Öyle çok yazdım ki sana;
Öyle adresi yitik,
Öyle öksüz mektuplar var
Bir sabah çaldığında kapın;
Avuçlarına dökülecek özlemlerim..
Bir ateş yumağı gibi,
Yüreğinde tutuşacak anılar..
Bensiz yaşarsın demiştin,
Bir düş gibi,
Bir masal gibi geçer seneler..
Ne kadar yanıldığını, her sözümde
Öldüğümü görünce anlayacaksın..
Sana yandığım kadar gönderiyorum küllerimi..
Sana, ne kadar kaldıysam ardınsıra,
O kadar bırakıyorum herşeyimi..
Bir sabah çalındığında kapın;
Sensiz nasıl bittiğimi, yüreğimin olmayışından anlayacaksın..
Öyle çok yazdım ki sana
Öyle zavallı yırtık mektuplar..
Artık taşıyamıyorum seni,
Artık hayalin bile silik duruyor gözlerimde..
Paylaşılmış bütün sevinçlerimizi, bir bir topladım sokaklardan..
Gülüşlerini, sevinçlerini, ellerini..
Giderken penceremde unuttuğun,
Beni hapsettiğin o kömür gözlerini ve yeminlerini..
Sana seni gönderdim,
Yokluğunla seni, acılarınla seni, vefasızlığınla seni..
Sana seni gönderdim, adresi yitik her mektubumda..
Bir gün çalınırsa kapın;
Bil ki, bir sonbahar hüznünde,
Cansız düşen bedenimden
Ve güzelliğinden miras kalan,
Öksüz mektuplarımdır..
Biraz kırılgan,
Biraz da geç kalmış yazımla
Sana bıraktığım, en son hatıramdır..
Seni yazdıklarım kadar yaşasaydım,
Ömrüm varlığınla biterdi!..
Ali KIRDUDU