-
- Üyelik Tarihi
- 3 Haz 2020
-
- Mesajlar
- 6,256
-
- MFC Puanı
- 72,460
Öztürk Serengil yıllar önce bir dost meclisinde şöyle demişti:
“Ben hayatımda ailemden hiç sevgi görmedim, hep hakaret ve dayak hatırlarım. Benim hayatımda bir tane babam oldu. Onun adı da Fikret Hakan’dır.”
Suphi Kaner’le beraber çömez oldukları dönemde, Fikret Hakan müthiş popüler ve hızla zirveye çıkan bir aktörmüş. Bir film setinde o kadar adam arasından Öztürk Serengil ve Suphi Kaner’i görüyor, yanlarına gidiyor, başlıyorlar sohbet etmeye. Soruyor:
“Ev bark, çoluk çocuk nerede oturuyorsunuz?”
Ne desinler? Zaten ev bark yok, üç kuruş cepte para varsa bekâr odalarında, o da yoksa yapım şirketlerinin koltuklarında uyuyorlar. Durumu anlatıyorlar. Fikret Hakan üzülüyor.
“Olur mu ulan öyle şey, yürüyün bize gidiyoruz.”
Fikret Hakan’ın evine gidiyorlar, annesiyle beraber yaşıyor o yıllarda. Anasına, “Bak bu arkadaşlarım artık bizde kalacak. Bunlar da senin evladın,” diyor. Valide Hanım bunlara ayrı bir oda hazırlıyor. Yatakları yapılıyor, çamaşırları yıkanıyor, ütüleniyor, kolalanıyor. Sabah kahvaltı, akşam sıcak yemek...
Anası Fikret Abim’e çamaşır, çorap, gömlek, ne alıyorsa onlara da alıyor. Fikret Abim, “Kardeşlerim hep temiz pak olun, asla tıraşsız gezmeyin, istediğiniz bir şey olursa benim gardıroptan alıp giyin. Sakın çekinmeyin, utanmayın,” diyor. Bir yaz başında uzun bir süreliğine İngiltere’ye gitmeye karar veriyor, “Ben bir ay yokum, anam size emanet,” diyor. İngiltere’de tiyatrolara, operalara, müzikallere gidiyor. Canlı müzik yapılan yerleri, kulüpleri, diskoları da dolaşıyor tabii. İngiltere dönüşünde evde heyecanla soruyorlar:
“Abi yediğin içtiğin senin olsun, neler gördün, anlat.”
Fikret Abim de oyunları, müzikalleri, ne gördüyse ballandıra ballandıra anlatıyor. “Şimdi size bir şey dinleteceğim,” diyor.
İngiltere’den getirdiği küçük hediyeleri verdikten sonra bavulundan bir plak çıkarıp pikaba koyuyor. Başlıyor müzik eşliğinde dans etmeye... O devirde Twist modası başlamış, hızla yayılıyor. “Oğlum, özellikle müzikte tüm başlangıçlar Britanya’dan çıkar, oradan tüm dünyaya yayılır. Bu Twist modası da tüm dünyayı sarsacak,” diyor. Öztürk Serengil ve Suphi Kaner, Fikret Abim Twist yaptıkça gülmekten yerlere atıyor kendini.
“Abi yanlış anlama ama senin gibi yükselen ve aranan bir jönün böyle dans ederken götünü başını değirmen taşı gibi çevirmesi komik geldi. Ne olur kusura bakma ama millet bunu yanlış anlamasın sonra?”
Fikret Abi biraz düşünüyor ve onlara hak veriyor. “Doğru, haklısınız. Bu dansı sana öğreteyim Öztürk, çok yakışır. Bir komedi filminde yap bunu, herkes bayılır,” diyor. Evde pikaba plağı yerleştirip devamlı çalışıyorlar. Öztürk Serengil götünü başını değirmen taşı gibi çeviriyor, zargana gibi kıvrak figürler yapıyor. Şarkı sözlerini bilmiyor, zaten ezberlemesi imkânsız. Kafadan uyduruyorlar.
“Abidik gubidik twist twist, lap lap lubalaga twist twist...”
Yakaladığı ilk fırsatta Twist dansını filmde patlatıyor. Bir anda bütün Türkiye, “Abidik gubidik twist” diyerek dans etmeye başlıyor. Öztürk Serengil hızla zirveye çıkıyor. En çok aranan ve en çok kazanan aktör oluyor bir anda.
“Fikret Abim benim koluma altın bilezik taktı. Bana zirve yolunu açtı. Benim abim ve babamdır. Unutamam yaptıklarını, insanlığını. Ona ve anasına hep minnet duydum,” demişti Öztürk Serengil.
Fikret Hakan uzun bir süre hastalık çekti, akciğer kanseri tedavisi görmüştü. O dönem insan içine çıkmak istemedi. Ölmeden önce küçük bir söyleşi yapmışlardı. Son sözü
“Vatana ve Ata’ya ihanet etmeyin. Onlara sahip çıkın” olmuştu.
zafer algöz / keş on dı teybıl
“Ben hayatımda ailemden hiç sevgi görmedim, hep hakaret ve dayak hatırlarım. Benim hayatımda bir tane babam oldu. Onun adı da Fikret Hakan’dır.”
Suphi Kaner’le beraber çömez oldukları dönemde, Fikret Hakan müthiş popüler ve hızla zirveye çıkan bir aktörmüş. Bir film setinde o kadar adam arasından Öztürk Serengil ve Suphi Kaner’i görüyor, yanlarına gidiyor, başlıyorlar sohbet etmeye. Soruyor:
“Ev bark, çoluk çocuk nerede oturuyorsunuz?”
Ne desinler? Zaten ev bark yok, üç kuruş cepte para varsa bekâr odalarında, o da yoksa yapım şirketlerinin koltuklarında uyuyorlar. Durumu anlatıyorlar. Fikret Hakan üzülüyor.
“Olur mu ulan öyle şey, yürüyün bize gidiyoruz.”
Fikret Hakan’ın evine gidiyorlar, annesiyle beraber yaşıyor o yıllarda. Anasına, “Bak bu arkadaşlarım artık bizde kalacak. Bunlar da senin evladın,” diyor. Valide Hanım bunlara ayrı bir oda hazırlıyor. Yatakları yapılıyor, çamaşırları yıkanıyor, ütüleniyor, kolalanıyor. Sabah kahvaltı, akşam sıcak yemek...
Anası Fikret Abim’e çamaşır, çorap, gömlek, ne alıyorsa onlara da alıyor. Fikret Abim, “Kardeşlerim hep temiz pak olun, asla tıraşsız gezmeyin, istediğiniz bir şey olursa benim gardıroptan alıp giyin. Sakın çekinmeyin, utanmayın,” diyor. Bir yaz başında uzun bir süreliğine İngiltere’ye gitmeye karar veriyor, “Ben bir ay yokum, anam size emanet,” diyor. İngiltere’de tiyatrolara, operalara, müzikallere gidiyor. Canlı müzik yapılan yerleri, kulüpleri, diskoları da dolaşıyor tabii. İngiltere dönüşünde evde heyecanla soruyorlar:
“Abi yediğin içtiğin senin olsun, neler gördün, anlat.”
Fikret Abim de oyunları, müzikalleri, ne gördüyse ballandıra ballandıra anlatıyor. “Şimdi size bir şey dinleteceğim,” diyor.
İngiltere’den getirdiği küçük hediyeleri verdikten sonra bavulundan bir plak çıkarıp pikaba koyuyor. Başlıyor müzik eşliğinde dans etmeye... O devirde Twist modası başlamış, hızla yayılıyor. “Oğlum, özellikle müzikte tüm başlangıçlar Britanya’dan çıkar, oradan tüm dünyaya yayılır. Bu Twist modası da tüm dünyayı sarsacak,” diyor. Öztürk Serengil ve Suphi Kaner, Fikret Abim Twist yaptıkça gülmekten yerlere atıyor kendini.
“Abi yanlış anlama ama senin gibi yükselen ve aranan bir jönün böyle dans ederken götünü başını değirmen taşı gibi çevirmesi komik geldi. Ne olur kusura bakma ama millet bunu yanlış anlamasın sonra?”
Fikret Abi biraz düşünüyor ve onlara hak veriyor. “Doğru, haklısınız. Bu dansı sana öğreteyim Öztürk, çok yakışır. Bir komedi filminde yap bunu, herkes bayılır,” diyor. Evde pikaba plağı yerleştirip devamlı çalışıyorlar. Öztürk Serengil götünü başını değirmen taşı gibi çeviriyor, zargana gibi kıvrak figürler yapıyor. Şarkı sözlerini bilmiyor, zaten ezberlemesi imkânsız. Kafadan uyduruyorlar.
“Abidik gubidik twist twist, lap lap lubalaga twist twist...”
Yakaladığı ilk fırsatta Twist dansını filmde patlatıyor. Bir anda bütün Türkiye, “Abidik gubidik twist” diyerek dans etmeye başlıyor. Öztürk Serengil hızla zirveye çıkıyor. En çok aranan ve en çok kazanan aktör oluyor bir anda.
“Fikret Abim benim koluma altın bilezik taktı. Bana zirve yolunu açtı. Benim abim ve babamdır. Unutamam yaptıklarını, insanlığını. Ona ve anasına hep minnet duydum,” demişti Öztürk Serengil.
Fikret Hakan uzun bir süre hastalık çekti, akciğer kanseri tedavisi görmüştü. O dönem insan içine çıkmak istemedi. Ölmeden önce küçük bir söyleşi yapmışlardı. Son sözü
“Vatana ve Ata’ya ihanet etmeyin. Onlara sahip çıkın” olmuştu.
zafer algöz / keş on dı teybıl