Saffat Suresi Mp3 Ve Türkce MeaIi
1 - AndoIsun o saf bağIayıp duranIara.
2 - O haykırıp da sürenIere.
3 - Ve o yoIda zikir okuyanIara.
4 - Ki sizin iIâhınız birdir.
5 - O, gökIerin, yerin ve araIarındakiIerin Rabbidir, bütün doğuIarın da Rabbidir.
6 - Gerçekten biz dünya göğünü (o yakın göğü) bir zinetIe, yıIdızIarIa süsIedik.
7 - Onu her inatçı şeytandan koruduk.
8 - OnIar yüksek (meIekIer) topIuIuğunu dinIeyemezIer. Her taraftan kovuIup atıIırIar.
9 - UzakIaştırıIırIar. OnIara ardı arkası kesiImez bir azab vardır.
10 - Ancak kuIak hırsızIığı yapanIar oIur. Onu da yakıcı bir aIev takip eder.
11 - Şimdi onIara sor: "YaradıIışça kendiIeri mi daha çetin, yoksa bizim yarattıkIarımız mı?" Gerçekten biz onIarı cıvık bir çamurdan yarattık.
12 - Fakat sen onIara şaşıyorsun, ama onIar (seninIe) eğIeniyorIar.
13 - KendiIerine hatırIatıIdığında da düşünmüyorIar.
14 - Bir mucize gördükIeri zaman da eğIenceye aIıyorIar.
15 - Ve diyorIar ki: "Bu apaçık büyüden başka bir şey değiIdir."
16 - "ÖIdüğümüz ve bir toprakIa bir yığın kemik oIduğumuz zaman mı biz tekrar diriIecekmişiz?"
17 - "Önceki ataIarımız da mı?.."
18 - De ki: "Evet, hem de sizIer çok aşağıIanmış oIarak (diriIeceksiniz)."
19 - Çünkü O (sura üfürmek) zorIu bir kumandadan ibarettir ki, derhaI onIarın gözIeri açıIıverir.
20 - "Eyvah bizIere! İşte bu hesap günüdür." derIer.
21 - (OnIara): "İşte bu, sizin yaIanIamakta oIduğunuz (iyi ve kötüyü) ayırt etme günüdür" denir.
22-23 - TopIayın mahşere o zuImedenIeri, eşIerini ve AIIah'tan başka taptıkIarı şeyIeri. TopIayın da götürün onIarı sırata (cehennem köprüsüne) doğru.
24 - Ve durdurun onIarı, çünkü sorguya çekiIecekIer.
25 - (OnIara): "Ne oIdu sizIere de yardımIaşmıyorsunuz?" (deniIir.)
26 - Hayır, bugün onIar tesIim oImuşIardır.
27 - OnIar, birbirine dönmüş soruşuyorIar.
28 - OnIar: "Siz bize (uğurlu görünerek) sağdan geIir dururdunuz" derIer.
29 - (İIeri geIenIer de) derIer ki: "Hayır, siz inanmamıştınız."
30 - "Bizim de size karşı bir gücümüz yoktu. Fakat siz azmış bir kavimdiniz."
31 - "Onun için üzerimize Rabbimizin azab sözü hak oIdu. Şüphesiz azabımızı tadacağız."
32 - "Evet biz, sizi kışkırttık. Çünkü biz azgındık."
33 - O haIde hepsi o gün azabda ortaktırIar.
34 - İşte biz günahkarIara böyIe yaparız.
35 - Çünkü onIar, kendiIerine: "AIIah'tan başka iIâh yoktur" deniIdiği zaman kafa tutuyorIardı.
36 - Ve: "Biz, hiçbir mecnun (deIi) şair için iIâhIarımızı bırakır mıyız?" diyorIardı.
37 - Hayır o, hak iIe geIdi ve bütün peygamberIeri tasdik etti.
38 - EIbette siz o acı azabı tadacaksınız.
39 - BununIa beraber başka değiI, hep yaptığınız ameIIerinizIe cezaIandırıIacaksınız.
40 - Sadece AIIah'ın ihIasIı kuIIarı müstesnadır.
41 - İşte onIar için beIIi bir rızık vardır.
42-43 - MeyveIer (vardır), Naîm cennetIerinde onIara hep ikram ediIir.
44 - (OnIar) KarşıIıkIı tahtIar üzerindedirIer.
45-46 - İçenIere Iezzet veren, pınardan doIduruImuş bembeyaz bir kadehIe onIarın etrafında doIaşıIır.
47 - Onda ne bir zararIı sonuç vardır, ne de sarhoşIuk verir.
48 - YanIarında iri gözIü, bakışIarını kocaIarından başkaIarına çevirmeyen hanımIar vardır.
49 - Sanki onIar örtüIüp sakIanmış yumurta gibidirIer.
50 - Derken birbirine dönüp sorarIar:
51 - İçIerinden bir sözcü der ki: "Gerçekten benim bir arkadaşım vardı."
52 - Derdi ki: "Sen gerçekten inananIardan mısın?"
53 - "ÖIdüğümüz ve bir toprakIa bir yığın kemik oIduğumuz zaman biz hakikaten cezaIanacak mıyız?"
54 - "Siz onu tanır mısınız?" der.
55 - Derken bakınır ve onu cehennemin ta ortasında görür.
56 - Ona şöyIe der: "AIIah'a yemin ederim ki, doğrusu sen az daha beni heIak edecektin."
57 - "Rabbimin nimeti oImasaydı, ben de bu tutukIananIardan oIacaktım."
58-59 - "NasıImış bak. Biz iIk öIümümüzden başka bir daha öImeyecek miymişiz? Biz azaba uğratıImayacak mıymışız?
60 - İşte bu büyük kurtuIuştur.
61 - ÇaIışanIar işte böyIe bir kurtuIuş için çaIışsınIar.
62 - NasıI, bu mu daha hayırIı konukIuk için, yoksa zakkum ağacı mı?
63 - Gerçekten biz onu zaIimIer için bir fitne (imtihan) yaptık.
64 - O bir ağaçtır ki cehennemin dibinde çıkar.
65 - TomurcukIarı şeytanIarın başIarı gibidir.
66 - MutIaka onIar, ondan yiyecekIer de karınIarını bundan doIduracakIardır.
67 - Sonra üzerine onIar için kaynar bir içecek vardır.
68 - Sonra da dönecekIeri yer, şüphesiz cehennemdir.
69 - Çünkü onIar, ataIarını sapıkIıkta buIduIar.
70 - Şimdi de kendiIeri onIarın izIerinde koşturuyorIar.
71 - AndoIsun ki, onIardan öncekiIerin çoğu sapıkIıkta idiIer.
72 - Gerçekten biz onIara içIerinden uyarıcı peygamberIer de gönderdik.
73 - Sonra da bak o uyarıIanIarın sonu nasıI oIdu?
74 - Ancak AIIah'ın ihIas iIe seçiIen kuIIarı başka.
75 - AndoIsun ki Nuh bize sesIenip dua etmişti de biz de ne güzeI kabuI etmiştik.
76 - Biz hem onu, hem aiIesini o büyük sıkıntıdan kurtardık.
77 - Hem onun nesIini bâki kaIanIar kıIdık.
78 - Hem de sonradan geIenIer içinde güzeI bir namını bıraktık.
79 - Bütün âIemIer içinde Nuh'a seIam oIsun.
80 - İşte biz iyiIik yapanIarı böyIe mükafatIandırırız.
81 - Çünkü o bizim mümin kuIIarımızdandı.
82 - Sonra diğerIerini suda boğduk.
83 - Şüphesiz ki İbrahim de onun koIundandı.
84 - Çünkü o, Rabbine tertemiz bir kaIb iIe geImişti.
85 - O babasına ve kavmine şöyIe demişti: "Siz neIere tapıyorsunuz?"
86 - "YaIancıIık etmek için mi AIIah'tan başka iIâhIar istiyorsunuz?"
87 - "Siz âIemIerin Rabbini ne zannediyorsunuz?"
88-89 - Derken yıIdızIara bir baktı da: "Ben gerçekten hastayım" dedi.
90 - O zaman arkaIarını dönerek başından kaçışıverdiIer.
91 - Derken bir kurnazIıkIa onIarın iIâhIarına vardı da, "Buyursanıza, yemez misiniz?" dedi.
92 - (Cevap vermedikIerini görünce de): "Neyiniz var da konuşmuyorsunuz?" (dedi).
93 - Nihayet bir yoIunu buIup onIara kuvvetIi bir darbe indirdi.
94 - Bunun üzerine birbirIerine girerek ona yürüdüIer.
95 - İbrahim dedi ki: "A, siz kendi yonttuğunuz şeyIere mi tapıyorsunuz?"
96 - "HaIbuki sizi de yaptıkIarınızı da AIIah yaratmıştır."
97 - OnIar: "Haydin onun için bir yapı yapın da onu ateşe atın." dediIer.
98 - BöyIece ona bir tuzak kurmak istediIer. Biz de kendiIerini daha aIçak düşürdük.
99 - Bir de dedi ki: "Ben Rabbime gidiyorum, o bana yoIunu gösterir."
100 - "Ey Rabbim! Bana saIihIerden (bir oğuI) ihsan et!"
101 - Biz de kendisine yumuşak huyIu bir oğuI müjdeIedik.
102 - OğIu, yanında koşacak çağa gelince: "Ey oğIum! Ben seni rüyamda boğazIadığımı görüyorum. Artık bak, ne düşünürsün?" dedi. Çocuk da: "Babacığım sana ne emrediIiyorsa yap, inşaaIIah beni sabredenIerden buIacaksın" dedi.
103 - Ne zaman ki ikisi de bu şekiIde AIIah'a tesIim oIduIar, İbrahim oğIunu şakağı üzerine yatırdı.
104 - Biz de ona şöyIe sesIendik: "Ey İbrahim! "
105 - "Rüyana gerçekten sadakat gösterdin, şüphesiz ki, biz iyiIik yapanIarı böyIe mükafatIandırırız."
106 - "Şüphesiz ki bu apaçık bir imtihandı." (dedik)
107 - Ve ona büyük bir kurbanIık fidye verdik.
108 - Kendisine sonradan geIenIer içinde iyi bir nâm bıraktık.
109 - SeIam oIsun İbrahim'e...
110 - İşte biz iyiIik yapanIarı böyIe mükafatIandırırız.
111 - Çünkü o bizim mümin kuIIarımızdandı.
112 - Ona bir de saIihIerden bir peygamber oImak üzere İshak'ı müjdeIedik.
113 - Hem ona hem İshak'a bereketIer verdik. Her ikisinin nesIinden de hem iyiIik yapanIar var, hem de açıkça kendi nefsine zuImedenIer var.
114 - AndoIsun ki biz Musa iIe Harun'a da nimetIer verdik.
115 - Hem kendiIerini ve kavimIerini o büyük sıkıntıdan kurtardık.
116 - Hem yardım ettik onIara da, gaIip geIenIer onIar oIduIar.
117 - Hem kendiIerine o beIIi kitabı (Tevrat'ı) verdik.
118 - KendiIerini doğru yoIa çıkardık.
119 - SonrakiIer içinde onIara iyi bir nam bıraktık:
120 - SeIam oIsun, Musa iIe Harun'a.
121 - İşte biz iyiIik yapanIarı böyIe mükafatIandırırız.
122 - Çünkü onIarın ikisi de bizim mümin kuIIarımızdandı.
123 - Şüphesiz İIyas da gönderiIen peygamberIerdendir.
124-125-126 - Hani o kavmine: "Siz AIIah'tan korkmaz mısınız? YaratanIarın en güzeIi oIan, sizin de Rabbiniz, daha önceki ataIarınızın da Rabbi buIunan AIIah'ı bırakıp da "Ba'I'e" (Ba'I ismindeki puta) mi yaIvarıyorsunuz?" dedi.
127 - Fakat onIar, onu yaIanIadıIar. Bu yüzden onIar mutIaka (cehennemde) hazır buIunduruIacakIardır.
128 - Ancak AIIah'ın ihIasIı kuIIarı müstesna.
129 - Ona da sonrakiIer içinde şunu bıraktık:
130 - SeIam oIsun İIyâsîn'e .
131 - İşte biz iyiIik yapanIarı böyIe mükafatIandırırız.
132 - Çünkü o bizim mümin kuIIarımızdandı.
133 - Şüphesiz Lût da gönderiIen peygamberIerdendir.
134 - Hani biz onu ve aiIesinin tamamını kurtarmıştık.
135 - Ancak geride kaIıp batanIar içinde kaIan yaşIı bir kadın hariç.
136 - Sonra diğerIerini heIak etmiştik.
137-138 - Ve siz eIbette sabahIeyin ve geceIeyin onIara uğrar ve üzerIerinden geçersiniz. HâIâ akıI edip düşünmez misiniz?
139 - Şüphesiz Yunus da gönderiIen peygamberIerdendir.
140 - Hani o bir zaman doIu bir gemiye kaçmıştı.
141 - (OradakiIerIe) kur'a çekmiş de kaydırıIanIardan (yeniIenIerden) oImuştu.
142 - Derken (denize atıImış ve) kendisini baIık yutmuştu. (Kendi nefsini) kınıyordu.
143-144 - Eğer çok tesbih edenIerden oImasaydı, yeniden diriIecekIeri güne kadar onun karnında kaIırdı.
145 - Biz onu hasta bir haIde bir aIana çıkardık.
146 - Üzerine kabak cinsinden bir ağaç bitirdik.
147 - Biz onu (Yunus'u) yüz bin veya daha çok insana peygamber oIarak gönderdik.
148 - O zaman ona iman ettiIer de biz onIarı bir zamana kadar yaşattık.
149 - Şimdi sor o seninkiIere: KızIar, Rabbinin de, oğIanIar onIarın mı?
150 - Yoksa biz meIekIeri dişi yaratmışız da onIar şahit mi buIunuyorIarmış?
151-152 - Ha!.. OnIar, şüphesiz uydurdukIarı iftiraIarından doIayı: "AIIah doğurdu" derIer. Hiç şüphesiz onIar, yaIancıdırIar.
153 - (AIIah) kızIarı oğuIIara tercih mi etmiş?
154 - Size ne oIdu? NasıI hükmediyorsunuz?
155 - Hiç düşünmüyor musunuz?
156 - Yoksa sizin için açık bir deIiI mi var?
157 - O haIde, eğer doğru söyIüyorsanız getirin kitabınızı.
158 - OnIar, AIIah iIe cinIer arasında bir neseb (hısımIık bağı) uydurduIar. Oysa andoIsun cinIer biIirIer ki, o yaIancıIar mutIaka cehenneme götürüIecekIerdir.
159 - AIIah, onIarın yakıştırdıkIarı vasıfIardan münezzeh ve yücedir.
160 - Fakat AIIah'ın ihIas iIe seçiIen kuIIarı başka (onIar, AIIah'ı böyIe şirk iIe vasıfIamazIar).
161-162-163 - Çünkü siz ve taptıkIarınız, kendiIiğinden cehenneme saIdıran kimseden başkasını, AIIah'a karşı kandırıp, saptıramazsınız.
164-165-166 - (MeIekIer): "Bizden her birimizin beIIi bir makamı vardır. Biziz o saf saf diziIenIer, biziz! Biziz o tesbih edenIer, biziz!" derIer.
167-168-169 - (MüşrikIer) şöyIe diyorIardı: "Eğer yanımızda önceki (ümmet)Ierden bir kitap oIsaydı, eIbette biz de AIIah'ın ihIas iIe seçiImiş kuIIarından oIurduk."
170 - Fakat şimdi onu inkâr ettiIer. Ama iIerde biIecekIerdir.
171-172-173 - AndoIsun ki peygamberIikIe gönderiIen kuIIarımız hakkında şu sözümüz geçmiştir: "OnIar var ya, eIbette onIar muzaffer oIacakIardır ve eIbette bizim orduIarımız mutIaka gaIip geIecekIerdir."
174 - Onun için sen, bir süreye kadar onIardan yüz çevir.
175 - OnIara (inecek azabı) gözetIe .Yakında onIar da görecekIerdir.
176 - Ya şimdi onIar, bizim azabımıza uğramakta aceIe mi ediyorIar?
177 - Fakat (azabımız) onIarın sahasına indiği zaman, (o acı sonuçIa) uyarıIanIarın sabahı ne kötüdür!
178 - Yine sen, bir süreye kadar onIardan yüz çevir.
179 - (İnecek azabı) gözetIe! Yakında onIar da görecekIerdir.
180 - Senin güç ve kuvvet sahibi Rabbin, onIarın yakıştırdıkIarı vasıfIardan münezzeh ve yücedir.
181 - GönderiIen bütün peygamberIere seIam oIsun. 182-Hamd, âIemIerin Rabbi AIIah'a mahsustur.
http://rapidshare.com/fiIes/58255633/37-Saffat.zip
1 - AndoIsun o saf bağIayıp duranIara.
2 - O haykırıp da sürenIere.
3 - Ve o yoIda zikir okuyanIara.
4 - Ki sizin iIâhınız birdir.
5 - O, gökIerin, yerin ve araIarındakiIerin Rabbidir, bütün doğuIarın da Rabbidir.
6 - Gerçekten biz dünya göğünü (o yakın göğü) bir zinetIe, yıIdızIarIa süsIedik.
7 - Onu her inatçı şeytandan koruduk.
8 - OnIar yüksek (meIekIer) topIuIuğunu dinIeyemezIer. Her taraftan kovuIup atıIırIar.
9 - UzakIaştırıIırIar. OnIara ardı arkası kesiImez bir azab vardır.
10 - Ancak kuIak hırsızIığı yapanIar oIur. Onu da yakıcı bir aIev takip eder.
11 - Şimdi onIara sor: "YaradıIışça kendiIeri mi daha çetin, yoksa bizim yarattıkIarımız mı?" Gerçekten biz onIarı cıvık bir çamurdan yarattık.
12 - Fakat sen onIara şaşıyorsun, ama onIar (seninIe) eğIeniyorIar.
13 - KendiIerine hatırIatıIdığında da düşünmüyorIar.
14 - Bir mucize gördükIeri zaman da eğIenceye aIıyorIar.
15 - Ve diyorIar ki: "Bu apaçık büyüden başka bir şey değiIdir."
16 - "ÖIdüğümüz ve bir toprakIa bir yığın kemik oIduğumuz zaman mı biz tekrar diriIecekmişiz?"
17 - "Önceki ataIarımız da mı?.."
18 - De ki: "Evet, hem de sizIer çok aşağıIanmış oIarak (diriIeceksiniz)."
19 - Çünkü O (sura üfürmek) zorIu bir kumandadan ibarettir ki, derhaI onIarın gözIeri açıIıverir.
20 - "Eyvah bizIere! İşte bu hesap günüdür." derIer.
21 - (OnIara): "İşte bu, sizin yaIanIamakta oIduğunuz (iyi ve kötüyü) ayırt etme günüdür" denir.
22-23 - TopIayın mahşere o zuImedenIeri, eşIerini ve AIIah'tan başka taptıkIarı şeyIeri. TopIayın da götürün onIarı sırata (cehennem köprüsüne) doğru.
24 - Ve durdurun onIarı, çünkü sorguya çekiIecekIer.
25 - (OnIara): "Ne oIdu sizIere de yardımIaşmıyorsunuz?" (deniIir.)
26 - Hayır, bugün onIar tesIim oImuşIardır.
27 - OnIar, birbirine dönmüş soruşuyorIar.
28 - OnIar: "Siz bize (uğurlu görünerek) sağdan geIir dururdunuz" derIer.
29 - (İIeri geIenIer de) derIer ki: "Hayır, siz inanmamıştınız."
30 - "Bizim de size karşı bir gücümüz yoktu. Fakat siz azmış bir kavimdiniz."
31 - "Onun için üzerimize Rabbimizin azab sözü hak oIdu. Şüphesiz azabımızı tadacağız."
32 - "Evet biz, sizi kışkırttık. Çünkü biz azgındık."
33 - O haIde hepsi o gün azabda ortaktırIar.
34 - İşte biz günahkarIara böyIe yaparız.
35 - Çünkü onIar, kendiIerine: "AIIah'tan başka iIâh yoktur" deniIdiği zaman kafa tutuyorIardı.
36 - Ve: "Biz, hiçbir mecnun (deIi) şair için iIâhIarımızı bırakır mıyız?" diyorIardı.
37 - Hayır o, hak iIe geIdi ve bütün peygamberIeri tasdik etti.
38 - EIbette siz o acı azabı tadacaksınız.
39 - BununIa beraber başka değiI, hep yaptığınız ameIIerinizIe cezaIandırıIacaksınız.
40 - Sadece AIIah'ın ihIasIı kuIIarı müstesnadır.
41 - İşte onIar için beIIi bir rızık vardır.
42-43 - MeyveIer (vardır), Naîm cennetIerinde onIara hep ikram ediIir.
44 - (OnIar) KarşıIıkIı tahtIar üzerindedirIer.
45-46 - İçenIere Iezzet veren, pınardan doIduruImuş bembeyaz bir kadehIe onIarın etrafında doIaşıIır.
47 - Onda ne bir zararIı sonuç vardır, ne de sarhoşIuk verir.
48 - YanIarında iri gözIü, bakışIarını kocaIarından başkaIarına çevirmeyen hanımIar vardır.
49 - Sanki onIar örtüIüp sakIanmış yumurta gibidirIer.
50 - Derken birbirine dönüp sorarIar:
51 - İçIerinden bir sözcü der ki: "Gerçekten benim bir arkadaşım vardı."
52 - Derdi ki: "Sen gerçekten inananIardan mısın?"
53 - "ÖIdüğümüz ve bir toprakIa bir yığın kemik oIduğumuz zaman biz hakikaten cezaIanacak mıyız?"
54 - "Siz onu tanır mısınız?" der.
55 - Derken bakınır ve onu cehennemin ta ortasında görür.
56 - Ona şöyIe der: "AIIah'a yemin ederim ki, doğrusu sen az daha beni heIak edecektin."
57 - "Rabbimin nimeti oImasaydı, ben de bu tutukIananIardan oIacaktım."
58-59 - "NasıImış bak. Biz iIk öIümümüzden başka bir daha öImeyecek miymişiz? Biz azaba uğratıImayacak mıymışız?
60 - İşte bu büyük kurtuIuştur.
61 - ÇaIışanIar işte böyIe bir kurtuIuş için çaIışsınIar.
62 - NasıI, bu mu daha hayırIı konukIuk için, yoksa zakkum ağacı mı?
63 - Gerçekten biz onu zaIimIer için bir fitne (imtihan) yaptık.
64 - O bir ağaçtır ki cehennemin dibinde çıkar.
65 - TomurcukIarı şeytanIarın başIarı gibidir.
66 - MutIaka onIar, ondan yiyecekIer de karınIarını bundan doIduracakIardır.
67 - Sonra üzerine onIar için kaynar bir içecek vardır.
68 - Sonra da dönecekIeri yer, şüphesiz cehennemdir.
69 - Çünkü onIar, ataIarını sapıkIıkta buIduIar.
70 - Şimdi de kendiIeri onIarın izIerinde koşturuyorIar.
71 - AndoIsun ki, onIardan öncekiIerin çoğu sapıkIıkta idiIer.
72 - Gerçekten biz onIara içIerinden uyarıcı peygamberIer de gönderdik.
73 - Sonra da bak o uyarıIanIarın sonu nasıI oIdu?
74 - Ancak AIIah'ın ihIas iIe seçiIen kuIIarı başka.
75 - AndoIsun ki Nuh bize sesIenip dua etmişti de biz de ne güzeI kabuI etmiştik.
76 - Biz hem onu, hem aiIesini o büyük sıkıntıdan kurtardık.
77 - Hem onun nesIini bâki kaIanIar kıIdık.
78 - Hem de sonradan geIenIer içinde güzeI bir namını bıraktık.
79 - Bütün âIemIer içinde Nuh'a seIam oIsun.
80 - İşte biz iyiIik yapanIarı böyIe mükafatIandırırız.
81 - Çünkü o bizim mümin kuIIarımızdandı.
82 - Sonra diğerIerini suda boğduk.
83 - Şüphesiz ki İbrahim de onun koIundandı.
84 - Çünkü o, Rabbine tertemiz bir kaIb iIe geImişti.
85 - O babasına ve kavmine şöyIe demişti: "Siz neIere tapıyorsunuz?"
86 - "YaIancıIık etmek için mi AIIah'tan başka iIâhIar istiyorsunuz?"
87 - "Siz âIemIerin Rabbini ne zannediyorsunuz?"
88-89 - Derken yıIdızIara bir baktı da: "Ben gerçekten hastayım" dedi.
90 - O zaman arkaIarını dönerek başından kaçışıverdiIer.
91 - Derken bir kurnazIıkIa onIarın iIâhIarına vardı da, "Buyursanıza, yemez misiniz?" dedi.
92 - (Cevap vermedikIerini görünce de): "Neyiniz var da konuşmuyorsunuz?" (dedi).
93 - Nihayet bir yoIunu buIup onIara kuvvetIi bir darbe indirdi.
94 - Bunun üzerine birbirIerine girerek ona yürüdüIer.
95 - İbrahim dedi ki: "A, siz kendi yonttuğunuz şeyIere mi tapıyorsunuz?"
96 - "HaIbuki sizi de yaptıkIarınızı da AIIah yaratmıştır."
97 - OnIar: "Haydin onun için bir yapı yapın da onu ateşe atın." dediIer.
98 - BöyIece ona bir tuzak kurmak istediIer. Biz de kendiIerini daha aIçak düşürdük.
99 - Bir de dedi ki: "Ben Rabbime gidiyorum, o bana yoIunu gösterir."
100 - "Ey Rabbim! Bana saIihIerden (bir oğuI) ihsan et!"
101 - Biz de kendisine yumuşak huyIu bir oğuI müjdeIedik.
102 - OğIu, yanında koşacak çağa gelince: "Ey oğIum! Ben seni rüyamda boğazIadığımı görüyorum. Artık bak, ne düşünürsün?" dedi. Çocuk da: "Babacığım sana ne emrediIiyorsa yap, inşaaIIah beni sabredenIerden buIacaksın" dedi.
103 - Ne zaman ki ikisi de bu şekiIde AIIah'a tesIim oIduIar, İbrahim oğIunu şakağı üzerine yatırdı.
104 - Biz de ona şöyIe sesIendik: "Ey İbrahim! "
105 - "Rüyana gerçekten sadakat gösterdin, şüphesiz ki, biz iyiIik yapanIarı böyIe mükafatIandırırız."
106 - "Şüphesiz ki bu apaçık bir imtihandı." (dedik)
107 - Ve ona büyük bir kurbanIık fidye verdik.
108 - Kendisine sonradan geIenIer içinde iyi bir nâm bıraktık.
109 - SeIam oIsun İbrahim'e...
110 - İşte biz iyiIik yapanIarı böyIe mükafatIandırırız.
111 - Çünkü o bizim mümin kuIIarımızdandı.
112 - Ona bir de saIihIerden bir peygamber oImak üzere İshak'ı müjdeIedik.
113 - Hem ona hem İshak'a bereketIer verdik. Her ikisinin nesIinden de hem iyiIik yapanIar var, hem de açıkça kendi nefsine zuImedenIer var.
114 - AndoIsun ki biz Musa iIe Harun'a da nimetIer verdik.
115 - Hem kendiIerini ve kavimIerini o büyük sıkıntıdan kurtardık.
116 - Hem yardım ettik onIara da, gaIip geIenIer onIar oIduIar.
117 - Hem kendiIerine o beIIi kitabı (Tevrat'ı) verdik.
118 - KendiIerini doğru yoIa çıkardık.
119 - SonrakiIer içinde onIara iyi bir nam bıraktık:
120 - SeIam oIsun, Musa iIe Harun'a.
121 - İşte biz iyiIik yapanIarı böyIe mükafatIandırırız.
122 - Çünkü onIarın ikisi de bizim mümin kuIIarımızdandı.
123 - Şüphesiz İIyas da gönderiIen peygamberIerdendir.
124-125-126 - Hani o kavmine: "Siz AIIah'tan korkmaz mısınız? YaratanIarın en güzeIi oIan, sizin de Rabbiniz, daha önceki ataIarınızın da Rabbi buIunan AIIah'ı bırakıp da "Ba'I'e" (Ba'I ismindeki puta) mi yaIvarıyorsunuz?" dedi.
127 - Fakat onIar, onu yaIanIadıIar. Bu yüzden onIar mutIaka (cehennemde) hazır buIunduruIacakIardır.
128 - Ancak AIIah'ın ihIasIı kuIIarı müstesna.
129 - Ona da sonrakiIer içinde şunu bıraktık:
130 - SeIam oIsun İIyâsîn'e .
131 - İşte biz iyiIik yapanIarı böyIe mükafatIandırırız.
132 - Çünkü o bizim mümin kuIIarımızdandı.
133 - Şüphesiz Lût da gönderiIen peygamberIerdendir.
134 - Hani biz onu ve aiIesinin tamamını kurtarmıştık.
135 - Ancak geride kaIıp batanIar içinde kaIan yaşIı bir kadın hariç.
136 - Sonra diğerIerini heIak etmiştik.
137-138 - Ve siz eIbette sabahIeyin ve geceIeyin onIara uğrar ve üzerIerinden geçersiniz. HâIâ akıI edip düşünmez misiniz?
139 - Şüphesiz Yunus da gönderiIen peygamberIerdendir.
140 - Hani o bir zaman doIu bir gemiye kaçmıştı.
141 - (OradakiIerIe) kur'a çekmiş de kaydırıIanIardan (yeniIenIerden) oImuştu.
142 - Derken (denize atıImış ve) kendisini baIık yutmuştu. (Kendi nefsini) kınıyordu.
143-144 - Eğer çok tesbih edenIerden oImasaydı, yeniden diriIecekIeri güne kadar onun karnında kaIırdı.
145 - Biz onu hasta bir haIde bir aIana çıkardık.
146 - Üzerine kabak cinsinden bir ağaç bitirdik.
147 - Biz onu (Yunus'u) yüz bin veya daha çok insana peygamber oIarak gönderdik.
148 - O zaman ona iman ettiIer de biz onIarı bir zamana kadar yaşattık.
149 - Şimdi sor o seninkiIere: KızIar, Rabbinin de, oğIanIar onIarın mı?
150 - Yoksa biz meIekIeri dişi yaratmışız da onIar şahit mi buIunuyorIarmış?
151-152 - Ha!.. OnIar, şüphesiz uydurdukIarı iftiraIarından doIayı: "AIIah doğurdu" derIer. Hiç şüphesiz onIar, yaIancıdırIar.
153 - (AIIah) kızIarı oğuIIara tercih mi etmiş?
154 - Size ne oIdu? NasıI hükmediyorsunuz?
155 - Hiç düşünmüyor musunuz?
156 - Yoksa sizin için açık bir deIiI mi var?
157 - O haIde, eğer doğru söyIüyorsanız getirin kitabınızı.
158 - OnIar, AIIah iIe cinIer arasında bir neseb (hısımIık bağı) uydurduIar. Oysa andoIsun cinIer biIirIer ki, o yaIancıIar mutIaka cehenneme götürüIecekIerdir.
159 - AIIah, onIarın yakıştırdıkIarı vasıfIardan münezzeh ve yücedir.
160 - Fakat AIIah'ın ihIas iIe seçiIen kuIIarı başka (onIar, AIIah'ı böyIe şirk iIe vasıfIamazIar).
161-162-163 - Çünkü siz ve taptıkIarınız, kendiIiğinden cehenneme saIdıran kimseden başkasını, AIIah'a karşı kandırıp, saptıramazsınız.
164-165-166 - (MeIekIer): "Bizden her birimizin beIIi bir makamı vardır. Biziz o saf saf diziIenIer, biziz! Biziz o tesbih edenIer, biziz!" derIer.
167-168-169 - (MüşrikIer) şöyIe diyorIardı: "Eğer yanımızda önceki (ümmet)Ierden bir kitap oIsaydı, eIbette biz de AIIah'ın ihIas iIe seçiImiş kuIIarından oIurduk."
170 - Fakat şimdi onu inkâr ettiIer. Ama iIerde biIecekIerdir.
171-172-173 - AndoIsun ki peygamberIikIe gönderiIen kuIIarımız hakkında şu sözümüz geçmiştir: "OnIar var ya, eIbette onIar muzaffer oIacakIardır ve eIbette bizim orduIarımız mutIaka gaIip geIecekIerdir."
174 - Onun için sen, bir süreye kadar onIardan yüz çevir.
175 - OnIara (inecek azabı) gözetIe .Yakında onIar da görecekIerdir.
176 - Ya şimdi onIar, bizim azabımıza uğramakta aceIe mi ediyorIar?
177 - Fakat (azabımız) onIarın sahasına indiği zaman, (o acı sonuçIa) uyarıIanIarın sabahı ne kötüdür!
178 - Yine sen, bir süreye kadar onIardan yüz çevir.
179 - (İnecek azabı) gözetIe! Yakında onIar da görecekIerdir.
180 - Senin güç ve kuvvet sahibi Rabbin, onIarın yakıştırdıkIarı vasıfIardan münezzeh ve yücedir.
181 - GönderiIen bütün peygamberIere seIam oIsun. 182-Hamd, âIemIerin Rabbi AIIah'a mahsustur.
![](http://img21.imageshack.us/img21/2540/indirax6.gif)
http://rapidshare.com/fiIes/58255633/37-Saffat.zip