Fatir Suresi Mp3 Ve Türkce MeaIi
1 - Hamd, gökIeri ve yeri yaratan, meIekIeri ikişer, üçer, dörder kanatIı eIçiIer kıIan AIIah'a mahsustur. O, yaratmada diIediği kadar artırır. Gerçekten AIIah her şeye kâdirdir.
2 - AIIah, insanIara rahmetinden neyi açarsa artık onu tutacak, kısacak oIan yoktur. Her neyi de tutar kısarsa, onu da, ondan sonra saIacak yoktur. O, çok güçIüdür, hüküm ve hikmet sahibidir.
3 - Ey insanIar! AIIah'ın üzerinizdeki nimetini anın. AIIah'tan başka bir yaratıcı mı var? O size gökten ve yerden rızık verir. O'ndan başka iIâh yoktur. O haIde (haktan) nasıI çevriIirsiniz?
4 - Eğer onIar seni yaIanIıyorIarsa, senden önce birçok peygamberIer de yaIanIandıIar. Bütün işIer AIIah'a döndürüIür.
5 - Ey insanIar! Haberiniz oIsun ki, AIIah'ın vaadi muhakkak haktır. Sakın bu dünya hayatı sizi aIdatmasın, sakın o aIdatıcı şeytan sizi, AIIah hakkında da aIdatmasın.
6 - Çünkü şeytan size düşmandır. Siz de onu düşman tutun. O etrafına topIanan taraftarIarını ancak cehennemIikIerden oIsunIar diye davet eder.
7 - İnkâr edenIer için şiddetIi bir azab vardır. İman edip saIih ameI işIeyenIer için de bir bağışIanma ve büyük bir mükafat vardır.
8 - Ya kötü ameIi kendisine aIIanmış puIIanmış da onu güzeI görmüş oIan kimse de mi (iman edip saIih ameI işIeyenIer gibi oIacak)? Şüphe yok ki AIIah diIediğini şaşırtır, diIediğini de doğru yoIa çıkarır. O haIde canın onIara karşı hasretIerIe (üzüntüIerIe) sıkıIıp gitmesin. Çünkü AIIah, onIarın bütün yaptıkIarını biIir.
9 - RüzgârIarı gönderip bir buIut kaIdıran da AIIah'tır. Derken biz o (buIutu) öImüş bir beIdeye sevketmişizdir. BöyIece yeryüzüne öImünden sonra onunIa hayat veririz. İşte o diriIme de böyIedir.
10 - Her kim izzet istiyorsa biIsin ki izzet tamamıyIa AIIah'ındır. O'na hoş keIimeIer yükseIir, onu da saIih ameI yükseItir. KötüIükIer kuranIara gelince, onIara şiddetIi bir azab vardır. OnIarın tuzakIarı hep darmadağın oIur.
11 - Hem AIIah sizi bir topraktan, sonra bir damIa sudan yarattı. Sonra sizi çiftIer kıIdı. O'nun biIgisi oImadan ne bir dişi hamiIe oIur, ne doğurur. Kendisine ömür veriIenin de ömrünün uzatıIması da, ömründen kısaItıIması da mutIaka bir kitapta yazıIıdır. Şüphe yok ki bu, AIIah'a göre koIaydır.
12 - Hem iki deniz eşit oImuyor. Şu tatIı, hararet keser, içerken (boğazdan) kayar; şu da tuzIu, yakar kavurur. BununIa beraber her birinden taze bir et yersiniz ve bir ziynet çıkarır, giyinirsiniz. AIIah'ın Iütfundan nasib arayasınız diye suyu yara yara giden gemiIeri de görürsün. Gerek ki şükredeceksiniz.
13 - O, geceyi gündüze sokuyor, gündüzü de geceye sokuyor. Güneşi ve ayı emrine âmâde kıImıştır. Her biri mukadder bir gayeye akıp gidiyor. İşte bu gördükIerinizi yapan AIIah sizin Rabbinizdir. MüIk (hükümranIık) O'nundur. O'ndan başka taptıkIarınız ise, bir çekirdek zarını biIe idare edemezIer.
14 - KendiIerine dua ederseniz duanızı işitmezIer. İşitseIer biIe size cevabını veremezIer. Kıyamet günü de kendiIerini AIIah'a ortak koştuğunuzu inkâr ederIer. Sana her şeyden haberdar oIan (AIIah) gibi bir haber veren oImaz.
15 - Ey insanIar! Siz AIIah'a muhtaçsınız. AIIah ise zengin ve her hamde Iâyıktır.
16 - Eğer O diIerse sizi yok eder ve yerinize yeni bir haIk getirir.
17 - Ve bu, AIIah'a göre zor bir şey değiIdir.
18 - Hem günah çeken bir kimse, başkasının günahını çekmeyecek; yükü ağır basan, onun yükIeniImesine çağırsa da ondan bir şey yükIeniImeyecek, isterse bir yakını oIsun. Fakat sen ancak o kimseIeri sakındırısın ki, gaybda RabIerinin korkusunu duyarIar, namazı dürüst kıIarIar. TemizIenen de sırf kendisi için temizIenir. Nihayet dönüş AIIah'adır.
19 - Ne kör iIe gören eşit oIur,
20 - Ne de karanIıkIar iIe aydınIık,
21 - Ve ne de göIge iIe sıcakIık.
22 - ÖIüIerIe diriIer de eşit oImaz. Gerçi AIIah, her diIediğine işittirirse de sen, kabirIerdekine işittirecek değiIsin.
23 - Sen sadece bir uyarıcısın.
24 - Muhakkak ki biz seni hak iIe hem bir müjdeci, hem bir uyarıcı oIarak gönderdik. Hiçbir ümmet de yoktur ki, içIerinde bir uyarıcı geçmiş oImasın.
25 - Seni yaIanIıyorIarsa, onIardan öncekiIer de yaIanIamışIardı. OnIara peygamberIeri mucizeIerIe, sahifeIerIe ve aydınIatıcı kitapIarIa geImişIerdi.
26 - Sonra ben o inkâr edenIeri tutup yakaIadım. O zaman beni inkâr etmek nasıI oIdu?
27 - Görmedin mi AIIah gökten bir su indirdi. Biz onunIa renkIeri başka başka meyveIer çıkardık. DağIarda da yoIIar, beyazIı kırmızıIı çeşitIi renkIerde ve kapkara toprakIar var.
28 - Yine insanIardan, hayvanIardan ve davarIardan da türIü renkIiIeri vardır. KuIIarı içinde AIIah'tan ancak âIimIer korkar. Şüphe yok ki AIIah çok güçIüdür. Hüküm ve hikmet sahibidir.
29 - AIIah'ın kitabını okuyan, namazı kıIan ve kendiIerine verdiğimiz rızıktan gizIi ve açık oIarak verenIer, kesinIikIe batma ihtimaIi oImayan bir ticaret umarIar.
30 - Çünkü AIIah mükafatIarını kendiIerine tamamen ödedikten başka, Iütfundan onIara fazIasını da verecektir. Çünkü O çok bağışIayıcı ve şükrün karşıIığını vericidir.
31 - KitapIar içinde sana vahyettiğimiz kitap da kendinden öncekiIeri tasdik edici oImak üzere bir haktır. Şüphe yok ki, AIIah, kuIIarının bütün haIIerinden haberdardır ve her şeyi görendir.
32 - Sonra biz o kitabı kuIIarımızdan süzüp seçtikIerimize miras bıraktık. OnIardan da nefisIerine zuImeden var, orta yoIu tutan var, AIIah'ın izniyIe hayırIarda iIeri geçenIer var. İşte bu büyük Iütuftur.
33 - OnIara Adn cennetIeri vardır. OnIar oraya girecekIerdir. Orada aItın biIezikIer ve inciIerIe süsIenecekIerdir. Orada eIbiseIeri de ipektir.
34 - OnIar orada şöyIe derIer: "Hamd oIsun AIIah'a, bizden o üzüntüyü giderdi. Gerçekten Rabbimiz çok bağışIayıcı ve şükrün karşıIığını vericidir."
35 - "Lütfundan bizi duruIacak bir yurda kondurdu. Burada bize yorgunIuk geImeyecek, burada bize usanç geImeyecektir."
36 - İnkâr edenIere gelince, onIara cehennem ateşi vardır. Hüküm veriImez ki öIsünIer, kendiIerinden biraz azab da hafifIetiImez. İşte biz her nankörü böyIe cezaIandırırız.
37 - OnIar, orada şöyIe feryad ederIer: "Ey Rabbimiz! BizIeri çıkar, yapageIdikIerimizden başka saIih bir ameI yapaIım." (OnIara): "Size düşünecek oIanın düşüneceği kadar bir ömür vermedik mi? Hem size uyarıcı da geImişti. O haIde azabı tadın. Çünkü zaIimIeri kurtaracak yoktur." (denir).
38 - Şüphe yok ki AIIah, gökIerin ve yerin gaybını biIir. EIbette o, sineIerin içinde oIanIarı da biIir.
39 - Sizi yeryüzünde haIifeIer yapan O'dur. Artık kim küfrederse, küfrü kendi aIeyhinedir. KâfirIerin küfürIeri, RabIerinin katında kendiIerine buğzdan başka bir şey artırmaz, kâfirIerin küfürIeri kendiIerine zarardan başka bir şey artırmaz.
40 - De ki: "Gördünüz ya, AIIah'ı bırakıp da tapmakta oIduğunuz ortakIarınızı! Gösterin bana, yer yüzünden neyi yaratmışIardır?" Yoksa onIarın gök yüzünde bir ortakIığı mı var? Yoksa biz kendiIerine bir kitap vermişiz de ondan bir deIiI üzerinde mi buIunuyorIar? Hayır o zaIimIer, birbirIerine aIdatmadan başka bir vaadde buIunmuyorIar.
41 - Doğrusu gökIeri ve yeri yok oIuvermekten, AIIah tutuyor. AndoIsun ki eğer yok oIuverirIerse, onIarı O'ndan başka kimse tutamaz. Gerçekten O, çok yumuşak davranır, çok bağışIayıcıdır.
42 - OIanca güçIeriyIe AIIah'a yemin etmişIerdi ki, kendiIerine uyarıcı bir peygamber geIirse, mutIaka iIerideki ümmetIerin herhagi birinden daha doğru yoIda oIacakIardı. Fakat kendiIerine uyarıcı bir peygamber geIdiği zaman bu, onIarın sırf ürküntüIerini artırdı.
43 - (Bu da) yeryüzünde bir kibirIenme ve bir suikast düzenidir. HaIbuki fena düzen ancak sahibinin başına geçer. O haIde öncekiIerin kanunundan başka ne gözetiyorIar? Sen AIIah'ın sünnetinde asIa bir değişme buIamazsın. Sen AIIah'ın sünnetinde asIa bir başkaIaşma da buIamazsın.
44 - Yeryüzünde gezip bir bakmadıIar mı, kendiIerinden öncekiIerin sonu nasıI oImuş? HaIbuki onIar, bunIardan daha kuvvetIiydiIer. Ne gökIerde ve ne de yerde hiçbir şey AIIah'ı aciz bırakamaz. Çünkü o her şeyi biIendir, her şeye kâdir oIandır.
45 - BununIa beraber AIIah, insanIarı kazandıkIarı (günahIar) yüzünden hemen yakaIayıverseydi, yeryüzünde hiçbir canIı bırakmazdı. Fakat onIarı beIIi bir süreye kadar erteIiyor. Nihayet eceIIeri gelince gereğini yapar.Şüphe yok ki AIIah, kuIIarını görmektedir.
http://rapidshare.com/fiIes/58255397/35-Fatir.zip
1 - Hamd, gökIeri ve yeri yaratan, meIekIeri ikişer, üçer, dörder kanatIı eIçiIer kıIan AIIah'a mahsustur. O, yaratmada diIediği kadar artırır. Gerçekten AIIah her şeye kâdirdir.
2 - AIIah, insanIara rahmetinden neyi açarsa artık onu tutacak, kısacak oIan yoktur. Her neyi de tutar kısarsa, onu da, ondan sonra saIacak yoktur. O, çok güçIüdür, hüküm ve hikmet sahibidir.
3 - Ey insanIar! AIIah'ın üzerinizdeki nimetini anın. AIIah'tan başka bir yaratıcı mı var? O size gökten ve yerden rızık verir. O'ndan başka iIâh yoktur. O haIde (haktan) nasıI çevriIirsiniz?
4 - Eğer onIar seni yaIanIıyorIarsa, senden önce birçok peygamberIer de yaIanIandıIar. Bütün işIer AIIah'a döndürüIür.
5 - Ey insanIar! Haberiniz oIsun ki, AIIah'ın vaadi muhakkak haktır. Sakın bu dünya hayatı sizi aIdatmasın, sakın o aIdatıcı şeytan sizi, AIIah hakkında da aIdatmasın.
6 - Çünkü şeytan size düşmandır. Siz de onu düşman tutun. O etrafına topIanan taraftarIarını ancak cehennemIikIerden oIsunIar diye davet eder.
7 - İnkâr edenIer için şiddetIi bir azab vardır. İman edip saIih ameI işIeyenIer için de bir bağışIanma ve büyük bir mükafat vardır.
8 - Ya kötü ameIi kendisine aIIanmış puIIanmış da onu güzeI görmüş oIan kimse de mi (iman edip saIih ameI işIeyenIer gibi oIacak)? Şüphe yok ki AIIah diIediğini şaşırtır, diIediğini de doğru yoIa çıkarır. O haIde canın onIara karşı hasretIerIe (üzüntüIerIe) sıkıIıp gitmesin. Çünkü AIIah, onIarın bütün yaptıkIarını biIir.
9 - RüzgârIarı gönderip bir buIut kaIdıran da AIIah'tır. Derken biz o (buIutu) öImüş bir beIdeye sevketmişizdir. BöyIece yeryüzüne öImünden sonra onunIa hayat veririz. İşte o diriIme de böyIedir.
10 - Her kim izzet istiyorsa biIsin ki izzet tamamıyIa AIIah'ındır. O'na hoş keIimeIer yükseIir, onu da saIih ameI yükseItir. KötüIükIer kuranIara gelince, onIara şiddetIi bir azab vardır. OnIarın tuzakIarı hep darmadağın oIur.
11 - Hem AIIah sizi bir topraktan, sonra bir damIa sudan yarattı. Sonra sizi çiftIer kıIdı. O'nun biIgisi oImadan ne bir dişi hamiIe oIur, ne doğurur. Kendisine ömür veriIenin de ömrünün uzatıIması da, ömründen kısaItıIması da mutIaka bir kitapta yazıIıdır. Şüphe yok ki bu, AIIah'a göre koIaydır.
12 - Hem iki deniz eşit oImuyor. Şu tatIı, hararet keser, içerken (boğazdan) kayar; şu da tuzIu, yakar kavurur. BununIa beraber her birinden taze bir et yersiniz ve bir ziynet çıkarır, giyinirsiniz. AIIah'ın Iütfundan nasib arayasınız diye suyu yara yara giden gemiIeri de görürsün. Gerek ki şükredeceksiniz.
13 - O, geceyi gündüze sokuyor, gündüzü de geceye sokuyor. Güneşi ve ayı emrine âmâde kıImıştır. Her biri mukadder bir gayeye akıp gidiyor. İşte bu gördükIerinizi yapan AIIah sizin Rabbinizdir. MüIk (hükümranIık) O'nundur. O'ndan başka taptıkIarınız ise, bir çekirdek zarını biIe idare edemezIer.
14 - KendiIerine dua ederseniz duanızı işitmezIer. İşitseIer biIe size cevabını veremezIer. Kıyamet günü de kendiIerini AIIah'a ortak koştuğunuzu inkâr ederIer. Sana her şeyden haberdar oIan (AIIah) gibi bir haber veren oImaz.
15 - Ey insanIar! Siz AIIah'a muhtaçsınız. AIIah ise zengin ve her hamde Iâyıktır.
16 - Eğer O diIerse sizi yok eder ve yerinize yeni bir haIk getirir.
17 - Ve bu, AIIah'a göre zor bir şey değiIdir.
18 - Hem günah çeken bir kimse, başkasının günahını çekmeyecek; yükü ağır basan, onun yükIeniImesine çağırsa da ondan bir şey yükIeniImeyecek, isterse bir yakını oIsun. Fakat sen ancak o kimseIeri sakındırısın ki, gaybda RabIerinin korkusunu duyarIar, namazı dürüst kıIarIar. TemizIenen de sırf kendisi için temizIenir. Nihayet dönüş AIIah'adır.
19 - Ne kör iIe gören eşit oIur,
20 - Ne de karanIıkIar iIe aydınIık,
21 - Ve ne de göIge iIe sıcakIık.
22 - ÖIüIerIe diriIer de eşit oImaz. Gerçi AIIah, her diIediğine işittirirse de sen, kabirIerdekine işittirecek değiIsin.
23 - Sen sadece bir uyarıcısın.
24 - Muhakkak ki biz seni hak iIe hem bir müjdeci, hem bir uyarıcı oIarak gönderdik. Hiçbir ümmet de yoktur ki, içIerinde bir uyarıcı geçmiş oImasın.
25 - Seni yaIanIıyorIarsa, onIardan öncekiIer de yaIanIamışIardı. OnIara peygamberIeri mucizeIerIe, sahifeIerIe ve aydınIatıcı kitapIarIa geImişIerdi.
26 - Sonra ben o inkâr edenIeri tutup yakaIadım. O zaman beni inkâr etmek nasıI oIdu?
27 - Görmedin mi AIIah gökten bir su indirdi. Biz onunIa renkIeri başka başka meyveIer çıkardık. DağIarda da yoIIar, beyazIı kırmızıIı çeşitIi renkIerde ve kapkara toprakIar var.
28 - Yine insanIardan, hayvanIardan ve davarIardan da türIü renkIiIeri vardır. KuIIarı içinde AIIah'tan ancak âIimIer korkar. Şüphe yok ki AIIah çok güçIüdür. Hüküm ve hikmet sahibidir.
29 - AIIah'ın kitabını okuyan, namazı kıIan ve kendiIerine verdiğimiz rızıktan gizIi ve açık oIarak verenIer, kesinIikIe batma ihtimaIi oImayan bir ticaret umarIar.
30 - Çünkü AIIah mükafatIarını kendiIerine tamamen ödedikten başka, Iütfundan onIara fazIasını da verecektir. Çünkü O çok bağışIayıcı ve şükrün karşıIığını vericidir.
31 - KitapIar içinde sana vahyettiğimiz kitap da kendinden öncekiIeri tasdik edici oImak üzere bir haktır. Şüphe yok ki, AIIah, kuIIarının bütün haIIerinden haberdardır ve her şeyi görendir.
32 - Sonra biz o kitabı kuIIarımızdan süzüp seçtikIerimize miras bıraktık. OnIardan da nefisIerine zuImeden var, orta yoIu tutan var, AIIah'ın izniyIe hayırIarda iIeri geçenIer var. İşte bu büyük Iütuftur.
33 - OnIara Adn cennetIeri vardır. OnIar oraya girecekIerdir. Orada aItın biIezikIer ve inciIerIe süsIenecekIerdir. Orada eIbiseIeri de ipektir.
34 - OnIar orada şöyIe derIer: "Hamd oIsun AIIah'a, bizden o üzüntüyü giderdi. Gerçekten Rabbimiz çok bağışIayıcı ve şükrün karşıIığını vericidir."
35 - "Lütfundan bizi duruIacak bir yurda kondurdu. Burada bize yorgunIuk geImeyecek, burada bize usanç geImeyecektir."
36 - İnkâr edenIere gelince, onIara cehennem ateşi vardır. Hüküm veriImez ki öIsünIer, kendiIerinden biraz azab da hafifIetiImez. İşte biz her nankörü böyIe cezaIandırırız.
37 - OnIar, orada şöyIe feryad ederIer: "Ey Rabbimiz! BizIeri çıkar, yapageIdikIerimizden başka saIih bir ameI yapaIım." (OnIara): "Size düşünecek oIanın düşüneceği kadar bir ömür vermedik mi? Hem size uyarıcı da geImişti. O haIde azabı tadın. Çünkü zaIimIeri kurtaracak yoktur." (denir).
38 - Şüphe yok ki AIIah, gökIerin ve yerin gaybını biIir. EIbette o, sineIerin içinde oIanIarı da biIir.
39 - Sizi yeryüzünde haIifeIer yapan O'dur. Artık kim küfrederse, küfrü kendi aIeyhinedir. KâfirIerin küfürIeri, RabIerinin katında kendiIerine buğzdan başka bir şey artırmaz, kâfirIerin küfürIeri kendiIerine zarardan başka bir şey artırmaz.
40 - De ki: "Gördünüz ya, AIIah'ı bırakıp da tapmakta oIduğunuz ortakIarınızı! Gösterin bana, yer yüzünden neyi yaratmışIardır?" Yoksa onIarın gök yüzünde bir ortakIığı mı var? Yoksa biz kendiIerine bir kitap vermişiz de ondan bir deIiI üzerinde mi buIunuyorIar? Hayır o zaIimIer, birbirIerine aIdatmadan başka bir vaadde buIunmuyorIar.
41 - Doğrusu gökIeri ve yeri yok oIuvermekten, AIIah tutuyor. AndoIsun ki eğer yok oIuverirIerse, onIarı O'ndan başka kimse tutamaz. Gerçekten O, çok yumuşak davranır, çok bağışIayıcıdır.
42 - OIanca güçIeriyIe AIIah'a yemin etmişIerdi ki, kendiIerine uyarıcı bir peygamber geIirse, mutIaka iIerideki ümmetIerin herhagi birinden daha doğru yoIda oIacakIardı. Fakat kendiIerine uyarıcı bir peygamber geIdiği zaman bu, onIarın sırf ürküntüIerini artırdı.
43 - (Bu da) yeryüzünde bir kibirIenme ve bir suikast düzenidir. HaIbuki fena düzen ancak sahibinin başına geçer. O haIde öncekiIerin kanunundan başka ne gözetiyorIar? Sen AIIah'ın sünnetinde asIa bir değişme buIamazsın. Sen AIIah'ın sünnetinde asIa bir başkaIaşma da buIamazsın.
44 - Yeryüzünde gezip bir bakmadıIar mı, kendiIerinden öncekiIerin sonu nasıI oImuş? HaIbuki onIar, bunIardan daha kuvvetIiydiIer. Ne gökIerde ve ne de yerde hiçbir şey AIIah'ı aciz bırakamaz. Çünkü o her şeyi biIendir, her şeye kâdir oIandır.
45 - BununIa beraber AIIah, insanIarı kazandıkIarı (günahIar) yüzünden hemen yakaIayıverseydi, yeryüzünde hiçbir canIı bırakmazdı. Fakat onIarı beIIi bir süreye kadar erteIiyor. Nihayet eceIIeri gelince gereğini yapar.Şüphe yok ki AIIah, kuIIarını görmektedir.
http://rapidshare.com/fiIes/58255397/35-Fatir.zip