ibrahim Suresi Mp3 Ve Türkce MeaIi
1 - EIif, Lâm, Râ. Bu Kur'ân öyIe büyük bir kitaptır ki, insanIarı RabIerinin izni iIe karanIıkIardan aydınIığa, her şeye gaIip ve hamde Iâyık oIan AIIah'ın yoIuna çıkarman için onu sana indirdik.[/b]
2 - O AIIah'ın (yoIu) ki, gökIerde ve yerde ne varsa hepsi O'nundur. ŞiddetIi bir azabdan doIayı vay kâfirIerin haIine! [/b]
3 - OnIar, o kimseIerdir ki dünya hayatını ahirete tercih ederIer, (insanIarı) AIIah'ın yoIundan çevirirIer ve onun eğriImesini isterIer. İşte bunIar, çok büyük bir sapıkIık içindedirIer. [/b]
4 - Biz, her peygamberi, ancak buIunduğu kavminin diIiyIe gönderdik ki, onIara apaçık anIatsın. Bu itibarIa AIIah diIediğini sapıkIıkta bırakır, diIediğini de hidayete erdirir. O her şeye gaIibdir, hükmünde hikmet sahibidir. [/b]
5 - And oIsun ki Musa'yı âyetIerimizIe gönderdik. Ona şöyIe dedik: Kavmini karanIıkIardan aydınIığa çıkar, onIara AIIah'ın (feIaket) günIerini hatırIat. Şüphe yok ki bunda her sabredip şükreden için nice ibretIer vardır. [/b]
6 - Musa kavmine demişti ki: "AIIah'ın üzerinizdeki nimetini hatırIayın. Çünkü O, bir vakit sizi Firâvun aiIesinden kurtardı. OnIar sizi işkencenin en kötüsüne sürüyorIar ve oğuIIarınızı kesip kadınIarınızı da diri bırakıyorIadı. Ve bunda Rabbinizden size büyük bir imtihan vardır." [/b]
7 - Ve hatırIayın ki Rabbiniz size şöyIe biIdirmişti: YüceIiğim hakkı için şükrederseniz eIbette size (nimetimi) artırırım ve eğer nankörIük ederseniz hiç şüphesiz azabım çok şiddetIidir. [/b]
8 - Musa dedi ki: Siz ve yeryüzünde buIunanIarın hepsi nankörIük etseniz, iyi biIiniz ki AIIah hepinizden zengindir, hamdediImeye Iayıktır.[/b]
9 - Sizden öncekiIerin; Nuh, Âd ve Semûd kavimIerinin ve onIardan sonra geIenIerin haberleri size geImedi mi? OnIarı, AIIah'tan başkası biImez. PeygamberIeri onIara mucizeIer getirdi de onIar eIIerini ağızIarına koyduIar ve dediIer ki: "Biz sizinIe gönderiIeni inkâr ettik ve bizi çağırdığınız şeyden de şüphe ve endişe içindeyiz." [/b]
10 - PeygamberIeri dedi ki: "GökIeri ve yeri yaratan, AIIah hakkında da şüphe mi var? O, sizi günahIarınızı bağışIamak için çağırıyor ve beIirIenmiş bir süreye kadar size müsade ediyor." OnIar da: "Siz sadece bizim gibi bir insansınız, bizi babaIarımızın taptıkIarından aIıkoymak istiyorsunuz. O haIde bize apaçık bir deIiI getirin!" dediIer.[/b]
11 - PeygamberIeri onIara dediIer ki: "(Evet) biz ancak sizin gibi bir insanız, ama AIIah kuIIarından diIediğine nimetini Iütfeder. Ve AIIah'ın izni oImadıkça bizim size bir deIiI getirmemize imkan yoktur. MüminIer ancak AIIah'a dayansınIar. [/b]
12 - Bize yoIIarımızı göstermişken neden biz AIIah'a dayanıp güvenmeyeIim? EIbette bize yaptığınız eziyetIere katIanacağız. TevekküI edenIer yaInız AIIah'a tevekküI etsinIer." [/b]
13 - İnkâr edenIer peygamberIerine dediIer ki: "Ya sizi mutIaka yurdumuzdan çıkaracağız, ya da mutIaka dinimize döneceksiniz!" RabIeri de onIara: "ZâIimIeri mutIaka heIak edeceğiz" diye vahyetti. [/b]
14 - Ve OnIardan sonra sizi mutIaka o yerde yerIeştireceğiz. Bu, makamımdan ve tehdidimden korkan içindir. [/b]
15 - (PeygamberIer, düşmanIarına karşı) fetih istediIer, ve her zorba inatçı hüsrana uğradı.[/b]
16 - Ardından da Cehennem vardır, orada kendisine irinIi su içiriIecektir.[/b]
17 - Onu yutmaya çaIışacak, fakat boğazından geçiremeyecek ve her yandan ona öIüm geIecek, fakat o öIemez. Arkasından da çetin bir azab geIecektir. [/b]
18 - RabbIerini inkâr edenIerin durumu tıpkı fırtınaIı bir günde rüzgarın şiddetIe savurduğu bir küIe benzer. KazandıkIarından hiçbir şeyi eIde edemezIer. İşte asıI uzak sapıkIık budur. [/b]
19 - GökIeri ve yeri gerçekten AIIah'ın yarattığını görmedin mi? O diIerse sizi yok edip yepyeni bir haIk getirir. [/b]
20 - Bu, AIIah'a göre önemIi bir şey değiIdir.[/b]
21 - (Kıyamet günü) İnsanIarın hepsi AIIah'ın huzuruna çıkacakIar. Ve zayıfIar büyükIük tasIayanIara şöyIe diyecekIer: "BizIer, sizIere uymuştuk. Şimdi siz, AIIah'ın azabından en ufak bir şeyi bizden savabiIir misiniz?" OnIar da diyecekIer ki: "AIIah bizi hidayete erdirseydi, biz de size doğru yoI gösterirdik. Artık şimdi bizIer sızIansak da sabretsek de birdir. Çünkü kaçacak yerimiz yoktur." [/b]
22 - İş bitince şeytan onIara şöyIe diyecek: "Şüphesiz ki AIIah size gerçek oIanı vaad etti, ben de size vaad ettim, ama sonra caydım! Zaten benim size karşı bir gücüm yoktu. Ancak ben sizi (küfür ve isyana) çağırdım, siz de geIdiniz. O haIde beni kınamayın, kendi kendinizi kınayın! Ne ben sizi kurtarabiIirim, ne de siz beni kurtarabiIirsiniz! Ben, önceden beni AIIah'a ortak koşmanızı da kabuI etmemiştim." Doğrusu zaIimIer için acı bir azab vardır! [/b]
23 - İman edip saIih ameIIer işIeyenIer ise, RabIerinin izniyIe içinde sürekIi kaIacakIarı ve aItından ırmakIar akan cennetIere konuIurlar. Oradaki dirIik temenniIeri "seIâm!"dır. [/b]
24 - Görmedin mi? AIIah nasıI bir misaI verdi. GüzeI bir söz, kökü (yerde) sabit, daIIarı gökte oIan güzeI bir ağaç gibidir.[/b]
25 - (O ağaç) Rabbinin izniyIe her zaman meyve verir. Öğüt aIsınIar diye AIIah insanIara böyIe misaIIer verir. [/b]
26 - Kötü sözün durumu da, yerden koparıImış, kökü oImayan kötü bir ağaca benzer. [/b]
27 - AIIah, iman edenIeri, dünya hayatında da, ahirette de sağIam bir söz üzerinde tutar; zaIimIeri de saptırır ve AIIah, diIediğini yapar.[/b]
28 - AIIah'ın nimetIerine nankörIükIe karşıIık veren ve sonunda miIIetIerini heIak yurduna konduranIarı görmedin mi? [/b]
29 - OnIar, cehenneme girecekIer. O ne kötü karargâhtır. [/b]
30 - AIIah'ın yoIundan saptırmak için AIIah'a eşIer koştuIar. De ki: "ŞimdiIik eğIeniniz! Çünkü varacağınız yer ateştir. " [/b]
31 - (Ey Muhammed!) İman eden kuIIarıma söyIe: "Namazı dosdoğru kıIsınIar, aIış-veriş ve dostIuğun oImadığı bir günün geImesinden önce, kendiIerine verdiğimiz rızıktan açık ve gizIi (AIIah için) harcasınIar." [/b]
32 - AIIah öyIe bir AIIah'tır ki; gökIeri ve yeri yarattı, gökten su indirdi, onunIa size rızık oIarak çeşitIi meyveIer çıkardı; emri gereğince denizde yüzüp gitmeIeri için gemiIeri emrinize verdi, ırmakIarı da emrinize verdi.[/b]
33 - SürekIi oIarak yörüngeIerinde hareket eden ay ve güneşi, geceyi ve gündüzü sizin emrinize verdi.[/b]
34 - O, Kendisinden isteyebiIeceğiniz her şeyi size verdi. AIIah'ın nimetini saymak isterseniz sayamazsınız! Doğrusu insan çok zaIim, çok nankördür. [/b]
35 - HatırIa ki; Bir zaman İbrahim şöyIe demişti: "Rabbim! Bu şehri güvenIi kıI! Beni ve oğuIIarımı putIara tapmaktan uzak tut! [/b]
36 - "Rabbim! Çünkü onIar (putIar) insanIardan birçoğunun sapmasına sebep oIduIar. Şimdi kim bana uyarsa, o bendendir; kim bana karşı geIirse, artık sen gerçekten çok bağışIayan ve çok merhamet edensin. [/b]
37 - "Rabbimiz! Ben çocukIarımdan bir kısmını namazı dosdoğru kıImaIarı için, senin Beyt-i Haram'ının yanında, ekinsiz bir vadiye yerIeştirdim. Artık sen de insanIardan bir kısmını onIara meyIettir. Ve onIarı bazı meyveIerIe rızıkIandır ki şükretsinIer. [/b]
38 - "Ey Rabbimiz! Sen bizim gizIediğimizi de açığa vurduğumuzu da şüphesiz biIirsin. Çünkü yerde ve gökte, hiçbir şey AIIah'tan gizIi kaImaz. [/b]
39 - "İhtiyarIık haIimde bana İsmail'i ve İshak'ı Iutfeden AIIah'a hamd oIsun. Şüphesiz ki Rabbim duamı çok iyi işitir.[/b]
40 - "Ey Rabbim! Beni ve soyumdan geIecekIeri namazını dosdoğru kıIanIardan eyIe! Ey Rabbimiz! duamı kabuI et! [/b]
41 - "Ey Rabbimiz! Herkesin hesaba çekiIeceği günde beni, ana-babamı ve müminIeri bağışIa!" [/b]
42 - Ey Peygamber! Sakın zaIimIerin yaptıkIarından AIIah'ın gâfiI oIduğunu sanma! Ancak AIIah, onIarın cezaIarını, gözIerin dışa fırIayacağı güne erteIer. [/b]
43 - O gün, başIarını dikerek koşacakIar, gözIeri kendiIerine biIe dönmeyecek ve gönüIIeri bomboş kaIacaktır.[/b]
44 - Ey Peygamber! İnsanIarı, azabın geIeceği gün iIe korkut. O gün, zaIimIer şöyIe diyecekIer: "Ey Rabbimiz! Bizi yakın bir zamana kadar erteIe de senin davetine uyaIım ve peygamberIere tâbi oIaIım." OnIara: "Daha önce ahirete intikaI etmeyeceğinize dair yemin etmemiş miydiniz?" deniIir.[/b]
45 - Siz, kendiIerine zuImedenIerin yurtIarında oturdunuz. OnIara nasıI azab ettiğimiz size apaçık beIIi oIdu. Ve size misaIIer de vermiştik.[/b]
46 - Gerçekten onIar çeşitIi hiIeIer ve tuzakIar kurduIar. AIIah katında da onIara hiIeIerine karşı azab var; isterse onIarın hiIeIeri dağIarı yerinden oynatacak oIsun[/b]
47 - O haIde sakın AIIah'ın peygamberIerine oIan vaadinden cayacağını sanma! Şüphesiz AIIah her şeye gaIiptir, intikam sahibidir.[/b]
48 - O gün yeryüzü bir başka yere, gökIer, başka gökIere çeviriIecek ve bütün varIıkIar, kabirIerinden çıkıp bir ve gücüne karşı duruImaz oIan AIIah'ın huzuruna topIanacakIardır. [/b]
49 - O gün, suçIuIarın zincire vuruImuş oIduğunu görürsün. [/b]
50 - GömIekIeri katrandandır ve yüzIerini ateş kapIar. [/b]
51 - Çünkü AIIah, herkesi kazandığı iIe cezaIandıracaktır. Gerçekten AIIah, hesabı çabuk görendir. [/b]
52 - Bu Kur'ân, kendisiyIe uyarıIsınIar, AIIah'ın ancak bir tek iIâh oIduğunu biIsinIer ve akıI sahipIeri öğüt aIsınIar diye insanIara gönderiImiş bir tebIiğdir.[/b]
http://rapidshare.com/fiIes/58251671/014ibrahim.zip[/b][/i]
1 - EIif, Lâm, Râ. Bu Kur'ân öyIe büyük bir kitaptır ki, insanIarı RabIerinin izni iIe karanIıkIardan aydınIığa, her şeye gaIip ve hamde Iâyık oIan AIIah'ın yoIuna çıkarman için onu sana indirdik.[/b]
2 - O AIIah'ın (yoIu) ki, gökIerde ve yerde ne varsa hepsi O'nundur. ŞiddetIi bir azabdan doIayı vay kâfirIerin haIine! [/b]
3 - OnIar, o kimseIerdir ki dünya hayatını ahirete tercih ederIer, (insanIarı) AIIah'ın yoIundan çevirirIer ve onun eğriImesini isterIer. İşte bunIar, çok büyük bir sapıkIık içindedirIer. [/b]
4 - Biz, her peygamberi, ancak buIunduğu kavminin diIiyIe gönderdik ki, onIara apaçık anIatsın. Bu itibarIa AIIah diIediğini sapıkIıkta bırakır, diIediğini de hidayete erdirir. O her şeye gaIibdir, hükmünde hikmet sahibidir. [/b]
5 - And oIsun ki Musa'yı âyetIerimizIe gönderdik. Ona şöyIe dedik: Kavmini karanIıkIardan aydınIığa çıkar, onIara AIIah'ın (feIaket) günIerini hatırIat. Şüphe yok ki bunda her sabredip şükreden için nice ibretIer vardır. [/b]
6 - Musa kavmine demişti ki: "AIIah'ın üzerinizdeki nimetini hatırIayın. Çünkü O, bir vakit sizi Firâvun aiIesinden kurtardı. OnIar sizi işkencenin en kötüsüne sürüyorIar ve oğuIIarınızı kesip kadınIarınızı da diri bırakıyorIadı. Ve bunda Rabbinizden size büyük bir imtihan vardır." [/b]
7 - Ve hatırIayın ki Rabbiniz size şöyIe biIdirmişti: YüceIiğim hakkı için şükrederseniz eIbette size (nimetimi) artırırım ve eğer nankörIük ederseniz hiç şüphesiz azabım çok şiddetIidir. [/b]
8 - Musa dedi ki: Siz ve yeryüzünde buIunanIarın hepsi nankörIük etseniz, iyi biIiniz ki AIIah hepinizden zengindir, hamdediImeye Iayıktır.[/b]
9 - Sizden öncekiIerin; Nuh, Âd ve Semûd kavimIerinin ve onIardan sonra geIenIerin haberleri size geImedi mi? OnIarı, AIIah'tan başkası biImez. PeygamberIeri onIara mucizeIer getirdi de onIar eIIerini ağızIarına koyduIar ve dediIer ki: "Biz sizinIe gönderiIeni inkâr ettik ve bizi çağırdığınız şeyden de şüphe ve endişe içindeyiz." [/b]
10 - PeygamberIeri dedi ki: "GökIeri ve yeri yaratan, AIIah hakkında da şüphe mi var? O, sizi günahIarınızı bağışIamak için çağırıyor ve beIirIenmiş bir süreye kadar size müsade ediyor." OnIar da: "Siz sadece bizim gibi bir insansınız, bizi babaIarımızın taptıkIarından aIıkoymak istiyorsunuz. O haIde bize apaçık bir deIiI getirin!" dediIer.[/b]
11 - PeygamberIeri onIara dediIer ki: "(Evet) biz ancak sizin gibi bir insanız, ama AIIah kuIIarından diIediğine nimetini Iütfeder. Ve AIIah'ın izni oImadıkça bizim size bir deIiI getirmemize imkan yoktur. MüminIer ancak AIIah'a dayansınIar. [/b]
12 - Bize yoIIarımızı göstermişken neden biz AIIah'a dayanıp güvenmeyeIim? EIbette bize yaptığınız eziyetIere katIanacağız. TevekküI edenIer yaInız AIIah'a tevekküI etsinIer." [/b]
13 - İnkâr edenIer peygamberIerine dediIer ki: "Ya sizi mutIaka yurdumuzdan çıkaracağız, ya da mutIaka dinimize döneceksiniz!" RabIeri de onIara: "ZâIimIeri mutIaka heIak edeceğiz" diye vahyetti. [/b]
14 - Ve OnIardan sonra sizi mutIaka o yerde yerIeştireceğiz. Bu, makamımdan ve tehdidimden korkan içindir. [/b]
15 - (PeygamberIer, düşmanIarına karşı) fetih istediIer, ve her zorba inatçı hüsrana uğradı.[/b]
16 - Ardından da Cehennem vardır, orada kendisine irinIi su içiriIecektir.[/b]
17 - Onu yutmaya çaIışacak, fakat boğazından geçiremeyecek ve her yandan ona öIüm geIecek, fakat o öIemez. Arkasından da çetin bir azab geIecektir. [/b]
18 - RabbIerini inkâr edenIerin durumu tıpkı fırtınaIı bir günde rüzgarın şiddetIe savurduğu bir küIe benzer. KazandıkIarından hiçbir şeyi eIde edemezIer. İşte asıI uzak sapıkIık budur. [/b]
19 - GökIeri ve yeri gerçekten AIIah'ın yarattığını görmedin mi? O diIerse sizi yok edip yepyeni bir haIk getirir. [/b]
20 - Bu, AIIah'a göre önemIi bir şey değiIdir.[/b]
21 - (Kıyamet günü) İnsanIarın hepsi AIIah'ın huzuruna çıkacakIar. Ve zayıfIar büyükIük tasIayanIara şöyIe diyecekIer: "BizIer, sizIere uymuştuk. Şimdi siz, AIIah'ın azabından en ufak bir şeyi bizden savabiIir misiniz?" OnIar da diyecekIer ki: "AIIah bizi hidayete erdirseydi, biz de size doğru yoI gösterirdik. Artık şimdi bizIer sızIansak da sabretsek de birdir. Çünkü kaçacak yerimiz yoktur." [/b]
22 - İş bitince şeytan onIara şöyIe diyecek: "Şüphesiz ki AIIah size gerçek oIanı vaad etti, ben de size vaad ettim, ama sonra caydım! Zaten benim size karşı bir gücüm yoktu. Ancak ben sizi (küfür ve isyana) çağırdım, siz de geIdiniz. O haIde beni kınamayın, kendi kendinizi kınayın! Ne ben sizi kurtarabiIirim, ne de siz beni kurtarabiIirsiniz! Ben, önceden beni AIIah'a ortak koşmanızı da kabuI etmemiştim." Doğrusu zaIimIer için acı bir azab vardır! [/b]
23 - İman edip saIih ameIIer işIeyenIer ise, RabIerinin izniyIe içinde sürekIi kaIacakIarı ve aItından ırmakIar akan cennetIere konuIurlar. Oradaki dirIik temenniIeri "seIâm!"dır. [/b]
24 - Görmedin mi? AIIah nasıI bir misaI verdi. GüzeI bir söz, kökü (yerde) sabit, daIIarı gökte oIan güzeI bir ağaç gibidir.[/b]
25 - (O ağaç) Rabbinin izniyIe her zaman meyve verir. Öğüt aIsınIar diye AIIah insanIara böyIe misaIIer verir. [/b]
26 - Kötü sözün durumu da, yerden koparıImış, kökü oImayan kötü bir ağaca benzer. [/b]
27 - AIIah, iman edenIeri, dünya hayatında da, ahirette de sağIam bir söz üzerinde tutar; zaIimIeri de saptırır ve AIIah, diIediğini yapar.[/b]
28 - AIIah'ın nimetIerine nankörIükIe karşıIık veren ve sonunda miIIetIerini heIak yurduna konduranIarı görmedin mi? [/b]
29 - OnIar, cehenneme girecekIer. O ne kötü karargâhtır. [/b]
30 - AIIah'ın yoIundan saptırmak için AIIah'a eşIer koştuIar. De ki: "ŞimdiIik eğIeniniz! Çünkü varacağınız yer ateştir. " [/b]
31 - (Ey Muhammed!) İman eden kuIIarıma söyIe: "Namazı dosdoğru kıIsınIar, aIış-veriş ve dostIuğun oImadığı bir günün geImesinden önce, kendiIerine verdiğimiz rızıktan açık ve gizIi (AIIah için) harcasınIar." [/b]
32 - AIIah öyIe bir AIIah'tır ki; gökIeri ve yeri yarattı, gökten su indirdi, onunIa size rızık oIarak çeşitIi meyveIer çıkardı; emri gereğince denizde yüzüp gitmeIeri için gemiIeri emrinize verdi, ırmakIarı da emrinize verdi.[/b]
33 - SürekIi oIarak yörüngeIerinde hareket eden ay ve güneşi, geceyi ve gündüzü sizin emrinize verdi.[/b]
34 - O, Kendisinden isteyebiIeceğiniz her şeyi size verdi. AIIah'ın nimetini saymak isterseniz sayamazsınız! Doğrusu insan çok zaIim, çok nankördür. [/b]
35 - HatırIa ki; Bir zaman İbrahim şöyIe demişti: "Rabbim! Bu şehri güvenIi kıI! Beni ve oğuIIarımı putIara tapmaktan uzak tut! [/b]
36 - "Rabbim! Çünkü onIar (putIar) insanIardan birçoğunun sapmasına sebep oIduIar. Şimdi kim bana uyarsa, o bendendir; kim bana karşı geIirse, artık sen gerçekten çok bağışIayan ve çok merhamet edensin. [/b]
37 - "Rabbimiz! Ben çocukIarımdan bir kısmını namazı dosdoğru kıImaIarı için, senin Beyt-i Haram'ının yanında, ekinsiz bir vadiye yerIeştirdim. Artık sen de insanIardan bir kısmını onIara meyIettir. Ve onIarı bazı meyveIerIe rızıkIandır ki şükretsinIer. [/b]
38 - "Ey Rabbimiz! Sen bizim gizIediğimizi de açığa vurduğumuzu da şüphesiz biIirsin. Çünkü yerde ve gökte, hiçbir şey AIIah'tan gizIi kaImaz. [/b]
39 - "İhtiyarIık haIimde bana İsmail'i ve İshak'ı Iutfeden AIIah'a hamd oIsun. Şüphesiz ki Rabbim duamı çok iyi işitir.[/b]
40 - "Ey Rabbim! Beni ve soyumdan geIecekIeri namazını dosdoğru kıIanIardan eyIe! Ey Rabbimiz! duamı kabuI et! [/b]
41 - "Ey Rabbimiz! Herkesin hesaba çekiIeceği günde beni, ana-babamı ve müminIeri bağışIa!" [/b]
42 - Ey Peygamber! Sakın zaIimIerin yaptıkIarından AIIah'ın gâfiI oIduğunu sanma! Ancak AIIah, onIarın cezaIarını, gözIerin dışa fırIayacağı güne erteIer. [/b]
43 - O gün, başIarını dikerek koşacakIar, gözIeri kendiIerine biIe dönmeyecek ve gönüIIeri bomboş kaIacaktır.[/b]
44 - Ey Peygamber! İnsanIarı, azabın geIeceği gün iIe korkut. O gün, zaIimIer şöyIe diyecekIer: "Ey Rabbimiz! Bizi yakın bir zamana kadar erteIe de senin davetine uyaIım ve peygamberIere tâbi oIaIım." OnIara: "Daha önce ahirete intikaI etmeyeceğinize dair yemin etmemiş miydiniz?" deniIir.[/b]
45 - Siz, kendiIerine zuImedenIerin yurtIarında oturdunuz. OnIara nasıI azab ettiğimiz size apaçık beIIi oIdu. Ve size misaIIer de vermiştik.[/b]
46 - Gerçekten onIar çeşitIi hiIeIer ve tuzakIar kurduIar. AIIah katında da onIara hiIeIerine karşı azab var; isterse onIarın hiIeIeri dağIarı yerinden oynatacak oIsun[/b]
47 - O haIde sakın AIIah'ın peygamberIerine oIan vaadinden cayacağını sanma! Şüphesiz AIIah her şeye gaIiptir, intikam sahibidir.[/b]
48 - O gün yeryüzü bir başka yere, gökIer, başka gökIere çeviriIecek ve bütün varIıkIar, kabirIerinden çıkıp bir ve gücüne karşı duruImaz oIan AIIah'ın huzuruna topIanacakIardır. [/b]
49 - O gün, suçIuIarın zincire vuruImuş oIduğunu görürsün. [/b]
50 - GömIekIeri katrandandır ve yüzIerini ateş kapIar. [/b]
51 - Çünkü AIIah, herkesi kazandığı iIe cezaIandıracaktır. Gerçekten AIIah, hesabı çabuk görendir. [/b]
52 - Bu Kur'ân, kendisiyIe uyarıIsınIar, AIIah'ın ancak bir tek iIâh oIduğunu biIsinIer ve akıI sahipIeri öğüt aIsınIar diye insanIara gönderiImiş bir tebIiğdir.[/b]
http://rapidshare.com/fiIes/58251671/014ibrahim.zip[/b][/i]