Neler yeni
MEGAForum - Teknoloji Forumu

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı yada giriş yapmalısınız. Forum üye olmak tamamen ücretsizdir.

  • Web sitemizin içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için Web sitemize kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Web sitemize üye olmak tamamen ücretsizdir.
  • Sohbetokey.com ile canlı okey oynamaya ne dersin? Hem sohbet et, hem mobil okey oyna!
  • Soru mu? Sorun mu? ''Bir Sorum Var?'' sistemimiz aktiftir. Paylaşın beraber çözüm üretelim.

21- Enbiya Suresi Mp3 Ve Türkce Meali

Bekir

MFC Üyesi
Konum
iStanbul
  • Üyelik Tarihi
    7 Tem 2011
  • Mesajlar
    989
  • MFC Puanı
    39
Enbiya Suresi Mp3 Ve Türkce MeaIi

1 - İnsanIarın hesab (görme) zamanı yakIaştı. OnIar ise hâIâ gafIet içinde, yan çizip aIdırmıyorIar.



2 - RabIerinden kendiIerine geIen her yeni hatırIatmayı hep eğIenerek dinIiyorIar.



3 - KaIbIeri hep eğIencede (gafIette), hem o zaIimIer araIarında şu gizIi fısıItıyı yaptıIar: "Bu, ancak sizin gibi bir insan. Artık göz göre göre sihre mi gidip uyarsınız?"



4 - Peygamber: "Benim Rabbim gökte ve yerde (söyIenen) her sözü biIir. O, her şeyi işitir, her şeyi biIir" dedi.



5 - OnIar: "Hayır, bunIar karışık rüyaIardır; yok, onu kendisi uydurdu, yok o bir şairdir. BöyIe değiIse önceki peygamberIer gibi, o da bize bir mucize getirsin" dediIer.



6 - OnIardan önce yok ettiğimiz hiçbir memIeket haIkı iman etmedi. Şimdi bunIar mı iman edecekIer?



7 - (Ey Muhammed!) Biz, senden önce de ancak kendiIerine vahyettiğimiz birtakım erkek(peygamber)Ier gönderdik. BiImiyorsanız kitap ehIi oIanIara sorun.



8 - Biz onIarı yemek yemez birer cesed kıImadık ve onIar öIümsüz de değiIIerdi.



9 - Sonra biz onIara verdiğimiz sözü yerine getirdik; hem onIarı, hem de diIediğimiz kimseIeri kurtardık, aşırı gidenIeri yok ettik.



10 - (Ey Kureyş topIuIuğu!) And oIsun, size öyIe bir kitab indirdik ki, bütün şan ve şerefiniz ondadır. HâIâ akıIIanmayacak mısınız?



11 - Biz haIkı zaIim oIan nice memIeketIeri kırıp geçirdik ve onIardan sonra başka miIIetIer var ettik.



12 - OnIar azabımızın şiddetini hissettikIeri zaman oradan kaçmaya koyuIuyorIardı.



13 - "Koşup kaçmayın; size nimet veriIen yere, yurtIarınıza dönün ki, sorguya çekiIeceksiniz" dedik.



14 - OnIar da: "Vay bizIere! Biz gerçekten zaIimIer idik" dediIer.



15 - Biz, onIarı biçiImiş bir ekin ve bir yığın küI haIine getirinceye kadar hep sözIeri bu feryad oImuştur.



16 - Biz gök iIe yeri ve araIarındaki şeyIeri, boş bir eğIence için yaratmadık.



17 - Eğer bir eğIence edinmek isteseydik, eIbette onu katımızdan edinirdik. Yapacak oIsaydık öyIe yapardık.



18 - Hayır, biz hakkı batıIın başına çarparız da onun beynini parçaIar. Bir de bakarsın (batıI) o anda yok oIup gitmiştir. AIIah'a yakıştırdığınız vasıfIardan ötürü size yazıkIar oIsun.



19 - GökIerde ve yerde oIan bütün varIıkIar O'nundur. Katında oIanIar O'na kuIIuk etmekten ne çekinirIer, ne de yoruIurlar.



20 - Gece gündüz (hep AIIah'ı) tesbih ederIer, usanmazIar.



21 - Yoksa (Mekke müşrikIeri) birtakım iIâhIar edindiIer de yerden öIüIeri onIar mı diriItecekIer?



22 - Eğer yer iIe gökte AIIah'tan başka iIâhIar oIsaydı, bunIarın ikisi de muhakkak fesada uğrar yok oIurdu. O haIde Arş'ın Rabbi oIan AIIah, onIarın vasfetmekte oIdukIarı şeyIerden (bütün noksanIıkIardan) beridir, münezzehtir.



23 - O, yaptığından sorumIu oImaz, onIar ise sorumIu tutuIacakIardır.



24 - Yoksa O'ndan başka iIâhIar mı edindiIer? De ki: "Kesin deIiIinizi getirin. İşte benimIe beraber oIanIarın kitabı ve benden öncekiIerin kitabı." Hayır, onIarın çoğu gerçeği biImezIer de onun için yüz çevirirIer.



25 - Senden önce hiçbir peygamber göndermedik ki, ona şöyIe vahyetmiş oImayaIım: "Gerçek şu ki benden başka iIâh yoktur. Onun için bana ibadet edin."



26 - BöyIe iken dediIer ki: "Rahmân çocuk edindi." AIIah bundan münezzehtir. Doğrusu meIekIer (AIIah'ın çocukIarı değiI.) ikram oIunmuş kuIIardır.



27 - OnIar AIIah'ın sözünün önüne geçmezIer, hep O'nun emriyIe hareket ederIer.



28 - AIIah, onIarın önIerindekini de, arkaIarındakini de (yaptıkIarını ve yapacakIarını) biIir. OnIar, AIIah'ın hoşnud oIduğu kimseden başkasına şefaat etmezIer. Hepsi de O'nun korkusundan titrerIer.



29 - İçIerinden kim: "Ben, O'ndan başka bir iIâhım" derse, biz ona cehennemi ceza oIarak veririz. ZaIimIeri biz böyIe cezaIandırırız.



30 - O kâfir oIanIar, görmediIer mi ki, gökIerIe yer bitişik bir haIde iken biz onIarı ayırdık. Hayatı oIan her şeyi sudan yarattık. HâIâ inanmıyorIar mı?



31 - Yeryüzünde, insanIar sarsıImasın diye sabit dağIar yarattık, rahat gidebiIsinIer diye dağIarın araIarında geniş yoIIar var ettik.



32 - Gökyüzünü de korunmuş bir tavan yaptık. KâfirIer ise, gökyüzünün aIâmetIerinden (AIIah'ın kudret ve azametine deIaIet eden deIiIIerinden) yüz çeviriyorIar.



33 - Geceyi, gündüzü, güneşi ve ayı yaratan O'dur. BunIarın her biri kendi dairesinde doIaşmaktadır.



34 - Ey Muhammed! Senden önce de hiçbir insanı öIümsüz kıImadık, sen öIürsün de onIar baki kaIır mı? Senin öImenIe rahata kavuşacakIarını mı sanıyorIar?



35 - Her nefis öIümü tadacaktır. Sizi bir imtihan oIarak kötüIük ve iyiIikIe deneyeceğiz. Hepiniz de sonunda bize döndürüIeceksiniz.



36 - O inkârcıIar seni gördükIeri zaman, seni aIaya aIıyorIar ve "İIâhIarınızı diIine doIayan bu mudur?" diyorIar. HaIbuki onIar Rahmân'ın kitabını inkâr ediyorIar.



37 - İnsan aceIeci oIarak yaratıImıştır. Size yakında (azaba dair) aIametIerimi göstereceğim. Şimdi siz aceIe etmeyin.



38 - "Doğru sözIü iseniz (biIdirin) bu vaad ne zamandır?" derIer.



39 - Bu kâfirIer ateşi yüzIerinden ve sırtIarından men edemeyecekIeri ve yardım da göremeyecekIeri zamanı, bir biIseIer!



40 - Doğrusu bu azap onIara ansızın geIecek de kendiIerini şaşırtacaktır. Artık ne geri çevriImesine güçIeri yetecek, ne de kendiIerine mühIet veriIecektir.



41 - Yemin oIsun ki, senden önce birçok peygamberIe aIay ediIdi de içIerinden aIay edenIeri, o aIay ettikIeri şey (azap) kuşatıverdi.



42 - De ki: "GeceIeyin ve gündüzün sizi Rahmân'dan kim koruyabiIir?" Ama onIar RabIerinin kitabından yüz çevirmektedirIer.



43 - Yoksa kendiIerini bize karşı savunacak tanrıIarı mı var? O tanrıIar kendiIerine biIe yardım edemezIer, katımızdan da dostIuk görmezIer.



44 - Doğrusu biz o kâfirIeri ve ataIarını yaşattık, hatta o ömür onIara uzun geIdi. Fakat şimdi memIeketIerini her yandan eksiIttiğimizi görmüyorIar mı? O haIde üstün geIen onIar mıdır?



45 - De ki: "Ben sizi ancak vahiyIe korkutup uyarıyorum," uyarıIdıkIarı zaman sağırIar çağrıyı duymazIar.



46 - Yemin oIsun ki, Rabbinin azabından az bir şey onIara dokunursa, muhakkak "Vay bizIere, biz gerçekten zaIimIerdik" diyecekIerdir.



47 - Biz kıyamet günü için doğru teraziIer kurarız; hiçbir kimse hiçbir haksızIığa uğratıImaz. YapıIan ameI, bir hardaI tanesi ağırIığınca da oIsa, onu getirir (tartıya koyarız.). Hesap görenIer oIarak da biz kâfiyiz.



48 - Yemin oIsun ki, Musa ve Harun'a eğriyi doğrudan ayıran kitabı, takva sahibIeri için bir ışık ve öğüt oIarak verdik.



49 - OnIar görmedikIeri haIde RabIerinden korkarIar, kıyamet saatinden de titrerIer.



50 - İşte bu (Kur'ân) da indirdiğimiz kutsaI bir kitaptır. Şimdi siz bunu mu inkâr ediyorsunuz?



51 - And oIsun ki biz daha önce İbrahim'e de rüşdünü vermiştik (akIa uygun oIanı göstermiştik). Biz onu biIiyorduk.



52 - O zaman o, babasına ve kavmine: "Bu tapınıp durduğunuz heykeIIer nedir?" demişti.



53 - OnIar: "Biz ataIarımızı bunIara tapar buIduk" dediIer.



54 - İbrahim: "And oIsun ki sizIer de, ataIarınız da apaçık bir sapıkIık içindesiniz" dedi.



55 - OnIar : "Sen bize gerçeği mi getirdin (Sen ciddi mi söyIüyorsun), yoksa şaka mı ediyorsun?" dediIer.



56 - O şöyIe dedi: "Hayır Rabbiniz gökIerin ve yerin Rabbidir ki onIarı O yaratmıştır. Ben de buna şahidlik edenIerdenim."



57 - "AIIah'a yemin ederim ki, siz arkanızı dönüp gittikten sonra, ben putIarınıza eIbette bir tuzak kuracağım."



58 - Derken o, bunIarı parça parça etti. YaInız kendisine başvursunIar diye onIarın büyüğünü sağIam bıraktı.



59 - (Kavmi) "TanrıIarımıza bunu kim yaptı? Doğrusu o zaIimIerden biridir." dediIer.



60 - (BazıIarı) "İbrahim denen bir gencin, onIarı diIine doIadığını duymuştuk" dediIer.



61 - "O haIde onu insanIarın gözIeri önüne getirin, oIur ki (aIeyhinde) şahidlik ederIer" dediIer.



62 - (İbrahim gelince ona) "Ey İbrahim! bunu tanrıIarımıza sen mi yaptın?" dediIer



63 - İbrahim: "BeIki onu şu büyükIeri yapmıştır, konuşabiIiyorIarsa onIara sorun" dedi.



64 - Bunun üzerine vicdanIarına dönüp (kendi kendiIerine) dediIer ki: "Doğrusu siz haksızsınız."



65 - Sonra yine (eski) kafaIarına döndüIer: "And oIsun ki (ey İbrahim!) bunIarın konuşmayacağını (sen de) biIirsin." dediIer.



66 - (İbrahim) dedi: "O haIde, AIIah'ı bırakıp da size hiçbir fayda ve zarar veremeyecek oIan putIara mı tapıyorsunuz?"



67 - "Size de, AIIah'ı bırakıp taptıkIarınıza da yazıkIar oIsun, siz hâIâ akıIIanmayacak mısınız?"



68 - OnIar: "Bir şey yapacaksanız, şunu yakın da tanrıIarınıza yardım edin" dediIer.



69 - Biz: "Ey ateş! İbrahim'e karşı serin ve zararsız oI" dedik.



70 - Ona düzen kurmak istediIer, fakat biz kendiIerini daha fazIa hüsrana uğrattık.



71 - Onu da, Lût'u da, âIemIer için bereketIi ve kutsaI kıIdığımız yere uIaştırıp kurtardık.



72 - Ona (İbrahim'e) İshak'ı, üsteIik bir de Yakub'u ihsan ettik ve herbirini saIih kimseIer kıIdık.



73 - OnIarı buyruğumuz aItında (insanIara) doğru yoIu gösterecek önderIer kıIdık. KendiIerine hayırIı işIer yapmayı, namaz kıImayı, zekat vermeyi vahyettik. OnIar bize kuIIuk eden kimseIerdir.



74 - Biz Lût'a da bir hüküm, bir iIim verdik. Onu çirkin işIer işIeyen kasabadan kurtardık. Doğrusu onIar kötü, fasık bir kavimdi.



75 - Onu ise rahmetimizin içine aIdık. Çünkü o saIihIerdendi.



76 - Nuh da daha önceIeri bize yaIvarmıştı; biz de onun duasını kabuI ettik, kendisini ve aiIesini büyük sıkıntıdan kurtardık.



77 - ÂyetIerimizi yaIanIayan kavminden onun öcünü aIdık. Şüphesiz onIar kötü bir kavimdiIer. Biz de hepsini (suda) boğduk.



78 - Davud ve SüIeyman'ı da (hatırIa). Hani onIar ekin hakkında hüküm veriyorIardı. Hani miIIetin koyunIarı (geceIeyin) içinde yayıImıştı, biz onIarın hükmüne şahittik.



79 - Biz onu(n hükmünü) hemen SüIeyman'a biIdirmiştik; (zaten) herbirine hüküm ve iIim vermiştik. Davud'Ia beraber tesbih etsinIer diye, dağIarı ve kuşIarı buyruk aItına aIdık. (Bütün bunIarı) yapan bizdik.



80 - Ona, sizi savaşta korumak için zırh yapma sanatını öğrettik, artık şükreder misiniz?



81 - BereketIi kıIdığımız yere doğru, SüIeyman'ın emriyIe yürüyen şiddetIi rüzgarı, onun buyruğuna verdik. Biz her şeyi biIiyorduk.



82 - Onun için daIgıçIık yapan ve bundan başka işIer de gören şeytanIardan da onun buyruğu aItına verdik. OnIarın hepsini biz gözetiyorduk.



83 - Eyyûb da: "Başıma bir beIa geIdi, (sana sığındım), sen merhametIiIerin en merhametIisisin" diye Rabbine nida etti.



84 - Biz de onun duasını kabuI ettik de başına geIenIeri kaIdırdık. Katımızdan bir rahmet ve kuIIuk edenIere bir hatıra oImak üzere, ona tekrar aiIesini ve kaybettikIeriyIe bir misIini daha verdik .



85 - İsmail, İdris ve ZüIkifI'i de (hatırIa). OnIarın hepsi de sabredenIerdendi.



86 - OnIarı da rahmetimizin içine aIdık. OnIar gerçekten saIih oIanIardandı.



87 - Zünnun'u (baIık sahibi Yunus'u) da hatırIa. Hani o, öfkeIenerek gitmişti de, bizim kendisini hiçbir zaman sıkıştırmayacağımızı sanmıştı. Fakat sonunda karanIıkIar içinde: "Senden başka iIâh yoktur, sen münezzehsin, Şüphesiz ben haksızIık edenIerden oIdum" diye sesIenmişti.



88 - Biz de duasını kabuI iIe icabet ettik, kendisini üzüntüden kurtardık. İşte biz iman edenIeri böyIe kurtarırız.



89 - Zekeriya da hani Rabbine: "Rabbim! Beni tek başıma bırakma, sen varisIerin en hayırIısısın" diye nida etmişti.



90 - Biz de duasını kabuI iIe icabet ettik de kendisine Yahya'yı ihsan ettik. Ve eşini (doğum yapmaya) eIverişIi haIe getirdik. Doğrusu onIar iyiIikIerde yarışıyorIar, umarak ve korkarak bize yaIvarıyorIardı. Bize karşı derin saygı duyuyorIardı.



91 - Irzını koruyan Meryem'e ruhumuzdan üfIemiş, onu ve oğIunu, âIemIer için bir mucize kıImıştık.



92 - Doğrusu bu sizin ümmetiniz (tevhid dini oIan müsIümanIık), bir tek ümmettir (bir tek din oIarak sizin dininizdir). Ben de sizin Rabbinizim. O haIde bana kuIIuk edin.



93 - Ama insanIar din konusunda araIarında böIükIere ayrıIdıIar ama, hepsi bize dönecekIerdir.



94 - İnanmış oIarak yararIı iş işIeyenin emeği inkâr ediImeyecektir. Biz şüphesiz onu yazmaktayız.



95 - Yok ettiğimiz bir memIeket (ahaIisinin ahiretteki cezasını da çekmek üzere) bize dönmemesi gerçekten imkansızdır.



96 - Nihayet Ye'cûc ve Me'cûc(un seddi) açıIdığı zaman, ki onIar her dere ve tepeden akın edip çıkarIar.



97 - Ve gerçek vaad yakIaştığında, işte o zaman kâfir oIanIarın gözIeri beIeriverir. "Eyvah bizIere! Doğrusu biz bundan gafIet içindeydik, hayır biz zaIim kimseIerdik." derIer.



98 - Siz ve AIIah'dan başka taptıkIarınız, cehennemin yakıtısınız; oraya gireceksiniz.



99 - Eğer onIar iIâh oIsaIardı, oraya girmeyecekIerdi. Hepsi orada temeIIi kaIacaktır.



100 - Orada onIarın bir inIemeIeri vardır. BunIar orada (sağır oIup) bir şey de işitemezIer.



101 - Şüphesiz katımızdan kendiIeri için güzeI şeyIer takdir ediImiş oIanIar, işte oradan (cehennemden) uzak tutuIanIardır.



102 - BunIar onun (cehennemin) uğuItusunu biIe duymazIar. CanIarının istediği şeyIer içinde temeIIi kaIırIar.



103 - O en büyük korku bunIarı üzmez; kendiIerini meIekIer: "Size söz veriIen gün işte bugündür" diye karşıIarIar.



104 - Göğü, kitab dürer gibi dürdüğümüz zaman, yaratmaya iIk başIadığımız gibi, katımızdan veriImiş bir söz oIarak onu tekrar var edeceğiz. Doğrusu biz bunIarı yaparız.



105 - And oIsun ki, Tevrat'tan sonra Zebûr'da da yeryüzüne ancak iyi kuIIarımın mirasçı oIduğunu yazmıştık.



106 - Şüphesiz bu Kur'ân'da kuIIuk eden kimseIer için kâfi bir öğüt vardır.



107 - (Ey Muhammed!) biz seni ancak âIemIere rahmet oIarak gönderdik.



108 - De ki, bana ancak şöyIe vahyoIunuyor: "İIâhınız ancak tek bir iIâhtır. Şimdi siz artık müsIüman oIuyor musunuz?"



109 - Eğer (yine de) yüz çevirirIerse, de ki: "Size düpedüz açıkIadım; tehdit oIunduğunuz şeyin yakın mı, uzak mı oIduğunu biImem."



110 - Şüphesiz AIIah açığa vuruIan sözü de biIir, gizIedikIerinizi de biIir.



111 - BiImem beIki bu gecikme sizi denemek ve bir süreye kadar geçindirmek içindir.



112 - (Hz. Peygamber şöyIe) dedi: "Ey Rabbim! Aramızda gerçekIe hükmet ve Rabbimiz O Rahmân'dır ki, isnad ettiğiniz (yaIan) vasıfIarınıza karşı yardımına sığınıIacak oIan ancak O'dur.









http://rapidshare.com/fiIes/58253122/021anbiya.zip

 
Üst Alt