Neler yeni
MEGAForum - Teknoloji Forumu

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı yada giriş yapmalısınız. Forum üye olmak tamamen ücretsizdir.

  • Web sitemizin içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için Web sitemize kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Web sitemize üye olmak tamamen ücretsizdir.
  • Sohbetokey.com ile canlı okey oynamaya ne dersin? Hem sohbet et, hem mobil okey oyna!
  • Soru mu? Sorun mu? ''Bir Sorum Var?'' sistemimiz aktiftir. Paylaşın beraber çözüm üretelim.

23 Temmuz 2020 Günün Hikayesi

Tokyo

Bizi öldürmeyen şey güçlendirir.
MFC Üyesi
  • Üyelik Tarihi
    3 Haz 2020
  • Mesajlar
    6,256
  • MFC Puanı
    72,480
Yörük Ali Efe bir çeşmenin başına gider su içmek için, orda bir yörük kızı su dolduruyor Ali bekler kız oyalanır kabı doldurur boşaltır. Ali öksürür ki kız çekilsin ama kız Ali" yi takmaz doldurur kabı boşaltır. Ali dayanamaz bağırır ne zaman dan beri kadınlar erkeklerin önünü keser der. Kız döner bakar "sen erkek misin?" der. Ali iyice çileden çıkar "ben Yörük Ali eşkiyayım sebepsiz yere adam vururum" der ne demek bu, sen adam mısın dedin bana der. Kız der ki "adam olsaydın dağlarda eşkiyalık yapmazdın yunan namusunuza el uzatıyor vatan toprağını çiğniyor git ona karşı savaş ki seni adam bileyim" der. Ali tüfeğini omuzuna asar, önüne bakarak su içmeden gider. Adamlarını toplar. Direk kuvay-i millîye ordusuna katılır kahraman bir destan yazar. Hatıra kitabında oğlu Ali'ye yazdırır "beni bir yörük kızı millî kahraman yaptı" der "yoksa ben eşkiya idim."
 

Tokyo

Bizi öldürmeyen şey güçlendirir.
MFC Üyesi
  • Üyelik Tarihi
    3 Haz 2020
  • Mesajlar
    6,256
  • MFC Puanı
    72,480
Son sınıf öğrencilerinin final sınavı.
Beş soru hazırladım. İletişim sorusu tam elli puan.
Çocuklar harıl harıl çalışmışlar.
İletişimle ilgili her şeyi yemiş yutmuşlar.
Yok efendim alıcı verici varmış.
Kaynak mesajları iletirmiş.
Sen dili ben dili. Elli puanlık 4. soru şu:
(Bu soru iletişim becerilerinizi ölçmek için sorulmuştur.)
“Beş yıldır bu okulda öğrencisiniz…
Benim bir yıldır kapının girişinde hep gördüğüm; sınıflarınızı, koridorlarınızı temizleyen; adı soyadı gömleğinde kocaman yazan;sizinde her sabah gördüğünüz görevli hanımın adı nedir? Soyadını yazmanıza gerek yok!
Bütün sınıf şok oldu! Öğrencilerden biri parmak kaldırdı:
-Hocam bir şey soracağım. Doğru mu anladım ben,
bu bayanın ismi Hatice ise,
Hatice yazınca finalden elli alıp sınıf mı geçeceğim şimdi?
-Bak ne kadar doğru anlamışsın.
-Ben sınıftan çıktım. Kapının dışında bekliyorum.
İçeriden tartışma sesleri geliyor.
-Beyler kadın adı ne?
-Beyler bilen söylesin!
-Beyler ayıp oluyor ama!
-Kimse mi bilmiyor?
-Beyler herkes kağıtları kaldırsın göstersin .
-Beyler hocaların adlarını biliyorsunuz,
kızların adlarını biliyorsunuz ama!
Beş dakika sonra sınıfa girdim. Kağıtları topladım.
Tek bir doğru cevap yok. Kağıtlar bomboş.
Sadece bir öğrenci “battı balık yan gider” yazmış.
Onun hakkında bana “Hocam o öğrenciye dikkat et.
Şöyle kavgacıdır, böyle problemdir” denilen bir çocuk.
Sınav İngilizce olduğu için öğrencim şöyle yazmış:
“Hocam, öncelikle ben şu an duygularımı İngilizce anlatamayacağım, biliyorum sınıfta kalıyorum;
ama Türkçe yazıyorum. Hocam size çok darıldım.
Bana iletişimle ilgili ne sorsanız hepsini bilirim.
Ceplerim dolu. Ben yıllarca hep sorarım arkadaşlarıma,
bu adam ne sorar diye. Soracakları şeyleri yazar çizer koyarım cebime. Sınavda kağıda aktarır, sonrada buruşturur çöpe atarım ve sınıfımı geçerim. Hocam sınıfta kalıyorum çünkü cevabı bilmiyorum. Ama bir şey fark ettim; o kadını gerçekten yıllardır görüyorum; ama bir kere dönüp bakmadım, adını hiç merak etmedim. Oysa bütün hocaların adını soyadını, hatta çocuklarının adını bile biliyorum. Her karşılaştığımda merhabalaşıyorum, ama o hanıma hiç merhaba demedim. Ben öyle bir adammışım ki çıkar ilişkim yoksa insanların yüzüne bakmıyormuşum.
Sınıfta kalıyorum, ama emin olun hiç önemi yok. Çünkü on beş yıllık bir eğitimde bana öğretilmeyen bir şey öğrettiniz. Ben daha bu okuldayım, her sabah o hanıma ismiyle hitap ederek “günaydın” diyeceğim ve bundan sonra ilişkilerimi çıkar üzerine kurmayacağım. Hocam sınıfta kalıyorum ama sağ olun.”
Yönetmelikler gereği not veremiyorum çünkü sınav İngilizce üstelik bayanın adını da yazmamıştı. Fakat ben alacağımı aldım ve o öğrenci elli üzerinden elli alarak dersi geçti ve mezun oldu. İki gün sonra hizmetli bayan yanıma geldi. Bir torba hellim peynirini masamın üzerine koyarak dedi ki:
“Hocam size iki şey için çok teşekkür ederim. Birincisi geldiğinizden beri bana her sabah ismimle hitap ederek “günaydın” diyorsunuz. İkincisi son sınıf öğrencilerine sınavda bir soru sormuşsunuz, bütün öğrenciler soruyu öğrenmişler, sabah öğrencilerin hepsi “günaydın Hatice hanım” diye içeri giriyor. Hocam ben yıllardır bu okulda hep kapının oralarda olurdum. Şimdiye kadar hiç kimse böyle bir şey yapmamıştı, kendimi hiç bu kadar insan hissetmemiştim.”

Ahmet Şerif İzgören
 
Üst Alt