Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
1973 yılında İtalya'da yaşayan okuma yazması olmayan bir kadının, Almanya'da göçmen olarak çalışan kendisi gibi okuma yazması olmayan kocasına yazdığı bir çizgi mektup.
Eşiyle olan mahremiyetine dokunulmasın diye okuma yazması olmayan çift, sadece kendilerinin anladığı bir çizgi dili...
Kuzum ilerleyen zaman da sana bir emanet göndereceğim.
Bu emanet kutu içerisinde bir kitap ve kitabın içerisinde yaşanmış, konuşulmuş bir sürü güzel anılar olacak. Kutunun içine kucak dolusu sevgi ekleyeceğim ve kırmızı bir kurdeleyle süslenmiş etrafında papatyalarla birlikte.
Hadi bakalım...
Şimdi Amsterdamın kalabalık sokaklarını arşınlayıp, duruyorum avare ve dalgın. Ama ben, bendine esir olmuş gibi, halâ Munzuru düşünüyorum bunca yıldan sonra, Munzurda seni
Bil ki, bütün acılarını tattığım ve ihanetlerine alışamadığım bu metropollerde, bir yerim yok benim, hep dikenler...
Bu gün seni ne kadar çok özlediğimi fark ettim.
Ben bu gün nefes almadığı anladım. Bu gün çook özledim seni. Gözlerini aradım hep, varlığını özledim.. Her şeye, herkese rağmen ben seni özledim, gururu bir kenara bıraktım çünkü gurur beni ben yapmıyor. Gurur beni mutlu etmiyor.
Sen benim kabul...
Sevgili Neşe kaynağım, Kalbim nasıl atıyor gözlerim seni görünce, nasıl da heyecanlanıyor bir bilsen. Yüreğim dile gelse de anlatsa benim sana olan hislerimi. Olsun, ben dilin konuşabildiği kadarıyla yazıyorum sana.
Bak şimdi kara kuzum sana günüm nasıl geçiyor anlatayım.
Sabah oluyor...
Erzurumlu İbrahim Hakkı, yazdığı Maarifetname ile çağına ışık tuttu. İbrahim Hakkının eşine yazdığı mektupta dile getirdiği iltifatlar ise kadınları kıskandıracak derecede.
Bir dervis hanımına mektup yazar mı? Yazarsa ne yazar? Osmanlı döneminin velud yazarlarından Erzurumlu ibrahim...
Güleç yüzlüm bendeki seni sevdim delice. Şimdi ikiniz beraber büyüyorsunuz bir sen birde sevda.
Bak, peşinden koşturduğum her şeyden vazgeçtim, cevabını bilmediğim sorulara yanıt aramıyorum artık.
Nereye gittiğimizi, nereye varacağımızı bilmesem de huzurla aynı yolda yürüyorum seninle. Dünü...
Biliyor musun Neşe Kaynağım, sesini duymayı, seni özlemeyi, hiç görmesem bile seninle olmayı seviyorum.
Hiç korkmuyorum seni sevmekten ve özlemekten. Senin gülüşünü seviyorum, her bakışında gözlerinde okuduğum o duyguyu gözlerimdeki gözlerini seviyorum.
Gönlünü, yüreğini, özünü seviyorum senin...
Hayatımda verdiğim en mantıklı kararlardan birisin. Beynini seviyorum senin, düşüncelerini, düşlerini, umutlu oluşunu seviyorum Ne bileyim yemeğe o kadar tuz, baharat atıp da bende tansiyon var, tuzsuz yemeleyim demende ki ciddiyeti seviyorum Ben en saçma şeyden bahsederken bile büyük bir...
Seni; sana yazmanın güzelliğini sadece ben bilirim ve ben anlarım, çünkü seni sana anlatırken umudumu, hasretimi, sevgimi yazdım.
Ben seni kimsenin bilmediği, göremediği uzaklardan sevdim, derin, gizemli, alımlı, ulaşılmaz bir okyanusun derinliğinde buldum da sevdim.
Kimi zaman...
Can suyum simdi gözlerimi sımsıkı kapattım.
Yanımda olduğunu düşünüyorum, yanımda olduğunu bana öyle sımsıkı sarıldığını hayal ediyorum.
Hayat dolu gözlerini, kirpiklerinin birbirine değişini, dudaklarını, yüzümde dolaşan ellerini, bana sarılışını, ses tonunu, kokunu düşünüyorum. Derin bir...
Ah Neşe kaynağım sen nasıl bir şeysin ki ben seni devamlı özlüyorum, dayanamıyorum, çünkü seni özlemek nefes alamamak gibi bir şey oldu benim için.
Seni çok çok çok özlediğimde yanında olamıyorum ve sana bir türlü sarılamıyorum, çünkü özlemek çok isteyip sarılamamaktır.
Sana yaklaşmak için...
Canımsın şimdi daha bi yüksek sesle söylemek istiyorum. uzakta olman beni susturmamalı yüreğimi susturamam ki..seni özlemlerime katıp bi gün uyanamazsak eğer; kan ter içinde..nazarlarımıza yüklerim suçlarımızı..
Soran olursa bi gün; elbet derim ki; göğsümü kabartıp suçumuz sevmekti ;en çokta...
Yine bir hiçlik, hiç olduğum zaman hiç olduğumu hissettiğim zaman yazıyorum.Yaşanmışlık mı önemli olan yoksa ilk görüşte ilk bakışta hatta karşılaşma ihtimaliniz olmamasını bilmek mi en acı olan. İlk görüş,son görüş,hatta son bakış kim bilebilirdi o minik çekik gözlere aşık olacağımı! Aşık...