Neler yeni
MEGAForum - Teknoloji Forumu

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı yada giriş yapmalısınız. Forum üye olmak tamamen ücretsizdir.

  • Web sitemizin içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için Web sitemize kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Web sitemize üye olmak tamamen ücretsizdir.
  • Sohbetokey.com ile canlı okey oynamaya ne dersin? Hem sohbet et, hem mobil okey oyna!
  • Soru mu? Sorun mu? ''Bir Sorum Var?'' sistemimiz aktiftir. Paylaşın beraber çözüm üretelim.

2 Mayıs 2020 Günün Hikayesi

DarkWoman

MFC Üyesi
Konum
Germany
  • Üyelik Tarihi
    27 Kas 2019
  • Mesajlar
    13,326
  • MFC Puanı
    58,692
Kısa bir bayram hikayesi...

Uyandım ... Saat 08.30 .. Ne çok iş var yapacak, ve ne kadar az zaman ... Camın bugusunu temizledim, ve dışarıyı seyre daldım...

Ne çok insan vardı.. Güzel giyimli, mutlu aileler.. Çocuklar; ellerinde çiçekler .. Bugün onemli bir gün olmalıydı.. Hay Allah .. Neydi aylardan .. Günlerden ne bugün? Yine mi unuttum? Belki de benim için bir önemi yoktu, bu kadar kendimi yormam anlamsızdı.. Bakkal da çıkmış kapısının önüne. . Ne diye tokalaşiyor gelenle geçenle? Hay Allah ... Neydi bugün günlerden? Unutmanın sırası mıydı simdi? Ayıp olacaktı! Dur bir dakika! Kime ayıp olacak! Olur mu hiç, ya önemli bir günse, annem öldürür beni.
Koştu.. Mutfaktaki Maarif takviminin sayfasına baktı.. Kurban Bayramının ilk günü ... Gördün mü şimdi! Ne olacak?
Yine unuttum! Annemi inandıramayacaktım yine.. Yine çalıştığımı sanacak .. İşten kovulduğumu da söylesem artık. . Yok yok, olmaz, çok üzülür. . Sebepsiz yere tasalanır şimdi.. Bir de ben üzmeyeyim kadıncağızı! Hem ne diyeceğim? Çok unuttuğum için mi çıkarttılar diyeceğim? Bu sefer de neden unutuyorum diye üzülecek? Yok yok .. En iyisi söylememek ... Saat kaç oldu? 9 olmus bile .. Demek bayram bugün. Hay Allah ya. Kahvaltı hazırlayayım, dur hemen çayı koyayım. Demlenene kadar duşumu alırım. Bak gördün mü, unutmasaydım akşamdan sarardım saçlarımı.. Minem pek sever benim dalgalı saçımı... Minem .. İlk kızım, narinim ... Nasıl da büyüdü... Mini mini Mineler, annesini öperler.. Mini mini Mineler, babasını öperler. Mini mini Mineler, iyi geceler ... Yatmadan önce söylerdim... Nasıl da uydurur uydurur kandırdım şarkılarla onu .. Ya İrem'i, Mine'nin miniğini .. Ezanı duydu mu nasıl da dikilirdi hemen .. Minik vücuduyla hemen koşardı Camiyi görebileceği cama ... Sonra sorardı,
"Bu ne ezanı anne?"
"Akşam kızım"...
" Cabuk babamı ara anne, eve gelsin, yemek saati" ...
Ya o sevimli ağzıyla sabah ezanına kalksı ezanı demesi!! Haklıydı kızım yatsı da yatıyordu, sabah ezanında da kalktığına göre adı kalksıydı!
Anılara daldım gene , birazdan annem arayacak söylenmeye başlayacak.. Hay allah .. Mine de İremi almayı unutmasa bari.. İrem de simdi kırk saate hazırlanamaz. A çayı demleyecektim. Aman bu kafam! Lazım olacağı an yerinde bulunmayan eşya gibi.. Saçımı da saramadım..
.......
Saat kaç oldu? 11'e gelmiş, şu hale bak, kahvaltı bitti. Giyindik hazırlandık, küçük hanımlardan hala bir ses yok .. Bayram reklamlarındaki yaşlı dedeler gibi oldum. Tek başıma camin önünde kızlarımı bekliyorum.. Ay geç kaldık diye aceleyle kullanmasa bari arabayı Mine. .. Telaşlı telaşlı iş açmasa başına! Aman arayıp söylesem mi acaba! Yok aman şimdi araba kullanıyorsa, telefonu çantadan çıkaracam diye dikkati dağılır. İlk arabayı aldığımızda ne sevinmişti ama. .. Şaşkın kızım benim.. Irem de hemen bana da alın diye başlamıştı... Zaten hiç bitmedi ki didişmeleri ... Ne zaman büyüdüler de, bu evden ayrıldılar. .. Vakit ne çabuk gecti.. Ah Baki bey, ne vardı bugünleri görmeden kaçıp gidecek? Su camın önünde beraber oturup bekleseydik kızları ne olurdu? Kahvede içerdik karşılıklı.. Yanına sevdiğin lokumları da koyardım.. Ben senden sonra kahve içmez oldum.. Kahve de bir yarenle güzel oluyor, tek başıma bir manası yok içmenin. A bak kızlara lokum alsaydım, ah ilahi Baki Bey yine sen hatırlattın bana ... Unuttum bak yine .. Aman açık mıdır ki, bir koşu gidip alsam.. Açıktır yahu bugün bayram, bugün açmayacakta ne zaman açacak! Anahtar neredeydi, tamam buldum.. Saat kaç olmuş ? Aman 2 oldu yahu; nerde bu civcivler?
Lokumu alayım geleyim de arıyayım artık. Beni düşünmüyorlar da anneannelerini de mi düşünmüyorlar?
... Iyi bayramlar Mustafa Bey..
Oo iyi bayramlar yenge hanım! Çocuklara lokum mu almaya geldin?
Evet.. Bak saat kaç oldu gelmediler..
Gelmez onlar yahu, bekleme ..
........
Densiz adam! Niye gelmesin kuzularım benim. Bayram bugün. Hic analarını unuturlar mı?
Ay şu merdivenler öldürüyor beni.. Anahtar neredeydi, tamam dur şu Mine'yi bir arayayım.
Numarası kaçtı, amaan benim şaşkın kafam. Unuta unuta birgün kendimi de unutacağım, rahatlayacağız hep birlikte.
Nereye koynuştum kağıdı? Şu çekmecede miydi? Heh buldum; çalıyor.
Alo ,Buyrun.
Mine, nerdesin çocuğum? Saat kaç oldu; anneannen bekliyor daha!
İyi bayramlar teyzeciğim, yanlış oldu yine!
Sana da iyi bayramlar çocuğum da; nasıl yanlış oldu, bu benim kızımın numarası!
Teyzeciğim; ne olursun uzatmayalım, hep aynı şeyleri konuşuyoruz telefonda. Anladım unutuyorsun ama alış artık ; bu numara benim teyzeciğim.
Aa delinin zoruna bak ayol, neye alışacağım?..
...........
Aman be kızım be! Numaranı mı değiştirdin de; bana söylemedin.
Ah bir gelsin, bak lime lime edeceğim o etlerini ...
Kıyamam ki, niye kendimi kandırıyorsam .. Bunca sene; koklamaya kıyamamışım cennet kokulu civcivlerimi de, kızmam mümkün mü hiç!
İrem'i arasam.. Ama ya yine bir densiz çıkarsa karşıma, yine tatsız tatsız konuşup canımı sıkarsa ...
Yavrularım benim.. Cennet kokulularım benim ...
Beklerim ben onları sessiz sedasız ..
Yormadan onları..
Kızmadan ..
Bağırmadan ..
Nasıl da özledim bebek kokularını...
...............
Gözü şöminenin üzerindeki bebeklik fotoğraflarına takıldı..
Aklına yatağın altına sakladığı anı kutusu geldi , gözleri doldu ..
Camın önündeki, eskiden kocasıyla kahve ictiği fiskoslardan kalkıp, orta odaya, anılarının onu beklediği o kutuya doğru yürüdü. Bir adım ayaktan, bir yaş yanaktan.. Sessizce yürüdü.. Odaya girdi, yatağı kaldırdı. Eski kuvveti yoktu artık, bu kutuyu başka yere almalıydı...
İşte o kutu .. O da ağlamaklıydı.. Birbirlerine baktılar bir süre, sessizce.. Aslında çığlıklar vardı derinlerden .. Çıkarttı onu .. Üzerindeki tozu, avuç içiyle aldı. Aslında toz bahaneydi.. Şefkatli bir sevgi göstergesiydi .. Onu orada bırakmanın vicdan azabıydı belki de...
Mine'yi uyurken izlemek için aldığı, rengi solmuş lacivert sallanan koltuğuna oturdu. Kutuyu yavaşça açmaya yeltendi. Sonra bir an durdu...
İlk neyi hatırlıyordu, düşündü...
Sonra korktu.. Ya; açtığında karşılaşacağı eşyaları hatirlamazsa ... Zaten herşeyi unutuyordu.. Bunları unutmuş olamazdı, tereddütü yersizdi. Gülümsedi.. Kutuyu kaldırdı..
Heyecanla içindekileri devirdi .. Bir minik patik takıldı gözüne .. Pembe, el örgüsü .. Mine doğduğunda, annesi örmüştü. O anda, annesinin hala aramadığını farketti.. Döndü yine anılarına .. İrem'in ilk paltosunu gördü.. Gülümsedi.. Kokladı.. Sıkıca sarıldı.. Sırasını bekleyen yaşlar dizildi yanağından.. Ne cok şey yaşanmıştı.. O arada sararmış kagıtlar takıldı gözüne .. Anaokulunda yaptıkları resimlerdir diye düşündü.. Aldı, sayfaları yırtılmasınlar diye dikkatlice açtı.. Kaşları çatıldı, bunlar da neydi böyle? Gazete küpürleri ..
Haberleri okumaya koyuldu, seneler öncesinindi gazete ..
Bu neydi, ne yazıyordu?
"Anneanneleri rahatsızlanan iki kız torun, hastahaneye giderken kaza geçirdiler.. Çarpıştıkları kamyonun şoförü kaçarken, anneanne ve torun olay yerinde yasamlarını yitirdiler.. Hastahaneye giderlerken yolda aldıkları babaları; Baki Solmaz ise, yasam mücadelesi verdiği yoğun bakımdan kurtulamadı.. Olaydan sonra şoka giren anne, yaşadığı travma sonucu hafızasını kaybetti.. "
...
Sessizlik ..
Yutkundu..
Bu da neydi böyle ..
Gercek olamazdı..
Annesi simdi arayacaktı..
Simdi kapı calacak, cıvıl cıvıl kızları iceri gireceklerdi.
Evet, tamam, eşi ölmüştü .. Ama kaza değildi.. Yoksa öylemiydi?
Onun için mi unutuyordu..
Bayramlar böyle olmazdı ama ..
Lokumcu onun icin mi demisti, bekleme diye..
Telefondaki cocuk, alıs diye buna mı demisti..
Olur mu hic, mümkün değildi.. Kapı calacaktı birazdan, kızları gelecekti..
Anneannelerine gideceklerdi..
Olur mu hic, mumkun değildi...
Kapı calacaktı birazdan, calmalıydı..
........
.......
 
Üst Alt