Neler yeni
MEGAForum - Teknoloji Forumu

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı yada giriş yapmalısınız. Forum üye olmak tamamen ücretsizdir.

16 Kasım 2020 Pazartesi Günün Hikayesi

Tokyo

Bizi öldürmeyen şey güçlendirir.
MFC Üyesi
  • Üyelik Tarihi
    3 Haz 2020
  • Mesajlar
    6,256
  • MFC Puanı
    72,460
Bacanak ....

...Evlendiğimde devlet hastanesi ve muayenehanede çalışan, evden sabah 07:30'da çıkıp gece 22:00'da eve gelen bir doktordum. Maşallah iyi kazanıyordum, evime ekmek götürmekte sorunum yoktu, ekmekler Trabzon ekmeğiydi elbette.

Bu arada bacanağım Karayolları isçisi bir adam. Her sabah 08:00'da evden çıkıyor, akşam 17:30'da eve geliyordu. Önce Bursa Kaplıkaya semtindeki evinin balkonunda eşinin o gelmeden hazır ettiği çayını Bursa manzarasına karşı içiyor, sonra yine eşinin elleriyle hazırladığı yemekleri yemek için masaya kuruluyordu. Daha sonra haberleri izleyip, bir film ya da dizi film izlemediği akşamlarda halı saha maçı yapıyordu.

Cumartesi günleri ben önce hastanede vizit yapıp muayenehaneye giderken, bacanak gerine gerine sabah keyfi yapıp, öğlene kadar uyur, öğleden sonra arkadaşlarıyla buluşup maça gitmek, kahvede oyun oynamak, yürüyüşe gitmek gibi geziler yapardı. Pazarları ben yine hastaneye vizite giderken onlar ailece komşularıyla, akrabalarıyla kahvaltıda olurdu.

Benim nöbet gecelerimde eşim yalnız kalmamak için bacanağın evine gider, yatma saatine kadar ablasıyla takılırdı. 3 ya da 4 yıl böyle geçti, bacanak gayet mutlu, ben sürekli uykusuz, sinirli, yorgun... Ben giderek artan kilomla obezleşirken, bacanak fit. Hayat standartlarımız farklıydı elbet, ben jip, o Clio kullanıyordu. Ben bahçeli evde, o apartman da idi. Benim çocuklar özel okulda, onunkiler yakın devlet okulundaydı. Sofradaki yediğimiz içtiğimiz ise aynıydı.

Ve çok net görüyordum, adam benden daha mutluydu. Performans çıkınca muayenehaneyi hemen kapattım. Benim bu kararıma başta eşim ve kardeşlerim olmak üzere herkes karşı çıktı. Ama önderim bacanağım gibi yasamak istiyordum. Ama muayenehaneyi kapatmak çözüm olmadı. Günde 80 hasta bakınca eve savaştan çıkmış gibi gidiyordum. Ben erkenden uyurken, bacanak akşamları eş, dost, aile meclislerindeydi. Yine olmamıştı...

Devletten istifa ettim, özel hastaneye geçtim, artık günde 20 hasta bakıyordum ve eve daha bir dinç gidiyordum. Ama Cumartesi çalışmak zorunda olduğumuz için Pazarları ben yataktan çıkmazken, bacanak ailesiyle Uludağ eteklerinde piknikte oluyordu. Yine olmamıştı...

Özel hastaneden istifa ettim muayenehane açtım. SGK yok, başhekim yok. Parası olan gelir, olmayandan bana ne, günde 3-4 hasta yetip yetip artıyor. Bu arada bacanak baldız emekli oldular, çocukları devlet üniversitesinden mezun olup işe girdiler.

Bacanak ve baldız çalışmıyor, geç kalkıp önce birlikte spora gidiyor, öğleden sonra arkadaşlarıyla takılıyorlar. Benim çocuklar özel okulda olduğu için ben çalışmak zorundayım. Günümü muayenehanede hasta bekleyerek geçiriyorum. Yine olmadı be bacanak ....

Alıntı
 
Üst Alt