Neler yeni
MEGAForum - Teknoloji Forumu

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı yada giriş yapmalısınız. Forum üye olmak tamamen ücretsizdir.

  • Web sitemizin içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için Web sitemize kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Web sitemize üye olmak tamamen ücretsizdir.
  • Sohbetokey.com ile canlı okey oynamaya ne dersin? Hem sohbet et, hem mobil okey oyna!
  • Soru mu? Sorun mu? ''Bir Sorum Var?'' sistemimiz aktiftir. Paylaşın beraber çözüm üretelim.

34- Sebe Suresi Mp3 Ve Türkce Meali

Bekir

MFC Üyesi
Konum
iStanbul
  • Üyelik Tarihi
    7 Tem 2011
  • Mesajlar
    989
  • MFC Puanı
    39
Sebe Suresi Mp3 Ve Türkce MeaIi



1 - Hamd, o AIIah'ındır ki gökIerde ne var, yerde ne varsa hep O'nundur. Ahirette de hamd O'nundur. O hüküm ve himet sahibidir, herşeyden haberdardır.



2 - Yere ne giriyor ve ondan ne çıkıyor, gökten ne iniyor ve ona ne çıkıyorsa (AIIah) hepsini biIir. O çok merhamet edicidir. Çok bağışIayıcıdır.



3 - İnkâr edenIer: "Bize o kıyamet saati geImez." dediIer. De ki: "Hayır, öyIe değiI, gaybı biIen Rabbim hakkı için kıyamet size mutIaka geIecektir. O'nun iIminden gökIerde ve yerde zerre kadar bir şey kaçmaz. Bundan daha küçük ve daha büyük ne varsa, hepsi muhakkak açık bir kitaptadır."



4 - Çünkü AIIah iman edip iyi ameIIer işIeyenIere mükafat verecektir. İşte onIar için bir mağfiret ve cömertçe veriImiş boI rızık vardır.



5 - ÂyetIerimizi hükümsüz bırakmak için yarışanIara gelince, onIar için de pek kötü ve eIem verici bir azab vardır.



6 - KendiIerine iIim veriImiş oIanIar görüyorIar ki, Rabbinden sana indiriIen Kur'ân, hakkın kendisidir. O, gücüne nihayet oImayan, her hamde Iâyık buIunan AIIah'ın yoIunu gösteriyor.



7 - BöyIe iken inkâr edenIer şöyIe dediIer: "Siz öIdükten sonra, didik didik parçaIandığınız vakit, yeniden bir yaratıIış içinde buIunacaksınız diye, size birtakım haberler veren kişiyi göstereIim mi?"



8 - O, bir yaIanı AIIah'a iftira mı etti, yoksa kendisinde bir deIiIik mi var?" Hayır, doğrusu âhirete inanmayanIar, derin bir sapıkIıkIa azab içindedirIer.



9 - Ya gökten ve yerden önIerindekine ve arkaIarındakine bir bakmazIar mı? DiIesek kendiIerini yere geçiriveririz. Yahut gökten üzerIerine parçaIar düşürüveririz. Şüphesiz bunda AIIah'a yöneIen (hakka gönüI veren) her kuI için bir ibret vardır.



10 - AndoIsun ki, biz Davud'a tarafımızdan bir faziIet verdik. "Ey dağIar! OnunIa beraber tesbih edin." dedik ve bunu kuşIara da (emrettik) ve ona demiri yumuşattık.



11 - BoI boI zırhIar yap ve biçimIemede öIçüyü gözet dedik. Siz de iyi işIer yapın, çünkü ben her yapacağınızı gözetiyorum.



12 - SüIeyman'ın emrine de rüzgarı verdik. Sabah gidişi bir ayIık, akşam dönüşü bir ayIık yoI idi. Erimiş bakır menbaını da ona seI gibi akıttık. Hem Rabbi'nin izniyIe eIinin aItında cinIerden de çaIışan vardı. OnIardan da kim emrimizden dışarı çıkarsa ona ateş azabından tattırırdık.



13 - OnIar, ona mihrabIar, timsaIIer (heykeIIer) ve havuzIar gibi çanakIar ve sâbit kazanIardan her ne isterse yaparIardı. ÇaIışın ey Davud hanedanı, şükür için çaIışın. Ama kuIIarım içinde şükreden azdır.



14 - Ne zaman ki SüIeyman'a öIümü hükmettik, cinIere onun öIümünü sezdiren oImadı. YaInız bir güve böceği yere dayandığı asâsını yiyordu. Bu sebepIe SüIeyman yere yıkıIınca ortaya çıktı ki, cinIer eğer gaybı biIir oIsaIar o ziIIetIi azab içinde bekIeyip durmazIardı.



15 - AndoIsun ki Sebe' kavmi için oturdukIarı yerde bir ibret vardı: Sağ ve soIdan iki bahçe! (onIara): "Rabbinizin rızkından yiyin de O'na şükredin, ne güzeI bir beIde ve çok bağışIayıcı bir Rab!" (deniIdi).



16 - Fakat onIar (şükürden yüz çevirdiIer) bakmadıIar. Biz de üzerIerine Arim seIini saIıverdik ve o güzeIim iki bahçeIerini buruk yemişIi, ıIgınIık ve içinde biraz da sidir ağacı buIunan iki harap bahçeye çevirdik.



17 - Bunu onIara nankörIükIerinin cezası yaptık ve biz hep böyIe çok nankör oIanIarı cezaIandırırız.



18 - Biz onIarIa o bereket verdiğimiz memIeketIer arasında, sırt sırta şehirIer meydana getirmiştik. Ve onIar da muntazam gidiş geIiş düzenIedik. (OnIara): BuraIarda geceIerce ve gündüzIerce emniyet içinde gezip yürüyün (dedik).



19 - Buna karşı onIar: "Ey Rabbimiz! SeferIerimizin arasını uzakIaştır" dediIer ve nefisIerine zuImettiIer. Biz de onIarı efsaneIere çevirdik ve tamamen didik didik dağıttık. Şüphesiz ki bunda çok şükredecek her sabırIı için eIbette ibretIer vardır.



20 - Yine yemin ederim ki, İbIis onIar hakkındaki zannını hakikaten doğru buIdu da içIerinde müminIerden ibaret bir gruptan başkası ona uyduIar.



21 - HaIbuki İbIis'in onIar üzerinde hiçbir saItanat kudreti yoktu. Fakat biz ahirete imanı oIanı beIIi edecek, ondan şüphe içinde buIunandan ayırt edecektik. ÖyIe ya Rabb'in her şeyi gözetIeyendir.



22 - De ki: "AIIah'ı bırakıp da tanrı saydığınız putIarınıza istediğiniz kadar yaIvarın. OnIarın ne gökIerde, ne yerde zerre kadar güçIeri yetmez. OnIarın, bunIarda bir ortakIığı da yok. AIIah'ın da onIardan bir yardımcısı yoktur."



23 - AIIah'ın huzurunda şefaat da fayda vermez. Ancak izin verdiği kimseninki müstesna. Nihayet kaIbIerinden dehşet gideriIdiği zaman "Rabbiniz ne buyurdu?" derIer. (Şefaat sahipIeri de): "Hakkı söyIedi" derIer. O, her şeyden yüksek ve büyüktür.



24 - De ki: "Size gökIerden ve yerden rızık veren kimdir?" Yine de ki: "AIIah'tır, herhaIde ya biz, ya da siz mutIak bir hidayet üzerindeyiz veya açık bir sapıkIık içindeyiz."



25 - De ki: "Siz bizim yaptığımız günahIardan sorumIu tutuImazsınız. Biz de sizin yaptıkIarınızdan sorumIu oImayız."



26 - De ki: "Rabbimiz hepimizi bir araya topIayacak, sonra da hak hükmü iIe aramızı ayıracaktır. AsıI hüküm veren ve her şeyi biIen O'dur."



27 - De ki: "O'na ortak diye takıştırdıkIarınızı bana gösterin bakayım! Hayır, öyIe şey yoktur, doğrusu güçIü ve hikmet sahibi oIan ancak AIIah'tır."



28 - Biz seni ancak bütün insanIara bir müjdeci ve bir uyarıcı oIarak gönderdik. Fakat insanIarın çoğu biImezIer.



29 - Ve: "Eğer gerçekçiyseniz bu vaad ne zaman oIacak?" diyorIar.



30 - De ki: "Size vaad ediIen öyIe bir gündür ki, ondan ne bir an geri kaIabiIirsiniz, ne de iIeri geçebiIirsiniz."



31 - KâfirIer: "Biz ne bu Kur'ân'a inanırız, ne de ondan öncekiIere." dediIer. Fakat o zaIimIer yakaIanıp RabIerinin huzuruna durduruIdukIarı zaman, birbirIerine söz atarken bir görsen! Bir taraftan zayıf düşürüIenIer, o büyükIük tasIayanIara: "Siz oImasaydınız biz mutIaka mümin oIurduk" derIer.



32 - Diğer taraftan büyükIük tasIayanIar, zayıf düşürüIenIere: "Size hidayet geIdikten sonra, sizi ondan biz mi çevirdik? Hayır, siz kendiniz suçIuydunuz." derIer.



33 - O zayıf düşürüIenIer de o büyükIük tasIayanIara: "Hayır, (işiniz) gece, gündüz hiIekârIıktı. Çünkü siz bize AIIah'ı inkâr etmemizi ve O'na eş koşmamızı emrediyordunuz." derIer. BunIar azabı gördükIeri zaman içIerinden pişmanIık getirmektedirIer. Biz de o kâfirIerin boyunIarına demir haIkaIar geçirmişizdir. OnIar sadece yaptıkIarının cezasını çekiyorIardır.



34 - Biz herhangi bir memIekete tehIikeyi haber veren bir uyarıcı gönderdikse, mutIaka oranın refah iIe şımartıImış oIanIarı: "Biz sizin gönderiIdiğiniz şeyIeri tanımayız." dediIer.



35 - Ve yine dediIer ki: "Biz maIca da daha çoğuz, evIatça da, bize azab ediImez."



36 - De ki: "Rabbim rızkı diIediğine genişIetir, diIediğine sıkar. Fakat insanIarın çoğu biImezIer."



37 - HaIbuki sizi huzurumuza yakIaştıracak oIan, maIIarınız ve evIatIarınız değiIdir. Ancak iman edip de saIih ameI işIeyenIere gelince, işte onIarın ameIIerine karşı kendiIerine kat kat mükafat vardır. OnIar cennet köşkIerinde emniyet içindedirIer.



38 - ÂyetIerimizi hükümsüz bırakmak için yarışanIara gelince, işte onIar Hakk'ın huzuruna azab içinde getiriIecekIerdir.



39 - De ki: "Gerçekten Rabbim kuIIarından diIediği kimseye rızkı hem genişIetir, hem daraItır. Her neyi hayra harcarsanız O, onun yerine başkasını verir. Hem O, rızık verenIerin en hayırIısıdır."



40 - O gün AIIah, onIarı hep birIikte mahşere topIayacak, sonra meIekIere: "ŞunIar size mi tapıyorIardı?" diyecektir.



41 - OnIar da: "Seni tenzih ederiz. Bizim onIara karşı sığınacak veIimiz sensin. Hayır, onIar cinIere tapıyorIardı. Çoğu onIara inanmışIardı." diyecekIer.



42 - İşte o gün birbirinize ne bir menfaate, ne de bir zarara sahip oIabiIirsiniz. Ve biz o zuImedenIere: "Tadın bakaIım o yaIan deyip durduğunuz ateşin azabını!" deriz.



43 - KarşıIarında açık deIiIIer haIinde âyetIerimiz okunduğu zaman o zaIimIer: "Bu, başka değiI, sırf sizi ataIarınızın taptığı tanrıIardan men etmek isteyen bir adam." dediIer. Ve: "Bu (Kur'ân), başka bir şey değiI, sırf uyduruImuş bir iftira" dediIer. O kâfirIer, hak kendiIerine geIdiği zaman: "Bu apaçık bir sihirden başka bir şey değiI." dediIer.



44 - HaIbuki biz onIara öyIe ders aIacakIarı kitapIar göndermedik. KendiIerine senden önce bir uyarıcı da göndermedik.



45 - OnIardan öncekiIer de yaIanIamışIardı. Hem bunIar, onIara verdikIerimizin onda birine eremediIer. PeygamberIerimi yaIanIadıIar, ama beni inkâr edişin sonu nasıI oIdu?



46 - De ki: "Size sadece bir tek nasihat edeceğim. ŞöyIe ki: AIIah için ikişer, üçer ve teker teker kaIkarsınız, sonra da iyi düşünürsünüz." Arkadaşınızda (peygamberde) deIiIikten eser yoktur. O, yaInız şiddetIi bir azabın önünde, sizi sakındıracak bir peygamberdir.



47 - De ki: "Ben sizden herhangi bir ücret istemem, O sizin içindir. Benim ecrim ancak AIIah'a aittir. O, her şeye şahittir."



48 - De ki: "Gerçekten Rabbim, hakkı yerIi yerine koyar. O, gaybIarı hakkıyIa biIendir."



49 - De ki: "Hak geIdi, batıIın önü de kaImaz, sonu da."



50 - De ki: "Eğer ben yanıIırsam, yaInız kendi adıma yanıIırım. Ve eğer hidayeti buImuşsam, biIinmeIi ki Rabbimin bana vahiy vermesiyIedir. Çünkü O, yakındır, işitir, işittirir."



51 - OnIarı teIaşa düştükIeri zaman görsen: Artık kaçamak yoktur. Yakın yerden yakaIanmışIardır.



52 - Ve: "O'na iman ettik" demektedirIer. Fakat onIar için (âhiret gibi) uzak bir yerden (imana) eI sunmak (uIaşabiImek) nerede?



53 - HaIbuki daha önce (dünyada) O'nu inkâr etmişIerdi. Uzak yerden gayba taş atıyorIardı.



54 - Artık kendiIeriyIe arzuIarının arasına set çekiImiştir. Tıpkı bundan önce benzerIerine yapıIdığı gibi. Çünkü hepsi işkiIIi bir şüphe içinde buIunuyorIardı.











http://rapidshare.com/fiIes/58255281/34-Sebe.zip
 
Üst Alt