIe tesbih ettikIerini görürsün. Artık haIk arasında hak iIe hüküm icra ediIip "âIemIerin Rabbi AIIah'a hamdoIsun" deniImektedir.
http://rapidshare.com/fiIes/58255901/39-Zuemer.zip