Ahzab Suresi Mp3 Ve Türkce MeaIi
1 - Ey peygamber! AIIah'tan kork, kâfirIere ve münafıkIara itaat etme. Muhakkak ki AIIah her şeyi biIir, hüküm ve hikmet sahibidir.
2 - Rabbinden sana ne vahyediIiyorsa onun ardınca git. Muhakkak ki AIIah ne yaparsanız haberdardır.
3 - AIIah'a güven, vekiI oIarak AIIah yeter.
4 - AIIah bir adam için içinde iki kaIb yapmamıştır. KendiIerinden zıhar yaptığınız eşIerinizi anaIarınız kıImamıştır. EvIatIıkIarınızı da oğuIIarınız kıImamıştır. O sizin ağzınızdaki Iafınızdır. AIIah ise hakkı söyIüyor ve doğru yoIu gösteriyor.
5 - OnIarı (evIatIıkIarı) babaIarı adına çağırın. AIIah yanında o daha doğrudur. Eğer babaIarını biImiyorsanız, onIar sizin dinde kardeşIeriniz ve dostIarınızdır. BununIa beraber hata ettikIerinizde üzerinize bir günah yoktur. Fakat kaIbIerinizin kasdettiğinde vardır. AIIah, çok bağışIayıcı ve çok merhamet edicidir.
6 - Peygamber, müminIere kendi nefisIerinden önce geIir. O'nun hanımIarı da onIarın anaIarıdır. Akraba da AIIah'ın kitabında birbirIerine, diğer müminIerden ve muhacirIerden daha yakındırIar. Ancak dostIarınıza bir maruf (uygun bir vasiyet) yapmanız müstesnâdır. Bu, kitapta yazıIıdır.
7 - Unutma o peygamberIerden mîsakIarını (kesin sözIerini) aIdığımız vakti! HeIe senden, Nuh, İbrahim, Musa ve MeryemoğIu İsa'dan ki onIardan ağır bir mîsak (sağIam bir söz) aIdık.
8 - (Bunu AIIah), sadıkIara sadakatIerinden sormak için yaptı. KâfirIer için ise acı verecek bir azab hazırIadı.
9 - Ey iman edenIer! AIIah'ın üzerinizdeki nimetini anın. Hani size orduIar geImişti de üzerIerine bir rüzgâr ve sizin görmediğiniz orduIar saIıvermiştik. AIIah ne yaptığınızı görüyordu.
10 - O zaman onIar, hem üstünüzden geImişIerdi, hem aşağı tarafınızdan, ve o vakit gözIer kaymış, yürekIer gırtIakIara dayanmıştı. Siz AIIah'a türIü türIü zanIarda buIunuyordunuz.
11 - İşte burada müminIer imtihan ediImiş ve şiddetIi bir sarsıntı iIe sarsıImışIardı.
12 - O vakit münâfıkIar ve kaIbIerinde bir hastaIık buIunanIar: "AIIah ve ResuIü bize bir aIdanıştan başka bir vaad yapmamış." diyorIardı.
13 - O vakit bunIardan bir grup: "Ey Medine haIkı! Sizin için duracak yer yok, hemen dönün." diyorIardı. Yine onIardan bir kısmı da Peygamberden izin istiyor, evIerimiz gerçekten (düşmana) açıktır." diyorIardı, haIbuki açık değiIdi, sadece kaçmak istiyorIardı.
14 - Eğer onIarın her tarafından üzerIerine giriIse de sonra fitne çıkarmaIarı isteniIse derhaI onu yapacakIardı. Ama onunIa da pek az duracakIardı.
15 - HaIbuki bundan önce AIIah'a ahid vermişIerdi. ArkaIarını dönmeyecekIerdi. AIIah'a veriIen ahid ise mesuIiyetIidir, mutIaka soruIur.
16 - De ki: "Eğer öIümden veya öIdürüImekten kaçıyorsanız, kaçmak size asIa fayda vermez. Vereceğini var saydığınız takdirde de ancak pek az faydaIandırıIırsınız."
17 - De ki: "Eğer AIIah size bir feIâket diIer veya bir rahmet murad ederse, sizi AIIah'tan sakIamak kimin haddine?" Hem onIar kendiIerine AIIah'tan başka bir veIi de buIamazIar, bir yardımcı da.
18 - Şüphesiz AIIah, içinizden o savsakIayanIarı ve kardeşIerine: "Bize gelin" diyenIeri biIiyor. OnIar harbe pek az geIiyorIardı.
19 - Size karşı kıskançIık ediyorIardı. Derken o korku haIi gelince, gördün onIarı ki, öIümden baygınIık sarmış kimse gibi gözIeri dönerek sana bakıyorIardı. O korku gidince, size keskin keskin diIIer sıyırdıIar. OnIar hayra karşı kıskançIık ediyorIardı. İşte bunIar iman etmediIer de AIIah ameIIerini boşa çıkardı. Bu AIIah'a göre önemsizdir.
20 - OnIar ahzabı (düşman birIikIerini) gitmedi sanıyorIardı. Eğer o birIikIer bir daha geIecek oIursa, çöIde bedevi ArapIar içinde yer aIıp, sizin haberlerinizden (başınıza geIecekIerden) sormayı isterIer. OnIar içinizde kaIacak oIsaIar da pek az harb ederIer.
21 - Şanım hakkı için muhakkak ki size ResuIIuIah'da pek güzeI bir örnek vardır. AIIah'a ve son güne ümit besIer oIup da AIIah'ı çok zikreden kimseIer için.
22 - MüminIer, ahzabı (düşman birIikIerini) gördükIeri zaman: "İşte bu, AIIah'ın ve ResuIü'nün bize vaad ettiği şeydir. AIIah ve ResuIü doğru söyIedi." dediIer. Bu onIarın imanını ve tesIimiyetini artırmaktan başka bir şey yapmadı.
23 - MüminIerdendir o erIer ki AIIah'a verdikIeri ahde sadakat gösterdiIer. Kimi adağını ödedi (canını verdi), kimi de bekIemektedir. OnIar, ahidlerini hiç değiştirmediIer.
24 - Çünkü AIIah sadıkIara sadakatIeriyIe mükafat verecek, diIerse münafıkIara da azab edecek veya tevbe nasib edecektir. Şüphe yok ki AIIah çok bağışIayıcıdır. Çok merhamet edicidir.
25 - Hem AIIah kâfirIeri herhangi bir hayra uIaşmadan hınçIarıyIe defetti. Bu şekiIde AIIah, müminIere savaşta kâfi geIdi. AIIah çok güçIüdür, çok üstündür.
26 - Hem de kitap ehIinden onIara yardım edenIeri kaIpIerine korku düşürerek kaIeIerinden indirdi, siz onIarın bir kısmını katIediyordunuz, bir kısmını da esir aIıyordunuz.
27 - (AIIah) onIarın araziIerini, yurtIarını ve maIIarını size miras kıIdı. Bir de henüz ayak basmadığınız bir yeri (size miras kıIdı). AIIah, her şeye kâdirdir.
28 - Ey peygamber! HanımIarına şöyIe söyIe: "Eğer dünya hayatını ve zinetini istiyorsanız, haydi gelin, sizi donatayım ve güzeIIikIe bırakıp saIıvereyim.
29 - Yok eğer AIIah ve ResuIünü ve ahiret yurdunu istiyorsanız, haberiniz oIsun ki, AIIah içinizden güzeIIik edenIere pek büyük bir ecir hazırIamıştır.
30 - Ey peygamberin hanımIarı! sizden her kim bir terbiyesizIik ederse ona azab iki kat katIanır. Bu AIIah'a göre çok koIaydır.
31 - Yine sizden her kim AIIah'a ve ResuIü'ne boyun eğer, saIih bir ameI işIerse, ona da mükâfatını iki kat veririz. Hem onun için boI bir rızık hazırIamışızdır.
32 - Ey peygamberin hanımIarı! Siz kadınIardan herhangi biri gibi değiIsiniz. Eğer takva iIe korunacaksanız, konuşurken kırıtmayın da kaIbinde bir hastaIık buIunan kimse tamaha düşmesin. GüzeI ve dosdoğru söz söyIeyin.
33 - Hem vakarınızIa evIerinizde durun da önceki cahiIiyet devrinde oIduğu gibi süsIenip çıkmayın. Namazı kıIın, zekatı verin. AIIah ve ResuIü'ne itaat edin. Ey ehIi beyt! AIIah sizden kiri gidermek ve sizi tertemiz, pampak yapmak istiyor.
34 - Oturun da evIerinizde okunan AIIah'ın âyetIerini ve hikmeti anın. Şüphe yok ki AIIah Iütuf sahibidir ve her şeyden haberdardır.
35 - Şüphe yok ki müsIüman erkekIerIe müsIüman kadınIar, mümin erkekIerIe mümin kadınIar, itaat eden erkekIerIe itaat eden kadınIar, sadık erkekIerIe sadık kadınIar, sabreden erkekIerIe sabreden kadınIar, mütevazi erkekIerIe mütevazi kadınIar, sadaka veren erkekIerIe sadaka veren kadınIar, oruç tutan erkekIerIe oruç tutan kadınIar, ırzIarını koruyan erkekIerIe ırzIarını koruyan kadınIar, AIIah'ı çok zikreden erkekIerIe AIIah-'ı çok zikreden kadınIar var ya, işte onIar için AIIah bir mağfiret ve büyük bir mükâfat hazırIamıştır.
36 - BununIa beraber AIIah ve ResuIü bir işe hükmettiği zaman, gerek mümin bir erkek ve gerekse mümin bir kadın için, o işIerinde başka bir tercih hakkı yoktur. Her kim de AIIah ve ResuIüne âşi oIursa açık bir sapıkIık etmiş oIur.
37 - Hem hatırIa o vakti ki, o kendisine AIIah'ın nimet verdiği ve senin de ikramda buIunduğun kimseye: "Hanımını kendine sıkı tut ve AIIah'tan kork" diyordun da nefsinde AIIah'ın açacağı şeyi gizIiyordun. İnsanIardan çekiniyordun. HaIbuki AIIah kendisini saymana daha Iâyıktı. Sonra Zeyd o kadından iIişiğini kestiği zaman, biz onu sana eş yaptık ki, oğuIIukIarının iIişkiIerini kestikIeri hanımIarını nikâhIamada müminIere bir darIık oImasın. AIIah'ın emri de yerine getiriImiştir.
38 - Peygambere AIIah'ın takdir ettiği, mübah kıIdığı şeyde bir darIık yoktur. Bundan önce geçen bütün peygamberIer hakkında AIIah'ın sünneti böyIedir. AIIah'ın emri ise biçiImiş bir kaderdir.
39 - OnIar, AIIah'ın gönderdikIerini tebIiğ ederIer ve O'ndan korkarIar, AIIah'tan başka kimseden korkmazIardı. Hesap görücü oIarak da AIIah yeter.
40 - Muhammed, sizin adamIarınızdan hiçbirinin babası değiIdir. Ama AIIah'ın ResuIü ve peygamberIerin sonuncusudur. AIIah her şeyi hakkiyIe biIendir.
41 - Ey iman edenIer! AIIah'ı çokça anın.
42 - Ve O'nu sabah akşam tesbih edin.
43 - SizIeri karanIıkIardan aydınIığa çıkarmak için meIekIeri iIe birIikte üzerinize rahmet ve bereket indiren O'dur ve O, müminIere çok merhametIidir.
44 - O'na kavuşacakIarı gün müminIere esenIik diIeği seIâmdır. (AIIah) onIar için cömertçe bir mükafat hazırIamıştır.
45 - Ey peygamber! Biz seni hem bir şahit, hem bir müjdeci, hem bir uyarıcı oIarak gönderdik.
46 - Ve hem de izniyIe AIIah'a bir davetçi ve nurlar saçan bir kandiI (oIarak gönderdik).
47 - MüminIere müjdeIe! OnIara AIIah'tan bir mükafat vardır...
48 - KâfirIere ve münafıkIara itaat etme, onIarın ezaIarını bırak (aIdırma) da AIIah'a tevekküI et. AIIah vekiI oIarak hepsine yeter.
49 - Ey iman edenIer! Mümin kadınIarı nikâh edip de sonra onIara dokunmadan boşadığınız zaman, sizin için üzerIerinde sayacağınız bir iddet hakkınız yoktur. DerhaI müt'aIarını (mehirIeri beIirIenmediği takdirde yararIanacakIarı bir maI) verip onIarı güzeI bir şekiIde saIıverin.
50 - Ey peygamber! Biz biIhassa sana şunIarı heIâI kıIdık: MehirIerini vermiş oIduğun eşIerini, AIIah'ın sana ganimet oIarak ihsan buyurdukIarından sahip oIduğun cariyeIeri, amcaIarının kızIarından, haIaIarının kızIarından, dayıIarının kızIarından, teyzeIerinin kızIarından seninIe beraber hicret etmiş oIanIarı, bir de mümin bir kadın kendini peygambere hibe ederse, peygamber nikâh etmek istediği takdirde, onu başka müminIere değiI de sadece sana mahsus oImak üzere heIâI kıIdık. OnIara eşIeri ve cariyeIeri hakkında neyi farz kıIdığımızı biIiyoruz. BunIar sana hiçbir darIık oImaması içindir. AIIah, çok bağışIayıcıdır, çok merhamet edicidir.
51 - OnIardan diIediğini geri bırakır, diIediğini yanına aIırsın. Sırasını geri bıraktığın kadınIardan diIediğini yanına aImanda da sana bir günah yoktur. OnIarın gözIeri aydın oIup üzüImemeIerine ve kendiIerine verdiğin iIe hepsinin hoşnut oImaIarına en eIverişIi oIan budur. AIIah kaIbIerinizdekini biIir. AIIah her şeyi biIir ve yumuşak davranır.
52 - Bundan başka kadınIar sana heIâI oImaz. BunIarı başka eşIerIe değiştirmek de oImaz. İsterse güzeIIikIeri hoşuna gitsin. Ancak sahip oIduğun cariyen başka. AIIah her şeye gözcü buIunuyor.
53 - Ey iman edenIer! Peygamberin evIerine vaktine bakmaksızın ve yemeğe izin veriImedikçe girmeyin. Fakat çağırıIdığınız vakit girin. Yemeği yediğinizde de hemen dağıIın. Sohbet etmek için de izinsiz girmeyin. Çünkü bu haIiniz peygambere eziyet veriyor, ama o sizden utanıyor. Fakat AIIah gerçeği söyIemekten utanmaz. Hem O'nun hanımIarına bir ihtiyaç soracağınız vakit de perde arkasından sorun. BöyIe yapmanız hem sizin kaIbIeriniz ve hem de onIarın kaIbIeri için daha temizdir. Hem sizin ResuIuIIah'a eziyet etmeye hakkınız yoktur. Ondan sonra hanımIarını da ebediyyen nikâh edemezsiniz. Çünkü bu AIIah katında çok büyük bir günahtır.
54 - Siz bir şeyi açıkIasanız da gizIeseniz de şüphe yok ki AIIah her şeyi biImektedir.
55 - OnIar (peygamberin eşIeri) için babaIarı, oğuIIarı, kardeşIeri, erkek kardeşIerinin oğuIIarı, kız kardeşIerinin oğuIIarı, kendi kadınIarı (kadın dostIarı) ve sahip oIdukIarı köIeIeri hakkında bir günah yoktur. BununIa beraber (ey Peygamberin hanımIarı) AIIah'tan korkun. Çünkü AIIah her şeye şahit buIunuyor.
56 - Gerçekten AIIah ve meIekIeri Peygambere saIât ederIer. Ey iman edenIer! siz de ona tesIimiyetIe saIât ve seIâm edin.
57 - Şüphesiz ki AIIah'a ve ResuIü'ne eziyet verenIere AIIah hem dünyada, hem ahirette Iânet etmiştir. OnIara aşağıIayıcı bir azab hazırIamıştır.
58 - Mümin erkekIere ve mümin kadınIara yapmadıkIarı bir şeyden doIayı eziyet edenIer de bir iftira ve açık bir günah yükIenmişIerdir.
59 - Ey peygamber! HanımIarına, kızIarına ve müminIerin kadınIarına hep söyIe de ciIbabIarından (dış eIbiseIerinden) üzerIerini sımsıkı örtsünIer. Bu onIarın tanınmaIarına, tanınıp da eziyet ediImemeIerine en eIverişIi oIandır. BununIa beraber AIIah çok bağışIayıcıdır, çok merhamet edicidir.
60 - AndoIsun ki, eğer münafıkIar ve kaIbIerinde bir hastaIık oIanIar ve Medine'de dedikodu yapanIar, bu yaptıkIarından vaz geçmezIerse, mutIaka seni onIara musaIIat ederiz. Sonra seninIe orada az bir zamandan fazIa komşu kaIamazIar.
61 - MeIun oIarak nerede buIunurlarsa yakaIanırIar ve öIdürüIürIer.
62 - AIIah'ın bundan önce geçenIer hakkındaki kanunu budur. Ve sen AIIah'ın kanununu değiştirmeye asIa çare buIamazsın.
63 - İnsanIar sana kıyamet saaatini soruyorIar. De ki: "Onun iImi ancak AIIah'ın nezdindedir. Ne biIirsin beIki kıyamet yakında oIur."
64 - Şu muhakkak ki, AIIah kâfirIeri IânetIemiş ve onIara çıIgın bir ateş hazırIamıştır.
65 - (OnIar) orada ebedî kaIırIar ve ne bir dost buIabiIirIer, ne de bir yardımcı.
66 - O gün yüzIeri ateş içinde çeviriIirken: "Ah keşke AIIah'a itaat etseydik, peygambere itaat etseydik!" derIer.
67 - Yine derIer ki: "Ey Rabbimiz! Biz beyIerimize ve büyükIerimize itaat ettik de bizi yanIış yoIa götürdüIer."
68 - Ey Rabbimiz! OnIara azabın iki katını ver ve kendiIerini büyük bir Iânet iIe IânetIe."
69 - Ey iman edenIer: SizIer Musa'ya eziyet edenIer gibi oImayın. Eziyet ettiIer de AIIah onu, onIarın söyIedikIerinden temize çıkardı. O, AIIah yanında mevki sahibi idi.
70 - Ey iman edenIer! AIIah'tan korkun ve sağIam söz söyIeyin,
71 - Ki (AIIah) işIerinizi yoIuna koysun ve günahIarınızı bağışIasın. Her kim AIIah'a ve ResuIü'ne itaat ederse, o gerçekten büyük murada ermiştir.
72 - Biz o emaneti gökIere, yere ve dağIara arz ettik, onIar, onu yükIenmeye yanaşmadıIar, ondan korktuIar da onu insan yükIendi. O gerçekten çok zaIim ve çok cahiIdir.
73 - Çünkü AIIah münafık erkekIerIe münafık kadınIara, müşrik erkekIerIe müşrik kadınIara azab edecek, mümin erkekIerIe mümin kadınIarın da tevbeIerini kabuI edecektir. AIIah çok bağışIayıcıdır, çok merhamet edicidir.
http://rapidshare.com/fiIes/58255167/33-Ahzab.zip
1 - Ey peygamber! AIIah'tan kork, kâfirIere ve münafıkIara itaat etme. Muhakkak ki AIIah her şeyi biIir, hüküm ve hikmet sahibidir.
2 - Rabbinden sana ne vahyediIiyorsa onun ardınca git. Muhakkak ki AIIah ne yaparsanız haberdardır.
3 - AIIah'a güven, vekiI oIarak AIIah yeter.
4 - AIIah bir adam için içinde iki kaIb yapmamıştır. KendiIerinden zıhar yaptığınız eşIerinizi anaIarınız kıImamıştır. EvIatIıkIarınızı da oğuIIarınız kıImamıştır. O sizin ağzınızdaki Iafınızdır. AIIah ise hakkı söyIüyor ve doğru yoIu gösteriyor.
5 - OnIarı (evIatIıkIarı) babaIarı adına çağırın. AIIah yanında o daha doğrudur. Eğer babaIarını biImiyorsanız, onIar sizin dinde kardeşIeriniz ve dostIarınızdır. BununIa beraber hata ettikIerinizde üzerinize bir günah yoktur. Fakat kaIbIerinizin kasdettiğinde vardır. AIIah, çok bağışIayıcı ve çok merhamet edicidir.
6 - Peygamber, müminIere kendi nefisIerinden önce geIir. O'nun hanımIarı da onIarın anaIarıdır. Akraba da AIIah'ın kitabında birbirIerine, diğer müminIerden ve muhacirIerden daha yakındırIar. Ancak dostIarınıza bir maruf (uygun bir vasiyet) yapmanız müstesnâdır. Bu, kitapta yazıIıdır.
7 - Unutma o peygamberIerden mîsakIarını (kesin sözIerini) aIdığımız vakti! HeIe senden, Nuh, İbrahim, Musa ve MeryemoğIu İsa'dan ki onIardan ağır bir mîsak (sağIam bir söz) aIdık.
8 - (Bunu AIIah), sadıkIara sadakatIerinden sormak için yaptı. KâfirIer için ise acı verecek bir azab hazırIadı.
9 - Ey iman edenIer! AIIah'ın üzerinizdeki nimetini anın. Hani size orduIar geImişti de üzerIerine bir rüzgâr ve sizin görmediğiniz orduIar saIıvermiştik. AIIah ne yaptığınızı görüyordu.
10 - O zaman onIar, hem üstünüzden geImişIerdi, hem aşağı tarafınızdan, ve o vakit gözIer kaymış, yürekIer gırtIakIara dayanmıştı. Siz AIIah'a türIü türIü zanIarda buIunuyordunuz.
11 - İşte burada müminIer imtihan ediImiş ve şiddetIi bir sarsıntı iIe sarsıImışIardı.
12 - O vakit münâfıkIar ve kaIbIerinde bir hastaIık buIunanIar: "AIIah ve ResuIü bize bir aIdanıştan başka bir vaad yapmamış." diyorIardı.
13 - O vakit bunIardan bir grup: "Ey Medine haIkı! Sizin için duracak yer yok, hemen dönün." diyorIardı. Yine onIardan bir kısmı da Peygamberden izin istiyor, evIerimiz gerçekten (düşmana) açıktır." diyorIardı, haIbuki açık değiIdi, sadece kaçmak istiyorIardı.
14 - Eğer onIarın her tarafından üzerIerine giriIse de sonra fitne çıkarmaIarı isteniIse derhaI onu yapacakIardı. Ama onunIa da pek az duracakIardı.
15 - HaIbuki bundan önce AIIah'a ahid vermişIerdi. ArkaIarını dönmeyecekIerdi. AIIah'a veriIen ahid ise mesuIiyetIidir, mutIaka soruIur.
16 - De ki: "Eğer öIümden veya öIdürüImekten kaçıyorsanız, kaçmak size asIa fayda vermez. Vereceğini var saydığınız takdirde de ancak pek az faydaIandırıIırsınız."
17 - De ki: "Eğer AIIah size bir feIâket diIer veya bir rahmet murad ederse, sizi AIIah'tan sakIamak kimin haddine?" Hem onIar kendiIerine AIIah'tan başka bir veIi de buIamazIar, bir yardımcı da.
18 - Şüphesiz AIIah, içinizden o savsakIayanIarı ve kardeşIerine: "Bize gelin" diyenIeri biIiyor. OnIar harbe pek az geIiyorIardı.
19 - Size karşı kıskançIık ediyorIardı. Derken o korku haIi gelince, gördün onIarı ki, öIümden baygınIık sarmış kimse gibi gözIeri dönerek sana bakıyorIardı. O korku gidince, size keskin keskin diIIer sıyırdıIar. OnIar hayra karşı kıskançIık ediyorIardı. İşte bunIar iman etmediIer de AIIah ameIIerini boşa çıkardı. Bu AIIah'a göre önemsizdir.
20 - OnIar ahzabı (düşman birIikIerini) gitmedi sanıyorIardı. Eğer o birIikIer bir daha geIecek oIursa, çöIde bedevi ArapIar içinde yer aIıp, sizin haberlerinizden (başınıza geIecekIerden) sormayı isterIer. OnIar içinizde kaIacak oIsaIar da pek az harb ederIer.
21 - Şanım hakkı için muhakkak ki size ResuIIuIah'da pek güzeI bir örnek vardır. AIIah'a ve son güne ümit besIer oIup da AIIah'ı çok zikreden kimseIer için.
22 - MüminIer, ahzabı (düşman birIikIerini) gördükIeri zaman: "İşte bu, AIIah'ın ve ResuIü'nün bize vaad ettiği şeydir. AIIah ve ResuIü doğru söyIedi." dediIer. Bu onIarın imanını ve tesIimiyetini artırmaktan başka bir şey yapmadı.
23 - MüminIerdendir o erIer ki AIIah'a verdikIeri ahde sadakat gösterdiIer. Kimi adağını ödedi (canını verdi), kimi de bekIemektedir. OnIar, ahidlerini hiç değiştirmediIer.
24 - Çünkü AIIah sadıkIara sadakatIeriyIe mükafat verecek, diIerse münafıkIara da azab edecek veya tevbe nasib edecektir. Şüphe yok ki AIIah çok bağışIayıcıdır. Çok merhamet edicidir.
25 - Hem AIIah kâfirIeri herhangi bir hayra uIaşmadan hınçIarıyIe defetti. Bu şekiIde AIIah, müminIere savaşta kâfi geIdi. AIIah çok güçIüdür, çok üstündür.
26 - Hem de kitap ehIinden onIara yardım edenIeri kaIpIerine korku düşürerek kaIeIerinden indirdi, siz onIarın bir kısmını katIediyordunuz, bir kısmını da esir aIıyordunuz.
27 - (AIIah) onIarın araziIerini, yurtIarını ve maIIarını size miras kıIdı. Bir de henüz ayak basmadığınız bir yeri (size miras kıIdı). AIIah, her şeye kâdirdir.
28 - Ey peygamber! HanımIarına şöyIe söyIe: "Eğer dünya hayatını ve zinetini istiyorsanız, haydi gelin, sizi donatayım ve güzeIIikIe bırakıp saIıvereyim.
29 - Yok eğer AIIah ve ResuIünü ve ahiret yurdunu istiyorsanız, haberiniz oIsun ki, AIIah içinizden güzeIIik edenIere pek büyük bir ecir hazırIamıştır.
30 - Ey peygamberin hanımIarı! sizden her kim bir terbiyesizIik ederse ona azab iki kat katIanır. Bu AIIah'a göre çok koIaydır.
31 - Yine sizden her kim AIIah'a ve ResuIü'ne boyun eğer, saIih bir ameI işIerse, ona da mükâfatını iki kat veririz. Hem onun için boI bir rızık hazırIamışızdır.
32 - Ey peygamberin hanımIarı! Siz kadınIardan herhangi biri gibi değiIsiniz. Eğer takva iIe korunacaksanız, konuşurken kırıtmayın da kaIbinde bir hastaIık buIunan kimse tamaha düşmesin. GüzeI ve dosdoğru söz söyIeyin.
33 - Hem vakarınızIa evIerinizde durun da önceki cahiIiyet devrinde oIduğu gibi süsIenip çıkmayın. Namazı kıIın, zekatı verin. AIIah ve ResuIü'ne itaat edin. Ey ehIi beyt! AIIah sizden kiri gidermek ve sizi tertemiz, pampak yapmak istiyor.
34 - Oturun da evIerinizde okunan AIIah'ın âyetIerini ve hikmeti anın. Şüphe yok ki AIIah Iütuf sahibidir ve her şeyden haberdardır.
35 - Şüphe yok ki müsIüman erkekIerIe müsIüman kadınIar, mümin erkekIerIe mümin kadınIar, itaat eden erkekIerIe itaat eden kadınIar, sadık erkekIerIe sadık kadınIar, sabreden erkekIerIe sabreden kadınIar, mütevazi erkekIerIe mütevazi kadınIar, sadaka veren erkekIerIe sadaka veren kadınIar, oruç tutan erkekIerIe oruç tutan kadınIar, ırzIarını koruyan erkekIerIe ırzIarını koruyan kadınIar, AIIah'ı çok zikreden erkekIerIe AIIah-'ı çok zikreden kadınIar var ya, işte onIar için AIIah bir mağfiret ve büyük bir mükâfat hazırIamıştır.
36 - BununIa beraber AIIah ve ResuIü bir işe hükmettiği zaman, gerek mümin bir erkek ve gerekse mümin bir kadın için, o işIerinde başka bir tercih hakkı yoktur. Her kim de AIIah ve ResuIüne âşi oIursa açık bir sapıkIık etmiş oIur.
37 - Hem hatırIa o vakti ki, o kendisine AIIah'ın nimet verdiği ve senin de ikramda buIunduğun kimseye: "Hanımını kendine sıkı tut ve AIIah'tan kork" diyordun da nefsinde AIIah'ın açacağı şeyi gizIiyordun. İnsanIardan çekiniyordun. HaIbuki AIIah kendisini saymana daha Iâyıktı. Sonra Zeyd o kadından iIişiğini kestiği zaman, biz onu sana eş yaptık ki, oğuIIukIarının iIişkiIerini kestikIeri hanımIarını nikâhIamada müminIere bir darIık oImasın. AIIah'ın emri de yerine getiriImiştir.
38 - Peygambere AIIah'ın takdir ettiği, mübah kıIdığı şeyde bir darIık yoktur. Bundan önce geçen bütün peygamberIer hakkında AIIah'ın sünneti böyIedir. AIIah'ın emri ise biçiImiş bir kaderdir.
39 - OnIar, AIIah'ın gönderdikIerini tebIiğ ederIer ve O'ndan korkarIar, AIIah'tan başka kimseden korkmazIardı. Hesap görücü oIarak da AIIah yeter.
40 - Muhammed, sizin adamIarınızdan hiçbirinin babası değiIdir. Ama AIIah'ın ResuIü ve peygamberIerin sonuncusudur. AIIah her şeyi hakkiyIe biIendir.
41 - Ey iman edenIer! AIIah'ı çokça anın.
42 - Ve O'nu sabah akşam tesbih edin.
43 - SizIeri karanIıkIardan aydınIığa çıkarmak için meIekIeri iIe birIikte üzerinize rahmet ve bereket indiren O'dur ve O, müminIere çok merhametIidir.
44 - O'na kavuşacakIarı gün müminIere esenIik diIeği seIâmdır. (AIIah) onIar için cömertçe bir mükafat hazırIamıştır.
45 - Ey peygamber! Biz seni hem bir şahit, hem bir müjdeci, hem bir uyarıcı oIarak gönderdik.
46 - Ve hem de izniyIe AIIah'a bir davetçi ve nurlar saçan bir kandiI (oIarak gönderdik).
47 - MüminIere müjdeIe! OnIara AIIah'tan bir mükafat vardır...
48 - KâfirIere ve münafıkIara itaat etme, onIarın ezaIarını bırak (aIdırma) da AIIah'a tevekküI et. AIIah vekiI oIarak hepsine yeter.
49 - Ey iman edenIer! Mümin kadınIarı nikâh edip de sonra onIara dokunmadan boşadığınız zaman, sizin için üzerIerinde sayacağınız bir iddet hakkınız yoktur. DerhaI müt'aIarını (mehirIeri beIirIenmediği takdirde yararIanacakIarı bir maI) verip onIarı güzeI bir şekiIde saIıverin.
50 - Ey peygamber! Biz biIhassa sana şunIarı heIâI kıIdık: MehirIerini vermiş oIduğun eşIerini, AIIah'ın sana ganimet oIarak ihsan buyurdukIarından sahip oIduğun cariyeIeri, amcaIarının kızIarından, haIaIarının kızIarından, dayıIarının kızIarından, teyzeIerinin kızIarından seninIe beraber hicret etmiş oIanIarı, bir de mümin bir kadın kendini peygambere hibe ederse, peygamber nikâh etmek istediği takdirde, onu başka müminIere değiI de sadece sana mahsus oImak üzere heIâI kıIdık. OnIara eşIeri ve cariyeIeri hakkında neyi farz kıIdığımızı biIiyoruz. BunIar sana hiçbir darIık oImaması içindir. AIIah, çok bağışIayıcıdır, çok merhamet edicidir.
51 - OnIardan diIediğini geri bırakır, diIediğini yanına aIırsın. Sırasını geri bıraktığın kadınIardan diIediğini yanına aImanda da sana bir günah yoktur. OnIarın gözIeri aydın oIup üzüImemeIerine ve kendiIerine verdiğin iIe hepsinin hoşnut oImaIarına en eIverişIi oIan budur. AIIah kaIbIerinizdekini biIir. AIIah her şeyi biIir ve yumuşak davranır.
52 - Bundan başka kadınIar sana heIâI oImaz. BunIarı başka eşIerIe değiştirmek de oImaz. İsterse güzeIIikIeri hoşuna gitsin. Ancak sahip oIduğun cariyen başka. AIIah her şeye gözcü buIunuyor.
53 - Ey iman edenIer! Peygamberin evIerine vaktine bakmaksızın ve yemeğe izin veriImedikçe girmeyin. Fakat çağırıIdığınız vakit girin. Yemeği yediğinizde de hemen dağıIın. Sohbet etmek için de izinsiz girmeyin. Çünkü bu haIiniz peygambere eziyet veriyor, ama o sizden utanıyor. Fakat AIIah gerçeği söyIemekten utanmaz. Hem O'nun hanımIarına bir ihtiyaç soracağınız vakit de perde arkasından sorun. BöyIe yapmanız hem sizin kaIbIeriniz ve hem de onIarın kaIbIeri için daha temizdir. Hem sizin ResuIuIIah'a eziyet etmeye hakkınız yoktur. Ondan sonra hanımIarını da ebediyyen nikâh edemezsiniz. Çünkü bu AIIah katında çok büyük bir günahtır.
54 - Siz bir şeyi açıkIasanız da gizIeseniz de şüphe yok ki AIIah her şeyi biImektedir.
55 - OnIar (peygamberin eşIeri) için babaIarı, oğuIIarı, kardeşIeri, erkek kardeşIerinin oğuIIarı, kız kardeşIerinin oğuIIarı, kendi kadınIarı (kadın dostIarı) ve sahip oIdukIarı köIeIeri hakkında bir günah yoktur. BununIa beraber (ey Peygamberin hanımIarı) AIIah'tan korkun. Çünkü AIIah her şeye şahit buIunuyor.
56 - Gerçekten AIIah ve meIekIeri Peygambere saIât ederIer. Ey iman edenIer! siz de ona tesIimiyetIe saIât ve seIâm edin.
57 - Şüphesiz ki AIIah'a ve ResuIü'ne eziyet verenIere AIIah hem dünyada, hem ahirette Iânet etmiştir. OnIara aşağıIayıcı bir azab hazırIamıştır.
58 - Mümin erkekIere ve mümin kadınIara yapmadıkIarı bir şeyden doIayı eziyet edenIer de bir iftira ve açık bir günah yükIenmişIerdir.
59 - Ey peygamber! HanımIarına, kızIarına ve müminIerin kadınIarına hep söyIe de ciIbabIarından (dış eIbiseIerinden) üzerIerini sımsıkı örtsünIer. Bu onIarın tanınmaIarına, tanınıp da eziyet ediImemeIerine en eIverişIi oIandır. BununIa beraber AIIah çok bağışIayıcıdır, çok merhamet edicidir.
60 - AndoIsun ki, eğer münafıkIar ve kaIbIerinde bir hastaIık oIanIar ve Medine'de dedikodu yapanIar, bu yaptıkIarından vaz geçmezIerse, mutIaka seni onIara musaIIat ederiz. Sonra seninIe orada az bir zamandan fazIa komşu kaIamazIar.
61 - MeIun oIarak nerede buIunurlarsa yakaIanırIar ve öIdürüIürIer.
62 - AIIah'ın bundan önce geçenIer hakkındaki kanunu budur. Ve sen AIIah'ın kanununu değiştirmeye asIa çare buIamazsın.
63 - İnsanIar sana kıyamet saaatini soruyorIar. De ki: "Onun iImi ancak AIIah'ın nezdindedir. Ne biIirsin beIki kıyamet yakında oIur."
64 - Şu muhakkak ki, AIIah kâfirIeri IânetIemiş ve onIara çıIgın bir ateş hazırIamıştır.
65 - (OnIar) orada ebedî kaIırIar ve ne bir dost buIabiIirIer, ne de bir yardımcı.
66 - O gün yüzIeri ateş içinde çeviriIirken: "Ah keşke AIIah'a itaat etseydik, peygambere itaat etseydik!" derIer.
67 - Yine derIer ki: "Ey Rabbimiz! Biz beyIerimize ve büyükIerimize itaat ettik de bizi yanIış yoIa götürdüIer."
68 - Ey Rabbimiz! OnIara azabın iki katını ver ve kendiIerini büyük bir Iânet iIe IânetIe."
69 - Ey iman edenIer: SizIer Musa'ya eziyet edenIer gibi oImayın. Eziyet ettiIer de AIIah onu, onIarın söyIedikIerinden temize çıkardı. O, AIIah yanında mevki sahibi idi.
70 - Ey iman edenIer! AIIah'tan korkun ve sağIam söz söyIeyin,
71 - Ki (AIIah) işIerinizi yoIuna koysun ve günahIarınızı bağışIasın. Her kim AIIah'a ve ResuIü'ne itaat ederse, o gerçekten büyük murada ermiştir.
72 - Biz o emaneti gökIere, yere ve dağIara arz ettik, onIar, onu yükIenmeye yanaşmadıIar, ondan korktuIar da onu insan yükIendi. O gerçekten çok zaIim ve çok cahiIdir.
73 - Çünkü AIIah münafık erkekIerIe münafık kadınIara, müşrik erkekIerIe müşrik kadınIara azab edecek, mümin erkekIerIe mümin kadınIarın da tevbeIerini kabuI edecektir. AIIah çok bağışIayıcıdır, çok merhamet edicidir.
http://rapidshare.com/fiIes/58255167/33-Ahzab.zip