hiç söylenmemiş sözler söylemeliyim
el değmemiş, duru sözler sevdiğim için
sevdiğim! istanbulun şehitleri var 15 temmuz akşamından
ve bu yüzden bürünür her gece meydanlar hüzne
güneş gözlerinden beslenir geceye vurur güzelliğin
ve saçlarını kollar görmek için. her meydandaki şehitlerim
sensizken istanbulun
boş meydanlarında yürüdüm
kalın puntolarla iri laflar ettim
öfkemi saldım iri dişli çakallar üzerine.
sevdiğim! Hangi şehidi okşadın,
ellerinle gülden kokular..
dilinde aşk nameleri,
söylesene hangi şehidin adını andın
sahi sevdiğim en son ne zaman görmüştük darbeyi
hatırlasana deli kız sana emanet etmiştim o bombaları
sevdiğim bak umut kan pıhtısı rengine döndü ki
sen boğazdan geçerken
sakın eteklerini toplama
biraz kan bulaşmış halde çık karşıma
ve sakın unutma
o ilk çocuğumuzdur
asırlardır dillerde olan şehitler köprüsüdür ,
Meryem´in suskunluğunda can bulan
gözleri vardı Züleyha´nın
henüz düşmeden kirli kelimeler diyarına
Bilirmisin sevdiğim bu Kaçıncı şehit
bu Kaçıncı hüzün yüreğe atılan
artık eskisi gibi değil
meydanlar artık yiğitlerle doldu sevdiğim
Asırlar ötesinden uzat bana ellerini sevdiğim
ellerini bulur ellerim
15 temmuz akşamında
sevdiğim hatırlarmısın Hani omuz omuza vermiştik bir namaz kıyamında
hani beraber Açmıştık orucumuzu kimi marmarada kimi yıldızda
koş sevdiğim koş sehitler diyarına
meydanlardan selam götür ahmette aliye mehmete
bilsinlerki bekliyoruz memleketi ve sevenlerini
belki birgün kavusuruz kimbilir
mahşerin ilk gecesi