Tokyo
MFC Üyesi
- Üyelik Tarihi
- 3 Haz 2020
- Konular
- 3,330
- Mesajlar
- 5,771
- MFC Puanı
- 72,650
ALMANCI TÜRKLER
Dişlerine, tenlerine, tırnaklarına, hepsine hepsine, tek tek baktılar doktorlar. Sapasağlam, güçlü kuvvetli adamlar istiyorlardı. Çalışacak, ülkeyi ayağa kaldıracaklardı… Adları, “Gastarbeiter”olacaktı. “Gastarbeiter” yani misafir işçi… Gidenler adını, “Acı vatan” koyacaklardı o toprakların. Sonra da, Türkiye’de “Alamancı”, Almanya’da yabancı olacaklardı… Arafta bir yerde geriye “Tüylü fötr şapkası, fiyakalı arabası ve koltuğunun altında teybi”yle Almancı ya da “gurbetçi” tiplemesi kalacaktı onlardan.
Yarın tam 59 yıl olacak, “bilinmeyene” ve “umuda doğru” bir yolculuğa çıktı bir tren Sirkeci’den. Takvimler 24 Haziran 1961’i gösteriyordu. İlk resmi işçi kafilesiydi yola çıkan. El salladılar geride kalanlara. Hedef Almanya München Hauptbahnof’tu. İlk kez o gün kalktı Almanya treni.
İkinci Dünya Savaşı’nın yaralarını sarmak isteyen Almanya başdöndürücü bir hızla sanayileşiyordu. Gelin görün ki nüfusunun büyük çoğunluğunu çılgınca bir savaşta yitirmişti. Tam da bu yüzden sevinçle karşıladı Türkiye’den giden ilk heyeti. Önce erkekler gittiler. Yirmili, otuzlu yaşlarda ve çoğu vasıflıydı. 55 kişiydiler. 1960’lı yılların sonuna doğru tablo değişti. Bu dönemde işe alınanların çoğu kırsal kesimden gelenler arasından seçildi. Bazıları okuma yazmayı askerde “Ali Okulu”nda öğrenmiş, büyük kenti ilk kez bu yolculukla görmüştü. Zor bir yolculuktu bu onlar için. Almanlar aynı yıl 400 maden işçisi daha almaya niyet edince “Alamanya” topraksız köylü için “umut” oldu. Yıllar içinde Almanya’da çalışan en büyük işçi topluluğu oldu Türk işçiler. Adları “misafir işçi”ydi taa ki 1973 yılına dek…O yıl dünya petrol krizi yaşıyordu ve Almanya işçi alımını durdurdu. Derken aile birleşmeleri ve ya da siyasi sığınma talepleri başladı. Aile birleşmeleri, misafir işçiler için “hasretin bitmesi, eşe, çoluğa, çocuğa, anaya babaya kavuşmak” Almanya için “sorun” demekti. Çünkü 1974 yılı sonrasında Batı Avrupa’da yaşayan Türkiye kökenlilerin sayısı neredeyse dört kat arttı. Göç batı için artık “sorun”du. Misafir işçilerin adıysa “göçmen”di.
1961 – 1973 yılları arasında Türkiye’den toplam 2,6 milyon kişi Almanya’da çalışmak için başvuru yaptı, kabul edilenlerin sayısı 867 bin civarındaydı. 59 yıl sonra bugün Almanya’da 3 milyondan fazla Türk yaşıyor. Önemli bir çoğunluğu çifte vatandaşlık hakkına sahip. Üç ya da dördüncü kuşak Türkler artık eğitimli hatta işveren konumunda. Ama Türkiye’de “Alamancı”, Almanya’da, “Gastarbeiter” olan anne-babalarının acı anıları halla belleklerinde.
Ne diyordu şiir; “Sirkeciden tren gider, varım yoğum törem gider , Ona giden verem gider, evim barkım viran gider”