Ansizin bir karasu iner
Deniz fenerinin gözlerine
Fener kör olur
Ve agir agir uyanmaya baslar
Deniz dibinin devleri
Koç sürüsü dalgalar toslasir gerine gerine
Ötede yikkin bir balikçi köyünün çiçeksiz evleri
Evler ki denizlerde olup bitenleri bilmez
Bense bu kaderi iyi bilirim
Benim adim Kepez
Yildizlar olmadi mi, dolunay olmadi mi
Gökyüzü de kördür
Yüregindeki kara bulutlar
Durmadan yildirimlar kusar
Yorgun bir gemi oturur kayalara
Karisir birbirine dua ve küfür
Korkuysa sapkasini her zaman
Kapkara bir dala asar
Bir yosun tarlasinda dinlenirken
Gördüm ölümü kaç kez
Selam verip geçti gülümseyerek
Ben korkusuz Kepez
Kaç sünger ve inci avcisinin
Kanina girdi bu denizler
Kaç taze gelin ihtiyarladi
Bu ufuklara baka baka
Her sabah
Neseli bir islik aydinligina
Evden çikip gidenler
Ya döndüler ya da hiç dönmediler
Yarali aksamlara
Yalniz kalmayinca aç kalmayinca
Oglak, kuzu melemez
Ben ne dramlar yasamamisimdir bu kiyida
Ben Kepez
Mutlu insanlarda gördüm
Gelip kollarimin arasinda sevisen
Ama uzun sürmedi
Singir mingir kristal ömürleri
Ne çigliklar isittim rüzgarlardan
Mevsim mevsim degisen
Hele de yitik ekmekler gibi ayrilik türküleri
Tedirgin martilarin
Kanatlari vururken gez
Ben dilsiz bir görgü tanigiyim
Benim adim Kepez
Gün kisalir,
Bir gece de degisir renk renk haritam
Gün uzar,
Sizlayan süslü bir gögüstür Tarih-i Kadim
Sirdir, ayiptir
Gördüklerimin hepsini anlatamam
Gemiler gelip geçerken
Kaç dilden hüzünlü sarkilar dinledim
Gül yanakli, lale dudakli
Ne güzeller gördüm gitti gelmez
Ben hep ayni yerde beklerim
Benim adim Kepez
Bazen denize küserde
Gökteki yildizlarla konusurum
Bazen gidemedigim yerleri oksamak isterim
Bulamam ellerimi
Ay dogarken baslar
En uzun süren sarhoslugum
Asirlar kemirse de
Koparamazlar zincirlerimi
Kimse kirli ayaklariyla
Üzerimi tepeleyemez
Ben bes vakit
Sabrin gül suyuyla yikanirim
Benim adim Kepez