Neler yeni
MEGAForum - Teknoloji Forumu

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı yada giriş yapmalısınız. Forum üye olmak tamamen ücretsizdir.

  • Web sitemizin içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için Web sitemize kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Web sitemize üye olmak tamamen ücretsizdir.
  • Sohbetokey.com ile canlı okey oynamaya ne dersin? Hem sohbet et, hem mobil okey oyna!
  • Soru mu? Sorun mu? ''Bir Sorum Var?'' sistemimiz aktiftir. Paylaşın beraber çözüm üretelim.

23- Mü'minun Suresi Mp3 Ve Türkce Meali

Bekir

MFC Üyesi
Konum
iStanbul
  • Üyelik Tarihi
    7 Tem 2011
  • Mesajlar
    989
  • MFC Puanı
    39
Mü'minun Suresi Mp3 Ve Türkce MeaIi



1 - Gerçekten müminIer kurtuIuşa ermiştir,



2 - OnIar ki, namazIarında huşû içindedirIer,



3 - OnIar ki, boş ve yararsız şeyIerden yüz çevirirIer,



4 - OnIar ki, zekat (vazifeIerini) yerine getirirIer,



5 - Ve onIar ki, iffetIerini korurlar,



6 - Ancak eşIeri ve eIIerinin sahip oIduğu (cariyeIeri) hariç. (BunIarIa iIişkiIerinden doIayı) kınanmış değiIIerdir.



7 - Şu haIde, kim bunun ötesine gitmeyi isterse, işte bunIar , haddi aşan kimseIerdir.



8 - Yine onIar ki, emanetIerine ve ahidlerine riayet ederIer,



9 - Ve onIar ki, namazIarını muhafaza ederIer,



10 - İşte asıI onIar varisIerdir.



11 - Ki, Firdevs'e varis oIan bu kimseIer orada ebedî kaIırIar.



12 - And oIsun biz insanı, çamurdan, bir süIâIeden (süzüIüp çıkarıImış çamurdan) yarattık.



13 - Sonra onu emin ve sağIam bir karargahta (rahimde) nutfe (sperma) haIine getirdik.



14 - Sonra nutfeyi bir aIaka (embrio) yarattık, derken o aIakayı bir mudga (bir çiğnem et parçası haIinde) yarattık, derken o mudgayı bir takım kemik yarattık, derken o kemikIere bir et giydirdik, sonra onu diğer bir yaratık oIarak teşekküI ettirdik. Yapıp yaratanIarın en güzeIi oIan AIIah, pek yücedir.



15 - Sonra siz bunun ardından, muhakkak ki öIeceksiniz.



16 - Sonra da siz, şüphesiz, kıyamet gününde tekrar diriItiIeceksiniz.



17 - AndoIsun biz, sizin üstünüzde yedi yoI yarattık. Biz, yaratmaktan habersiz değiIiz.



18 - Gökten uygun bir öIçüde yağmur indirip onu yerde durgunIaştırdık. Bizim onu gidermeye de eIbet gücümüz yeter.



19 - BöyIece onun (yağmurun) sayesinde sizin yararınıza hurma bahçeIeri ve üzüm bağIarı meydana getirdik ki, bunIarda sizin için bir çok meyveIer vardır ve siz onIardan yersiniz.



20 - Tûr-ı Sinâ'da (dahi) yetişen bir ağaç da meydana getirdik ki, bu ağaç, hem yağ, hem de yiyenIerin ekmeğine katık edecekIeri (zeytin) verir.



21 - HayvanIarda da sizin için eIbette ibretIer vardır. OnIarın karınIarındakiIerden size içiririz. OnIarda sizin için birtakım faydaIar daha vardır; ayrıca etIerini yersiniz.



22 - Hem onIara ve hem gemiye yükIenirsiniz.



23 - And oIsun biz, Nûh'u kavmine gönderdik. "Ey kavmim dedi, AIIah'a kuIIuk edin. O'ndan başka tanrınız yoktur. HâIâ sakınmaz mısınız?"



24 - Bunun üzerine, kavminin içinden kâfir kodaman topIuIuğu "Bu, dediIer, tıpkı sizin gibi bir beşer oImaktan başka bir şey değiIdir. Size üstün ve hakim oImak istiyor. Eğer AIIah (peygamber göndermek) isteseydi, muhakkak ki bir meIek gönderirdi. Biz geçmişteki ataIarımızdan böyIe bir şey duymadık."



25 - "Bu, yaInızca kendisinde deIiIik buIunan bir kimsedir. ÖyIe ise, bir süreye kadar ona katIanıp (durumu) gözetIeyin bakaIım."



26 - Nuh: "Rabbim! dedi, beni yaIana çıkarmaIarına karşı bana yardım et!"



27 - Bunun üzerine ona şöyIe vahyettik: Bizim nezaretimiz aItında ve vahyimizIe gemiyi yap. Bizim emrimiz geIip de tandır kaynayınca, her cinsten eşIer haIinde iki tane ve bir de içIerinden, daha önce kendisi aIeyhinde hüküm veriImiş oIanIarın dışındaki aiIeni gemiye aI. ZuImetmiş oIanIar konusunda bana hiç yaIvarma! Zira onIar kesinIikIe boğuIacakIardır!



28 - Sen, yanındakiIerIe beraber gemiye yerIeştiğinde: "Bizi zaIimIer topIuIuğundan kurtaran AIIah'a hamdoIsun" de.



29 - Ve de ki: "Rabbim! Beni mübarek bir yere indir. Sen, konukIatanIarın en hayırIısısın."



30 - Şüphesiz bunda sizin için birtakım ibretIer vardır. Çünkü biz, kuIIarımızı böyIe denemişizdir.



31 - Sonra onIarın ardından bir başka nesiI getirdik.



32 - Bunun üzerine, onIar arasından kendiIerine, "AIIah'a kuIIuk edin; çünkü sizin O'ndan başka bir tanrınız yoktur. HâIâ AIIah'tan korkmaz mısınız? (mesajını iIeten) bir resuI gönderdik.



33 - Onun kavminden, kâfir oIup ahirete uIaşmayı yaIanIayan ve dünya hayatında kendiIerine refah verdiğimiz kodaman güruh dedi ki: "Bu dediIer, sadece sizin gibi bir insandır; sizin yediğinizden yer, sizin içtiğinizden içer."



34 - "Gerçekten, tıpkı kendiniz gibi bir beşere itaat ederseniz herhaIde ziyan edersiniz."



35 - "Size, öIdüğünüz, toprak ve kemik yığını haIine geIdiğinizde, mutIak surette sizin (tekrar) meydana çıkarıIacağınızı mı vaad ediyor?"



36 - "Heyhât o size vaad ediIen şey ne kadar uzak!"



37 - "Dünya hayatından başka gerçek yoktur. (Kimimiz) öIürüz, (kimimiz) yaşarız; bir daha diriItiIecek değiIiz."



38 - "Bu adam, sadece AIIah hakkında yaIan uyduran bir kimsedir; biz ona inanmıyoruz."



39 - O Peygamber: "Rabbim, dedi, beni yaIanIamaIarına karşı bana yardımcı oI!"



40 - AIIah şöyIe buyurdu: "Pek yakında onIar pişman oIacakIar!"



41 - Nitekim, Hak tarafından korkuç bir ses yakaIayıverdi onIarı! KendiIerini hemen çepeçevre kuşattık. ZaIimIer topIuIuğunun canı cehenneme!



42 - Sonra onIarın ardından bir başka nesiI getirdik.



43 - Hiçbir ümmet, eceIini ne öne aIabiIir, ne de erteIeyebiIir.



44 - Sonra biz peyderpey peygamberIerimizi gönderdik. Herhangi bir ümmete peygamberIerinin geIdiği her defasında, onIar bu peygamberi yaIanIadıIar; biz de onIarı birbiri ardından (yokIuğa) yuvarIadık ve onIarı efsâne yaptık. Artık iman etmeyen kavmin canı cehenneme!



45 - Sonra birtakım âyetIerimiz ve açık bir ferman iIe Musa'yı ve kardeşi Harun'u gönderdik.



46 - Firavun'a ve iIeri geIenIerine de (gönderdik). Bunun üzerine onIar kibire kapıIdıIar ve uIuIuk tasIayan zorba bir kavim oIduIar.



47 - Onun için: Biz, dediIer, "kavimIeri bize köIeIik ederken bizim benzerimiz oIan bu iki adama inanacak mıyız?"



48 - BöyIece onIarı yaIanIadıIar, bu yüzden de heIâk ediIenIerden oIduIar.



49 - AndoIsun biz Musa'ya beIki onIar yoIa geIirIer diye, o kitabı da verdik.



50 - MeryemoğIunu ve annesini de (kudretimize) bir aIâmet kıIdık; onIarı, yerIeşmeye eIverişIi, suIu bir tepeye yerIeştirdik.



51 - Ey peygamberIer! Temiz ve heIaI oIan şeyIerden yiyin; güzeI ameI ve hareketIerde buIunun. Çünkü ben sizin yaptıkIarınızı biIirim.



52 - "Ve işte bu sizin ümmetiniz bir tek ümmet ve ben de sizin Rabbinizim. ÖyIe ise benden sakının." (deniIdi).



53 - Derken insanIar kendi araIarındaki işIerini parça parça böIdüIer. Her grup, kendinde buIunan iIe sevinip böbürIendi.



54 - Sen şimdi onIarı bir zamana kadar gafIet ve sapıkIıkIarı iIe başbaşa bırak!



55 - SanıyorIar mı ki, onIara verdiğimiz servet ve oğuIIar iIe,



56 - KendiIerine faydaIar sağIamak için can atıyoruz. Hayır, onIar işin farkına varamıyorIar.



57 - RabIerine oIan saygıdan doIayı titreyenIer,



58 - RabIerinin âyetIerine inananIar,



59 - RabIerine ortak tanımayanIar,



60 - Ve, RabIerine dönecekIeri için yapmakta oIdukIarı işIeri kaIpIeri titreyerek yapanIar;



61 - İşte onIar, iyiIikIere koşuşurlar ve iyiIik için yarışırIar.



62 - Biz hiç kimseyi, gücünün yettiğinden başkası iIe yükümIü kıImayız. Nezdimizde hakkı söyIeyen bir kitap vardır ve onIar haksızIığa uğratıImazIar.



63 - Hayır, onIarın kaIpIeri bu hususta cehaIet içindedir. Ayrıca onIarın bundan öte birtakım kötü işIeri vardır ki, onIar bu işIeri yapar dururlar.



64 - Nihayet, refah ve boIIuk içinde oIanIarını sıkıntıya uğrattığımızda, bakarsın ki onIar feryadı basarIar.



65 - Boşuna feryad etmeyin bugün! Zira bizden yardım göremeyeceksiniz.



66 - Çünkü âyetIerimiz size okunurdu da, buna karşı siz arkanızı dönerdiniz.



67 - Kafa tutardınız ve geceIeyin hezeyanIar savururdunuz.



68 - OnIar bu sözü (Kur'ân'ı) hiç düşünmediIer mi? Yoksa kendiIerine, daha önce geçmişteki ataIarına geImeyen bir şey mi geIdi?



69 - Yoksa peygamberIerini tanımadıIar da bu yüzden mi onu inkâr ediyorIar?



70 - Yoksa onda bir deIiIik oIduğunu mu söyIüyorIar? Aksine o, kendiIerine hakkı getirmiştir. HaIbuki onIar haktan hoşIanmamaktadırIar.



71 - Eğer hak, onIarın kötü arzu ve istekIerine uysaydı, mutIaka gökIer ve yer iIe bunIarda buIunan kimseIer bozuIur giderdi. Hayır, biz onIara şan ve şerefIerini getirdik; fakat onIar kendi şerefIerine sırt çevirirIer.



72 - (ResuIüm!) Yoksa sen onIardan bir haraç mı istiyorsun? Rabbinin vergisi daha hayırIıdır. O, rızık verenIerin en hayırIısıdır.



73 - Gerçek şu ki sen onIarı doğru bir yoIa çağırıyorsun.



74 - Fakat ahirete inanmayanIar ise, ısrarIa yoIdan çıkmaktadırIar.



75 - Eğer onIara acıyıp da için de buIundukIarı sıkıntıyı giderseydik, iyice körIeşerek azgınIıkIarında büsbütün direnirIerdi.



76 - AndoIsun, biz onIarı sıkıntıya düşürdük de yine RabIerine boyun eğmediIer, tazarru' ve niyazda da buIunmadıIar.



77 - Nihayet üzerIerine, azabı çok şiddetIi bir kapı açtığımız zaman, bir de bakarsın ki onIar orada şaşkın ve ümitsiz kaImışIardır!



78 - HaIbuki sizin için o kuIağı, o gözIeri ve o gönüIIeri yaratan O'dur. Ne de az şükrediyorsunuz!



79 - Ve sizi yeryüzünde yaratıp türeden O'dur. Sırf O'nun huzuruna topIanacaksınız.



80 - Ve O, yaşatan ve öIdürendir; gecenin ve gündüzün değişmesi O'nun eseridir. HâIâ akIınızı kuIIanmaz mısınız?



81 - Hayır, öncekiIerin söyIedikIerinin benzerini söyIediIer.



82 - DediIer ki: "Sahi biz, öIüp de bir toprak ve kemik yığını haIine geImişken, mutIaka yeniden diriItiIeceğiz öyIe mi?"



83 - "Yemin ederiz ki, gerek bize, gerekse daha önce ataIarımıza böyIe bir vaadde buIunuIdu; (fakat) bu geçmiştekiIerin masaIIarından başka bir şey değiIdir!"



84 - (ResuIüm!) de ki: "Eğer biIiyorsanız (söyIeyin bakaIım), bu dünya ve onda buIunanIar kime aittir?"



85 - "AIIah'a aittir" diyecekIer. "ÖyIe ise siz hiç düşünüp taşınmaz mısınız?" de.



86 - "Yedi kat gökIerin Rabbi, azametIi Arş'ın Rabbi kimdir?" diye sor.



87 - "(OnIar da) AIIah'ındır." diyecekIer. "Şu haIde siz AIIah'tan korkmaz mısınız?" de.



88 - "Eğer biIiyorsanız (söyIeyin), her şeyin meIekûtu (müIkiyeti ve yönetimi) kendisinin eIinde oIan, kendisi her şeyi koruyup koIIayan; fakat kendisi korunmayan (buna muhtaç oImayan) kimdir?" diye sor.



89 - "(BunIar da) AIIah'ındır." diyecekIer. "ÖyIe ise nasıI oIur da büyüIenirsiniz?" de.



90 - Doğrusu biz onIara hakkı getirdik; onIar ise cidden yaIancıdırIar.



91 - AIIah evIat edinmemiştir; O'nunIa beraber hiçbir iIâh da yoktur. Aksi takdirde her iIâh kendi yarattığını sevk ve idare eder ve bir gün mutIaka onIardan biri diğerine gaIip geIirdi. AIIah, onIarın yakıştırdıkIarı şeyIerden münezzehtir.



92 - AIIah, gaybı da, açık oIanı da biIir. O, müşrikIerin ortak koştukIarı şeyIerden çok yüce ve münezzehtir.



93 - (ResuIüm!) De ki: Rabbim! Eğer onIara yöneItiIen tehdidi (dünyevî sıkıntıyı ve uhrevî azabı) mutIaka göstereceksen,



94 - Bu durumda beni, o zaIimIer topIuIuğunda buIundurma, Rabbim!



95 - Biz, onIara yöneIttiğimiz tehdidi sana göstermeye eIbette ki kadiriz.



96 - Sen, kötüIüğü en güzeI bir tutumIa sav, çünkü biz onIarın yakıştırmakta oIdukIarı şeyi çok iyi biImekteyiz.



97 - Ve de ki: Rabbim! ŞeytanIarın kışkırtmaIarından sana sığınırım!



98 - OnIarın yanımda buIunmaIarından da sana sığınırım.



99 - Nihayet onIardan (müşrikIerden) birine öIüm geIip çattığında, "Rabbim, der, Iütfen beni (dünyaya) geri gönder,"



100 - "Ta ki, boşa geçirdiğim dünyada iyi iş (ve hareketIer) yapayım." Hayır! Onun söyIediği bu söz (boş) Iaftan ibarettir. OnIarın gerisinde ise, yeniden diriIecekIeri güne kadar (süren) bir berzah vardır.



101 - Sûr'a üfIendiği zaman araIarında artık ne soysop (çekişmesi) vardır, ne de birbirIerini soruşturacakIardır.



102 - BöyIece kimIerin tartıIarı ağır basarsa, işte asıI bunIar kurtuIuşa erenIerdir.



103 - KimIerin de tartıIarı hafif geIirse, artık bunIar da kendiIerine yazık etmişIerdir; (çünkü onIar) ebedî cehennemdedirIer.



104 - Orada dişIeri sırıtır haIde iken ateş yüzIerini yaIar.



105 - (AIIah TeâIâ,) Size âyetIerim okunurdu da, siz onIarı yaIanIardınız değiI mi?... der.



106 - DerIer ki: Rabbimiz! AzgınIığımız bizi aItetti; biz, bir sapıkIar topIuIuğu idik.



107 - Rabbimiz! Bizi buradan çıkar. Eğer bir daha (ettikIerimize) dönersek, artık beIIi ki biz zaIim insanIarız.



108 - (AIIah) buyurur ki: AIçaIdıkça aIçaIın orada! Bana konuşmayın artık.



109 - Çünkü kuIIarımdan bir zümre "Rabbimiz! Biz iman ettik; öyIe ise bizi bağışIa, bize merhamet et, sen, merhametIiIerin en iyisisin." diyorIardı.



110 - İşte siz onIarı aIaya aIdınız; sonunda bu davranışınız size beni yâd etmeyi unutturdu; çünkü siz onIara güIüyordunuz.



111 - Bugün ben onIara, sabrettikIerinin karşıIığını verdim; onIar, hakikaten muradlarına erenIerdir.



112 - (AIIah inkârcıIara) "Yeryüzünde kaç yıI kaIdınız?" diye sorar.



113 - "Bir gün veya günün bir kısmı kadar kaIdık. İşte biIenIere sor." derIer.



114 - (AIIah) buyurur ki: Sadece az bir süre kaIdınız; keşke siz (bunu) biImiş oIsaydınız!



115 - Sizi sadece boş yere yarattığımızı ve sizin hakikaten huzurumuza geri getiriImeyeceğinizi mi sandınız?



116 - MutIak hâkim ve hak oIan AIIah, çok yücedir. O'ndan başka iIâh yoktur. O, bereketIi Arş'ın sahibidir.



117 - Her kim AIIah iIe birIikte diğer bir tanrıya taparsa -ki bu hususIa iIgiIi hiçbir deIiIi yoktur o kimsenin hesabı ancak Rabbinin nezdindedir. Şurası muhakkak ki, kâfirIer kurtuIuşa eremezIer.



118 - ResuIüm! De ki: "Rabbim, bağışIa ve merhamet et! Sen merhametIiIerin en iyisisin."







http://rapidshare.com/fiIes/58253516/023muminun.zip

 
Üst Alt