Neler yeni
MEGAForum - Teknoloji Forumu

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı yada giriş yapmalısınız. Forum üye olmak tamamen ücretsizdir.

  • Web sitemizin içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için Web sitemize kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Web sitemize üye olmak tamamen ücretsizdir.
  • Sohbetokey.com ile canlı okey oynamaya ne dersin? Hem sohbet et, hem mobil okey oyna!
  • Soru mu? Sorun mu? ''Bir Sorum Var?'' sistemimiz aktiftir. Paylaşın beraber çözüm üretelim.

1960-80 Dönemi Türk Resmi

mum

Özel Üye
Özel Üye
  • Üyelik Tarihi
    3 Nis 2008
  • Mesajlar
    2,499
  • MFC Puanı
    0
1960’larda ve 1970’lerde figüratif sanatın en önemli savunucularından Neşet Günal’ın toplumsal içerikli tuvalleri, Cihat Burak’ın halk sanatından izler taşıyan bezemesel nitelikli resimleri, Orhan Peker’in lekeci bir yaklaşımla oluşturduğu hayvan resimleri ve bozkır görünümleri, Dinçer Erimez’in ölüdoğaları, iç mekan resimleri ve figür çalışmaları, Devrim Erbil’in minyatürü anımsatan görünümleri, Özdemir Altan’ın sanayileşmenin insan üzerindeki etkilerini konu alan yapıtları ve Nedim Günsür’ün naif anlatımlı resimleri figüratif eğilimin bu dönemdeki çeşitliliğini gösteren örnekler oldu. A.B.
Toplumsal gerçekçilik
Türk resim sanatında toplumsal gerçekçilik, 1960’lı yıllarda yeni bir eğilim olarak ortaya çıktı. Özellikle kırsal kesim insanının yaşamını, öncelikle de dramını konu alıyordu. Daha önce Cevat Dereli, Şeref Akdik gibi ressamların eserlerinde bağ bozumu meyve toplayanlar okuma yazma seferberliği gibi konular işlenmiş, CHP nın “Yurdu Gezen Türk Ressamları” yoğun bir biçimde yerelliğe açılmışlardı. Ama 1960’lı yılların toplumsal gerçekçiliği,
yeni bir düşünce tarzının ürünü olmak iddiasındaydı.
Fransız sanatında, toplumsal gerçekçi düşünceyi savunduğunu açıkça belirterek bu anlayışta resimler üreten ilk sanatçı Gustave Courbet olmuştu. Paris’in yoksul semtlerinde yaşam savaşı
veren işçileri, kötü adamları, avukatları ve politikacıları kara bir mizah anlayışıyla eleştiren resim-karikatürleriyle Honord Daumier de ona katılacak; edebiyat alanında ve tiyatroda da gerçekçilik anlayışı yaygınlık kazanacaktı. Amerikan sanatında 1930’lu yıllarda gelişen toplumsal gerçekçilik, “Amerikan- Yaşam Resmi” adı altında ün yapacaktı. Avrupa’da gerçeküstü sanat, Amerika’daysa 1960’lı yıllarda yaygınlaşan foto-gerçekçilik, toplumsal gerçekçiliğin hızını kesen akımlardır.
1950’li yıllar Türkiye’de kentleşme olgusunun hızlandığı yıllardır. Tarımdan sanayiye dengesiz geçiş göç kentlerin çevresinde düzensiz ve sağlıksız yerleşim (gecekondular), denetlenemeyen, çözümlenemeyen ve hızla büyüyen sorunlar 1960’lı yıllarda bütün sanat dallarına kaynak oluşturacak yeni veriler ve gerçeklerdir.
Türkiye’de 1960 askeri müdahalesinin hemen ardından, toplumsal gerçekçiliğe
duyulan ilginin artması rastlantı sonucu değildir. Edebiyattan sinemaya, tiyatrodan şiire bütün sanat dallarında bu akımın örneklerinin çoğaldığı bir dönem yaşandı. Bu dönemde resim sanatında da birçok sanatçı toplum gerçeklerini yorumlayan resimler üretmeye özen gösterdi. Bunların bir kısmı, klişeleşen ve ancak slogan değeri taşıyan eserlerdi.
Haşmet Akal ve Neşet Günal, bu alanda özgün bir anlatıma ulaşmayı başardılar.
1960-80 yılları arasında yeni figüratif araştırmalar çoğalmıştır. Bu yönde çalışan sanatçılar arasında Avrupa’nın expressionist akımlarına mensup sanatçılarından etkiler kazanmış olanlar vardır. Oscar Kokoshka’dan etkilenen Orhan Peker bunlardan biridir. Fakat doğruca Orhan Peker, Yüksel Arslan, Cihat Burak gibi sanatçıların, ondan daha etkili katkılarıyla, gençlerin yeni figür eğilimlerine yön verenler arasında olduğu ifade edilebilir.
Üslup gelişmesi içinde geniş mekân tasarımları içine küçük figürler sığdırarak ilginç, çekici kompozisyonlar meydana getiren. Nedim Günsür’ün de kendilerine naif etkinlik yolları arayan sanatçıları yönlendirici olduğu ifade edilebilir.
 
Üst Alt