Web sitemizin içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için Web sitemize kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Web sitemize üye olmak tamamen ücretsizdir.
Sohbetokey.com ile canlı okey oynamaya ne dersin? Hem sohbet et, hem mobil okey oyna!
Soru mu? Sorun mu? ''Bir Sorum Var?'' sistemimiz aktiftir. Paylaşın beraber çözüm üretelim.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
Sensizlikten..
İstanbul’da bir akşam üstündeyiz yine..
Günün telaşını bırakıp kapının ardında,
Usul usul giriyorum içeriye..
Hava öylesine sıcak, yokluğun buz..!
Dışarda çocukların şen kahkahaları, duvar sus pus..!
..
Uzun oldu yazmayalı..
Aklıma düşmediğinden değil hani,
Tekrara...
Tükenir bazen hepsi,
Aşkı cümle içinde bile kullanamazsın mesela.
Yanyana uzanan iki tren rayı gibi olursun,
Aynı yönde olabilir ama aynı tende olmazsın.
Zorlarsın bazen kendini,
Belki feragat eder
Belki görmezden gelirsin.
Neticeyi zarlar avucunun içindeyken bilmektir bu,
Diğer adı...
Bakmayın adımın gavur olduğuna,
Aşk dininin Kabe'siyim aslında.
İstanbul kadar savruk değildir hayatlarım,
Sevdalar yürütürüm arnavut kaldırımlı sokaklarımda.
Hüzünlerini bırakır insanlarım Kordon'un yalnız banklarında yalnızlıklarının koynuna,
Aynı denize bakarlar çift göz, tek yürek kimi...
Ömrün suretinden çaldığım bir gecenin daha koynundayım.
Yazmak denildiğinde aklına gelen ne varsa etrafıma topladım.
Biraz anı koydum yüreğimin üzerine,
Biriktirdiğim ne kadar sen varsa avuçlarımın arasına sakladım.
Şarkılardan bir demet var aklımın ucunda,
Ezberimde eskilerden afili bir...
Karanlıkları yırtan bir mum alevinin eşliğinde yine bir akşamüzeri huzurundayım. Her şeyin başladığı ve bittiği yerde, buradayım.
Unutulmaya yüz tutmuş bir dilin son sözcükleri ile çıkıyorum yollarına. Ömrümden ömrüne açılan onlarca kapının eşiğindeyim.
Bir labirentin tam ortasında, ne tuhaf...
Bildiğim dillerin sözcükleri yetmiyor ya hani en çok o anlarıma denk geliyor susmalarım..
Aşkına ezberlenen kıtaları unutup, yokluğuna doğaçlamalar yaparken buluyorum kendimi..
Odam zifiri, duman duman bu gece..
Ne varsa senden kalan, hatırlıyorum hepsini hece hece..
Ne takatim var bir araya...
Gidişlerini topluyorum bu gece alt alta..
En çok ne zaman gittin diyerek başlıyorum önermelerime,
Sonra teker teker canlanıyor tümü perdede..
Bir filmin makarasına hapsedip rol tadında halini,
Sözsüz sözcüksüz yansımalarını izliyorum efkârım başımda..
Gitmek için nedenler istemiş miydin...
Aylardan Mart olunca hangi günde olduğunun pek önemi olmuyor takvim yapraklarının.
İçinde bulunduğu ayın verdiği kasvet ve mutsuzluk nasıl olsa her güne bulaşıyor güneşin o cılız ışıklarına rağmen.
Pazartesi ya da Salı,
Cumartesi ya da Pazar.
Aşkın memuriyeti yok nasıl olsa,
Ondan belki...
Akşamdan kalmayım.
Dilimde geceden bir melodi, başımda sanki kavak yelleri.
İki geceyi birleştirip koca bir günü silip attım ömür defterinden.
Dün akşam kaldığım yerden devam ediyorum yine.
Alıp karşıma yedi tepeli kadim dostumu denizine uğradım gece.
Yedi tepesinden izledim ayrı ayrı...
Ey yâr..!
Ben, seni sevdim..
Adının içindeki harflerin anlamını bilemezsin benim kadar.
Sen yürüdüğün yol bitsin istersin, ben ayağının altında toz olurum.
Sen gözlerinin rengine hayranken, ben kirpiklerinde yaş olurum.
Rüzgar dolanır saçlarında, kıskanırım.
Bir el çarpar yolda...
Hazırdım aslında ama açmak için zamanını bekleyen çiçeklere özenmiş küçük bir yürek taşıyordum göğüs kafesimde.
Biriktirdiğim iyiliklerimi bedelsiz veriyorum şimdi köşedeki eskiciye. Deri kaplı bir defterin sararmış sayfaları kadar toza bulanmış gibiyim, üzerimde eskimiş satırlardan aşk...
Her otobüs yokluğa kalkar,
Ve her durak yalnızlık doludur kimi zaman..
Başında ya da sonunda olmanın bir önemi yoktur..
Kimisi saçlarından yakalar,
Kimisi eteklerinden..
Sor,
Hepsi aynı ağızdan söyler;
Yalnızım/z..!
Bu durumu bulunma halleri gibi de'ler da'lar ile açıklayamazsın...
Gece dediğin aslında iki hece sevgilim..
İlk hecesinde çeksem seni içime,
İkinci hecesinde saklasam..
Hangi maviye karıştın ki;
Gökte mi aramalıyım seni,
Yudum yudum içmeli miyim denizi..
Söylesene,
Hangi yeşil vadide bıraktın kendini..?
Ormanlarda mı kaybolmalıyım,
Söyle, hangi çiçeğe...