Neler yeni
MEGAForum - Teknoloji Forumu

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı yada giriş yapmalısınız. Forum üye olmak tamamen ücretsizdir.

02 Kasım 2020 Pazartesi Günün Hikayesi

Tokyo

Bizi öldürmeyen şey güçlendirir.
MFC Üyesi
  • Üyelik Tarihi
    3 Haz 2020
  • Mesajlar
    6,256
  • MFC Puanı
    72,460
ERZİNCAN DEPREMİNDEN GERİYE KALANLAR
FERHAT YÜZBAŞI VE 214 ARKADAŞI
Türkiye'yi çok önemli iki deprem kuşağının kontrol ediyor. Bunlardan biri Kuzey Anadolu Fay Hattı diğeri de Doğu Anadolu Fay Hattı. Erzincan bu iki fayın kesişim noktasında bulunması sebebiyle kentte depremler daha sık meydana gelmektedir.
Erzincan'da 1939'da meydana gelen deprem, Anadolu coğrafyasında meydana gelen en büyük deprem olarak kayıtlara geçmiştir.
26-27 Aralık 1939 tarihinde Erzincan’da olan deprem çok şiddetli yer sarsıntısı ile başladı. Yüzey dalgası büyüklüğü 7,9 richter ölçüsündeydi. Deprem bittiğinde 35 bine yakın kişi hayatını kaybetti. Yaklaşık 100 bin kişi yaralanmış ve 116,720 bina yıkılmıştı. Can kayıplarının fazla olmasının bir nedeni de zorlu kış şartlarından dolayı yardımların güç koşullar altında ulaşmasıydı. Deprem 52 saniye sürmüştü. Sonrasında Karadeniz kıyısındaki Fatsa’da tsunami oluşmuştu. Erzincan bu depremle tamamıyla yok olmuş, sonrasında Erzincan yeniden kurulup inşa edilmişti.
Erzincan’da 1939 tarihinde olan o büyük depremde yalnızca iki binanın ayakta kaldığı yazıldı. Bahsedilen binalardan biri Erzincan Tren Garı diğeri de Genelev olduğuydu. Öncelikle bilinmesi gerekir ki o tarihlerde Erzincan’da genelev yoktu dolayısıyla o bilgi yanlış. Ancak Erzincan Tren Garının ayakta kalan tek bina olduğu bilgisi doğrudur.
Erzincan Tren Garı 1938 yılında Alman mühendisler tarafından projelendirilmiş ve Türk işçiler tarafından çok kısa bir sürede tamamlanmıştı. 1939 yılının sonlarında yaşanan o acı olay sonunda bina yalnızca 1,5 santimlik bir kayma ile sapasağlam ayakta kalmıştı. Daha sonra gerçekleşen 1983 ve 1992 depremlerinde de o binaya hiçbir şey olmadı. Hala sapasağlam ayakta duruyor.
Elbette Erzincan garından başka ünlü ve hatırlanması gerekenleri de vardır Erzincan’ın. Mahkumları. Ve tabii ki asıl Ferhat (Ataman) Yüzbaşısı.
1909 Çaykara, Şahinkaya doğumlu Ferhat Ataman 3 şehit verilen aileden geldiği için kontenjandan askeri okula girmiştir. 1937 Dersim isyanında Levazım yüzbaşısı olarak görev yapmıştır. Dönem itibarı ile dağlık alanlarda kullanılan at ve katırlardan sorumludur. Bir ere verdiği talimat doğrultusunda hayvanlara yemleri verilirken başka bir Yüzbaşı aynı ere kendi atına iki misli yem vermesini emreder. Er aldığı talimat ve emir doğrultusunda hareket edeceğini söylediğinde Yüzbaşı ere hakaretler yağdırıp azarlar. Bu durumu öğrenen Ferhat Yüzbaşı, diğer Yüzbaşı ile konuşurken kendisine de hakaret edilince tabancasını çekip Yüzbaşıyı vurur. Uzun süren yargılanmadan sonra 18 yıl ceza alır ve 1938 yılında Erzincan cezaevine konur.
O dönemde okumuş ve askeri bir eğitim almış birinin diğer suçlularla beraber cezaevinde olması mahkumlar açısından çok olumlu geçer. Ferhat Bey, kısa zamanda cezaevinde hareketleri ve davranışlarıyla öne çıkar. Hapishane ağası değil hapishane abisi olarak görünmeye başlanır. Cezaevi savcısı ile konuşarak bugünkü halk eğitim merkezleri tarzında faaliyetlere başlar. Cezaevinde meslek sahibi olan mahkumlar o mesleği öğrenmek isteyenlere öğretecektir. Böylece cezaevinde saz çalma, okuma-yazma öğrenme, Kuran okuma gibi buna benzer faaliyetler başlar. Artık O cezaevinin abisidir, müdürüdür, savcısı gibidir. Bu faaliyetlerle günler geçerken 1939’da büyük Erzincan depremi olur. Cezaevi nispeten az zarar görür ama diğer yapılar ve halk çok korkunç durumdadır. Ferhat Bey, cezaevindeki 214 mahkumu toplar, örgütler ve sabahleyin hep birlikte kurtarma çalışmalarına katılırlar. Hiç bir mahkum kaçmaz. Evleri yakında olanlar akşam eve gidip sabahleyin dönerek kurtarma faaliyetlerine devam ederler. Beş gün içinde yaklaşık bin kişiyi toprak altından kurtararak tarih yazarlar.
Cumhurbaşkanı İnönü beşinci günü Erzincan’a gelir. Valilikte yöneticilerle toplantı yapılır. Kurtarma çalışmaları hakkında bilgi alır. Vali brifing verirken kurtarma çalışmalarında askeri birliklerin ve cezaevi mahkumlarının faaliyet yürüttüğünü anlatır. İnönü, “askeri birlikler anladık da mahkumlar nasıl faaliyet yürüttü?” diye valiye sorar. Vali de Ferhat Bey’in organize çalışmalarını anlatır. İsmet İnönü hayretle bir mahkumun bunu nasıl yapabileceğini merak edip Ferhat Bey’i tanımak ister ve huzuruna çağırır. Kendisini kutladıktan sonra yetkisine dayanarak onu affettiğini ve isteğinin olup olmadığını sorar. Ferhat Bey, çok sevdiği askerlik mesleğine dönmek istediğini söyler, ancak İnönü, “askerde adam vuran birinin her ne şekilde olursa olsun askeriyeye dönemeyeceğini” anlatır. Daha sonra Ferhat Bey Malatya’da Sümerbank fabrikasına müdür olarak atanır. Ondan sonraki görevi de Adana’da Sümerbank‘ta müdürlük olur.
Deprem sonrası mecliste çıkarılan Erzincan Kanununa bir madde eklenerek kurtarma faaliyetlere katılan 214 mahkum için af kanunu çıkartılır.
Her depremde acı ve tatlı hikayeler çıkmıştır çıkacaktır. Acı hikayeleri azaltmak ve yok etmek Allahtan beklemekle değil aklımızı kullanmakla olur. Akıl bize acı hikayeleri tatlı anılara çevirmemize yardımcı olacaktır.
Sedat Karadayı
Kaynaklar
Deprem ile ilgili kaynak : Jeoloji Yüksek Mühendisi Selahattin Ayan,
Ferhat Yüzbaşıı ile ilgili kaynak: Hüseyin Ataman, Necdet Durgun,





 

Pozitivizm

??☔Devil Wears Prada?☔?
MFC Üyesi
Konum
Maldivler??
  • Üyelik Tarihi
    28 Şub 2020
  • Mesajlar
    24,446
  • MFC Puanı
    200,440
Her depremde acı ve tatlı hikayeler çıkmıştır çıkacaktır. Acı hikayeleri azaltmak ve yok etmek Allahtan beklemekle değil aklımızı kullanmakla olur. Akıl bize acı hikayeleri tatlı anılara çevirmemize yardımcı olacaktır.
Amin inşallah.
 
Üst Alt