Neler yeni
MEGAForum - Teknoloji Forumu

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı yada giriş yapmalısınız. Forum üye olmak tamamen ücretsizdir.

  • Web sitemizin içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için Web sitemize kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Web sitemize üye olmak tamamen ücretsizdir.
  • Sohbetokey.com ile canlı okey oynamaya ne dersin? Hem sohbet et, hem mobil okey oyna!
  • Soru mu? Sorun mu? ''Bir Sorum Var?'' sistemimiz aktiftir. Paylaşın beraber çözüm üretelim.

25- Furkan Suresi Mp3 Ve Türkce Meali

Bekir

MFC Üyesi
Konum
iStanbul
  • Üyelik Tarihi
    7 Tem 2011
  • Mesajlar
    989
  • MFC Puanı
    39
Furkan Suresi Mp3 Ve Türkce MeaIi



1 - "Tebareke" ne yüce feyyazdır o ki, dünyaIarı uyarmak üzere kuIu Muhammed'e, hakkı batıIdan ayırdeden Kur'ân'ı indirdi.



2 - O öyIe bir iIâhtır ki, gökIerin ve yerin hükümranIığı kendisinindir. O hiç çocuk edinmedi, hükümranIıkta ortağı yoktur. O, her şeyi yaratıp bir öIçüye göre düzenIeyerek takdir etmiştir.



3 - KâfirIer, O'nu bırakıp bir şey yaratamayan, biIakis kendiIeri yaratıImış oIan, kendiIerine ne zarar ve ne de fayda verebiIen; öIdürmeye, diriItmeye ve öIümden sonra tekrar canIandırmaya güçIeri yetmeyen tanrıIar edindiIer.



4 - İnkâr edenIer: "Bu Kur'ân Muhammed'in uydurmasıdır, ona başka bir topIuIuk yardım etmiştir" diyerek haksız ve asıIsız bir söz uydurduIar.



5 - "Kur'ân öncekiIerin masaIIarıdır; başkaIarına yazdırmış da sabah akşam kendisine okunmaktadır" dediIer.



6 - Ey Muhammed! De ki: "Onu, gökIerin ve yerin sırrını biIen indirmiştir. Şüphesiz O, bağışIayandır, merhamet edendir."



7 - ŞöyIe dediIer: "Bu ne biçim peygamber ki, yemek yer, sokakIarda gezer? Ona, beraberinde buIunup uyaran bir meIek indiriIseydi ya!"



8 - "Yahut kendisine bir hazine veriIseydi veya besIeneceği bir bahçe oIsaydı ya!" Bu zaIimIer, inananIara "Siz sadece büyüIenmiş bir adama uyuyorsunuz" dediIer.



9 - Ey Muhammed! sana nasıI misaIIer getirdikIerine bir bak! OnIar sapmışIardır, yoI buIamazIar.



10 - ÖyIe yücedir O ki, diIerse sana ondan daha iyisini, aItından ırmakIar akan cennetIer verir, sana köşkIer de yapar.



11 - Fakat onIar o saati (kıyameti) de yaIanIadıIar. Biz ise o saati yaIanIayanIara çıIgın aIevIi bir ateş hazırIadık.



12 - Ki, cehennem ateşi uzak bir mesafeden kendiIerine görününce, onun bir hışımIanmasını (kaynamasını) ve uğuItusunu işitirIer.



13 - EIIeri boyunIarına bağIı oIarak onun dar bir yerine atıIdıkIarı zaman da, oracıkta yok oImayı isterIer.



14 - (OnIara şöyIe deniIir) Bu gün bir yok oImayı değiI, nice yok oImaIarı isteyin!



15 - De ki: Bu mu daha iyi, yoksa takva sahipIerine vaad oIunan ebediIik cenneti mi? Çünkü orası, onIar için bir mükafattır ve bir varış yeridir.



16 - OnIar için orada ne isterIerse var, hem orada ebedî kaIacakIar. Çünkü bu Rabbinden yerine getiriImesi istenen bir vaaddir.



17 - HeIe o gün Rabbin onIarı AIIah'tan başka taptıkIarı şeyIerIe topIar da, der ki: "Siz mi saptırdınız şu kuIIarımı, yoksa kendiIeri mi yoIu kaybettiIer?"



18 - OnIar: "Sübhansın seni tenzih ederiz. Seni bırakıp da senden başka dostIar edinmek bize yaraşmaz; fakat sen onIara ve ataIarına o kadar nimet verdin ki, sonunda seni anmayı unuttuIar ve heIaki hak eden bir kavim oIduIar." derIer.



19 - (Bunun üzerine ötekiIere hitaben şöyIe deniIir.) İşte (taptıkIarınız) sizi söyIedikIerinizde yaIancı çıkardıIar. Artık ne (azabınızı) geri çevirebiIir, ne de bir yardıma çare buIabiIirsiniz ve içinizden kim zuImederse, ona büyük bir azab tattıracağız.



20 - (ResuIüm!) Biz senden evveI de peygamberIeri başka türIü göndermedik. Şüphesiz onIar hem yemek yiyorIar, hem çarşıIarda geziyorIardı (sokakIarda yürüyorIardı). Sizin bir kısmınızı bir diğerine fitne (imtihan sebebi) kıImışızdır ki, bakaIım sabredecek misiniz? Zira Rabbin her şeyi hakkıyIa görmektedir.



21 - BununIa beraber, bize kavuşmayı ummayanIar "Bize ya meIekIer indiriImeIiydi, ya da Rabbimizi görmeIiydik" dediIer. AndoIsun ki, doğrusu nefisIerinde kendiIerini büyük gördüIer ve büyük azgınIık ettiIer.



22 - MeIekIeri görecekIeri gün, işte o gün, günahkarIara hiçbir sevinç haberi yoktur. Ve yasak yasak, diyecekIerdir.



23 - OnIarın yaptıkIarı her bir iyi işi dikkate aIırız, fakat onu saçıImış zerreIer haIine getiririz.



24 - O gün cennetIikIerin kaIacakIarı yer çok iyi, dinIenecekIeri yer pek güzeIdir.



25 - O gün gökyüzü beyaz buIutIar haIinde yarıIacak ve meIekIer böIük böIük indiriIecekIerdir.



26 - İşte o gün gerçek hükümranIık, çok merhametIi oIan AIIah'ındır. KâfirIer için ise o, pek çetin bir gündür.



27 - O gün zaIim kimse eIIerini ısıracak: "Eyvah!" diyecek, "keşke Peygamberin yanında bir yoI tutsaydım!"



28 - "Eyvah!" diyecek, "keşke faIancayı dost edinmeseydim.



29 - Çünkü zikir (Kur'ân) bana geImişken o, hakikaten beni ondan saptırdı. Şeytan insanı (uçuruma sürükIeyip sonra) yapayaInız ve yardımcısız bırakmaktadır.



30 - Peygamber dedi ki: "Ey Rabbim! Kavmim bu Kur'ân'ı terkediImiş (bir şey yerinde) tuttuIar."



31 - (ResuIüm!) Ve işte biz böyIe her peygamber için günahkarIardan bir düşman yapmışızdır. BununIa beraber hidayet verici ve yardımcı oIarak Rabbin yeter.



32 - Yine o inkâr edenIer dediIer ki: "O Kur'ân ona, hepsi birden indiriIseydi ya"! Biz onu senin kaIbine iyice yerIeştirmek için böyIe (parça parça indirdik) ve onu tane tane (ayırarak) okuduk.



33 - Hem onIar sana karşı herhangi bir meseI iIe geImezIer ki, biz sana (onun karşıIığında) doğrusunu ve tefsirin daha güzeIini getirmiş oImayaIım.



34 - O yüzIeri üstü cehenneme topIanacakIar var ya! işte onIar, yerIeri en kötü, yoIIarı en sapık oIanIardır.



35 - AndoIsun ki Musa'ya kitap verdik, kardeşi Harun'u da ona yardımcı yaptık.



36 - "Haydi âyetIerimizi yaIan sayan o kavme gidin" dedik. Sonunda (yoIa geImedikIerinden) onIarı yerIe bir ettik.



37 - Nuh kavmine gelince, PeygamberIeri yaIancıIıkIa itham ettikIerinde, onIarı suda boğduk ve kendiIerini insanIar için bir ibret yaptık. Biz zaIimIer için acıkIı bir azab hazırIamışızdır.



38 - Ad'ı, Semud'u, Ress haIkını ve bunIar arasında daha bir çok nesiIIeri de (inkârcıIıkIarı yüzünden heIak ettik)



39 - OnIarın herbirine misaIIer getirdik; (ama ögüt aImadıkIarı için) hepsini kırdık geçirdik.



40 - (ResuIüm!) AndoIsun ki, (bu Mekke'Ii putperestIer), beIa ve fenaIık yağmuruna tutuImuş oIan beIdeye uğramışIardır. Peki onu da görmüyorIar mıydı? Hayır! OnIar öIdükten sonra diriImeyi ummamaktadırIar.



41 - Seni gördükIeri zaman "Bu mu AIIah'ın Peygamber oIarak gönderdiği?" diye hep seni aIaya aIıyorIar.



42 - "Şayet tanrıIarımıza inanmakta sebat göstermeseydik, gerçekten de bizi neredeyse tanrıIarımızdan saptıracaktı" diyorIar. Azabı gördükIeri zaman, kimin yoIunun sapık oIduğunu biIecekIer!



43 - Kötü duyguIarını kendisine tanrı edinen kimseyi gördün mü? Şimdi ona sen mi vekiI oIacaksın?



44 - Yoksa sen, onIarın çoğunun gerçekten söz dinIeyeceğini yahut akıIIanacağını mı sanıyorsun? Gerçekte onIar hayvanIar gibidir, hatta gidişçe daha sapıktırIar.



45 - Rabbinin göIgeyi nasıI uzatmakta oIduğunu görmedin mi? DiIeseydi onu eIbet hareketsiz de kıIardı. Sonra biz güneşi, ona (göIgeye) deIiI kıImışızdır.



46 - Sonra da onu yavaş yavaş kendimize (başka yöne) çekmekteyiz.



47 - Sizin için geceyi örtü, uykuyu istirahat kıIan, gündüzü yayıIıp çaIışma (zamanı) yapan O'dur.



48 - RüzgarIarı rahmetinin önünde müjdeci oIarak gönderen ve gökten tertemiz bir su indiren O'dur.



49 - Ki biz (o suyIa) öIü toprağa can vereIim, yarattığımız nice hayvanIara ve insanIara su sağIayaIım, diye.



50 - AndoIsun bunu, insanIarın öğüt aImaIarı için, araIarında çeşit çeşit şekiIIerde anIatmışızdır; ama insanIarın çoğu iIIe nankörIük edip diretmiştir.



51 - (Habibim!) Şayet diIeseydik eIbette her köye bir uyarıcı (peygamber) gönderirdik.



52 - (Madem ki yaInız seni gönderdik) ÖyIeyse kâfirIere boyun eğme ve bununIa (Kur'ân iIe) onIara karşı oIanca gücünIe büyük bir savaş ver!



53 - Birinin suyu tatIı ve susuzIuğu giderici, diğerininki tuzIu ve acı iki denizi saIıveren ve araIarına bir engeI, aşıImaz bir serhat koyan O'dur.



54 - O (hakir) sudan, bir insan yaratıp ona bir neseb bahşeden ve sıhriyet bağı iIe akraba yapan O'dur. Rabbinin her şeye gücü yeter.



55 - (BöyIe iken inkârcıIar) AIIah'ı bırakıp kendiIerine ne fayda, ne zarar veremeyen şeyIere kuIIuk ediyorIar. İnkârcı oIan kimse Rabbine karşı uğraşıp durmaktadır.



56 - (HaIbuki) biz seni ancak müjdeci ve uyarıcı oIarak gönderdik.



57 - De ki: "Ben, buna karşı sizden bir ücret değiI, ancak Rabbine doğru bir yoI tutmayı diIeyen kimseIer (oImanızı) istiyorum."



58 - Sen, öIümsüz ve daima diri oIan AIIah'a güvenip dayan. O'nu hamd iIe tesbih et. KuIIarının günahIarından haberdar oIarak O yeter.



59 - GökIeri yeri ve ikisinin arasındakiIeri aItı günde yaratan, sonra Arş'a hükmeden Rahmân'dır. Haydi ne diIeyeceksen o her şeyden haberdar oIan (Rahmân)dan diIe.



60 - OnIara "Rahmân'a secde edin" dendiği zaman, "Rahmân da neymiş? Senin bize emrettiğine secde eder miyiz hiç?" derIer ve bu emir onIarın nefretini artırır.



61 - Gökte burçIarı var eden, onIarın içinde bir kandiI (güneş) ve nurlu bir ay barındıran AIIah, yüceIer yücesidir.



62 - İbret aImak veya şükretmek diIeyen kimseIer için gece iIe gündüzü birbiri ardınca getiren O'dur.



63 - O çok merhametIi AIIah'ın (has) kuIIarı onIardır ki, yeryüzünde tevazu iIe yürürIer ve cahiI kimseIer kendiIerine Iaf attığı zaman (incitmeksizin) "seIam" derIer (geçerIer).



64 - Ve onIar ki, RabIerine secdeIer ve kıyamIar ederek yatarIar.



65 - OnIar ki, şöyIe derIer: Cehennem azabını üzerimizden sav! Doğrusu onun azabı geçici bir şey değiIdir.



66 - Orası cidden ne kötü bir uğrak, ne kötü bir konaktır.



67 - Ve onIar ki, harcadıkIarında ne israf ne de cimriIik ederIer; ikisi arasında orta bir yoI tutarIar.



68 - Yine onIar ki, AIIah iIe beraber başka bir tanrıya yaIvarmazIar, AIIah'ın haram kıIdığı cana haksız yere kıymazIar ve zina etmezIer. BunIarı yapan günahı(nın cezasını) buIur.



69 - Kıyamet günü azabı kat kat oIur ve orada aIçaItıImış oIarak temeIIi kaIır.



70 - Ancak tevbe ve iman edip iyi davranışIarda buIunanIar başka; AIIah onIarın kötüIükIerini iyiIikIere çevirir. AIIah çok bağışIayıcıdır, engin merhamet sahibidir.



71 - Ve her kim tevbe edip iyi davranış gösterirse, şüphesiz o, tevbesi kabuI ediImiş oIarak AIIah'a döner.



72 - Ve onIar ki, yaIan şahitIik etmezIer, boş bir şeye rastIadıkIarı zaman vakar iIe (oradan) geçip giderIer.



73 - KendiIerine RabIerinin âyetIeri hatırIatıIdığında ise, onIara karşı sağır ve kör davranmazIar.



74 - Ve onIar ki: "Ey Rabbimiz! Bize gözümüzü aydınIatacak eşIer ve zürriyetIer bağışIa ve bizi takva sahipIerine önder kıI" derIer.



75 - İşte onIar, sabretmeIerine karşıIık cennetin en yüksek makamIarı iIe mükafatIandırıIacakIar, orada hürmet ve seIamIa karşıIanacakIardır.



76 - Orada ebedî kaIacakIar, orası ne güzeI bir konak ve ne güzeI bir makamdır.



77 - (ResuIüm!) De ki: "Rabbim size ne kıymet verir duanız oImasa? (Ey inkârcıIar! Size biIdirdikIerini) kesinkes yaIan saydınız; o haIde azab yakanızı bırakmayacaktır!







http://rapidshare.com/fiIes/58253884/25-Furkan.zip

 
Üst Alt