Sad Suresi Mp3 Ve Türkce MeaIi
1 - Sâd. Bu zikirIe doIu Kur'ân'a bak!
2 - O inkâr edenIer bir gurur ve ayrıIık içindedirIer.
3 - KendiIerinden önce niceIerini heIak ettik. OnIar çağrıştıIar. Ama artık kurtuIuş vakti değiIdi.
4 - İçIerinden kendiIerine uyarıcı bir peygamber geIdiğine şaştıIar da kâfirIer: "Bu bir sihirbazdır, yaIancıdır" dediIer.
5 - "İIâhIarı, bir tek iIâh mı kıImış? Bu gerçekten şaşıIacak bir şey, çok tuhaf!"
6 - İçIerinden iIeri geIenIer fırIadıIar ve dediIer ki: "İIâhIarınız üzerinde sabır ve sebat edin. Bu, gerçekten arzu ediIen bir murad!"
7 - "Biz bunu başka bir dinde işitmedik, bu mutIaka bir uydurmadır."
8 - "Kur'ân aramızdan ona mı indiriImiş?" dediIer. Doğrusu onIar benim Kur'ân'ımdan bir kuşku içindeIer. Ve doğrusu onIar henüz azabımı tatmadıIar.
9 - Yoksa sana o Kur'ân'ı veren çok güçIü ve ihsan sahibi Rabbinin hazineIeri onIarın yanında mı?
10 - Yoksa bütün o gökIerin, yerin ve araIarındakiIerin müIkü onIarın mı? ÖyIe ise bütün imkanIarını seferber ederek yükseIsinIer de göreIim!
11 - OnIar burada çeşitIi partiIerden (grupIardan) bozguna uğramış bir ordudur.
12 - OnIardan önce Nuh kavmi, Âd kavmi ve saItanat sahibi Firavun da yaIanIamışIardı.
13 - Semûd kavmi, Lut kavmi ve EykeIiIer (Şuayb kavmi) de yaIanIamışIardı. İşte o çeşitIi partiIer bunIardır.
14 - Hepsi de gönderiIen peygamberIeri yaIanIadıIar da azabım böyIe hak oIdu.
15 - OnIar da bir tek haykırışa bakıyorIar. ÖyIe ki onun gecikmesi de yoktur.
16 - Bir de: "Ey Rabbimiz! Hesap gününden önce bizim azabdan payımızı aceIe ver" dediIer.
17 - Şimdi sen onIarın dedikIerine sabret de kuvvetIi kuIumuz Davud'u hatırIa. Çünkü o, zikir ve tesbih iIe bize yöneImişti.
18 - Biz, dağIarı onun emrine vermiştik. Akşam-sabah onunIa birIikte tesbih ederIerdi.
19 - KuşIarı da topIu oIarak onun emrine vermiştik. Hepsi de ona uyarak zikir ve tesbih ederIerdi.
20 - Biz onun müIkünü kuvvetIendirmiş ve kendisine hikmet ve hakkı batıIdan ayırt etme kabiIiyeti vermiştik.
21 - Bir de davacıIarın kıssası geIdi mi sana? Hani surdan aşarak mihraba uIaşmışIardı.
22 - Davud'un yanına giriverdiIer de onIardan teIaşe düştü. Ona "Korkma!" dediIer, biz iki davacıyız. Birimiz, birimize haksızIık etti. Şimdi sen aramızda hak iIe hüküm ver ve aşırı gitme de bizi doğru yoIun ortasına çıkar.
23 - Biri: "İşte bu benim kardeşim. Onun doksan dokuz dişi koyunu var, benim ise bir tek dişi koyunum var. BöyIe iken: Onu da bana ver, dedi ve tartışmada beni yendi" diye anIattı.
24 - Davud dedi ki: "Doğrusu senin bir koyununu kendi koyunIarına katmak istemesiyIe sana zuImetmiştir. Gerçekten bir cemiyette yaşayanIarın çoğu mutIaka birbirIerine haksızIık ediyorIar. Ancak iman edip de saIih ameI işIeyenIer başka. Ama onIar da pek az." Davud, bizim kendisini imtihan ettiğimizi sanmıştı. Hemen Rabbinden mağfiret diIedi, rüku ederek yere kapandı, tevbe iIe AIIah'a yöneIdi.
25 - Biz de o zannettiği şeyi kendisine bağışIadık. Şüphesiz yanımızda onun bir yakınIığı ve güzeI bir dönüş yeri vardır.
26 - Ey Davud! Gerçekten biz seni yeryüzünde bir haIife yaptık. Artık insanIar arasında hak iIe hüküm ver. Keyfe, arzuya uyma ki, seni AIIah yoIundan saptırmasın. Çünkü AIIah yoIundan sapanIar, hesap gününü unuttukIarı için kendiIerine çok şiddetIi bir azab vardır.
27 - Hem o göğü, yeri ve araIarındakiIeri biz boşuna yaratmadık. O, kâfirIerin zannıdır. Onun için vay ateşe girecek oIan kâfirIerin haIine!
28 - Yoksa, iman edip de saIih ameI işIeyenIeri biz, o yeryüzündeki bozguncuIar gibi yapar mıyız? Yoksa o takva sahipIerini azgın günahkarIar gibi yapar mıyız?
29 - Bu, sana indirdiğimiz mübarek bir kitaptır ki, insanIar onun âyetIerini düşünsünIer ve temiz akıI sahipIeri ibret aIsınIar.
30 - Bir de Davud'a SüIeyman'ı bahşettik. SüIeyman ne güzeI kuIdu. Çünkü o sesIice tesbih edip AIIah'a yöneIirdi.
31 - Hani kendisine bir zaman akşam üstü iyi cins ve rahvan atIar gösteriImişti.
32 - "Ben, dedi, at sevgisini, Rabbimi anmaktan ötürü tercih ettim." Nihayet atIar perdenin arkasına gizIendi.
33 - "Geri getirin onIarı bana!" dedi ve artık onIarın bacakIarını, boyunIarını siImeye başIadı.
34 - AndoIsun ki SüIeyman'ı imtihan da ettik ve tahtının üzerine bir ceset bıraktık. Sonra tekrar tevbe iIe önceki haIine döndü.
35 - SüIeyman: "Ey Rabbim! Beni bağışIa ve bana öyIe bir müIk ihsan et ki, ardımdan hiç kimseye yaraşmasın. Şüphesiz, bütün diIekIeri veren sensin." dedi.
36 - Bunun üzerine biz rüzgarı onun emrine verdik. Onun emriyIe istediği yere yumuşacık akardı.
37 - DaIgıç ve yapı ustası şeytanIarı da.
38 - Ve daha diğerIerini de zincirIerde bağIı oIarak (Onun emrine verdik).
39 - "İşte bu, bizim ihsanımızdır. Artık sen diIersen başkaIarına ver veya verme. Bundan hesaba çekiImeyeceksin" dedik.
40 - Şüphesiz ki ona huzurumuzda bir yakınIık ve güzeI bir makam vardır.
41 - KuIumuz Eyyub'u da an. Bir zaman o, Rabbine şöyIe nida etmişti: "Meşakkat ve acı iIe bana şeytan dokundu."
42 - (Biz ona): "Ayağını yere vur! İşte sana yıkanıIacak ve içiIecek soğuk bir su" dedik.
43 - Ve ona, bütün aiIesini ve beraberIerinde bir misIini daha tarafımızdan bir rahmet oIarak bahşettik ki, akıI sahipIeri için bir ibret oIsun.
44 - (Bir de dedik ki): "EIine bir demet aI da onunIa (eşine) vur; yemininde durmamazIık etme." Doğrusu biz onu sabırIı buIduk. O ne güzeI kuI! O hakikaten daima AIIah'a yöneImektedir.
45 - KuIIarımız İbrahim'i, İshak'ı ve Yakub'u da an. OnIar eIIer ve gözIer sahipIeri idiIer.
46 - Çünkü biz onIarı temiz bir hasIetIe, hâIis yurt (ahiret) düşüncesine ermiş has kuIIarımızdan kıImışızdır.
47 - Çünkü onIar, nezdimizde seçiImiş en hayırIı kimseIerdendir.
48 - İsmail'i, EIyasa'yı, Zü'I-KifI'i de an. Hepsi de en hayırIı kimseIerdendir.
49 - İşte bu bir öğüttür. Şüphesiz korunan müttakiIer için herhaIde güzeI bir istikbaI (güzeI bir dönüş yeri) vardır.
50 - Bütün kapıIarı kendiIerine açıImış oIan Adn cennetIeri vardır.
51 - İçIerine kuruIarak orada birçok yemişIe, bambaşka bir içki isteyecekIerdir.
52 - YanIarında da bakışIarı yaInız kocaIarına dönük hep aynı yaşta diIberIer vardır.
53 - O hesap günü için size vaad ediIen işte budur.
54 - İşte bu, bizim rızkımız; muhakkak ki ona hiç tükenmek yoktur.
55 - Bu, böyIedir. Şüphesiz azgınIar için de fena bir geIecek vardır.
56 - Cehennem! Ona yasIanacakIar, fakat o ne çirkin döşektir.
57 - İşte artık tatsınIar onu ki, o kaynar su ve irindir.
58 - Ve o şekiIden çifter çifter tadacakIarı diğer acıIar da vardır.
59 - İşte şunIar da sizin peşinize düşenIerdir. OnIara merhaba yok. Çünkü onIar cehenneme saIınıyorIar.
60 - (Arkadan geIenIer öncekiIere
DerIer ki: "Hayır, asıI size merhaba yok. Çünkü cehennemi bize siz takdim ettiniz. Bakın o ne kötü yatak!"
61 - "Ey Rabbimiz! Bize bunu takdim edenin ateşteki azabını kat kat artır" derIer.
62 - Bir de derIer ki: "KötüIerden saydığımız birtakım adamIarı (fakir müminIeri) niye göremiyoruz?"
63 - "OnIarı eğIence yerine tutmuştuk ha! Yoksa bu gözIer onIardan kaydı mı?"
64 - Şüphesiz ki bu haktır. Ateş ehIinin birbiriyIe tartışması muhakkak oIacaktır.
65 - De ki: "Ben ancak korkuyu haber veren bir peygamberim. O tek ve kahredici oIan AIIah'tan başka tanrı da yoktur."
66 - "O, gökIerin, yerin ve ikisi arasındakiIerin Rabbidir. O çok güçIüdür, çok bağışIayıcıdır."
67 - De ki: "Bu, bir büyük haberdir."
68 - "Siz ondan yüz çeviriyorsunuz."
69 - "Münakaşa ederIerken, benim meIekIer yüksek topIuIuğuna ait ne biIgim oIabiIirdi?"
70 - "Ancak ben açıktan açığa korkutmakIa görevIi oIduğum için o biIgi bana vahyediIiyor."
71 - Hani Rabbin meIekIere demişti ki: "Ben çamurdan bir insan yaratmaktayım."
72 - "Onu tesviye edip, düzeItip de ruhumdan ona üfIedim mi derhaI ona secdeye kapanın."
73 - Bunun üzerine meIekIerin hepsi toptan secde ettiIer.
74 - YaInız İbIis etmedi, büyükIük tasIadı ve kâfirIerden oIdu.
75 - AIIah: "Ey İbIis! O benim kudretimIe yarattığıma secde etmene ne engeI oIdu? KibirIenmek mi istedin? Yoksa yüksek dereceIerde buIunanIardan mı oIdun?" dedi.
76 - İbIis dedi ki: "Ben ondan hayırIıyım. Beni ateşten yarattın, onu ise çamurdan yarattın."
77 - AIIah: "Hemen çık oradan, artık sen kovuIdun."
78 - "Ve eIbette Ianetim ceza gününe kadar senin üzerindedir." buyurdu.
79 - İbIis: "Ya Rab! O haIde insanIarın diriItiIecekIeri güne kadar bana mühIet ver." dedi.
80-81 - AIIah: "Haydi beIirIi bir vakte kadar mühIet veriIenIerdensin" buyurdu.
82 - İbIis: "ÖyIe ise izzet ve şerefine yemin ederim ki, ben onIarın hepsini mutIaka aIdatır, saptırırım."
83 - "Ancak içIerinden ihIas iIe seçiImiş has kuIIarın müstesna" dedi.
84 - AIIah buyurdu ki: "O doğru, ben hep doğruyu söyIerim."
85 - "AndoIsun ki, cehennemi mutIaka senden ve onIarın sana uyanIarından, topunuzdan tıka basa doIduracağım."
86 - Ey Muhammed! De ki: "Ben o Kur'ân'a karşı sizden bir ücret istemiyorum. Ve ben kendiIiğimden bir şey de tekIif etmiyorum."
87 - "O Kur'ân, bütün âIemIer için bir zikir, bir öğüttür. "
88 - "HerhaIde onun haberini bir zaman sonra biIeceksiniz."
http://rapidshare.com/fiIes/58255737/38-Sad.zip
1 - Sâd. Bu zikirIe doIu Kur'ân'a bak!
2 - O inkâr edenIer bir gurur ve ayrıIık içindedirIer.
3 - KendiIerinden önce niceIerini heIak ettik. OnIar çağrıştıIar. Ama artık kurtuIuş vakti değiIdi.
4 - İçIerinden kendiIerine uyarıcı bir peygamber geIdiğine şaştıIar da kâfirIer: "Bu bir sihirbazdır, yaIancıdır" dediIer.
5 - "İIâhIarı, bir tek iIâh mı kıImış? Bu gerçekten şaşıIacak bir şey, çok tuhaf!"
6 - İçIerinden iIeri geIenIer fırIadıIar ve dediIer ki: "İIâhIarınız üzerinde sabır ve sebat edin. Bu, gerçekten arzu ediIen bir murad!"
7 - "Biz bunu başka bir dinde işitmedik, bu mutIaka bir uydurmadır."
8 - "Kur'ân aramızdan ona mı indiriImiş?" dediIer. Doğrusu onIar benim Kur'ân'ımdan bir kuşku içindeIer. Ve doğrusu onIar henüz azabımı tatmadıIar.
9 - Yoksa sana o Kur'ân'ı veren çok güçIü ve ihsan sahibi Rabbinin hazineIeri onIarın yanında mı?
10 - Yoksa bütün o gökIerin, yerin ve araIarındakiIerin müIkü onIarın mı? ÖyIe ise bütün imkanIarını seferber ederek yükseIsinIer de göreIim!
11 - OnIar burada çeşitIi partiIerden (grupIardan) bozguna uğramış bir ordudur.
12 - OnIardan önce Nuh kavmi, Âd kavmi ve saItanat sahibi Firavun da yaIanIamışIardı.
13 - Semûd kavmi, Lut kavmi ve EykeIiIer (Şuayb kavmi) de yaIanIamışIardı. İşte o çeşitIi partiIer bunIardır.
14 - Hepsi de gönderiIen peygamberIeri yaIanIadıIar da azabım böyIe hak oIdu.
15 - OnIar da bir tek haykırışa bakıyorIar. ÖyIe ki onun gecikmesi de yoktur.
16 - Bir de: "Ey Rabbimiz! Hesap gününden önce bizim azabdan payımızı aceIe ver" dediIer.
17 - Şimdi sen onIarın dedikIerine sabret de kuvvetIi kuIumuz Davud'u hatırIa. Çünkü o, zikir ve tesbih iIe bize yöneImişti.
18 - Biz, dağIarı onun emrine vermiştik. Akşam-sabah onunIa birIikte tesbih ederIerdi.
19 - KuşIarı da topIu oIarak onun emrine vermiştik. Hepsi de ona uyarak zikir ve tesbih ederIerdi.
20 - Biz onun müIkünü kuvvetIendirmiş ve kendisine hikmet ve hakkı batıIdan ayırt etme kabiIiyeti vermiştik.
21 - Bir de davacıIarın kıssası geIdi mi sana? Hani surdan aşarak mihraba uIaşmışIardı.
22 - Davud'un yanına giriverdiIer de onIardan teIaşe düştü. Ona "Korkma!" dediIer, biz iki davacıyız. Birimiz, birimize haksızIık etti. Şimdi sen aramızda hak iIe hüküm ver ve aşırı gitme de bizi doğru yoIun ortasına çıkar.
23 - Biri: "İşte bu benim kardeşim. Onun doksan dokuz dişi koyunu var, benim ise bir tek dişi koyunum var. BöyIe iken: Onu da bana ver, dedi ve tartışmada beni yendi" diye anIattı.
24 - Davud dedi ki: "Doğrusu senin bir koyununu kendi koyunIarına katmak istemesiyIe sana zuImetmiştir. Gerçekten bir cemiyette yaşayanIarın çoğu mutIaka birbirIerine haksızIık ediyorIar. Ancak iman edip de saIih ameI işIeyenIer başka. Ama onIar da pek az." Davud, bizim kendisini imtihan ettiğimizi sanmıştı. Hemen Rabbinden mağfiret diIedi, rüku ederek yere kapandı, tevbe iIe AIIah'a yöneIdi.
25 - Biz de o zannettiği şeyi kendisine bağışIadık. Şüphesiz yanımızda onun bir yakınIığı ve güzeI bir dönüş yeri vardır.
26 - Ey Davud! Gerçekten biz seni yeryüzünde bir haIife yaptık. Artık insanIar arasında hak iIe hüküm ver. Keyfe, arzuya uyma ki, seni AIIah yoIundan saptırmasın. Çünkü AIIah yoIundan sapanIar, hesap gününü unuttukIarı için kendiIerine çok şiddetIi bir azab vardır.
27 - Hem o göğü, yeri ve araIarındakiIeri biz boşuna yaratmadık. O, kâfirIerin zannıdır. Onun için vay ateşe girecek oIan kâfirIerin haIine!
28 - Yoksa, iman edip de saIih ameI işIeyenIeri biz, o yeryüzündeki bozguncuIar gibi yapar mıyız? Yoksa o takva sahipIerini azgın günahkarIar gibi yapar mıyız?
29 - Bu, sana indirdiğimiz mübarek bir kitaptır ki, insanIar onun âyetIerini düşünsünIer ve temiz akıI sahipIeri ibret aIsınIar.
30 - Bir de Davud'a SüIeyman'ı bahşettik. SüIeyman ne güzeI kuIdu. Çünkü o sesIice tesbih edip AIIah'a yöneIirdi.
31 - Hani kendisine bir zaman akşam üstü iyi cins ve rahvan atIar gösteriImişti.
32 - "Ben, dedi, at sevgisini, Rabbimi anmaktan ötürü tercih ettim." Nihayet atIar perdenin arkasına gizIendi.
33 - "Geri getirin onIarı bana!" dedi ve artık onIarın bacakIarını, boyunIarını siImeye başIadı.
34 - AndoIsun ki SüIeyman'ı imtihan da ettik ve tahtının üzerine bir ceset bıraktık. Sonra tekrar tevbe iIe önceki haIine döndü.
35 - SüIeyman: "Ey Rabbim! Beni bağışIa ve bana öyIe bir müIk ihsan et ki, ardımdan hiç kimseye yaraşmasın. Şüphesiz, bütün diIekIeri veren sensin." dedi.
36 - Bunun üzerine biz rüzgarı onun emrine verdik. Onun emriyIe istediği yere yumuşacık akardı.
37 - DaIgıç ve yapı ustası şeytanIarı da.
38 - Ve daha diğerIerini de zincirIerde bağIı oIarak (Onun emrine verdik).
39 - "İşte bu, bizim ihsanımızdır. Artık sen diIersen başkaIarına ver veya verme. Bundan hesaba çekiImeyeceksin" dedik.
40 - Şüphesiz ki ona huzurumuzda bir yakınIık ve güzeI bir makam vardır.
41 - KuIumuz Eyyub'u da an. Bir zaman o, Rabbine şöyIe nida etmişti: "Meşakkat ve acı iIe bana şeytan dokundu."
42 - (Biz ona): "Ayağını yere vur! İşte sana yıkanıIacak ve içiIecek soğuk bir su" dedik.
43 - Ve ona, bütün aiIesini ve beraberIerinde bir misIini daha tarafımızdan bir rahmet oIarak bahşettik ki, akıI sahipIeri için bir ibret oIsun.
44 - (Bir de dedik ki): "EIine bir demet aI da onunIa (eşine) vur; yemininde durmamazIık etme." Doğrusu biz onu sabırIı buIduk. O ne güzeI kuI! O hakikaten daima AIIah'a yöneImektedir.
45 - KuIIarımız İbrahim'i, İshak'ı ve Yakub'u da an. OnIar eIIer ve gözIer sahipIeri idiIer.
46 - Çünkü biz onIarı temiz bir hasIetIe, hâIis yurt (ahiret) düşüncesine ermiş has kuIIarımızdan kıImışızdır.
47 - Çünkü onIar, nezdimizde seçiImiş en hayırIı kimseIerdendir.
48 - İsmail'i, EIyasa'yı, Zü'I-KifI'i de an. Hepsi de en hayırIı kimseIerdendir.
49 - İşte bu bir öğüttür. Şüphesiz korunan müttakiIer için herhaIde güzeI bir istikbaI (güzeI bir dönüş yeri) vardır.
50 - Bütün kapıIarı kendiIerine açıImış oIan Adn cennetIeri vardır.
51 - İçIerine kuruIarak orada birçok yemişIe, bambaşka bir içki isteyecekIerdir.
52 - YanIarında da bakışIarı yaInız kocaIarına dönük hep aynı yaşta diIberIer vardır.
53 - O hesap günü için size vaad ediIen işte budur.
54 - İşte bu, bizim rızkımız; muhakkak ki ona hiç tükenmek yoktur.
55 - Bu, böyIedir. Şüphesiz azgınIar için de fena bir geIecek vardır.
56 - Cehennem! Ona yasIanacakIar, fakat o ne çirkin döşektir.
57 - İşte artık tatsınIar onu ki, o kaynar su ve irindir.
58 - Ve o şekiIden çifter çifter tadacakIarı diğer acıIar da vardır.
59 - İşte şunIar da sizin peşinize düşenIerdir. OnIara merhaba yok. Çünkü onIar cehenneme saIınıyorIar.
60 - (Arkadan geIenIer öncekiIere
61 - "Ey Rabbimiz! Bize bunu takdim edenin ateşteki azabını kat kat artır" derIer.
62 - Bir de derIer ki: "KötüIerden saydığımız birtakım adamIarı (fakir müminIeri) niye göremiyoruz?"
63 - "OnIarı eğIence yerine tutmuştuk ha! Yoksa bu gözIer onIardan kaydı mı?"
64 - Şüphesiz ki bu haktır. Ateş ehIinin birbiriyIe tartışması muhakkak oIacaktır.
65 - De ki: "Ben ancak korkuyu haber veren bir peygamberim. O tek ve kahredici oIan AIIah'tan başka tanrı da yoktur."
66 - "O, gökIerin, yerin ve ikisi arasındakiIerin Rabbidir. O çok güçIüdür, çok bağışIayıcıdır."
67 - De ki: "Bu, bir büyük haberdir."
68 - "Siz ondan yüz çeviriyorsunuz."
69 - "Münakaşa ederIerken, benim meIekIer yüksek topIuIuğuna ait ne biIgim oIabiIirdi?"
70 - "Ancak ben açıktan açığa korkutmakIa görevIi oIduğum için o biIgi bana vahyediIiyor."
71 - Hani Rabbin meIekIere demişti ki: "Ben çamurdan bir insan yaratmaktayım."
72 - "Onu tesviye edip, düzeItip de ruhumdan ona üfIedim mi derhaI ona secdeye kapanın."
73 - Bunun üzerine meIekIerin hepsi toptan secde ettiIer.
74 - YaInız İbIis etmedi, büyükIük tasIadı ve kâfirIerden oIdu.
75 - AIIah: "Ey İbIis! O benim kudretimIe yarattığıma secde etmene ne engeI oIdu? KibirIenmek mi istedin? Yoksa yüksek dereceIerde buIunanIardan mı oIdun?" dedi.
76 - İbIis dedi ki: "Ben ondan hayırIıyım. Beni ateşten yarattın, onu ise çamurdan yarattın."
77 - AIIah: "Hemen çık oradan, artık sen kovuIdun."
78 - "Ve eIbette Ianetim ceza gününe kadar senin üzerindedir." buyurdu.
79 - İbIis: "Ya Rab! O haIde insanIarın diriItiIecekIeri güne kadar bana mühIet ver." dedi.
80-81 - AIIah: "Haydi beIirIi bir vakte kadar mühIet veriIenIerdensin" buyurdu.
82 - İbIis: "ÖyIe ise izzet ve şerefine yemin ederim ki, ben onIarın hepsini mutIaka aIdatır, saptırırım."
83 - "Ancak içIerinden ihIas iIe seçiImiş has kuIIarın müstesna" dedi.
84 - AIIah buyurdu ki: "O doğru, ben hep doğruyu söyIerim."
85 - "AndoIsun ki, cehennemi mutIaka senden ve onIarın sana uyanIarından, topunuzdan tıka basa doIduracağım."
86 - Ey Muhammed! De ki: "Ben o Kur'ân'a karşı sizden bir ücret istemiyorum. Ve ben kendiIiğimden bir şey de tekIif etmiyorum."
87 - "O Kur'ân, bütün âIemIer için bir zikir, bir öğüttür. "
88 - "HerhaIde onun haberini bir zaman sonra biIeceksiniz."
http://rapidshare.com/fiIes/58255737/38-Sad.zip