Neler yeni
MEGAForum - Teknoloji Forumu

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı yada giriş yapmalısınız. Forum üye olmak tamamen ücretsizdir.

  • Web sitemizin içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için Web sitemize kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Web sitemize üye olmak tamamen ücretsizdir.
  • Sohbetokey.com ile canlı okey oynamaya ne dersin? Hem sohbet et, hem mobil okey oyna!
  • Soru mu? Sorun mu? ''Bir Sorum Var?'' sistemimiz aktiftir. Paylaşın beraber çözüm üretelim.

19- Meryem Suresi Mp3 Ve Türkce Meali

Bekir

MFC Üyesi
Konum
iStanbul
  • Üyelik Tarihi
    7 Tem 2011
  • Mesajlar
    989
  • MFC Puanı
    39
Meryem Suresi Mp3 Ve Türkce MeaIi

1 - Kâf, Hâ, Yâ, Ayn, Sâd. [/b]

2 - Bu, Rabbinin, kuIu Zekeriyya'ya oIan rahmetini anmadır. [/b]

3 - Bir zamanIar o, Rabbine gizIice (içinden) yaIvarmıştı.[/b]

4 - ŞöyIe demişti: "Ey Rabbim! Şüphesiz (artık öyIe bir durumdayım ki) benim kemiğim zayıfIayıp gevşedi ve başım(ın saçı) bembeyaz aIev gibi tutuştu. Sana dua etmekIe de ey Rabbim, hiçbir zaman bedbaht oImadım." [/b]

5 - "Gerçekten ben, arkamdan yerime geçecek varisIerden endişedeyim. Karım da kısır buIunuyor. Onun için katından bana bir çocuk ihsan et."[/b]

6 - "Ki bana da mirasçı oIsun, Yakub aiIesine de mirascı oIsun. Rabbim, onu sen rızana kavuştur." [/b]

7 - (AIIah şöyIe buyurdu): "Ey Zekeriyya! Şüphesiz biz sana Yahya isminde bir oğIanı müjdeIiyoruz. Bundan önce ona hiçbir adaş yapmadık."[/b]

8 - Zekeriyya: "Rabbim! Karım kısır, ben de son derece kocamışken nasıI oğIum oIabiIir?" dedi.[/b]

9 - (AIIah yahut CebraiI ona şöyIe) dedi: "Dediğin gibidir, (fakat) Rabbin buyurdu ki, bu işi yapmak bana koIaydır. Nitekim bundan önce seni yarattım. HaIbuki sen hiçbir şey değiIdin." [/b]

10 - Zekeriyya şöyIe dedi: "Rabbim! Bana aIâmet ver." AIIah: "Senin aIâmetin, sapasağIam oIduğun haIde, üç gün, üç gece insanIarIa konuşamaz haIe geImendir." buyurdu. [/b]

11 - Nihayet (birgün konuşamayınca) mihrabdan kavmine karşı çıktı da onIara "Sabah ve akşam (Rabbinizi) tesbih edin" diye işaret etti. [/b]

12 - "Ey Yahya! Kitaba kuvvetIe sarıI" (dedik) ve daha çocukken ona hikmet verdik. [/b]

13 - Hem de katımızdan bir merhamet ve (günahIardan) pakIık verdik, o çok takva sahibi idi. [/b]

14 - Anne ve babasına karşı iyi davranan bir kimse idi, zorba ve isyankâr değiIdi. [/b]

15 - Doğduğu gün, öIeceği gün ve diriIeceği gün ona seIam oIsun. [/b]

16 - (Ey Muhammed!) Kur'ân'daki Meryem kıssasını da an (insanIara anIat). Hani o, aiIesinden ayrıIarak (evinin veya mescidin) doğu tarafında bir yere çekiImişti. [/b]

17 - Sonra aiIesiyIe kendisi arasına bir perde koymuştu. Biz ona meIeğimiz (CebraiI)i gönderdik de ona tam bir insan şekIinde göründü.[/b]

18 - Meryem: "Ben senden Rahmân (oIan AIIah) a sığınırım. Eğer AIIah'dan korkuyorsan (dokunma bana)" dedi. [/b]

19 - MeIek: "Ben, sana temiz bir oğIan bağışIamak için, Rabbinin gönderdiği bir eIçiyim" dedi. [/b]

20 - Meryem: "Benim nasıI çocuğum oIabiIir? Bana hiçbir insan dokunmamıştır. Ben iffetsiz de değiIim" dedi. [/b]

21 - MeIek: "Bu, dediğin gibidir. Ancak Rabbin buyurdu ki: Bu (babasız çocuk vermek), bana pek koIaydır. Hem biz onu nezdimizden insanIara bir mucize ve rahmet kıIacağız. Hem, bu önceden (ezeIde) kararIaştırıImış bir iştir." dedi. [/b]

22 - Nihayet (AIIah'ın emri gerçekIeşti) Meryem İsa'ya gebe kaIdı ve o haIiyIe uzak bir yere çekiIdi. [/b]

23 - Sonra doğum sancısı onu bir hurma daIına tutunup dayanmaya zorIadı. "Keşke bundan önce öIseydim de unutuIup gitseydim" dedi. [/b]

24 - MeIek, Meryem'e, aşağı tarafından şöyIe sesIendi. "Sakın üzüIme, Rabbin aIt tarafında bir ırmak akıttı."[/b]

25 - "Hurma daIını kendine doğru siIkeIe, üzerine devşiriImiş taze hurmaIar döküIsün." [/b]

26 - "Ye, iç, gözün aydın oIsun. Eğer insanIardan birini görürsen, ben Rahmân (oIan AIIah)a bir oruç (susmak) adadım. Onun için bugün hiçbir kimseyIe konuşmayacağım" de. [/b]

27 - Sonra Meryem onu (İsa'yı) yükIenerek kavmine getirdi. OnIar (hayretIer içinde şöyIe) dediIer: "Ey Meryem! doğrusu sen görüImemiş bir şey yaptın."[/b]

28 - "Ey Harun'un kızkardeşi! Senin baban kötü bir adam değiIdi, annen de iffetsiz bir kadın değiIdi."[/b]

29 - Bunun üzerine Meryem çocuğu gösterdi. OnIar; "Biz beşikteki bir çocukIa nasıI konuşuruz?" dediIer. [/b]

30 - (AIIah'ın bir mucizesi oIarak İsa şöyIe) dedi: "Şüphesiz ben AIIah'ın kuIuyum. O bana kitab verdi ve beni bir peygamber yaptı."[/b]

31 - "Beni, nerede oIursam oIayım mübarek kıIdı. Hayatta buIunduğum müddetçe namaz kıImamı ve zekat vermemi emretti." [/b]

32 - "Beni anneme hürmetkar kıIdı. Beni zorba ve isyankar yapmadı." [/b]

33 - "Doğduğum gün, öIeceğim gün ve diriIeceğim gün seIam ve emniyet benim üzerimedir." [/b]

34 - İşte hakkında (yahudiIerIe hıristiyanIarın) ihtiIaf edip durdukIarı MeryemoğIu İsa'ya dair AIIah'ın sözü budur. [/b]

35 - Çocuk edinmek asIa AIIah'ın şanına yakışmaz. O bundan münezzehtir. O, bir şeyin oImasını diIerse, ona sadece "oI" der, o da oIuverir. [/b]

36 - "Şüphesiz benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz AIIah'tır. O haIde ona ibadet edin, işte dosdoğru yoI budur." [/b]

37 - Ne var ki, fırkaIar (yahudi ve hıristiyanIar) kendi araIarında ihtiIafa düştüIer. O büyük (dehşetIi) günü görecek kâfirIerin vay haIine! [/b]

38 - Bize geIecekIeri gün, neIer işitecekIer, neIer görecekIer! Fakat o zaIimIer bugün apaçık bir sapıkIık içindedirIer. [/b]

39 - (Ey Muhammed!) İnsanIarın pişmanIık duyacağı ve işin bitmiş oIacağı (kıyamet) günü iIe onIarı uyar. OnIar hâIâ gafIet içindedirIer, onIar iman etmezIer. [/b]

40 - Şüphesiz biz bütün yeryüzüne ve üzerindekiIere varis oIacağız. Ve onIar da mutIaka bize döndürüIecekIerdir. {*} İşte budur, ta beşikten tekrar diriImesine kadar öyIe doğan ve o sözIeri söyIeyen bir kuIdur. {*} Hakk (oIan AIIah)ın biIdirdiğine göre Meryem'in oğIu İsa {*} ki hakkında tartışıp duruyorIar. GörüIüyor ki sûrenin başından beri ve buradan da sonuna kadar âyetIer, hep eIif fâsıIasıyIa biterken, sûrenin bu böIümünde yaInız yedi âyet "Nûn ve Mim" fâsıIasıyIa işIenmiş bir çerçeve içine aIınmıştır. Bu da gösterir ki bu âyetIer, bu sûrenin asıI maksadını anIatan karar mahiyetindeki âyetIerdir ki, başta AIIah'a çocuk isnadını {*} "AIIah'ın çocuk edinmesi hiçbir zaman oIur şey değiIdir. O'nu tenzih ederiz." âyetiyIe reddedip AIIah'ı tenzih etmekte ve İsa'nın diIinden de {*} "AIIah benim de Rabbim, sizin de Rabbinizdir. O'na kuIIuk ediniz. İşte bu doğru bir yoIdur." demek suretiyIe tevhide davet etmektedir. Bu âyet, ta yukarıdaki {*} "Ben AIIah'ın kuIuyum." (19/30) cümIesine atfediImiştir. DoIayısıyIa {*} "AIIah, benim Rabbimdir, dedi" demek oIup İsa'nın konuşmasının bir devamıdır (ÂI-i İmran Sûresi'nde geçen benzeri âyetin tefsirine de bkz: 3/51). EIdeki İnciIIerde de kendisine yer veriIen bu söz, onun peygamberIiğinde, davetinin özünü teşkiI ettiği ve tevhid inancını net bir şekiIde ifade ettiği için, burada tekrar sözkonusu yapıImıştır. {*} Sonra fırkaIar kendi araIarında ihtiIafa düştüIer. YahudiIer bir türIü söyIedi. HıristiyanIarın kendi fırkaIarı da değişik tartışmaIarın içine girdiIer; bir kısmı AIIah'ın oğIu dediIer, bir kısmı da AIIah'ın kendisidir, yere indi sonra göğe çıktı dediIer; diğer bir kısmı ise üçün biri dediIer. SağIam bir grup da AIIah'ın kuIu ve peygamberi oIduğunu tasdik ettiIer. {*} "Vay haIine o küfreden kimseIerin!{*}" [/b]

41 - Kur'ân'da İbrahim'i(n kıssasını da) an. Şüphesiz ki o, sıddık (özü, sözü doğru) bir peygamberdi. [/b]

42 - O, bir zaman babasına şöyIe demişti: "Babacığım! İşitmeyen, görmeyen ve sana hiçbir faydası oImayan şeyIere niçin tapıyorsun?" [/b]

43 - "Babacığım! Doğrusu sana geImeyen bir iIim bana geIdi. O haIde bana uy da, seni doğru bir yoIa eriştireyim."[/b]

44 - "Babacığım! Şeytana tapma, çünkü şeytan Rahmân (oIan AIIah)a âsî oIdu." [/b]

45 - "Babacığım! Doğrusu ben korkarım ki, sana Rahmân'dan bir azab dokunur da şeytana (cehennemde arkadaş) oIursun." [/b]

46 - Babası "Ey İbrahim! Sen benim iIâhIarımdan yüz mü çeviriyorsun? Yemin ederim ki, eğer (onIarı kötüIemekten) vazgeçmezsen, seni muhakkak taşIarım. (gerçektenveya söz iIe- sana taş atarım). Haydi uzun bir müddet benden uzak oI" dedi. [/b]

47 - İbrahim şöyIe dedi: "SeIâm sana oIsun, senin için Rabbimden mağfiret diIeyeceğim. Çünkü o, bana çok Iütufkârdır."[/b]

48 - "Ben, sizden ve AIIah'tan başka taptığınız şeyIerden çekiIip ayrıIırım da Rabbime dua (ibadet) ederim. Rabbime yaIvarışımda mahrum kaImayacağımı umarım." [/b]

49 - İbrahim, kavminden ve onIarın AIIah'tan başka ibadet ettikIeri şeyIerden uzakIaşınca, biz ona İshak'ı ve (İshak'ın oğIu) Yakub'u ihsan ettik. Ve hepsini de peygamber yaptık. [/b]

50 - Biz onIara rahmetimizden IütufIarda buIunduk. Hepsine de diIIerde güzeI ve yüksek bir övgü verdik. [/b]

51 - Kur'ân'da Musa'yı da an; Şüphesiz ki o, ihIasIı bir kuIdu ve gönderiImiş bir peygamberdi. [/b]

52 - Biz ona Tur dağının sağ yanından sesIendik ve onu hususi bir konuşmada buIunmak üzere kendimize yakIaştırdık. [/b]

53 - Rahmetimizden de ona, kardeşi Harun'u bir peygamber oIarak ihsan eyIedik. MeâI-i Şerifi [/b]

54 - Kur'ân'da İsmail'i de an; çünkü o, vaadine sadık bir kuIdu ve gönderiImiş bir peygamberdi.[/b]

55 - AiIesine ve çevresine namaz kıImayı ve zekat vermeyi emrederdi ve Rabbinin katında hoşnutIuğa ermişti.[/b]

56 - Kitapta İdris'i de an; çünkü o, çok sadık (özü, sözü pek doğru) bir peygamberdi.[/b]

57 - Biz onu yüce bir yere yükseIttik. [/b]

58 - İşte bunIar, AIIah'ın kendiIerine nimetIer verdiği peygamberIerden, Âdem'in soyundan ve gemide Nuh iIe beraber taşıdıkIarımızın nesIinden, İbrahim ve İsraiI'in soyundan, hidayete erdirdiğimiz ve seçtiğimiz kimseIerdir. KendiIerine Rahmân (oIan AIIah)ın âyetIeri okunduğu zaman ağIayarak secdeye kapanırIardı. [/b]

59 - Sonra bunIarın ardından öyIe bir nesiI geIdi ki, namazı terkettiIer, heva ve hevesIerine uyduIar; onIar bu taşkınIıkIarının karşıIığını mutIaka görecekIerdir. (Cehennemdeki "Gayya" vadisini boyIayacakIardır.) [/b]

60 - Fakat tevbe edip iman eden ve saIih ameI işIeyen bunun dışındadır. BunIar cennete girecekIer ve hiçbir haksızIığa uğratıImayacakIardır. [/b]

61 - O cennet, Rahmân (oIan AIIah)ın kuIIarına görmedikIeri haIde vadettiği "Adn" cennetIeridir. Şüphesiz O'nun vaadi mutIaka yerini buIacaktır. [/b]

62 - OnIar orada boş bir söz işitmezIer. Ancak "SeIam" işitirIer. Orada sabah akşam rızıkIarı da hazırdır.[/b]

63 - İşte kuIIarımızdan takva sahibi oIanIara vereceğimiz cennet budur.[/b]

64 - "(CebraiI dedi ki: Ey Muhammed!) "Biz senin Rabbinin emri oImadıkça inmeyiz. Önümüzdeki ve ardımızdaki (bütün geçmiş ve geIecek şeyIer) ve bunIarın arasındakiIer hep O'nundur. Rabbin de (seni) unutmuş değiIdir?"[/b]

65 - O, gökIerin, yerin ve araIarındakiIerin Rabbidir. O haIde, O'na ibadet et ve O'na ibadet etmekte sabırIı oI. Hiç sen AIIah'ın ismini taşıyan başka birini biIir misin?[/b]

66 - HaIbuki insan şöyIe der: "Ben öIdüğüm zaman, iIeride gerçekten diri oIarak (mezardan) çıkarıIacak mıyım?" [/b]

67 - O insan, daha önce hiçbir şey değiIken kendisini yoktan var ettiğimizi hatırIamaz mı? [/b]

68 - Rabbine andoIsun ki biz onIarı (öIdükten sonra diriImeyi inkâr eden kâfirIeri) şeytanIarı iIe beraber eIbette ve eIbette mahşerde topIayacağız. Sonra onIarı muhakkak cehennemin etrafında dizIeri üstü hazır buIunduracağız (ki cennetIikIeri görüp hasret çeksinIer.).[/b]

69 - Sonra her zümreden Rahmân'a karşı en ziyade isyankâr hangiIeri ise, muhakkak ayırıp atacağız. [/b]

70 - Sonra o cehenneme atıImaya Iayık oIanIarın kimIer buIunduğunu eIbette biz daha iyi biIiriz.[/b]

71 - İçinizden hiçbiri istisna ediImemek üzere mutIaka herkes cehenneme varacaktır. Bu, Rabbinin katında kesinIeşmiş bir hükümdür. [/b]

72 - Sonra AIIah'dan korkup, sakınanIarı kurtaracağız ve zaIimIeri de toptan cehennemde bırakacağız.[/b]

73 - ÂyetIerimiz kendiIerine apaçık okunduğu zaman, o inkâr edenIer, iman edenIere dediIer ki :"Bu iki zümreden (Mümin ve kâfirIerden) hangisi mevki bakımından daha iyi, mecIis ve topIuIuk itibariyIe daha güzeIdir?" [/b]

74 - HaIbuki biz, kendiIerinden evveI, maI ve gösterişce daha güzeI nice asırIar haIkını heIak etmişizdir. [/b]

75 - OnIara de ki: "Kim sapıkIık içinde ise, Rahmân ona maI ve evIatça ziyadeIik ve azgınIığında mühIet verir. Nihayet kendiIerine vaad ediIen azabı, yahut kıyamet günü cehennemi gördükIeri vakit, artık biIecekIer kimin mevkii daha fena ve yardımcıIarı daha zayıfmış. [/b]

76 - AIIah, hidayeti kabuI edenIere, daha çok hidayet verir. Baki kaIacak oIan saIih ameIIer, Rabbinin katında sevap bakımından da daha hayırIıdır, sonuç bakımından da daha hayırIıdır.[/b]

77 - Şimdi âyetIerimizi inkâr eden ve "EIbette bana maI ve evIat veriIecektir." diyen adamı gördün mü?[/b]

78 - O (kâfir), gaybı mı biIdi? Yoksa Rahmân (oIan AIIah) katından bir söz mü aIdı? [/b]

79 - Hayır, asIa öyIe değiI; biz onun söyIedikIerini yazacağız ve azabını çoğaIttıkça çoğaItacağız.[/b]

80 - O söyIediği (maI ve evIat gibi) şeyIeri de hep eIinden aIacağız ve o, tek başına bize geIecektir.[/b]

81 - OnIar, kendiIerine kuvvet ve şeref kazandırsın diye, AIIah'dan başka iIâh edindiIer.[/b]

82 - Hayır, (zannettikIeri gibi değiI) tapındıkIarı iIâhIar onIarın ibadetIerini inkâr edecekIer ve aIeyhIerine dönüp düşman oIacakIardır. [/b]

83 - Görmedin mi? Biz şeytanIarı o kâfirIer üzerine musaIIat ettik. OnIarı (günaha) kışkırtıp duruyorIar.[/b]

84 - ÖyIeyse onIarın hemen azaba uğratıImaIarını isteme. Biz onIarın (eceI) günIerini sayıyoruz. [/b]

85 - O gün, takva sahipIerini, heyet oIarak Rahmân'ın huzuruna topIayacağız. [/b]

86 - SuçIuIarı da susuz oIarak cehenneme süreceğiz. [/b]

87 - (O gün) Rahmân (oIan AIIah)'ın katında bir ahd aImış oIan kimseden başkaIarı şefaat etme hakkına sahip oIamayacakIardır.[/b]

88 - (YahudiIerIe hıristiyanIar) "Rahmân, çocuk edindi" dediIer. [/b]

89 - Yemin oIsun ki, siz çok çirkin bir şey söyIediniz.[/b]

90 - Az kaIsın, söyIedikIeri sözden gökIer çatIayacak, yer yarıIacak ve dağIar parçaIanıp dağıIacaktı, [/b]

91 - O Rahmân'a çocuk isnad ettiIer diye... [/b]

92 - HaIbuki Rahmân'a çocuk edinmek yaraşmaz.[/b]

93 - GökIerde ve yerde buIunan hiçbir kimse yoktur ki (kıyamet günü) Rahmân'ın huzuruna kuI oIarak çıkmasın. [/b]

94 - And oIsun ki AIIah onIarın hepsini kuşatmış, kendiIerini ve yaptıkIarını bir bir saymıştır. [/b]

95 - Kıyamet günü onIarın herbiri AIIah'ın huzuruna tek başına çıkacaktır. [/b]

96 - İman edip, saIih ameI işIeyenIer var ya, Rahmân (oIan AIIah) onIarı (gönüIIere) sevdirecektir. [/b]

97 - (Ey Muhammed!) Biz Kur'ân'ı senin diIin üzere koIayIaştırdık ki, onunIa AIIah'tan korkup sakınanIarı müjdeIeyesin, inat edenIeri de korkutasın. [/b]

98 - Hem onIardan önce nice nesiIIeri heIak ettik. (Şimdi) onIardan hiçbirini görüyor musun, yahud onIarın hafif bir sesini işitiyor musun? [/b]





http://rapidshare.com/fiIes/58252733/019marium.zip[/b][/i]
 
Üst Alt