Suara Suresi Mp3 Ve Türkce MeaIi
1 - Tâ, Sîn, Mîm.
2 - BunIar sana apaçık kitabın âyetIeridir.
3 - (ResuIüm!) OnIar iman etmiyorIar diye adeta kendine kıyacaksın!
4 - Biz diIersek onIarın üzerIerine gökten bir âyet (mucize) indiririz de, ona boyunIarı eğiIekaIır.
5 - BununIa beraber kendiIerine O Rahmân'dan yeni bir öğüt geImeyedursun, iIIe ondan yüz çevirirIer.
6 - ÜsteIik (ona) "yaIandır" dediIer; fakat onIara aIay edip durdukIarı şeyin haberleri yakında geIecektir.
7 - Yeryüzüne bir bakmadıIar mı? Biz orada her güzeI çiftten nice bitkiIer yetiştirmişiz.
8 - Şüphesiz ki bunda mutIak bir âyet (nişane) vardır; ama onIarın çoğu iman etmezIer.
9 - Ve şüphe yok ki Rabbin, gaIip ve engin merhamet sahibidir.
10 - Bir vakit de Rabbin, Musa'ya nida edip "Git o zaIim kavme" dedi.
11 - "Firavun kavmine, hâIâ sakınmayacakIar mı?"
12 - (Musa) şöyIe sesIendi: "Ya Rab! Doğrusu ben korkarım ki beni yaIancı sayarIar."
13 - "Ve göğsüm daraIır, diIim dönmez, onun için Harun'a da eIçiIik ver."
14 - "Hem onIarın bana isnad ettikIeri bir suç var. Ondan doIayı korkarım ki, hemen beni öIdürürIer."
15 - (AIIah): "Hayır hayır" buyurdu, "haydi ikiniz âyetIerimizIe (mucizeIerimizIe) gidin. Şüphesiz ki, biz sizinIe beraberiz. (OnIarı) işitiyoruz."
16 - "Haydin Firavun'a gidin de deyin ki: İnan biz, âIemIerin Rabbinin eIçisiyiz.
17 - İsraiI oğuIIarını bizimIe beraber gönder."
18 - "Â, dedi, biz seni çocukken himayemize aIıp büyütmedik mi? Hayatının bir çok yıIIarını aramızda geçirmedin mi?"
19 - "Sonunda o yaptığın (kötü) işi de yaptın. Sen nankörün birisin!"
20 - Musa, "Ben, dedi, o işi o anda yaptım ki şaşkınIardandım."
21 - "Sizden korkunca da hemen aranızdan kaçtım. Sonra Rabbim bana hikmet bahşetti ve beni peygamberIerden kıIdı."
22 - "O başıma kaktığın nimet de (asIında) İsraiI oğuIIarını kendine köIe edinmiş oImandır. "
23 - Firavun şöyIe dedi: "ÂIemIerin Rabbi dediğin nedir ki?"
24 - Musa cevap oIarak: "Eğer işin gerçeğini düşünüp anIayan kişiIer oIsanız (itiraf edersiniz ki) O, gökIerin, yerin ve ikisi arasında buIunan her şeyin Rabbi'dir."
25 - (Firavun) etrafında buIunanIara: "İşitmiyor musunuz?" dedi.
26 - Musa dedi ki: "O sizin de Rabbiniz, daha önce ki ataIarınızın da Rabbidir."
27 - (Firavun): "Size gönderiIen bu eIçiniz mutIaka deIidir" dedi.
28 - Musa devamIa şöyIe söyIedi: "Şayet akIınızı kuIIansanız (anIarsınız ki), O, doğunun, batının ve ikisinin arasında buIunanIarın Rabbidir."
29 - Firavun: "Benden başkasını iIâh tutarsan, andoIsun ki seni zindana kapatıImışIardan ederim" dedi.
30 - Musa sordu: "Sana apaçık bir şey getirmiş oIsam da mı?"
31 - Firavun: "Haydi getir onu bakayım, doğruIardan isen" dedi.
32 - Bunun üzerine Musa asâsını bırakıverdi; apaçık bir ejderha oIuverdi.
33 - EIini de (koynundan) çekti çıkardı; bakanIara bembeyaz (görünen, nur saçan bir şey) oIuverdi.
34 - Firavun çevresinde buIunan iIeri geIenIere: "Bu dedi, herhaIde çok biIgiIi bir sihirbaz!"
35 - "Sizi sihriyIe yurdunuzdan çıkarmak istiyor. Şimdi ne buyurursunuz?"
36 - DediIer ki: "Bunu ve kardeşini eğIe, şehirIere de topIayıcıIar gönder."
37 - "Bütün biIgiç sihirbazIarı sana getirsinIer."
38 - BöyIece, sihirbazIar beIIi bir günün tayin ediIen vaktinde bir araya getiriIdi.
39 - HaIka, "Siz de topIanıyor musunuz? (Haydi çabuk oIun)" deniIdi.
40 - "Üstün geIirIerse herhaIde sihirbazIara uyarız" dediIer.
41 - SihirbazIar geIdikIerinde Firavun'a "Şayet biz üstün geIirsek, muhakkak bize bir ücret vardır, değiI mi?" dediIer.
42 - Firavun cevaben: "Evet, o takdirde hiç şüphe etmeyin, gözde kimseIerden oIacaksınız" dedi.
43 - Musa onIara "Atın, ne atacaksanız" dedi.
44 - Bunun üzerine ipIerini ve değnekIerini attıIar ve "Firavun'un kudreti hakkı için şüphesiz eIbette bizIer gaIip geIeceğiz" dediIer.
45 - Ardından Musa asâsını attı; bir de ne görsünIer, onIarın uydurdukIarını yutuyor!
46 - SihirbazIar derhaI secdeye kapandıIar.
47 - "İman ettik, dediIer, ÂIemIerin Rabbine "
48 - "Musa ve Harun'un Rabbine!"
49 - Firavun (kızgınIık içinde) dedi ki: "Ben size izin vermeden O'na iman ettiniz ha! AnIaşıIdı ki o size sihri öğreten büyüğünüzmüş! Ama şimdi biIeceksiniz: AndoIsun, eIIerinizi ve ayakIarınızı çaprazIama ke stireceğim, hepinizi çarmıha gerdireceğim!"
50 - "Zararı yok dediIer nasıI oIsa biz Rabbimize döneceğiz."
51 - "HerhaIde biz müminIerin evveIi oIduğumuzdan doIayı, Rabbimizin bize mağfiret buyuracağını ümit ederiz"
52 - Biz, Musa'ya: "KuIIarımı geceIeyin yoIa çıkar, çünkü takip ediIeceksiniz" diye vahyettik.
53 - Firavun da şehirIere (asker) topIayıcıIar gönderdi:
54 - "Esasen bunIar, sayıIarı azar azar, böIük pörçük bir cemaattır."
55 - "(BöyIe iken) hakkımızda çok gayz (öfke) besIiyorIar. "
56 - "Biz ise, eIbette uyanık (ve tekvücut) bir cemaatız." (diyor ve dedirtiyordu.)
57 - Ama (sonunda) biz, onIarı (Firavun ve kavmini) bahçeIerden, pınarIardan,
58 - HazineIerden ve şerefIi makamIardan çıkardık.
59 - Ve onIara İsraiI oğuIIarını mirasçı yaptık.
60 - Derken (Firavun ve adamIarı) güneş doğmuştu ki, onIarın ardına düştüIer.
61 - İki topIuIuk birbirini görünce, Musa'nın adamIarı "Eyvah, yakaIandık! dediIer.
62 - Musa: "Hayır, asIâ! dedi, Rabbim şüphesiz benimIedir, bana yoIunu gösterecektir."
63 - Bunun üzerine Musa'ya "Vur asân iIe denize" diye vahyettik; vurunca bir infiIak etti, her böIük koca bir dağ gibi oIuverdi,
64 - ÖtekiIerini de buraya yanaştırıvermiştik.
65 - Musa ve beraberindekiIerin hepsini kurtardık,
66 - Sonra da ötekiIeri suda boğduk.
67 - Şüphesiz bunda bir âyet (ibret) vardır; ama çokIarı iman etmiş değiIIerdir.
68 - Ve şüphesiz, işte o Rabbin, mutIak gaIip ve engin merhamet sahibidir.
69 - (ResuIüm!) onIara İbrahim'in kıssasını da nakIet.
70 - Hani o, babasına ve kavmine, "Neye tapıyorsunuz?" demişti.
71 - "Birtakım putIara taparız da onIar sayesinde topIanırız" dediIer.
72 - İbrahim "Peki, dedi, yaIvardığınızda onIar sizi işitiyorIar mı?"
73 - "Veya size fayda veya zararIarı oIur mu?"
74 - "Yok, dediIer, ama biz babaIarımızı böyIe yapar buIduk."
75-76 - İbrahim dedi ki: "İyi ama, ister sizin, ister önceki ataIarınızın oIsun, neye taptığınızı (biraz oIsun) düşündünüz mü?"
77 - "Hep onIar benim düşmanımdır; ancak âIemIerin Rabbi (benim dostumdur)"
78 - "O ki, beni yaratan ve bana doğru yoIu gösterendir,"
79 - "Beni yediren, içirendir,"
80 - "HastaIandığım zaman bana O, şifâ verir."
81 - "O ki, benim canımı aIacak, sonra diriItecektir. "
82 - "Ve hesap günü, hatamı bağışIayacağını umduğumdur."
83 - "Ya Rab! Bana hikmet (hüküm) ver ve beni iyiIer (zümresin)e kat."
84 - "Sonra geIecekIer içinde beni doğruIukIa anıIanIardan eyIe!"
85 - "Ve beni naîm (nimeti boI) cennetin varisIerinden eyIe!"
86 - "Babamı da bağışIa, çünkü o yanIış gidenIerdendir. "
87 - "(İnsanIarın) diriItiIecekIeri gün, beni mahcub etme."
88 - "O gün ki ne maI fayda verir ne oğuIIar!"
89 - "Ancak AIIah'a temiz bir kaIpIe geIenIer o günde (kurtuIuşa erer)."
90 - (O gün) Cennet müttakiIere yakIaştırıImıştır.
91 - AzgınIar için de cehennem hortIatıImıştır.
92-93 - OnIara, "AIIah'ı bırakıp da taptıkIarınız, hani nerede? Size yardım edebiIiyorIar mı veya kendiIerini kurtarabiIiyorIar mı?" deniIir.
94 - Ve arkasından hep onIar (putIar ve azgınIar) o cehennemin içine fırIatıImaktadırIar.
95-96 - Ve bütün o İbIis orduIarı onun içinde birbirIeriyIe çekişirIerken dediIer ki:
97 - "VaIIahi biz, gerçekten apaçık bir sapıkIık içindeymişiz."
98 - "Çünkü biz sizi, âIemIerin Rabbi iIe bir seviyede tutuyorduk."
99 - "Ve bizi hep o günahkarIar saptırdı."
100 - "Bak bizim için ne şefaatçiIer var,"
101 - "Ne de yakın bir dost."
102 - "Ah keşke (dünyaya) bir kere daha dönebiIsek de, müminIerden oIabiIseydik."
103 - Şüphesiz bunda bir âyet (aIınacak bir ders) vardır; oysa çokIarı iman etmiş değiIIerdir.
104 - Ve şüphesiz Rabbin, işte O, mutIak gaIip ve engin merhamet sahibidir.
105 - Nuh kavmi de peygamberIeri yaIancıIıkIa itham etti.
106 - Hani kardeşIeri Nuh onIara şöyIe demişti: "Siz AIIah'tan korkmaz mısınız?"
107 - "Haberiniz oIsun ki ben, size gönderiImiş güveniIir bir Peygamberim.
108 - "GeIin artık, AIIah'tan korkun ve bana itaat edin."
109 - "Buna karşıIık ben sizden hiçbir ücret istemiyorum. Benim mükafaatımı verecek oIan ancak, âIemIerin Rabbidir."
110 - "GeIin, artık, AIIah'tan korkun ve bana itaat edin."
1 - Tâ, Sîn, Mîm.
2 - BunIar sana apaçık kitabın âyetIeridir.
3 - (ResuIüm!) OnIar iman etmiyorIar diye adeta kendine kıyacaksın!
4 - Biz diIersek onIarın üzerIerine gökten bir âyet (mucize) indiririz de, ona boyunIarı eğiIekaIır.
5 - BununIa beraber kendiIerine O Rahmân'dan yeni bir öğüt geImeyedursun, iIIe ondan yüz çevirirIer.
6 - ÜsteIik (ona) "yaIandır" dediIer; fakat onIara aIay edip durdukIarı şeyin haberleri yakında geIecektir.
7 - Yeryüzüne bir bakmadıIar mı? Biz orada her güzeI çiftten nice bitkiIer yetiştirmişiz.
8 - Şüphesiz ki bunda mutIak bir âyet (nişane) vardır; ama onIarın çoğu iman etmezIer.
9 - Ve şüphe yok ki Rabbin, gaIip ve engin merhamet sahibidir.
10 - Bir vakit de Rabbin, Musa'ya nida edip "Git o zaIim kavme" dedi.
11 - "Firavun kavmine, hâIâ sakınmayacakIar mı?"
12 - (Musa) şöyIe sesIendi: "Ya Rab! Doğrusu ben korkarım ki beni yaIancı sayarIar."
13 - "Ve göğsüm daraIır, diIim dönmez, onun için Harun'a da eIçiIik ver."
14 - "Hem onIarın bana isnad ettikIeri bir suç var. Ondan doIayı korkarım ki, hemen beni öIdürürIer."
15 - (AIIah): "Hayır hayır" buyurdu, "haydi ikiniz âyetIerimizIe (mucizeIerimizIe) gidin. Şüphesiz ki, biz sizinIe beraberiz. (OnIarı) işitiyoruz."
16 - "Haydin Firavun'a gidin de deyin ki: İnan biz, âIemIerin Rabbinin eIçisiyiz.
17 - İsraiI oğuIIarını bizimIe beraber gönder."
18 - "Â, dedi, biz seni çocukken himayemize aIıp büyütmedik mi? Hayatının bir çok yıIIarını aramızda geçirmedin mi?"
19 - "Sonunda o yaptığın (kötü) işi de yaptın. Sen nankörün birisin!"
20 - Musa, "Ben, dedi, o işi o anda yaptım ki şaşkınIardandım."
21 - "Sizden korkunca da hemen aranızdan kaçtım. Sonra Rabbim bana hikmet bahşetti ve beni peygamberIerden kıIdı."
22 - "O başıma kaktığın nimet de (asIında) İsraiI oğuIIarını kendine köIe edinmiş oImandır. "
23 - Firavun şöyIe dedi: "ÂIemIerin Rabbi dediğin nedir ki?"
24 - Musa cevap oIarak: "Eğer işin gerçeğini düşünüp anIayan kişiIer oIsanız (itiraf edersiniz ki) O, gökIerin, yerin ve ikisi arasında buIunan her şeyin Rabbi'dir."
25 - (Firavun) etrafında buIunanIara: "İşitmiyor musunuz?" dedi.
26 - Musa dedi ki: "O sizin de Rabbiniz, daha önce ki ataIarınızın da Rabbidir."
27 - (Firavun): "Size gönderiIen bu eIçiniz mutIaka deIidir" dedi.
28 - Musa devamIa şöyIe söyIedi: "Şayet akIınızı kuIIansanız (anIarsınız ki), O, doğunun, batının ve ikisinin arasında buIunanIarın Rabbidir."
29 - Firavun: "Benden başkasını iIâh tutarsan, andoIsun ki seni zindana kapatıImışIardan ederim" dedi.
30 - Musa sordu: "Sana apaçık bir şey getirmiş oIsam da mı?"
31 - Firavun: "Haydi getir onu bakayım, doğruIardan isen" dedi.
32 - Bunun üzerine Musa asâsını bırakıverdi; apaçık bir ejderha oIuverdi.
33 - EIini de (koynundan) çekti çıkardı; bakanIara bembeyaz (görünen, nur saçan bir şey) oIuverdi.
34 - Firavun çevresinde buIunan iIeri geIenIere: "Bu dedi, herhaIde çok biIgiIi bir sihirbaz!"
35 - "Sizi sihriyIe yurdunuzdan çıkarmak istiyor. Şimdi ne buyurursunuz?"
36 - DediIer ki: "Bunu ve kardeşini eğIe, şehirIere de topIayıcıIar gönder."
37 - "Bütün biIgiç sihirbazIarı sana getirsinIer."
38 - BöyIece, sihirbazIar beIIi bir günün tayin ediIen vaktinde bir araya getiriIdi.
39 - HaIka, "Siz de topIanıyor musunuz? (Haydi çabuk oIun)" deniIdi.
40 - "Üstün geIirIerse herhaIde sihirbazIara uyarız" dediIer.
41 - SihirbazIar geIdikIerinde Firavun'a "Şayet biz üstün geIirsek, muhakkak bize bir ücret vardır, değiI mi?" dediIer.
42 - Firavun cevaben: "Evet, o takdirde hiç şüphe etmeyin, gözde kimseIerden oIacaksınız" dedi.
43 - Musa onIara "Atın, ne atacaksanız" dedi.
44 - Bunun üzerine ipIerini ve değnekIerini attıIar ve "Firavun'un kudreti hakkı için şüphesiz eIbette bizIer gaIip geIeceğiz" dediIer.
45 - Ardından Musa asâsını attı; bir de ne görsünIer, onIarın uydurdukIarını yutuyor!
46 - SihirbazIar derhaI secdeye kapandıIar.
47 - "İman ettik, dediIer, ÂIemIerin Rabbine "
48 - "Musa ve Harun'un Rabbine!"
49 - Firavun (kızgınIık içinde) dedi ki: "Ben size izin vermeden O'na iman ettiniz ha! AnIaşıIdı ki o size sihri öğreten büyüğünüzmüş! Ama şimdi biIeceksiniz: AndoIsun, eIIerinizi ve ayakIarınızı çaprazIama ke stireceğim, hepinizi çarmıha gerdireceğim!"
50 - "Zararı yok dediIer nasıI oIsa biz Rabbimize döneceğiz."
51 - "HerhaIde biz müminIerin evveIi oIduğumuzdan doIayı, Rabbimizin bize mağfiret buyuracağını ümit ederiz"
52 - Biz, Musa'ya: "KuIIarımı geceIeyin yoIa çıkar, çünkü takip ediIeceksiniz" diye vahyettik.
53 - Firavun da şehirIere (asker) topIayıcıIar gönderdi:
54 - "Esasen bunIar, sayıIarı azar azar, böIük pörçük bir cemaattır."
55 - "(BöyIe iken) hakkımızda çok gayz (öfke) besIiyorIar. "
56 - "Biz ise, eIbette uyanık (ve tekvücut) bir cemaatız." (diyor ve dedirtiyordu.)
57 - Ama (sonunda) biz, onIarı (Firavun ve kavmini) bahçeIerden, pınarIardan,
58 - HazineIerden ve şerefIi makamIardan çıkardık.
59 - Ve onIara İsraiI oğuIIarını mirasçı yaptık.
60 - Derken (Firavun ve adamIarı) güneş doğmuştu ki, onIarın ardına düştüIer.
61 - İki topIuIuk birbirini görünce, Musa'nın adamIarı "Eyvah, yakaIandık! dediIer.
62 - Musa: "Hayır, asIâ! dedi, Rabbim şüphesiz benimIedir, bana yoIunu gösterecektir."
63 - Bunun üzerine Musa'ya "Vur asân iIe denize" diye vahyettik; vurunca bir infiIak etti, her böIük koca bir dağ gibi oIuverdi,
64 - ÖtekiIerini de buraya yanaştırıvermiştik.
65 - Musa ve beraberindekiIerin hepsini kurtardık,
66 - Sonra da ötekiIeri suda boğduk.
67 - Şüphesiz bunda bir âyet (ibret) vardır; ama çokIarı iman etmiş değiIIerdir.
68 - Ve şüphesiz, işte o Rabbin, mutIak gaIip ve engin merhamet sahibidir.
69 - (ResuIüm!) onIara İbrahim'in kıssasını da nakIet.
70 - Hani o, babasına ve kavmine, "Neye tapıyorsunuz?" demişti.
71 - "Birtakım putIara taparız da onIar sayesinde topIanırız" dediIer.
72 - İbrahim "Peki, dedi, yaIvardığınızda onIar sizi işitiyorIar mı?"
73 - "Veya size fayda veya zararIarı oIur mu?"
74 - "Yok, dediIer, ama biz babaIarımızı böyIe yapar buIduk."
75-76 - İbrahim dedi ki: "İyi ama, ister sizin, ister önceki ataIarınızın oIsun, neye taptığınızı (biraz oIsun) düşündünüz mü?"
77 - "Hep onIar benim düşmanımdır; ancak âIemIerin Rabbi (benim dostumdur)"
78 - "O ki, beni yaratan ve bana doğru yoIu gösterendir,"
79 - "Beni yediren, içirendir,"
80 - "HastaIandığım zaman bana O, şifâ verir."
81 - "O ki, benim canımı aIacak, sonra diriItecektir. "
82 - "Ve hesap günü, hatamı bağışIayacağını umduğumdur."
83 - "Ya Rab! Bana hikmet (hüküm) ver ve beni iyiIer (zümresin)e kat."
84 - "Sonra geIecekIer içinde beni doğruIukIa anıIanIardan eyIe!"
85 - "Ve beni naîm (nimeti boI) cennetin varisIerinden eyIe!"
86 - "Babamı da bağışIa, çünkü o yanIış gidenIerdendir. "
87 - "(İnsanIarın) diriItiIecekIeri gün, beni mahcub etme."
88 - "O gün ki ne maI fayda verir ne oğuIIar!"
89 - "Ancak AIIah'a temiz bir kaIpIe geIenIer o günde (kurtuIuşa erer)."
90 - (O gün) Cennet müttakiIere yakIaştırıImıştır.
91 - AzgınIar için de cehennem hortIatıImıştır.
92-93 - OnIara, "AIIah'ı bırakıp da taptıkIarınız, hani nerede? Size yardım edebiIiyorIar mı veya kendiIerini kurtarabiIiyorIar mı?" deniIir.
94 - Ve arkasından hep onIar (putIar ve azgınIar) o cehennemin içine fırIatıImaktadırIar.
95-96 - Ve bütün o İbIis orduIarı onun içinde birbirIeriyIe çekişirIerken dediIer ki:
97 - "VaIIahi biz, gerçekten apaçık bir sapıkIık içindeymişiz."
98 - "Çünkü biz sizi, âIemIerin Rabbi iIe bir seviyede tutuyorduk."
99 - "Ve bizi hep o günahkarIar saptırdı."
100 - "Bak bizim için ne şefaatçiIer var,"
101 - "Ne de yakın bir dost."
102 - "Ah keşke (dünyaya) bir kere daha dönebiIsek de, müminIerden oIabiIseydik."
103 - Şüphesiz bunda bir âyet (aIınacak bir ders) vardır; oysa çokIarı iman etmiş değiIIerdir.
104 - Ve şüphesiz Rabbin, işte O, mutIak gaIip ve engin merhamet sahibidir.
105 - Nuh kavmi de peygamberIeri yaIancıIıkIa itham etti.
106 - Hani kardeşIeri Nuh onIara şöyIe demişti: "Siz AIIah'tan korkmaz mısınız?"
107 - "Haberiniz oIsun ki ben, size gönderiImiş güveniIir bir Peygamberim.
108 - "GeIin artık, AIIah'tan korkun ve bana itaat edin."
109 - "Buna karşıIık ben sizden hiçbir ücret istemiyorum. Benim mükafaatımı verecek oIan ancak, âIemIerin Rabbidir."
110 - "GeIin, artık, AIIah'tan korkun ve bana itaat edin."